Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1051 E. 2022/1036 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1051 Esas
KARAR NO :2022/1036

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:17/10/2016
KARAR TARİHİ:20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri … ve kardeşi … …’in, 23/01/2016 günü saat 17:15 sıralarında … Bulvarı’nda bulunan yaya geçidinden geçtikleri esnada davalı …’un, kendi sevk ve idaresindeki “…” plakalı aracı ile müvekkillere çarptığını, söz konusu kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun davalı …’a ait olduğunu, kazanın gerçekleştiği yol üzerinde trafik ışığı bulunmadığını, bu nedenle müvekkillerinin yol üzerinde gerekli kontrolleri yaptıktan sonra yaya geçidini kullanarak karşıdan karşıya geçmeye çalıştıklarını, nitekim yol üzerindeki diğer araçların da hızlarını yavaşlatarak geçiş önceliğini müvekkillerine tanıdıklarını, buna rağmen 3. şeritte seyreden davalının, yaya geçidine yaklaşırken hızını hiçbir şekilde düşürmemiş olduğunu ve müvekkillerine çarparak yaralanmalarına sebebiyet verdiğini, nitekim 23/01/2016 tarihli kaza tespit tutanağında da tüm kusurun davalıya ait olduğunun açıkça tutanak altına alındığını, davalının kusurlu davranışı ile sebebiyet verdiği kaza neticesinde müvekkillerinin yaralandığını, kaza neticesinde müvekkili … …’in sağ kalçası, sol dizi ve vücudunun çeşitli yerlerinin yaralandığını, diğer müvekkili …’in ise çarpmanın etkisiyle başını davalıya ait aracın ön camına çarpmış ve baygınlık geçirmiş olduğunu, her iki kardeşin … Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını, müvekkili …’in muayenesi sonucunda sol bacağının kırılmış olduğunun tespit edilmiş olduğunu, kendisine 10 günlük istirahat raporu verilerek 10 gün sonra kontrole gelmesinin istendiğini, müvekkilinin, 03/02/2016 tarihinde kontrole gittiğinde iyileşmediğinin görülmüş olduğunu, kendisine bu sefer 30 günlük iş göremez raporu verildiğini, davalı hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermesi nedeniyle ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, davalının kusuru ile meydana gelen kaza neticesinde müvekkillerinin gerek maddi gerekse manevi açıdan zarar gördüğünü, bu zararların bir nebze olsun azaltılması için iş bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; öncelikle trafik kazasının olduğu … plakalı aracın trafik kaydına kararın kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere üçüncü şahıslara devrinin ve her türlü tasarrufun önlenmesi için ihtiyati tedbir ve/veya ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı şerh edilmesini, eğer söz konusu aracın davalı tarafından dava tarihinden önce 3.bilirkişiye devredilmiş olduğu tespit edilecek olursa, davalı şahsa ait yeni bir araç plakasını bildirmeleri durumunda, bu yeni aracın trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir ve/veya ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı şerh edilmesini, HMK 107/1 maddesi uyarınca müvekkillerinin lehine doğan maddi tazminat alacaklarının her biri için ayrı ayrı belirlenmesini, HMK 107/2 maddesi uyarınca mahkememizce belirlenecek tazminat ve alacakların miktarına kadar dava değerini arttırma hakkını kullanacaklarından, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik; müvekkili … için 300-TL maddi tazminatın davalılar, araç sürücüsü ve davalı araç işleteni … ile zorunlu mali mesuliyet sigortası şirketi … Sigorta A.Ş’den (zorunlu trafik sigortası poliçe kapsamı ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınmasını/ tahsilini ve müvekkiline ödenmesini, müvekkili … … için 2500- TL manevi tazminat, müvekkili … için 2.500-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 5.000-TL manevi zararın davalılar, araç sürücüsü ve davalı araç işleteni …’dan alınmasını/ tahsilini ve müvekkiline ödenmesini, bu zararlara kaza tarihi olan 23/01/2016 tarihinden itibaren faiz işletilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen trafik kazasında davacıların da mütefarik kusuru bulunmakta olduğundan ve herhangi bir maddi manevi zarara uğramamış olduklarından tazminat taleplerinin haksız olduğunu, kaza tespit tutanaklarında da yer aldığı gibi, kaza akşam saatlerinde hava karardıktan sonra gerçekleşmiş olup, yağmakta olan hafif kar nedeniyle yolun ıslak olduğunu, müvekkilinin emniyette verdiği ifadede, “frene bastığını ancak kar yağışından dolayı ıslak olan yolda arabanın kaydığını elinden geleni yapmasına rağmen çarpmak zorunda kaldığını” açık bir şekilde ifade ettiğini, müvekkilinin tüm dikkat ve özenine rağmen, sağdaki iki şeritte araç bulunması nedeniyle yolun ortasına kadar ilerlemiş olan mağdurları görememiş ve davacıların heyecandan kaçamayarak yolun ortasına kalması nedeniyle durduramadığını, arabası ile davacılara çarptığını, müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve dava açıldığını dahi bilmeden her iki davacıya da birer tane olmak üzere 04/03/2016 günlü fatura ile 2 adet telefon almış olduğunu, bu telefonları ceza davasının duruşmasından önce davacılara vermek istemiş ancak davacıların bu telefonları açmaktan imtina ettiklerini, kendilerine varsa her türlü zararların giderilmesinin teklif edilmesine rağmen bu teklifin de kabul edilmemiş olduğunu ve dava açma yoluna gidildiğini, diğer yandan, davacıların ve müvekkilinin ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, davacıların manevi yönden uğramış oldukları bir zararı olmadığı gibi talep edilen manevi tazminat tutarını da kabul etmediklerini, müvekkili …’un kullandığı kaza karışan … plakalı aracın, … Sigorta A.Ş. tarafından kasko sigortası ile sigortalanmış olup, Bireysel Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi’nin teminatlandırıldığı rizikolardan birinin de manevi tazminat talepleri olup, bu nedenle, davanın … Caddesi, … iş merkezi, No: 10 C blok … adresinde faaliyet gösteren … Sigorta A.Ş’ne ihbar edilmesini talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın … Sigorta A.Ş.’ne ihbar edilmesini ve yapılacak yargılama sonunda davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … Sigorta A.Ş.’ne usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
….Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, hasar dosyası, tanık beyanları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazminine ve TBK’nın 56. maddesinden kaynaklanan manevi tazminatının tahsili davasıdır.
Davacılar, davalı … sevk ve idaresindeki adına kayıtlı … plakalı araç ile yaya geçidinden geçtikleri esnada çarpması nedeniyle 23/01/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandıklarını, bedensel zarara uğradıklarını, kazaya karışan … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketince de ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle bedensel zarar miktarının tespiti ile davacı … için maddi tazminatın davalılardan, davacılar için manevi tazminatın davalı …’dan tahsilini talep etmişlerdir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Mahkememizin 05/10/2021 tarihi duruşmasında davacı tanığı …’in; “… Ben kazayı görmedim. Davacılardan …’in kazadan dolayı bacağının kırıldığını biliyorum. Diğer davacı …’in de kazadan dolayı psikolojisinin bozulduğunu ve sürekli ağladığını gördüm ve biliyorum. Bu olay nedeniyle …’un psikoloğa gittiğini de biliyorum…” beyan ettiği görüldü.
Mahkememizin 05/10/2021 tarihi duruşmasında davacı tanığı …’ın; “…Ben kazayı görmedim. 2016 yılının şubat ya da mart ayında hatırladığım kadarıyla kaza olduğunu telefonla dayımdan öğrendim. Bu nedenle hastaneye gittik. Davacılardan …’ın ayağının alçıda olduğunu gördüm. Diğer davacı …’nın ayağında da eziklik vardı. Yürümekte zorlanıyordu. … bir müddet okula gidemedi. …’un ayağında çok fazla bir şey yoktu. Bildiklerim bu kadardır…” beyan ettiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan, 24/06/2019 tarihli kusur raporunda; “…
A)Davalı sürücü …’un %100 (yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu,
B)Davacı yaya … ve davacı yaya …’in kusursuz oldukları…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan, davacı …’e ait, 21/05/2021 tarihli maluliyet raporunda; “…
1…. kızı 1997 doğumlu …’ın 23.01.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan, davacı …’e ait, 21/05/2021 tarihli maluliyet raporunda; “…
1…. kızı 1999 doğumlu …’in 23.01.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 2 (iki) haftaya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden hesaplamaya ilişkin rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 22/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1-Davacı … Sönmezin %100 iş göremez olduğu 9 aylık iyileşme süresinde maddi zararının 11,708,91 olduğu,
2-Sürekli maluliyeti bulunmayan davacının sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zararın bulunmadığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 05/01/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
a)Kök raporda değiştirilecek bir husus bulunmadığı,
-Davacı … %100 iş göremez olduğu ve 9 aylık iyileşme süresinde maddi zararın 10.597,14 TL olduğu,
-Sürekli maluliyeti bulunmayan davacının sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zararın bulunmadığı…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Davacılar olay nedeniyle davalı araç maliki ve sürücü …’dan manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Manevi tazminat, çekilen elem ve üzüntü karşılığı olup tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak bozulmuş ruhsal ve bedensel huzurun düzeltilmesi için M.K.nun 4. maddesinde yer alan hak ve nesafet kurallarına uygun olarak ve bu arada sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde takdir ve tayin edilmesi gerekir.
Bu ilkeler çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çevre koşulları davacıların olaydan etkilenme durumu, paranın satın alma gücü, davalının ödeme gücü ile hak ve nesafet kurallarına göre olay nedeniyle davacıların çektiği elem ve üzüntüye karşılık, davacı … için takdiren 2.500-TL., davacı … için takdiren 1.000-TL. manevi tazminatın, davalı …’dan, TBK m.56/2 kapsamında talep etme hakkına sahip oldukları takdir olunmuştur.
… Sosyal Güvenlik Merkezi’ne yazılan yazı ile davacılara rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen 28/03/2019 tarihli cevapta, davacılara herhangi bir ödeme kaydına rastlanmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacılar vekilinin, 01/11/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacı … yönünden, geçici iş göremezlik tazminatını, 11.708,91-TL. olarak davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği ve eksik harcını yatırdığı görülmüştür.
Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın, davalı sürücüsünün meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin meydana gelen zarardan, dava dışı sürücünün kusuru oranında teminat limiti kapsamında sorumluluğu bulunduğu, ancak davacılar vekiline, 26/04/2022 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile, davalı sigorta şirketine KTK.97. madde gereğince başvuruna ve tebliğine ilişkin evrakı sunması için verilen kesin süre içerisinde, davalı sigortaya başvuru yaptıklarına ilişkin belgeyi dosyaya sunmadıkları anlaşıldığından davalı sigorta yönünden davacıların, maddi tazminat davasının, 2918 sayılı Kanunun, 6704 sayılı Kanunun 5 maddesi ile değişik 97. Maddesi uyarınca ve HMK’nun 114 ve 115/2.maddeleri gereği dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacı …’in, davalı …’dan, bilirkişi tarafından hesaplanan tutar kadar geçici iş göremezlik tazminatı talep hakkı mevcut olduğu, sürekli iş göremezlikten kaynaklanan talebi kapsamında maluliyeti bulunmadığı anlaşıldığından, maddi tazminat davasının kabulü ile 11.708,91-TL. geçici iş göremezlik tazminatının, davalı …’dan 23/01/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iş bu davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacıların yaşı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kazanın, davacılarda ayrı ayrı yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alındığında, davacıların davalı …’a karşı açtıkları manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacı … için 2.500-TL., davacı … için 1.000-TL. manevi tazminatın, 23/01/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, davacı …’in fazlaya fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların, maddi tazminat davasının, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden, 2918 sayılı Kanunun, 6704 sayılı Kanunun 5 maddesi ile değişik 97. Maddesi uyarınca ve HMK’nun 114 ve 115/2.maddeleri gereği dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Davacı …’in maddi tazminat davasının kabulü ile 11.708,91-TL. geçici iş göremezlik tazminatının, davalı …’dan 23/01/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iş bu davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
3-Davacı …’in manevi tazminat davasının kabulü ile, 2.500-TL. manevi tazminatının, 23/01/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
4-Davacı …’in manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 1.000-TL. manevi tazminatının, 23/01/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 1.038,92-TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 29,20-TL. harç ile 194,83-TL. ıslah harcının toplamı olan 224,03-TL.’nin mahsubu ile geriye kalan 814,89-TL.’nin davalı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 300-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ne verilmesine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.500-TL. vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.000-TL. vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.000-TL. vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı …’a verilmesine,
11-Davacılar tarafından yapılan 29,20-TL. başvurma harcı + 29,20-TL. peşin harç + 194,83-TL. ıslah harcı toplamı olan 253,23-TL.’nin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
12-Davacılar tarafından yapılan 1.000-TL. bilirkişi + 1.934,50-TL. ATK fatura bedeli + 502,90-TL. tebligat-müzekkere giderlerinden (davalı … Sigorta A.Ş. için yapılan 104,90-TL.yargılama giderinin mahsubundan sonra kalan) toplam 3.332,50-TL.’nin, kabul ve ret oranına göre 3.033,24-TL.’nın davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, geri kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,
13-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … Sigorta vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır