Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1011 E. 2019/391 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1011 Esas
KARAR NO : 2019/391
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/10/2016
KARAR TARİHİ: 19/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 12/10/2016 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Davalı …’nın müvekkili şirket aleyhinde İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile 07/06/2016 tarih …seri nolu …Bankası … şubesi 36.000,00 TL bedelli bir adet çek hasebiyle icra takibine giriştiğini, müvekkili şirketin icra banka hesaplarına haciz konması ile icra takibinden haberdar olduğunu ve davalının Tebligat Kanunu’nun 35.maddesi gereğince takibini kesinleştirdiğini, oysa taraflarına karşı başlatılan takibin aksine söz konusu çekin arkasındaki kaşe ve imzanın müvekkili şirkete ve yetkilisine ait olmadığı gibi bunların sahte olduğunu, böyle bir borcunun bulunmadığını, davalı tarafa ise sahtecilik olayı ile kendilerine defalarca şihafi olarak bildirildiğini ancak, davalı tarafın müvekkil şirketin banka hesabına koyduğu hacizleri kaldırmamakta direndiğini ve şirket hesaplarındaki paraları ise haczettiğini işbu sebeple kötü niyetinin ortada olduğunu ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde de şikayette bulunduklarını, müvekkili karşı davalı tarafın yapmış olduğu bu usulsüz ve yasaya aykırı işlemler nedeni ile şirketlerinin ticari itibarının sarsıldığını ve kredi kurumları ve T.C. Merkez Bankası nezdinde kara listeye alınmasına neden olduğunu, şirket hesabındaki mevcut paralarının bloke olduğunu, ticaretinin tamamen sarsıldığını, alacaklarını alamaz ve borçlarını ise ödeyemez duruma düştüğünü, yukarıdaki gerekçelerle 07/06/2016 tarih … seri nolu …Bankası … şubesi 36.000,00 TL bedelli çekteki müvekkili şirketin cirosu görünen sahte cirodan borçlu olmadıklarının tespitine, icra takibinin müvekkil şirket yönünden iptaline, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olması nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP
Davalı vekili 02/11/2016 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Davaya konu kambiyo senedi vasfında olan çekin müvekkiline ciro yolu ile geldiğini ve çekin Davacı cirosundan sonra …’nın mezkur çeki ciro ettiğini ve müvekkiline teslim ettiğini, bu sebeple müvekkilinin dava konusu çekte bulunan Davacı cirosunun ve kaşesinin sahte olup olmadığını anlama olanağının ve yasadan kaynaklanan bir araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı gibi müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, oysa müvekkilinin dava dilekçesinin tebliğinden sonra yapmış olduğu araştırmalar neticesinde …’nın, davacı’ya elinde bulunan veya bir yerden temin ettiği çeki vermek sureti ile bir nevi kredi kullandırdığını, çekin karşılıksız çıkması ihtimaline binaen kaşesinin üzerine başkasına imza attırmak sureti ile sorumluluktan kaçmaya çalıştığını öğrendiğini ve bu sebeple davacı şirketin yetkilileri banka ödeme vasıtası olan çeki kullandığı gibi hem 3. şahısları dolandırdığını, hem de evrakta sahtecilik suçunu işlediğini, bu nedenlerle müvekkilce hem çekte cirosu bulunan dava dışı …, hem de davacı şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunacağını, yukarıdaki gerekçelerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmişlerdir.
DELİLLER
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi raporu alınmıştır. İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 38.797,43 TL cari hesap alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı görülmüştür.
Bilirkişi …’dan alınan 17/12/2018 havale tarihli raporda sonuç olarak, “…Söz konusu çekin 2. cirantası bölümündeki orijinal kaşede olması gereken “… Şti yerine ve bulunmayan bir kaşe basıldığını ve kaşenin davacı firmanın orijinal kaşesi ile farklılık gösterdiğini, kaşe üzerindeki cironun şirket yetkilisi …’in eli mahsulü olmadığını” belirtmişlerdir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, kıymetli evraktan kaynaklanan menfi tespit isteminden ibarettir.
Davalının davacı şirket ile dava dışı gerçek/tüzel kişiler aleyhinde İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile dava konusu 07/06/2016 keşide tarihli, … seri nolu, 36.000,00 TL bedelli, …Bankası…o şubesine ait bir adet çek nedeniyle alacaklı olduğundan bahisle icra takibine giriştiği, söz konusu çekin keşidecisinin …grafik …A.Ş ünvanlı şirket, lehtarı ise … olduğu, ciro yoluyla davacı şirkete verildiğinin çekin arkasına yazıldığı en son davalı tarafça cirolanarak muhatap bankaya ibraz edildiği, karşılıksız olması nedeniyle şerh verildiği davalının da icra takibine giriştiği, davacın tarafından imzaya itiraz edilmesi üzerine Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde çek arkasındaki davacı cirosunun/imzasının davacı yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği, imza itirazının herkese karşı ileri sürülebileceğinden davalı iyiniyetli olsa dahi, kendisine ait olmayan ciro nedeniyle davacının kambiyo senedine bağlı olarak borçtan sorumlu tutulamayacağı kanaatiyle dava konusu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, davalı söz konusu çeki dava dışı … isimli kişiden aldığının çek arkasındaki ciro silsilesinden anlaşılmakla icra takibinde kötüniyetli olarak kabul edilemeyeceği kanaatiyle kötüniyet tazminatından sorumlu tutulmamış, sonuç olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ ile;
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 07/06/2016 keşide tarihli 36.000,00 TL bedelli çek nedeni ile DAVACININ DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Kötüniyet tazminatı isteminin REDDİNE,
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 2.371,04 TL harçtan, peşin alınan 592,77 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.778,27 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince taktir olunan 4.165,20 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı + 592,77 peşin harç + 800,00 TL bilirkişi ücreti + 64,50 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.486,47 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.