Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1010 E. 2019/572 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1010 Esas
KARAR NO : 2019/572

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/10/2016
KARAR TARİHİ: 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı … Şti. aleyhine alacaklı müvekkili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü…Esas sayılı dosyası ile faturaya dayalı, 03.05.2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, 7201 S. Kanun m. 35 gereğince 22.06.2016 tarihinde tebliğ yapıldığını, borçlu tarafından takibe 26.03.2007 tarihinde itiraz edildiğini, borçlunun söz konusu dosyadaki tüm alacak kalemleri bakımından herhangi bir borcu olmadığını, alacaklı ile bir hizmet sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşme kapsamında, tüm ödemelerini yaptığını, takibe, borca, faize itiraz etiğini, dosyaya sunduğunu ve takibin durduğunu, ayrıca tebligatın da usulsüz olduğunu ve takibe konu edilen faturaların kendilerine tebliğ edilmediğini iddia ettiğini, tebligatın usulüne uygun yapıldığını, ödeme emrinin borçlunun “…” adresine tebliğe çıkartıldığını ancak bila tebliği iade olduğunu, bunun üzerine, borçlunun diğer adresi olan “…” adresine ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığını yine bila tebliğ iade olduğunu, davalının İTO kayıtlarından adres bilgisi temin edilen, “…” adresine, 15.06.2016 tarihinde TK. M.35’e göre ödeme emri tebliğe çıkartıldığını, usul ve yasaya aykırı bir hal bulunmadığını, davalının tebligattan haberi olduğunu belirterek yasal süresinde itiraz ettiğini, davalıya tebligatın yapılmış kabul edilmesi gerektiğini, dolayısıyla itirazın iptalini istemeye yönelik temel koşul gerçekleştiğini, davalının müvekkiline borçlu olduğunu, faturaların davalıca kasten tebliğ alınmadığını, yapılan ödemelerin kısmi olduğunu, tüm borç kapatılmadığını, tarafların ticari defterleri üzerinden yapılacak bilirkişi incelemesinde açıkça anlaşılacağını, sözleşmede kararlaştırılan hizmet bedelinin 25.629,60-TL olduğunu, davalının, ek hizmetlerin yapılmasına ilişkin taleplerini, müvekkiline e-posta ile bildirdiğini, davalının icra dosyasına sunduğu dekontların ise kısmi ödemelere ilişkin olduğunu, alacaktan mahsup edilerek kalan alacağın takibe konulduğunu, faizin hukuka uygun olduğunu, tarafların tacir olduklarını, aradaki iş ticari iş olduğundan sözleşme ile istenildiği her oranda faiz kararlaştırılabileceğini, bu yapılmadıysa 3095 s. yasanın esas alınacağını, bu durumda avans faiz oranı talep edilebileceğini, faizin güncel haliyle %10,50 olduğunu, takipte ise %9 ve davalı lehine faiz istendiğini, faize itirazın haksız olduğunu, 2004 s.K. m. 67/1 e göre, 1 yıl içerisinde itirazın iptali davası açılmasının hüküm altına alındığını, alacağın sözleşmeden kaynaklandığını, davalının borcununun tamamını ödediğini iddia ettiğini, hizmet sözleşmesi, ticari defterler ve icra dosyasında mevcut diğer belgelerin alacağın varlığını ispatlayacağını, davalı tarafından her ne kadar alacak inkar edilse de, hizmet sözleşmesini ve imzasını inkar etmediğini, sonuç olarak süresinde huzurdaki davayı açtıklarını, 2004 s. K. m. 67/2 ye göre, borç miktarı belli olduğunu ve borçlunun bile bile itiraz ettiğini, alacağın likit olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın kabulünü, belirtilen yasal nedenlerle borçlunun itirazının iptalini, borçlunun İİK m. 67/2 hükmü gereğince alacak miktarının %20’sinden aşağı olmayan icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ve avukatlık vekalet ücretinin borçluya tahlimine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı şirkete, dava dilekçesi ve eklerinin tebliğ edildiği, davaya cevap vermediği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı takip dosyası, hizmet sözleşmesi, fatura, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, faturadan kaynaklı, 12.189,40-TL. asıl alacak, 15,03-TL. işlemiş faiz ve asıl alacağa işleyecek %9 yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde,icra takibine, borca ve fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi SMMM-KGK Bağımsız Denetçi Öğretim Üyesi Prof. Dr. … tarafından hazırlanan 03.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda, “… Davacının 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK. hükümlerine uygun tutulmadıklarını anlaşılmakla, (kebir ve envanter defterleri sunulmadı, 2016 yılı yevmiye kapanışı yok) delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davalı taraf kendi iktidarında bulunmasına rağmen kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediği, bu davranışın yasal sonuçlarını belirlemek, münhasıran Sayın Mahkeme’nizin taktirinde ve görev alanı içinde bulunduğu, Sayın Mahkeme tarafından davacının alacaklı olduğunun kabulü halinde, davacının muhasebe kayıtlarına göre, 03.05.2016 icra takip tarihinde, davalıya kestiği 11.04.2016 tarih, … nolu, 32.050,00-TL + 5.769,00-TL %18 KDV olmak üzere, 37.819,00-TL bedelli “ORGANİZASYON BEDELİ” açıklamalı faturadan kaynaklı, 12.189,40-TL alacaklı olduğu, davacının davalıya olan mal ve hizmet satışlarını Form BS beyannamesi ile 2016/04 dönemine ait, 1. sırada, 1 adet ve 32.050,00-TL olarak süresinde ve doğru olarak beyan ettiği, davacının 03.05.2016 tarihli icra takibinde 12.189,40-TL asıl alacağına 15,03 TL işlemiş faiz talep ettiği, ancak, takipten önce temerrüt oluşmadığından,davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, bu halde davacının işlemiş faiz talebi Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, davacı tarafından 12.189,40-TL asıl alacak tutarına yıllık %9 oranda yasal faiz talep edildiği, bu halde davacının belirlenen 12.189,40-TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan %9 ve değişen oranlarda kademeli olarak yasal faiz yürütülebileceği, faizini infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, davacının icra inkar tazminatı talebinin taktirinin ise Sayın Mahkemeye ait olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davacı vekili tarafından eksik olan kebir ve envanter defterlerini dosyaya sunulması üzerine, ek raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi …tarafından hazırlanan 07.12.2018 tarihli ek raporda sonuç olarak: “ …kök raporda yapılan tespit ve değerlendirmelere atıfta bulunarak; Sayın Mahkemenin verdiği görev çerçevesinde 27.07.2018 tarihinde Mahkeme Kaleminde bilirkişi olarak hazır bulunulmuş ve davacı vekili Sayın Av. … tarafından davacıya ait 2016 yılı yevmiye defteri incelendiği, ancak; Noter kapanış tastik sf.sı ve 2016 yılına ait kebir ve envanter defterleri ise sunulmadığı, yine davacıya ait 2017 yılı; Yevmiye defteri ve noter kapanış tasdiki incelemede sunulmuş, 2017 yılına ait kebir ve envanter defterleri ise sunulmadığı, bu nedenlerle, yapılan incelemede bir eksiklik ve dolayısıyla buna bağlı olarak da, ortaya çıkan kök raporda eksiklik olmadığının aşikar olduğu, zira davacı tarafından incelemeye sunulmayan defterler ve kapanış tasdikleri olduğunu, bu nedenle kök raporda bu yönde atfedilecek bir eksiklik olmadığı düşünülmekle birlikte, bu hususun takdiri Sayın Mahkemenize ait olduğu, bu defa iş bu ek rapor ile, davacı tarafından dava dosyasına kök raporda eksik olan defterler sunulmuş olup, kök rapordaki ve iş bu ek rapordaki tespitlerin birlikte değerlendirilmesi ile ve sonradan dosyaya sunulan davacı defterlerin Sayın Mahkeme tarafından kabulü halinde, davacının 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK. hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, davalı taraf kendi iktidarında bulunmasına rağmen kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediği, bu davranışının yasal sonuçlarını belirlemek, münhasıran sayın mahkemenizin göre ve alanı içinde bulunduğu, Sayın Mahkeme tarafından davacının alacaklı olduğunun kabulü halinde, davacının muhasebe kayıtlarına göre, 03.05.2016 icra takip tarihinde, davalıya kestiği 11.04.2016 tarih, A-016201 nolu, 32.050,00-TL + 5.769,00-TL %18 KDV olmak üzere, 37.819,00-TL bedelli “ORGANİZASYON BEDELİ”açıklamalı faturadan kaynaklı, 12.189,40-TL alacaklı olduğu, davacının davalıya olan mal ve hizmet satışlarını Form Bs beyannamesi ile, 2016/04 dönemine ait, 1. sırada, 1 adet ve 32.050,00-TL olarak süresinde ve doğru olarak beyan ettiği, davacının 03.05.2016 tarihli icra takibinde 12.189,40-TL asıl alacağına 15,03-TL işlemiş faiz talep ettiği, ancak, takipten önce temerrüt oluşmadığından davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, bu halde davacının işlemiş faiz talebi Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, davacı tarafından 12.189,40-TL asıl alacak tutarına yıllık %9 oranda yasal faiz talep edildiği, bu halde davacının belirlenen 12.189,40-TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan %9 ve değişen oranlarda kademeli olarak yasal faiz yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, davacının icra inkar tazminatı talebinin taktirinin ise Sayın Mahkemeye ait olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İstanbul 13.İcra Müdürlüğü’nün 2016/14335 E. sayılı takip dosyası, hizmet sözleşmesi, fatura, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, mahkememizce tarafların defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile incelenen davacının, TTK. hükümlerince uygun tutulan ticari defter ve belgeleri ile davacının davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafından düzenlenen ve davacının defterlerinde kayıtlı olan faturanın, davalı tarafça ödeme hususunun iddia ve ispat edilemediği, davalının icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının, 12.189,40-TL. asıl alacak üzerinden, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasında, icra takibine yaptığı itirazın iptali ile asıl alacağa, takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, davalının 12.189,40-TL. asıl alacak üzerinden yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE; asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-İtirazın iptaline karar verilen miktarın %20’si olan 2.437,88-TL. icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 832,65-TL harçtan peşin alınan 208,43-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 624,22-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı taraf lehine …Ü.T. gereğince taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 29,20-TL başvurma harcı + 208,43-TL peşin harç toplamı olan 237,63-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.000,00-TL bilirkişi ücreti + 154,50-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.154,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %99,87 oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğnda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.