Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/999 E. 2020/169 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/999 Esas
KARAR NO : 2020/169

DAVA : Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2015
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça, dava dışı … Şti. ve… aleyhine “Keşidecinin … Şti., lehdarının … olduğu 20/01/2011 tediye tarihli, 203.500,00-USD tutarlı bonoya istinaden İst. … İcra Müdr. … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının kötüniyetli hareket ederek dava dışı… Şti. Tarafından kendilerine “teminat senedi” olarak verilen senet üzerinde tahrifat yapmak suretiyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının borçluları dava dışı … ve… Şti. Aleyhine takip başlattığını, bu dosyanın borçluları tarafından takip konusu senedin teminat senedi olduğundan bahisle takibin iptali talebiyle dava ikame edildiğini ve yapılan yargılama neticesinde takibin iptaline karar verildiğini, bu karar Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiğini, mezkur takibin iptali talepli yargılama devam ederken, takip dosyası üzerinden kötüniyetli olarak davalı tarafından icrai işlemlere devam edildiğini ve 3. Kişi müvekkili şirketin işyerine hacze gelindiğini, müvekkilinin ticari hayatı için büyük önem arz eden menkul malları üzerinde hukuka aykırı bir şeklide haciz işlemleri tesis edildiğini, müvekkile ait ve istihkak iddialarına konu mallarının haczinin ardından, davalı tarafından tüm yukarıda izah edilen sürece konu davalara rağmen mahcuzların satışına yönelik işlemler hızlıca gerçekleştirildiğini ve 06/03/2012 tarihinde haczedilen mallar 13/04/2012 tarihinde icra kanalıyla satışa konu edildiğini, ilk ihale ile satılamayan mahcuzlar 18/04/2012 tarihinde ikinci ihale ile davalı tarafından alacağına mahsuben satın alındığını, her ne kadar taraflarınca, istihkak iddialarına ilişkin yargılamanın sürdüğü İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasından haczedilen menkullerin satışının engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de mahkemece 01/05/2012 tarihi tensip zaptının 4 nolu ara kararı ille işbu taleplerinin reddine karar verildiğini, kötüniyetli davalı tarafından müvekkilinin haksız yere haczedilen mallarının satışına dair işlemler engellenememiş olduğunu, mahcuzların satımı için yapılan ihaleler de hukuka aykırı şekilde gerçekleştirildiğini, dava konusu yapılan hukuka aykırı haciz işlemine tabi tutulmuş menkullerin bedeli olan 30.440,00-TL’nin tahsili; İstanbul … İcra Müdr…. E. Sayılı dosyası ile 06/03/2012 tarihinde gerçekleştirilen haciz işlemi neticesinde haczedilen mahcuzların tamamı İstanbul … İcra Müdr. … E. Sayılı dosyası üzerinden 06/03/2012 tarihinde yapılan hacze ilişkin zabıtta görüleceğini, müvekkilinin işbu haksız haciz ve satış işlemleri sebebiyle manevi zarara uğradığını, yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle, fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalması kaydıyla, belirsiz alacak davası olarak ikame ettikleri işbu davalı ile, İstanbul … İcra Huk. Mahkemesinin 18/03/2014 tarih … E. Ve … K. Sayılı kesinleşmiş kararı ile iptal edilen hukuken haksızlığa ve hukuka aykırılığı subut bulan İst. … İcra Müdür….E. Sayılı dosyası üzerinden yapılan haksız ve hukuka aykırı 06/03/2012 tarihli haciz işlemleri ile müvekkilinin haciz ve satış konusu yapılan 1 adet …marka LCD bilgisayar takımı, 1 adet … marka fakslı yazıcı, 1 adet… marka yazıcı, 1 adet Agfa marka fotokopi makinesi, 1 adet … marka elbise poşetleme makinesi, 20 adet çeşitli renklerde bayan elbisesi, 2 adet … marka LCD bilgisayar takımı, 1 adet … marka yazıcı, 1 adet … marka leptop, 35 adet çeşitli renklerde bayan elbisesi, 22 adet bayan kaban, 1 adet … marka LCD bilgisayar, 2 adet … marka dikiş makinesi (takım kafaları ile birlikte), 1 adet … marka dikiş makinesi takımı (takım kafaları ile birlikte), 2 adet … marka overlok makinesi takımı (takım kafaları ile birlikte), 2 adet … marka LCD bilgisayar, 1 adet … marka LCD bilgisayar, 1 adet … marka LCD bilgisayar, 1 adet kalemli plotter kalıp çizim makinesi, 1 adet… marka ütü ve kasası (3 parça), 1 adet … marka yazıcı, 435 adet bayan elbisesi, 50 adet bayan paltonun toplam bedeli karşılığı olan 30.440-TL’nin haciz tarihi 06/03/2012’den itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini, müvekkilinin, makinelerine el konulması neticesinde müşterilerinin siparişlerini yetiştiremediğini, bu nedenle ciddi maddi zararlara uğradığını, bu açıdan müşteri ve kazanç kaybı yaşadığını, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalması kaydıyla, belirsiz alacak davası olarak ikame ettikleri işbu dava ile, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin 18/03/2014 tarih …Esas ve … K. Sayılı kesinleşmiş kararı ile iptal edilen hukuken haksızlığı ve hukuka aykırılığı sübut bulan İstanbul … İcra Müdürlünün… E. Sayılı icra dosyası üzerinden yapılan haksız ve hukuka aykırı 06/03/2012 tarihli haciz işlemleri ile müvekkilinin haciz ve satış konusu yapılan yukarıda belirtilen malların toplam bedeli karşılığı olan 30.440,00-TL’nin haciz tarihi 06/03/2012’den itibaren işleyecek itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini, işbu haksız ve hukuka aykırı uygulanan haciz işlemleri nedeniyle müvekkilinin iptal etmek durumunda kaldığı ya da müşterilerce iptal edilen siparişleri yaşadığı müşteri kaybı ve yine mahcuzları kullanamaması nedeniyle uğradığı zararın, mahrum kaldığı kazanç ve kâr kaybının giderilmesi amacıyla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000,00-TL maddi, 30.000,00-TL manevi tazminatın haciz tarihi 06/03/2012’den itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile tahsilini, fazlaya ilişkin tüm hak ve alacak taleplerinin saklı tutulmasını, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ikame edilen İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi… Esas … Karar sayılı dosyası incelendiğinde, dosya münderecatına ilişkin konusunda uzman bilirkişilerce tanzim edilmiş 15/07/2013 tarihli raporda,”davacı…Tekstil’in istihkak iddiasında bulunduğu adresin borçlusu …Tekstil’in takibe konu senette kendi adresi olarak gösterdiği adres ile aynı olduğu ve davaya konu edilen icra takibinin de usulüne uygun olarak işbu adrese yapıldığı, haciz esnasında yapılan evrak araştırmasında … Şti.’ne ait 10 adet teklif mektubu bulunduğu, ticaret sicili kayıtlarında yapılan incelemede … Tekstil’in şirket ortaklarının; 17/02/2015 tarihi itibariyle 15 yıl için münferiden …,… Tekstil’in 13/09/2006 sirküler kaydında ilk üç yıl için şirket müdürlerinin … ve … olduğunun…” tespit edildiğini ve her iki şirketin aynı yerde hizmet vermekte olduğunu, aynı ortaklarla aynı iş kolunda görev yapmakta olduğunu, bu nedenle davacı şirketin istihkak iddiası mesnetsiz olduğundan buna dayanak talep edilen alacak kalemlerinin kabulünün mümkün olmadığını, davalı taraf takibe konu senede ilişkin açmış olduğu davalarda bir takım iddialar ileri sürdüğünü, ancak beyanlarını destekler nitelikte hiçbir delil ibraz edemediklerini, bu durum davacı tarafın kötü niyetle hareket ederek müvekkili yıpratmak ve ödemekle yükümlü olduğu meblağı geciktirmeye çalışmak amacıyla yargı yolunu kullandığını açıkça ortaya koyduğunu, takibin iptal olma sebebinin, senette kurşun kalemle yazılmış akabinde silinmiş ancak kimin tarafından silindiği bilinmeyen yazıların varlığının olduğunu, söz konusu senette kurşun kalemle yazılmış yazılar bulunmakta olduğunu, kim tarafından neden ve nasıl silindiği bilinmediğini ve yargı makamlarınca tespit edilemediğini, bu gerekçe ile kimin tarafından ne zaman, hangi gerekçeyle silindiği belli olmayan yazıların silinmesinin müvekkile yüklenmesinin hiçbir hukuk normu ile örtüşmediğini, takibe konu senedin teminat amacıyla verilmediğini, silinmesi mümkün olan kalemle senede yazı yazılması hayatın olağan akışına ve yasa hükmüne uygun olmadığını, senet üzerinde müvekkilin tahrifat yaptığını kanıtları bir delil dosya münderecatına sunulmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE,
İstanbul …İcra Müd…. E., İstanbul …İcra Hukuk Mah… E. , İstanbul …İcra Hukuk Mah….E.,İstanbul …İcra Hukuk Mah…. E.,İstanbul …İcra Hukuk Mah….E., İstanbul …Ağır Ceza Mah…. E. sayılı dosyaları, haciz tutanakları, faturalar, sipariş form ve belgeleri, ticaret sicil kayıtları celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, davacı (üçüncü kişinin), haksız hacizden kaynaklanan, haczedilen malların bedellerinin tazmini ile maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkindir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Bankacı Bilirkişi …, Em. Öğ. Üyesi, Teknik bilirkişi Yrd. Doç. Dr…. ve İktisatçı … tarafından hazırlanan 10/01/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda”…haciz tutanağında haciz edilen emtiaların teknik özellikleri ile seri numaraları ve davacı tarafından sunulan yukarıdaki 4 adet fatura içeriğinde yer alan emtiaların yine ayrıntılı teknik özelliği ile seri numaralı yazılı olmadığından, davacı yan tarafından sunulan bu fatura içeriklerinde yer alan emtiaların haciz edilen emtialara ait liste içeriklerin yer alan emtialarla bire bir aynı olup olmadığının tespiti mümkün olmamakla birlikte, haczedilen emtialar ile davacı tarafından sunulan fatura içeriklerindeki emtiaların karşılaştırılmasından, fatura içeriklerinde yer alan 5 kalem emtianın haciz listesinde yer alan 5 kalem emtia ile eşleştiği ve bu 5 kalem emtianın toplam tutarının 2.751,88-TL olduğu, diğer yandan da, İstanbul … İcra Müdr. … E. Sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip neticesinde Yargıtay 12. HD’nin 2013/16468 E 2013/25392 K sayılı e 04/07/2013 tarihli ilamı ile takip konusu senedin teminat senedi olduğu senedin bu hali ile icra takibine konu edilemeyeceği gerekçesiyle bozulduğu, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin 18/03/2014 tarih ve … E ve … K. Sayılı kararı ile kesinleştiği, bu durumda da haczin uygulanamayacağı dikkate alındığında da ortada 30.240,00-TL.tutarında bir zararının ortaya çıktığı anlaşılmakta olup, bu açıklamalar ışığında huzurdaki davada davacı talebi ile ilgili takdir Sayın Mahkemenindir…” sonuç ve kanaatine ulaştıkları anlaşıldı.
Davacı ve davalı vekilleri tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, taraf vekillerinin itirazlarını değerlendirir ek raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişiler Bankacı Bilirkişi…, Em. Öğ. Üyesi, Teknik bilirkişi Yrd. Doç. Dr. … ve Tekstil ve Giyim Uzmanı Yönetim Muhasebesi Ekonomi, Analiz Uzmanı… tarafından hazırlanan 08/09/2018 tarihli ek raporda sonuç olarak: “…davacının uğramış olduğu icra işlemi sonucu, sektörel bazda imalatları yürüttüğü ekipmanlarının (imalat makine parkı) haciz edilmesi sonrasında, uğramış olduğu kayıplar sebebiyle kayba uğradığı bu emtialar yerine konmadıkça, sipariş alıp üretim (imalat) yapmasının ve ticari bir faaliyette bulunmasının mümkün olamayacağı kanaatini taşımaktayız. Davalı tarafın iddia etmiş olduğu…Şti. İle davacı firmanın aynı adreslere de kayıtlı olması ve aralarındaki ticari ilişkileri konusununda davalının iddiaları ile beraber muvazaalı işlemlerin olma olasılığı da bir ihtimal dahilinde olup, bu konudaki takdir Sayın Mahkemenindir. Kök raporda da söz konusu edildiği üzere, davacının kayıtlarında haciz edilen ekipmanların büyük bir çoğunluğunun demirbaş kayıtlarında bulunmadığı tespit edilmiş olsa da, bu sektördeki uzmanı bilirkişinin, fiili olarak bu tip tekstil işletmelerinde makine parkı (imalat ekipmanları) ile kayıtların uyuşmaması genel görülen ve sıkça rastlanan bir durum olduğu yönündeki görüşü ve sipariş üzerine çalışan bu gibi işletmelerin, sektörel bazda imalat yapmaya yarayan makine parklarının bir kısmını 2. El piyasadan temin ettiklerini ve fatura karşılığı alım yapmamış olma olasılıklarını da dikkate alarak, davacı işyerinden haciz işlemi sonucu satılan emtiaların, 06/03/2012 haciz tarihinden 14/10/2015 dava tarihi aralığındaki yasal faizi ile birlikte toplam tutarı, 14/10/2015 dava tarihi itibariyle 40.325,08-TL olarak hesap edilmiştir. Sonuç olarak bu açıklamalar ve yapılan hesaplamalar ışığında huzurdaki davada davacının haciz edilen ve satılan emtiaların bedel tutarları talebine yönelik nihai takdir Sayın Mahkemenindir. Ayrıyeten davacı, mahrum kaldığı kazanç ve kar kaybını ileri sürerek huzurdaki davada 10.000,00-TL maddi ve 30.000,00-TL manevi tazminat talep ettiği görülmektedir. Ancak bu konularda sunduğu herhangi bir bilgi ve belgeye dosya içeriğinde rastlanılmamış olduğundan, bu konularda da takdir Sayın Mahkemenindir…” sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı ve davalı vekilleri tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, taraf vekillerinin itirazlarını değerlendirir yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişiler Marmara Üniversitesi SBMYO Muhasebe Finansman ABD Öğr. Üyesi/YMM Prof. Dr. …, Tekstil Müh. … SMMM… tarafından hazırlanan 29/01/2020 tarihli raporda sonuç olarak:”…dosya incelemeleri ve tespit edilenler kapsamında davacının haczedilerek paraya çevrilen emtialara ilişkin talep ettiği 30.440-TL tutarın emtiaların satış bedeline tekabül ettiği bu kapsamda talep edilebileceği, faiz isteminin rapor içerisinde değerlendirilmesinin takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı, maddi tazminat olarak 24.324-TL tutarı hesaplandığı, manevi tazminatın da dosya içeriğine göre takdir edileceğine ilişkin işbu incelemeleri nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygı ile sunarız…” sonuç ve kanaatine ulaştıkları görüldü.
Davacı ve davalı vekilleri tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, taraf vekillerinin itirazlarını değerlendirir bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Marmara Üniversitesi SBMYO Muhasebe Finansman ABD Öğr. Üyesi/YMM Prof. Dr. …, Tekstil Müh. … SMMM … tarafından hazırlanan 31/10/2019 tarihli ek raporda sonuç olarak: “…davalının haciz işleminin alacaklı olduğu …Şti.’nin… adresinde değil, davacının… adresinde gerçekleştiği, haczedilen makine ve emtiaların davacıya ait olduğu, davalının haczi nedeniyle zarara uğrayan davacının davalıya husumet yöneltilebileceği, dosya incelemeleri ve tespit edilenler kapsamında, davacının haczedilerek paraya çevrilen emtialara ilişkin talep ettiği 30.400-TL tutarın emtiaların satış bedeline tekabül ettiği bu kapsamında talep edilebileceği, davalının haczi sonucu, davacının müşterilerinin sipariş iptali sebebiyle davacının uğradığı kar kaybının 98.946,80-USD olduğu, 06/03/2012 haciz tarihi itibariyle davacının kar kaybı zararının TL karşılığının 176.867,41-TL olduğu, manevi tazminatın da dosya içeriğine göre takdir edileceği, davacının mevduat faizi uygulanmasına yönelik itirazlarının yerinde olmadığı, ancak takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere talebe binaen Merkez Bankası verileri kapsamında yapılan hesaplama sonucunda faizin 20.749,24-TL olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaştıkları anlaşıldı.
Dava dosyasına celbedilen İstanbul …İcra Müd… E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, keşidecisi dava dışı …Şti., kefili dava dışı …, lehdar/hamili davalı olan, 18/08/2008 düzenleme tarihli, 10/01/2011 ödeme günlü, 203.500-TL. bedelli senet üzerinden, dava dışı …Şti., kefili dava dışı … aleyhine, davalı hamil tarafından, 23/09/2011 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, dava dışı borçlu …Şti.,’nin “… “ adresine ödeme emri gönderildiği, ödeme emrinin daimi şirket çalışanı …’a 28/09/2011 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul …İcra Müd…. E. sayılı dosyasından alınan haciz kararı ile, 06/03/2012 tarihinde, “…” adresine hacze gidildiği, adreste Şişli VD….vergi nolu, işe başlama tarihi 21/02/2012 olan davacı …Şti.’nin bulunduğunun tespit edildiği, şirket içerisinde yapılan evrak araştırmasında, dava dışı borçlu…Şti.’ne ait teklif formları bulunduğu, bu nedenle alacaklı vekilince, hacze gelinen adreste mevcut işyerinin borçluya ait olduğu iddia edilerek haciz işlemi talep edildiği, davaya konu menkullerin haczedildiği ve muhafaza altına alındığı, bu sırada şirket çalışanı olduğunu beyan eden …’ın, işyerinin borçluya ait olmadığı, başka bir firmaya ait olduğunun, hacze itiraz ettiği ve istihkak iddiasında bulunduğu görüldü.
Dava dosyasına celbedilen, İstanbul …İcra Hukuk Mah…. E. -… K, 19/03/2014 karar tarihli dosyasının incelenmesinde, dava dışı borçlu…Şti.’nin 03/11/2011 tarihinde, İstanbul …İcra Müd…. E. sayılı takibin iptalini teminen, tedbir talepli açılan davada 10/02/2012 tarihinde verilen tedbir kararının uygulanmadığı, 2011/2043 E.-2012/1870 K. sayısı ile 14/11/2012 tarihinde davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 12.HD.04/07/2013 tarih, 2013/16468 E.-2013/25392 K. sayılı kararı ile “… senet arkasındaki kayıtlardan okunabilen kısmına göre, bononun yurt dışı kredi finansmanının teminatı olarak verildiğini gösterdiği, TTK.’nun 688/2.maddesi (6102 sayılı TTK.m.776) anlamında kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermediğini, bu durumda alacağın varlığını ve miktarının yargılamayı gerektirdiğinden bu bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağını,…. takibin iptaline karar verilmesi gerektiği …” gerekçesi ile bozulduğu ve yerel mahkemece, davanın kabulü ile İstanbul…İcra Müd…. E. sayılı dosyasına konu senedin, “…teminat senedi olduğu, kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği anlaşıldığından..” takibin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği görüldü.
Dava dosyasına celbedilen, İstanbul …İcra Hukuk Mah.’nin … E.-… K., 31/03/2015 karar tarihli dosyası incelendiğinde, davacının (üçüncü kişinin), İstanbul …İcra Müd…. E. sayılı dosyasından haczedilen ve davaya konu mallara ilişkin olarak, üçüncü kişi sıfatı ile istihkak iddiası ile 12/03/2012 dava açtığı, 15/07/2013 tarihli bilirkişi raporu ile, “…06/03/2012 tarihinde muhafaza altına alınan hacze konu malların borçlu…Şti. isimli şirkete ait olduğu davacının iddiasında samimi olmadığı…”kanaatinin rapor edildiği, açılan davanın, “İstanbul …İcra Hukuk Mah…. E. sayılı dosyasında takibin iptaline karar verildiğinden dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına “.. dair karar verildiği görüldü.
Dava dosyasına celbedilen,İstanbul …İcra Hukuk Mah. … E.-… K., 21/01/2014 karar tarihli kararı ile dava dışı borçlu…Şti. tarafından açılan haczedilen ve muhafaza altına alınan menkul malların, satışına ilişkin 18/04/2012 tarihli ihalenin feshi talepli davada, ihalenin feshine karar verildiği, ve kararın 05/01/2015 tarihinde kesinleştiği görüldü.
Dava dosyasına celbedilen,İstanbul …İcra Hukuk Mah. … E.-… K., 21/01/2014 karar tarihli kararı ile davacı (üçüncü kişi) tarafından açılan, haczedilen ve muhafaza altına alınan menkul malların, satışına ilişkin 18/04/2012 tarihli ihalenin feshi talepli davada, davacının aktif husumet yokluğundan davasının reddine karar verildiği görüldü.
Dava dosyasına celbedilen,İstanbul …Ağır Ceza Mah…. E. -… K. 25/12/2014 tarihli kararında, davalı/sanık Nisa Saporta’nın, “… bono vasfında olmayan kayıtsız şartsız borç ikrarını taşımayan, icra takibine konu bononun arkasındaki kayıtları kimyasal silinti ile silerek vasfında değişiklik yaptığı evrakı kambiyo senedi haline getirdiğinin, İstanbul …İcra Hukuk Mah…. E. (bozmadan sonra 2014/39 E.) sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile anlaşıldığı, davalı/sanığın kamu kurumunu aracı kılarak dolandırıcılığa teşebbüs ve sahtecilik suçlarından mahkumiyetiyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına….” karar verildiği, kararın 10/03/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dava dışı borçlu …Şti.’nin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, şirketin 17/12/1999 tarihinde, hazır giyim ve konfeksiyon iş kolu ile …Ticaret odasına kayıt edildiği, şirket ortaklarının, …,… ve …olduğu, şirket merkezinin, 13/11/2007 tarih, 6935 sayılı ticaret sicil gazete ilanı ile,” …” olduğu, 22/07/2008 tarih, 110 sayılı ilan ile ” …” adresinde şube kurulduğu, 24/02/2012 tarih ve 8013 sayılı gazete ilanı ile şirket merkezi adresinin “…” adresine naklettiği görülmüştür.
Davacı …Şti’nin, ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, şirketin 21/02/2012 tarihinde, hazır giyim ve konfeksiyon iş kolu ile …Ticaret odasına kayıt edildiği, şirket ortaklarının, … ve … olduğu, 27/02/2012 tarih ve 8014 sayılı ticaret sicil gazete ilanı ile, şirket merkezinin ” …” olduğu, 27/06/2013 tarih ve 8351 sayılı gazete ilanı ile şirket merkezi adresinin “…” adresine naklettiği görülmüştür.
Davalı …’nın, ticaret sicil kayıtları incelendiğinde,17/01/2012 tarih ve 7985 sayılı ticaret sicil gazetesi ve… Ticaret Odası kayıtları ile tacir olduğu anlaşılmıştır.
Davalının husumet itirazının, haksız haciz uygulaması nedeniyle, aleyhine haciz uygulanan borçlu ve üçüncü kişiler maddi ve manevi tazminat isteminde bulunabileceğinden, reddine karar verilmiştir.
Davacı (üçüncü kişi), haksız haciz nedeniyle, haciz ve muhafaza edilen malların bedellerinin davalıdan tazminini talep etmiştir. Dava konusu yapılan, 06/03/2012 tarihli haciz, dava dışı borçlu …Şti.’nin ödeme emri tebliğ edilen takip adresinde ve dava dışı borçlu şirketin, ödeme emrini tebliğ alan çalışanı …’ın, (davacı (üçüncü kişi) çalışanı olduğu beyanı ile) huzurunda yapıldığı, davacı (üçüncü kişi) şirket ile dava dışı borçlu şirketin kurucu ortaklarının aynı kişilerden oluştuğu gibi, her iki şirketin aynı iş kolunda ve aynı adreste tekstil üzerine ticari faaliyette bulundukları, haciz adresinin, aynı zamanda, ticaret sicil kayıtlarına göre, dava dışı şirketin, şubesine ait adres olduğu, haciz mahallinde, dava dışı borçluya ait evraklar bulunduğu, borcun doğumundan sonra borçlu şirketin adresinin değiştirildiği, öte yandan, davacı üçüncü kişi tarafından, mahcuzların kendisine ait olduğuna ilişkin sunulan faturaların borcun doğumundan sonraki tarihlere ait olması, mahcuz mallarla aynı mallar olduğunu tespite yarayacak hiçbir ayırt edici özelliğinin bulunmaması, her zaman temini ve düzenlenmesi mümkün nitelikte belgeler olması ve davacı (üçüncü kişi) tarafından açılan istihkak davasının karara bağlanmamış olması nedeniyle haczedilen menkullerin mülkiyetinin davacıya ait olduğu iddiası ispatlanamadığından, davacının haczedilen malların bedellerinin tahsiline ilişkin talebinin reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı, (üçüncü kişi) haksız yere müvekkilinin iş yerinde yapılan haksız haciz işlemi nedeniyle, müşterilerin siparişlerini iptal ettiği,müvekkili tarafından taahhüt edildiği halde yerine getiremeyecek olması nedeniyle iptal edilen siparişler nedeniyle de müşteri kaybı ve haczedilen menkulleri kullanamaması dolayısıyla kazanç kaybı ve kar mahrumiyeti yaşadığını ileri sürerek maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Dava dışı borçlu …Şti. ile davacı (üçüncü kişi) şirket arasında ticari sicil kayıtlarına göre organik bağ bulunması, haciz mahallinde, dava dışı borçluya ait evraklar bulunması ve davacının bunları açıklayamaması yanında, haczedilen menkullerin mülkiyetinin davacıya (üçüncü kişiye) ait olduğunun ispatlanamaması, haciz tarihinin 06/03/2012, davacı şirketin kuruluş tarihinin 21/02/2012 olması ve 29/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile bilirkişilerce,” davacı şirketin yeni kurulan şirket olması, dosyada başkaca karşılaştırma yapılacak belge ve veri bulunmadığının tespit edildiği”, ancak davacının dava dışı…Şti.’nce düzenlenen belgelere göre maddi tazminat (kâr ve kazanç) kaybı hesabının yapılmış olması, her ne kadar davacının …Şti. ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında, 29/02/2012 sipariş tarihli 25/04/2012 teslim tarihli ve 05/03/2012 sipariş tarihli ve 30/04/2012 teslim tarihli toplam değeri 217.728,00-USD. olan siparişlere ve siparişlerin iptal edildiğine ilişkin belgeler sunulsa da, söz konusu belgelerin iki taraf arasında her zaman temini ve düzenlenmesi mümkün nitelikte belgeler olması, davacı (üçüncü kişi) yanca, başkaca somut delil sunulmaması nedeniyle davacının maddi zarar iddiası ispatlanamadığından, davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili, haksız haciz ve satış işlemleri nedeniyle, manevi tazminat talep etmiştir. Davalı hakkında kamu kurumunu aracı kılarak dolandırıcılığa teşebbüs ve sahtecilik suçundan, İstanbul …Ağır Ceza Mah. kamu davası açılmış ise de, bu dava sonunda verilen, … E. -… K. 25/12/2014 tarihli karar ile, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu karar bir mahkumiyet kararı sayılmayacağından hukuk hakimini bağlamayacağı, (Yargıtay HGK ,2017/19-897 E.-2018/464 K. 14/03/2018 tarih), İstanbul…İcra Hukuk Mah…. E. -… K, 19/03/2014 karar tarihli dosyasından verilen karar ile icra takibinin, senedin teminat senedi olması ve alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle iptal edilmesi nedeniyle davalının kötü niyetinden bahsedilemeyeceği, dosyada haciz ve muhafaza işleminden başka üçüncü kişilere haciz ihbarnamesi gönderilmemesi, menkul haczi esnasında, alacaklı vekilinin talebi üzerine, davacı (üçüncü kişiye) ait iş yerinde yapılan aramada borçlu şirkete ait bir takım evrakların bulunması üzerine haciz ve muhafaza işleminin yapılmış olması, davacı (üçüncü kişinin) işyerinde borçluya ait bu evrakların bulunmasının açıklanamamış olması, davacı (üçüncü kişi) tarafından açılan istihkak iddiasının esas nedeniyle karara bağlanmamış olması ve haczedilen menkullerin mülkiyetine ilişkin iddiasını ispatlayamaması nedeniyle, haczin haksızlığından bahsedilemeyeceğinden, davacı (üçüncü kişinin) manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosya içerisindeki tüm bilirkişi heyet raporlarına itibar edilmeksizin, haczedilen malların bedellerinin tazmini ile birlikte tüm maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 4.811,75-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 4.757,35-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.