Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/872 E. 2019/1227 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/872 Esas
KARAR NO: 2019/1227

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/09/2015
KARAR TARİHİ: 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde beyanında özetle; tarafların 12.09.2011 tarihinde 1 yıl süreli olarak imza altına aldıkları Kurumsal Satış Ortaklığı Sözleşmesi ile iş ilişkisi kurduklarını, sözleşmede, bir yıllık yeni sürelerle kendiliğinden yenileneceği kararlaştırıldığından 2. yıl sözleşmenin “belirsiz süreli sözleşme” haline döndüğünü, sözleşme dönemi içinde ve 01.09.2012 tarihinden itibaren 1 yıl geçerli olmak üzere, taraflarca imzalanan Ek Protokol ile sözleşmeye ek yapıldığını, ayrıca “Kurumsal Satış Ortaklığı” sözleşmesinin eki niteliğinde olan Kurumsal Kazanç Sistemi (KKS) duyuruları yoluyla ilgili zaman dilimi için prim ve hakların elde edilmesine yönelik kuralların bildirildiğini, davalının … Noterliğinin … yevmiye numaralı, 13.09.2013 günlü ihbarnamesi ile “bayiliği” gerekçesiz, haksız ve sebepsiz tek taraflı olarak feshettiğini (sözleşmeye aykırılık vb bir gerekçe gösterilmediği gibi müvekkil şirketin edimlerinde herhangi bir eksiklik belirtilmemiş, mücerret ve tek taraflı fesih söz konusudur) bildirildiğini, “17.09.2013 olan davacı şirkete tebliğ tarihini müteakip 24.09.2013 günü itibariyle sözleşmenin nihayete erdiğini,” davacı şirkete yeterli fesih süresi verilmediğini, davalı şirketin davacı şirket ile aralarındaki sözleşmeyi haksız ve sebepsiz yere tek taraflı olarak feshetmiş olmasından, alacak miktarı bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenebileceğinden ötürü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak ve zararlardan dolayı maddi tazminata hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde beyanında özetle; davalı şirket tarafından gerçekleştirilen feshin olağan fesih olması hasebiyle feshe haksız olarak yaklaşılamayacağı, zira fesih yetkisinin tarafların ortak ve serbest irade beyanları ile akdedilen sözleşmeden ileri geldiği, bu sebeple haksız fesih iddiasıyla menfi ve müspet zararların talep edilemeyeceği, ayrıca sözleşme kapsamında da davacı şirketin zarar/tazminat vs. talep etme hakkının bulunmadığının, ayrıca talep edilen alacak kalemlerine ilişkin olarak, tüm bunların cari hesaba yansıtılması suretiyle bayinin ceza kesintilerinden mahsubu sağlanmış olduğundan, davacının işbu taleplerinin de reddi ile huzurdaki haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istediklerini beyan etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında imzalanan 12/09/2011 tarihli Kurumsal Satış Ortaklık Sözleşmesi ve eki protokol,… duyuruları, ihtarnameler,ihbarnameler, cari hesap ekstresi, faturalar, tarafların ticari defter ve kayıtları, dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan bilirkişi inceleme sonucu ile birlikte rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Taraflar arasında 12/09/2011 tarihli Kurumsal Satış Ortaklığı Sözleşmesinin varlığı, iş bu sözleşmenin, …Noterliği’nin, … yevmiye ve 13/09/2013 tarihli ihtarnamesi ile feshedildiği konusu ihtilafsızdır. Davacı taraf sözleşmenin haksız olarak fesh edildiğini, davalı taraf ise haklı olarak fesh edildiğini iddia etmekte olup, ihtilaf, taraflar arasındaki sözleşmenin ticari ahlaka aykırı hükümlerinin olup olmadığı, sözleşmenin haklı olarak fesih edilip edilmediği ve haksız fesh edildiği iddia edilen sözleşme nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarının tespiti noktalarında toplanmakta olup, varsa alacak miktarının tespiti için dayanak belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesine karar verilmiş, dosyamız Bilgisayar Mühendisi bilirkişi …’e tevdi edilerek bilirkişi ön raporu alınmış, alınan raporda; “…Türkiye Kapsamında yapılan …İletişim Marifed Aboneliklerine ilişkin olarak;
2011 yılı 11-12 ay, 2012 yılı1,2,3,4,5,9,10,11 ve 12. Ay dönemleri 2431 adet abonelik kayıt yapılmış olduğu,
2013 yılı 1. Çeyrek döneminde (1,2,3ay ) 1258 adet abonelik kaydı yapılmış olduğu,
2013 yılı 2. Çeyrek döneminde (4,5,6 ay ) 1115 adet abonelik kaydı yapılmış olduğu,
2013 yılı 3. Çeyrek döneminde (7,8,9 ay ) 1655 adet abonelik kaydı yapılmış olduğu,
2013 yılı 4. Çeyrek döneminde (10,11,12 ay ) 1335 adet abonelik kaydı yapılmış olduğu,
CD içerisinde yer alan fatura kayıtları incelemesinde davalı … tarafından davacı …İletişim’e 17/01/2013-19/12/2013 tarihleri arasında toplam 58 adet fatura kesilmiş olup, kesilen fatura toplam tutarının toplam 172.721,10 TL olduğu, fatura detayları ve ayrıntılı tutarlarının EK-1’de rapor içerisinde sunulmuş olduğu, tespitleri yapılmıştır. Dosya içerisinde davalı … tarafından sunulan CD içerisinde, davacı …İletişim şirketine ait prim, hakkediş bilgilerinin yer aldığı excel dosyalarının yer almakta olduğu, dava kapsamında CD içerisinde tespiti yapılan kayıtların mali bir bilirkişi tarafından incelenmesi durumunda davacının davalıdan bir meblağ isteyip istemeyeceği hususunda tespit yapılabilmesi mümkün olacaktır… ” mütalaa edilmiştir.
Dosyamız bilirkişiler İTÜ Hukuk Fak. Öğr. Grv. …, SMMM …, Bilişim Uzmanı…’e tevdi edilerek10/09/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmış, alınan raporda; “… somut olayda davalının 54,954,14 TL alacağı olduğu, bu alacağın tahsili için 30.09.2014 bitim tarihli 100.000,00 TL lik Teminat mektubunu nakde çevirerek alacağını tahsil ettiği, yapılan cari hesap incelemesinde davalının 01.01.2013-31.12.2013 tarihleri arasında cari hesap bakiyesi olarak 7.482,70 TL alacağının bulunduğu ,Bilgisayar Mühendisi Bilirkişi …’ÜN CD incelemesinde davalı tarafından davacıya 48 adet fatura düzenleyerek 172.721,10TL sözleşme 7/b maddesi ve sözleşmenin 30,1,01 maddesi gereğince muhtelif kesinti cezalarının uygulandığı, Davalının sözleşmenin 29/c maddesinde yer alan; … 7 gün önceden noter kanalı ile Kurumsal Satış Ortağına ihbarda bulunmak sureti ile bu sözleşmeyi her zaman tazminat ödeme yükümlülüğü altına girmeksizin sona erdirebilir mealindeki hükmü gereğince …Noterliği’nin 13. 09.2013 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacının kurumsal satış ortaklığı sözleşmesini feshettiği, Sözleşmenin delil şartı ile ilgili 8. maddesinde; Sözleşme’ den doğabilecek tüm uyuşmazlıklarda …. SADECE …’nın Defter Kayıtları ile Defterlerinin dayanağını teşkil eden evrak ve belgelerin delil olarak kullanılabileceğinin akden yanlarca mukarrer kılındığını; ancak bu noktada HMK md. 193/son hükmünün de gözetilmekliği gerekeceği, anılan akdi hükme nazaran ise taraflar davalının kayıtlarına dayanmayı beyan ve taahhüt eder mealindeki hükmün yüce Mahkemece irdelenmekliği icap edeceği, mevcut teknik ve mali değerlendirmeye göre, davacı yanın davadaki istemini muhik kılacak surette davadaki savını ortaya koyamadığının düşünülebileceğini…” görüş ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacı vekilinin itirazları üzerine, aynı bilirkişilerden ek rapor alınmış, “….bilirkişilerin kök raporda belirttiklerini görüşlerinin değişmediği…” mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilince, 24/10/2016 tarihli dilekçe ile, 30.000,00 TL olan dava değeri, 94.569,21-TL. ıslah edilerek, dava değeri 124.596,21-TL.olarak belirtilmiş ve ıslah harcı yatırılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmede 2. maddesi ile sözleşmenin konusu belirlenmiş, sözleşmenin 5. maddesi ile kurumsal satış ortağının yetkisi düzenlenmiş, 7. Maddesiyle kurumsal satış ortağının …’nın bildirimlerine uygun hareket edeceği kabul edilmiş, 8. maddesiyle işyeri ve dekorasyon belirlenmiş, 25. maddesi ile denetim yükümlülüğü getirilmiş, kurumsal satış ortağı, …’nın sözleşme doğrultusundaki denetim ve ikazlarını peşinen kabul edilmiş, kayıtlar arasında uyumsuzluk olduğunda …’nın kayıtlarına üstünlük tanınmış, 28. maddesi ile kurumsal satış ortağının …’nın hak ve menfaatlerini koruma yükümlülüğü getirilmiş, 30. madde ile prim, cezai şart ve para cezası hususu düzenlenmiş, 4. maddesi ile sözleşmenin süresi ve feshi hususunu, 29. Madde c bendi uyarınca …’nın 7 gün önceden yazılı olarak bildirmek kaydıyla her zaman sözleşmeyi fesih edebileceği ve fesih halinde …’nın tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı, kurumsal satış ortağının herhangi bir nedenle fesih halinde hiçbir tazminat veya hak talebinde bulunmayacağı açıkca düzenlenmiş, yine 44. maddesi ile ise delil şartı düzenlenmiş, buna göre sözleşmenin feshinde, davalının defter ve kayıtlarının kullanılacağı kabul etmiştir.
TTK. 18/2. Maddesi gereği, her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği hükmü karşısında, davacının, sözleşmenin tek taraflı standart bir sözleşme olduğunu ve sözleşmenin ticari ahlâka aykırı hükümler içerdiğini iddia etmesinin, davacının tacir olması ve sözleşmenin faaliyetinin konusu itibariyle de dikkate alındığında kabulü mümkün görülmemiş olup, sözleşme hükümlerinin her iki tarafın tacir olması nedeniyle taraflar için bağlayıcı olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshini düzenleyen hükümler bir arada değerlendirildiğinde, mahkememizde de, sözleşmenin, 29/c maddesi gereğince, davalının, bayii hakkında sebep göstermeden dahi sözleşmeyi fesh etmesinin mümkün bulunduğu, davalı tarafından, sözleşme hükümleri kapsamında haklı ve usulüne uygun olarak sözleşmenin fesih edildiği, sözleşmenin genel hatlarıyla yukarıda belirtilen hükümleri karşısında incelenen, davalı ticari defter ve belgeleri sonucunda, teknik bilirkişi heyetince verilen, denetlenen ve benimsenen kök ve ek raporlar ile, davacı tarafından talep edilen prim ve destek hak ediş ödemelerinin, … projesi primlerinin davalının cari hesap ekstresine işlendiği ancak, davalının davacıdan 54.954,14-TL. alacaklı olduğu, bu alacak nedeniyle, 30/09/2014 tarihinde teminat mektubunun nakde dönüştürüldüğü ve alacağın tahsil edildiği, davalının, 01/01/2013 ve 31/12/2013 tarihleri arasında cari hesap bakiyesi olarak davacıdan 73.482,70-TL. alacaklı olduğu ve davalı tarafından davacıya, düzenlenen 48 adet fatura ile 172.721,10-TL. kesinti cezalarının uygulandığı, davalının, tahakkuk etmiş fakat henüz ödenmemiş ve/veya tahakkuk edecek primlerden her türlü kesintiyi yapma hakkına sahip olduğu, yapılan bu kesintiler nedeniyle, davacının davalıdan, prim destek hak ediş, cari hesap, teminat mektubundan kaynaklanan alacağının bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında, davacı şirket, davalı şirketin mobil elektronik haberleşme hizmetini verebilmesi için,gerekli olan sim kart satışına aracılık etmeyi, diğer ürün ve hizmetleri davalı şirket nam ve hesabına satılmasını, abonelik sözleşmesi ile aboneliğin tesis edilmesi için gerekli olan evrakların davalı şirket nam ve hesabına alınmasını üstelendiği, tüm bu hizmetleri gereği gibi yapması için gerekli personel, bilgi giriş sitemi, dekorasyon, araç kiralama, kira yükümlülüklerinin davacıya ait olduğu anlaşıldığından buna yönelik taleplerinin de yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE;
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama alınan 2.127,33TL harcın mahsubu ile fazla alınan bakiye 2.082,93TL karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 12.715,54-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imza

Hakim
e-imza