Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/871 E. 2021/235 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/871 Esas
KARAR NO:2021/235

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/09/2015
KARAR TARİHİ :16/03/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalılar arasında 20/05/2014 tarihli … istasyonu ve … istasyonu kaba inşaat işleri için 2 adet aşt yüklenici birim fiyat teklif usulü ile sözleşme imzalandığını, … … … sözleşmesi … – … … hattı iyileştirilmesi aşamasında inşaat ve elektromekanik sistemleri … – … kısmında bulunan … istasyonu kaba imalatı işinin birim fiyat teklif usulü sözleşme bedelinin 828.320,42-TL ve … – … – … kısmında bulunan … istasyonunun kaba imalatı işinin birim fiyat teklif usulü sözleşme bedelinin 980.405,39-TL olduğunu, işin süresinin sözleşmede taraflar arasında 6 ay olarak belirtildiğini, 13/06/2014 tarihinde yer teslim tutanağının imzalanmasına rağmen davalı firmanın fiili olarak yer teslimini yapamadığını, sözleşme ile kararlaştırılan yükümlülüklere davalıların uymadığını, müvekkil şirketin ise sözleşmede yüklendiği yükümlülüklerine tam riayet ederek işi kararlaştırılan sürede bitirmek amacıyla tüm ekip ve ekipmanlarını şantiye sahasına getirdiğini, davalıların yer teslimini beklediklerini, davalı firmanın gerekli yer teslimini zamanında yapamadığından müvekkilinin şantiye sahasında bulunan yaklaşık 25-30 kişilik işçi grubunun geçen 3 aylık dönemde boş olarak şantiye sahasında beklediklerini, bu sürede müvekkilinin işçilerinin maaş, ssk ve barınma giderlerini karşılamak zorunda kaldığını, müvekkilinin yüklü miktarda zarara uğradığını ve sebebinin davalı firmanın sözleşme gereği yer teslimini yapmadığını, davalıların müvekkili ile yaptığı toplantıda idare ile aralarında problem olduğunu, projelerde değişikliğe gittiklerini fakat idarenin bunu kabul etmediğini, işin durdurulmasını istediklerini, işin ne kadar süre için durdurulduğunu bildirmediklerini, bunun üzerine müvekkilinin 15 tırla … merkez depodan nakledilen malzemelerinin aynı yolla tekrar … sevk edildiğini, tüm bu nakliye maliyetlerini müvekkilinin karşıladığını,
Yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydı ile sözleşmenin davalılarca haksız feshi nedeniyle uğradıkları menfi ve müspet zararlarının bilirkişi vasıtasıyla tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, bilirkişi vasıtasıyla tespit edilen ve ödenemeyen 22.185,23-TL hak ediş bedelinin tahsilini, davalı firmadan alacaklarının bir teminata bağlanmadığından ve davalıların yurt dışı firma olması ve hakkın elde edilmesinin zorlaşması, alacağın tahsilinin imkansız hale gelmemesi için HMK 389 ve devamı maddelerince, teminatsız veya takdir edilecek en az teminatla davalıların mal varlıklarına ve banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı …. … (…) vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin uluslararası büyük işlere imza atan, dünyanın saygın ve itibarlı inşaat şirketlerinden birisi olduğunu, alanında dünyanın …Büyük şirketi olduğunu, müvekkil şirketin güvenilirliği ve bu türden bir talebi rahatlıkla karşılayabilecek kapsamdaki mal varlığı olduğunu, işbu davada davacının müvekkili için ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, bu talebe dayanak olarak müvekkil şirketin … menşeli olması nedeniyle Türkiye’de hiçbir mal varlığının bulunmaması olduğunu, bu talebi haklı kılacak hiçbir geçerli neden ve delilin bulunmadığını, davacı tarafın sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranıldığı iddia edilen menfi ve müspet zararların bilirkişi vasıtası ile tespit edilerek ödenmesi talebinin hukuka uygun olmadığını, davacının işe başlamış ve bir kısım imalatlar yapmış olduğunu nitekim bu nedenle de kendisine yapmış olduğu imalatlar karşılığı olarak ödeme yapıldığını, davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu gibi taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshi ve müvekkil şirketin temerrüt durumu söz konusu olmadığından davacının bu yöndeki iddialarının ve ticari faiz isteminin kabulünün hukuken mümkün olmadığını, davacının iddialarının soyut olduğunu,
Yukarıda açıklanan nedenlerle; mesnedi oluşmamış davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
Davalı … (…)vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin uluslararası anlamda ve her alanda büyük işler yapan saygın bir firma olduğunu, davacının iddialarının somut olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme incelendiğinde davacının hiçbir isim altında ilave ödeme, tazminat ve benzeri kalemler talep edemeyeceklerinin açıkça kabul ettiğini, davacının dava dilekçesinin tüm dayanağını oluşturan yer teslimi yapılmadığına ilişkin iddianın gerçek dışı olduğunu, söz konusu durumla ilgili olarak 13/06/2014 tarihinde taraflarca yer teslimine ilişkin tutanak imzalandığını, davacı tarafından ödenmediği iddia edilen meblağın gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler gereği Ortak Girişim firmasının davacı yanın İş Sağlığı ve Güvenliği talimatlarına ilişkin olarak eksiklikler tespit ettiğini ve bununla ilgili sözleşmesel kesintiler yapılarak davacı tarafa 10.650,00-TL … cezası kesildiğini, bu durumun davacının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirdiği ve tam yaptığı konusundaki iddialarının afaki ve hukuki açıdan yetersiz olduğunu, davacı tarafın 18/07/2014 tarihinden itibaren ticari faiz talebinde bulunduğunu, bu faiz isteminin kabulünün mümkün olmadığını, kusurlu olan davacının kar kaybı ve müspet zarar talebinin mesnetsiz olduğunu,
Yukarıda açıklanan nedenlerle; taraflarınca ileri sürülen ve re’sen dikkate alınacak sair sebeplerle haksız davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
Alınan 06/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Menfi zarar yönünden dosya kapsamında tespitinin mümkün olmadığını, dava konusu sözleşmenin 12.1 maddesinde işin azabileceği maddesinin mevcut olduğunu, yer teslimi yapılmayan işler için malzeme işçi gibi alım yapılmasının alt işveren sorumluluğunda olduğunu, bu yönden davacı tarafın menfi zarar talebinde bulunamayacağını,
Cari hesap alacağı yönünden davacı tarafından yapılan iş tutarı 105.349,43-TL (KDV hariç) olduğu fakat bu bedelin ödenip ödenmediğinin davacı şirket merkezi olan … yapılan inceleme ile tespit edilebileceğini,
Müspet zarar yönünden dava konusu sözleşmenin 12.1 maddesinde işin azalabileceği maddesinin mevcut olduğunun fakat mahkememizce müspet zarar oluştuğu kanaatine varılırsa yapılamayan iş tutarları üzerinden 221.438,93-TL olarak kabul ve hesaplanmış olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Alınan 07/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Davalı şirket defterlerine göre davacıya toplam 108.820,58-TL ödeme yapıldığı, iki tarafın imzası olan evraklara göre yapılan iş toplam tutarının 105.349,43-TL (124.312,33-TL KDV Dahil), davacı alacağının 124.312,33-108.820,58TL=15.491,75-TL olarak hesaplandığını, mahkememizce … ceza tutarının yapılan iş tutarından düşülmesi gerektiği kanaatine varılması durumunda davacının alacağının 15.491,75TL-10.650,00TL=4.841,75-TL olarak hesaplandığını,
Davacı şirket merkezinin Ankara olması sebebiyle defter incelemesine yönelik mali değerlendirmenin yapılmasının mümkün olmayacağını, dava dilekçesinde talep edilen işçilerin çalışılmadan bekletilen süre içindeki maaş, SSK, barınma giderleri, nakledilen malzemelerin davalının yer teslimini yapmaması nedeniyle kullanılmaz hale gelmesi, sabit şantiye malzemelerinin gidiş dönüş nakliye bedellerinin tutar olarak tespitinin mümkün olmadığının mütalaa edildiği anlaşıldı.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında alınan 28/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı taraf 2014,2015 yılları ticari defterlerinde yer alan tarafların ticari ilişkileriyle ilgili parasal tutarların incelenmesi sonucunda davalı8 …. Ve …. … adına düzenlenmiş faturalar ve yapılmış tahsilat belgelerine dayalı kayıtlar sonucunda 31/12/2015 tarihi itibariyle davacı şirketin 120.520,11-TL tutarında üç adet faturası karşılığında, davalı tarafın nakit ödeme veya davacı adına yaptığı ödemeler toplamının 98.334,88-TL olduğu ve davalı iş ortaklığı hesabından 22.185,23-TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, davalı tarafça davacı adına tahakkuk ettirilmiş 10.650,00-TL ceza ile ilgili gerek kusur belirlenmesinde, gerekse ceza tahakkuku sonrasında davacı tarafa bildirimde bulunulduğuna ilişkin bir belge bulunulamadığı; söz konusu ceza tahakkuklarının davacıya ait defter kayıtlarında yer almadığının mütalaa edildiği anlaşıldı.
Alınan 09/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Teknik yönden yapılan incelemeler sonucu önceden alınmış rapora göre yapılan iş toplam tutarının KDV dahil 124.312,33-TL olduğunu, davacı tarafın kendi ticari defter kayıtlarında tespit edildiği şekli ile davalı yana kestiği toplam hak ediş fatura tutarının ise 120.520,11-TL olduğunu, davacı yan hak ediş tutarı olan 124.312,33-TL den davalı yanın ödemiş olduğu ödeme ve kesintilerden tarafların itirazına konu olmayan 98.144,77-TL lik ödeme ve kesintilerin mahsup edilmesi sonrasında davacı yan alacağının 26.167,56-TL olacağını,
Taraflar arasında ihtilaf konusu olan 10,650,00-TL tutarındaki … cezaları ile davalı kayıtlarında yer aldığı halde davacı defter kayıtlarında yer almayan 25,81-TL tutarındaki damga vergisi bedelinin mahsup edilmesi gerektiğinin kabul edilmesi halinde ise davacı alacağının 26.167,56-10.650,00-25,81=15.491,75-TL olacağının mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı olarak açılan imalat bedeli alacağı ile müspet ve menfi zarar tazminine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ile davalı adi ortaklık arasında 20.05.2014 tarihli, sözleşmede yazılı inşaat işlerinin yapımı konusunda eser sözleşmesinin yapıldığı, sözleşe yapım süresi iolan 6 ay içerisinde inşaat işinin yapılmadığı ve sözleşmede belirtilen niteliklerde işin yapılmadığı iddialarıyla birlikte 03.09.2015 tarihinde Mahkememizdeki iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraf teşkili sağlanarak, taraflarca usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanılmış, talimat bilirkişi raporuyla davalı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmiş, 30.04.2019 tarihli 1. heyet, bila tarihli 1. ek heyet ve 09.11.2020 tarihli 2. Heyet bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde, dosya kapsamına ve denetime elverişli 1. ve 2. bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere, taraflar arasındaki sözleşmenin 12.1 Maddesi gereğince işin azalabileceği maddesi olduğundan, yer teslimi yapılmayan işler için malzeme, işçi gibi alım yapılması alt işverenin sorumluluğunda olduğundan, davacı tarafın menfi zarar talebinin reddine, 30.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen yaklaşım doğrultusunda taraflar arasındaki yapılan işin toplam tutarının 124.312,33-TL olarak hesaplandığı, davacı tarafın kendi ticari defter kayıtlarında tespit edildiği şekli ile davalı yana kestiği toplam hakediş fatura tutarının 120.520,11-TL olduğu, davacı tarafın hakediş tutarından, davalı tarafın yapmış olduğu ödeme ve kesintilerden, tarafların itirazına konu olmayan 98.144,77-TL’lik ödeme ve kesintilerin mahsup edilmesi ve sözleşmeye göre davalı tarafça yapılan … cezaları mahsup edildikten sonra bakiye davacı alacağının son bilirkişi raporunda 15.491,75-TL olarak hesaplanması sebebiyle 09.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen nihai miktardan, dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalı iş ortaklığının, taraflar arasındaki sözleşmeye göre müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-15.491,75-TL’nin, dava tarihi olan 03.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 1.058,24-TL harçtan peşin alınan 395,95-TL + 3.880,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.275,95-TL harçtan fazlaca alınan 3.217,71-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalılar vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 24.698,03-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 27,70-TL başvurma harcı + 395,95-TL peşin harç + 3.880,00-TL ıslah harcının 662,29-TL’sinin toplamı olan 1.085,94-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 6.200,00-TL bilirkişi ücreti + 328,50-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 6.528,5‬0-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 408,46-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … tarafından yapılan 120,00-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 112,49-TL’sinin davacıdan alınarak davalı … verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … tarafından yapılan 14,20-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 13,31-TL’sinin davacıdan alınarak davalı … verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, kullanılmayan gider avansının, ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/03/2021

Katip …

Hakim …