Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/793 E. 2019/1241 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/793 Esas
KARAR NO: 2019/1241

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 05/08/2015
KARAR TARİHİ: 10/10/2019

Mahkememize açılan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı şirket arasında tipik bir cari hesap ilişkisi mevcut olmadığını, müvekkilinin bağlı olduğu… Grubunda yer alan şirketlerin de içine dahil olduğu ve tamamen ticari hayatın serbestisi çerçevesinde birden fazla taraf arasında ve birden fazla sözleşmenin bir araya gelmesiyle tesis edilen bir ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin davalıdan alacaklı olmasını sağlayan takip konusu faturaların, dava dışı … ve …’nin dahil olduğu ticari ilişki neticesinde ortaya çıktığını, Müvekkili ile… ve davalı arasındaki ticari ilişkiye dahil olduğu noktanın ise taraflar arasındaki ticari şartlar anlaşmasının 22. maddesi çerçevesinde gerçekleştiğini, ayrıca… ile … arasında imzalanan tedarik zinciri finans hizmetleri ana sözleşmesi ve ilgili hizmet sözleşmesi bulunduğunu,… ile davalı arasında da 15/02/2010 tarihli… hizmet sözleşmesi bulunduğunu, davalının ödenmesi için … tarafından sunulacak finansman hizmetleri için ödemenin… trafından banka havalesi ile yapılacağı hususu sunulan ticari şartlar anlaşmasının 22.maddesinde davalı tarafından da kabul edilmiş olduğunu, taraflarca akdedilen ve detayları verilen sözleşmelerde kararlaştırıldığı şekilde…tarafından devir ve temlik alınan alacaklara … tarafından bir hizmet ücreti uygulanmakta olduğunu, … tarafından davalıya ödenmesi için gereken fatura bedellerinin … tarafından uygulanan hizmet ücretleri ile denkleştirilebilmekte olduğunu, tarafların amacının sözleşmede de ifade edildiği üzere ticari alacakların iskonto edilmesi amacıyla davalı tarafından …’ye devir ve temlik edilmesini sağlamak ve bu temlik işlemine istinaden …’ın ödeme talimatları ve bu talimat üzerine … tarafından davalıya iskonto işlemi uygulanarak erken ödeme yapılmasını temin etmek ve bunun için işbirliği içinde hareket etmek olduğunu, ödemelerin …’ın kendi bilgisayar sistemi olan MSİ adlı sistem aracılığıyla davalıya yapılmakta olduğunu, tüm fatura verilerinin … tarafından …üzerine kaydedilmekte olduğunu, müvekkili …’ın davalının dava dışı …’den olan alacaklarına fatura vadesinden önce kavuşmasını sağlayan finansman sağlayıcısı olarak hareket etmekte olduğunu, bu ödemelerin taraflar arasında kararlaştırılan oran ve miktarlarda olduğunu, … tarafından …’ye geri dönülemez ödeme talimatı verildiğini ve … de söz konusu ödemeyi davalıya gerçekleştirmekte olduğunu, mezkur işbirliği sözleşmesinde … esasen davalıya … tarafından yapılacak ödemenin … sistemi üzerinden yapılacak olması sebebiyle mezkur platforma ilişkin teknik ve mali detaylar kararlaştırıldığını, müvekkili şirketi ile …’nin tedarikçilerine yapılacak ödemelerle ilgili olarak tedarik zinciri, finans hizmetleri sözleşmeleri akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin … tedarikçilerine yapması gereken ödemeler bakımından finansman hizmeti sağlayacağının taahhüt edildiğini, bu sözleşme ile müvekkili şirketin kendisi ile aynı şirketler grubu içerisinde yer alan …’nin tedarikçilerinin vadesinden önce alacağına kavuşmasını sağladığını ve bu sayede … grup şirketlerinin kredibilitesini yükseltmeyi amaçlandığını, burada finansman hizmetlerine ilişkin imzalanan ana sözleşmenin yanısıra … satıcı iskontosuna ilişkin bir hizmet anlaşması imzalandığını, söz konusu finansman hizmeti sağlanırken … satıcı iskontosu (…) sözleşmesi adı altında indirim uygulayacağını, … ile … arasında belirtilen mutabakatın üzerine davalı … ile … arasında … hizmet sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede davalının MSİ platformu aracılığıyla …’den olan alacaklarının kararlaştırılan iskontolu oranlarda … ‘dan almayı kabul ettiğini, bu sözleşmenin 6. maddesi çerçevesinde davalının karşılıklılık aranmaksızın …’ın …’nin vadesi geçen alacaklarının davalıya olan borçlarından mahsup etmesine muvafakat ettiğini, yani … programının davalı tarafından kabul edildiğini, dolayısıyla … hizmet sözleşmesiyle davalının kendisinin …’den olan alacakları için …’ın finansör olmasını kabul ettiğini, davalının alacaklarının satışı ve temliki hususunda müvekkili şirketin vekaletname ile yetkilendirdiğini, davalının bu yetkilendirmesi üzerine davacı ile … arasında iş birliği sözleşmesi imzalandığını ve davalıya ödemenin gerçekleşmesi için son aşamada …’nin devreye girdiğini, davalının … ile ana alacaklar satın alma sözleşmesi imzalandığını, davalının …’den evvel alacaklarının … aracılığıyla davacıya devrettiğini ve davacının satıcı indirimi uygulaması suretiyle yapılacak olan ödemenin …’nin de dahil olduğu merkezi bir ödeme platformu aracılığıyla gerçekleştirdiğini, netice itibariyle davalının müvekkilinden fazladan aldığı bedelleri iade etmesi gerektiğini, müvekkili tarafından davalıya ödeme yapılması için … Bankası … kurumsal şubesine aktarılan ödemeler ile … Bankası Kartal şubesi tarafından davalıya yapılan ödemelerin karşılaştırılması sonucunda alacağın kolayca tespit edilebileceğini, müvekkili tarafından davalıdan olan alacağın tahsili için yapılan icra takibine davalının itirazının haksız ve yerinde olmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; Davacı vekilinin dava dilekçesinde açıklandığı üzere müvekkili şirket ile dava dışı … Şti. ile yaptığı tedarik sözleşmesi ile …’nin tedarikçisi olarak çalışmaya başladığını, taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkili şirketin … marketlerinde satılmak üzere bir takım malzemeleri tedarik ettiğini, sattığı malların bedeli içinde … ye fatura kestiğini, kesilen söz konusu faturaların yine tarafların ve davacı arasındaki sözleşme gereğince davacı tarafından ödenmekte olduğunu, müvekkili şirket … ile sözleşme imzalama aşamasında … tarafından … ile de sözleşme yapmak durumunda bırakılmış olduğunu, müvekikili şirketin aslında … ile çalışmak isterken … tarafından imzalanan tip sözleşme ile davacı ile sözleşme imzalamak zorunda kaldığını, bu haliyle sözleşmenin …’nın 20. madde ve devamında düzenlenen genel işlem koşullarına aykırı olduğunu, davacı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu sözleşmeler haricinde dava dışı … ile müvekkili şirket arasında 01/01/2011 tarihinde farklı bir satın alma sahasında daha sözleşme imzalanmış olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeler incelendiğinde hepsinde aynı ifadelerin kullanıldığını, taraflardan birinin ticari gücü neticesinde kendisi ile çalışmak isteyenleri imzalamak durumunda bıraktığını, tarafların karşılıklı olarak çıkarlarının düşünüldüğü değil de sadece sözleşmenin bir tarafının korunduğu ve karşı tarafa dayattığı sözleşmeler şeklinde olduğunu, bunun en açık örneğinin sözleşmenin 8. maddesinde düzenlenen iade hakkı olduğunu, bu madde ile …’nin her türlü iade hakkını kazandığını ve söz konusu sözleşme maddesi nedeniyle müvekkili şirketin neredeyse iflas aşamasına geldiğini, …’nin sözleşmedeki bu haksız şart nedeniyle müvekkili şirketten aldığı yüklü ürünü iade ettiğini, taraflar arasındaki problemlerin sözleşmeye konulan bu haksız şarta dayanarak …’nin yaptığı iadeler neticesinde başladığını, müvekkili şirket ile dava dışı … arasındaki sözleşmeler gereğince ticari faaliyetleri sürmekte iken … müvekkil şirketin distribütörü olduğu bir markanın ürünlerini de müvekkil şirketten satın almakta iken söz konusu marka Türkiye de distribötürünü değiştirmiş olduğunu ve bu ürünleri daha ucuz temin etmeye başladığını, bunun üzerine müvekkilinden alınan ürünlerin iade edilmeye başlandığını, müvekkili şirkete yaklaşık 800.000 TL mal iadesi yapıldığını, davacının …’nin hukuka ve TBK.nın 20. maddesinde düzenlenen genel işlem şartlarına aykırı sözleşme maddesine dayanarak yapmış olduğu iadeler nedeniyle alacaklı olduğunu iddia etmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkil şirket ile davacı arasındaki problemin bu haksız iadelerden dolayı doğduğunu, fazla ödeme alınmış olduğu bir an için kabul edilse dahi müvekkili şirketin ne kadar fazla ödeme aldığını bilmesinin mümkün olmadığını, zira … ile olan sözleşme gereğince müvekkil şirketin aylık cirosu üzerinden yapılan her sözleşmede ayrı ayrı düzenlenmiş olan Promosyon Bütçesi, Pazarlama Bütçesi, Ana Sortiment Iskontosu, Merkez Depo Primi, açılış tutarı, market yenileme, reklam ücreti, vade indirim primi, sinerji bedeli gibi isimler altında aylık ciro üzerinden faturalar kesilmekte olduğunu, müvekkili şirket ile … arasındaki cari hesapta hiçbir zaman mutabık kalamadıklarını, sürekli olarak bir tutarsızlık olduğunu, bunun nedeninin yaşanan bu iadelerden kaynaklandığını, aynı şekilde davacının sözleşme gereği ödemeleri yaparken fatura bedeli üzerinden belli bir oranda hizmet bedeli kestiğini, davacının ödeme yaparken fazla bedel üzerinden kesinti yaptığını, bu nedenle müvekkili şirketin de davacıdan alacaklarının oluştuğunu, buna göre müvekkilinin davacıya borçlu olup olmadığının yapılacak yargılama sonucunda ortaya çıkacağından alacağın likit olmadığını, müvekkili şirketin yaptığı itirazında haklı olduğunu, davacı tarafından başlatılan icra takibinde takip öncesi işleyen faiz ile takip sonrası işleyen faiz oranlarının hatalı olduğunu, davacının alacaklı olduğu kabul edilse bile alacak muaccel olmadığından takip öncesi faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nın 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
İstanbul…İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, bilirkişi rapor ve ek raporu alınmıştır.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 306.890,97 TL asıl alacak, 120.037,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 426.928,69 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, süresi içerisinde davalı tarafından itiraz edilmesi neticesinde icra takibinin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi rapor ve ek raporu alınmıştır.
Bilirkişi …’un Mahkememize sunduğu 30/03/2018 tarihli raporunda; davacı şirket ile davalı şirket arasında 15/02/2010 tarihli … hizmet sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile tedarikçi davalı şirkete davacı tarafından yapılan erken ödeme koşulları ile finansman şeklinin esasları hakkında hükümlere yer verildiğini, sözleşmeye göre davalı şirketin …’ye sevkettiği malların bedellerinin davacı tarafından erken ödenmesi suretiyle vadeden önce tahsil etme imkanına kavuşacağını, dava dışı … ile davalı arasında 01/01/2011 tarihli iki adet ticari şartlar anlaşması imzalandığını, bu sözleşmenin 8. maddesinde iade edilecek mallara uygulanacak hükümlere yer verildiğini, … ile davacı arasında ayrıca tedarik zinciri finansal ana sözleşmesi ve ilgili hizmet sözleşmelerinin bulunduğunu, bu sözleşme ile davacı tarafından …’ye tedarik hizmeti sağlayacağını, davacının ayrıca satış iskontosuna ilişkin hizmet anlaşması yaptığını, bu anlaşmanın 2/2 . maddesine göre davalının vadeli alacağının … indirim sistemiyle erken tahsil edebileceği, …’ın bu sistemi … Bankası dahil yurtiçindeki bankalarla işbirliği içinde yerine getirileceğinin düzenlendiğini, … ‘nin 2011-2012 yıllarına ilişkin olarak dosyaya sunulmuş hesap ekstrelerinin incelenmesi sonucu; davacının davalı şirketten 306.890,97 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, anlaşmanın 8. maddesine göre …’nun her türlü iade hakkında sahip olduğunu, davalının bundan dolayı herhangi bir hak talep edemeyeceğini, iade faturası düzenlenmesinden ve yazılı olarak tedarikçiye bildirilmesinden sonra 10 gün içinde satıcının ürünlerini geri alacağı, bedellerinin …’nun ödemelerinden düşüleceğinin kabul ve beyan edildiğini, davalı yanın iade edilen faturalara ilişkin olarak davacı yana 306.890,97 TL borçlu olduğunu, bu borcun davalı şirketin defteri kebir hesabında 30/06/2012 tarihi itibariyle 263.219,06 TL olarak kayıtlı olduğunu, sonuç olarak davacı alacağının 306.890,97 TL asıl alacak ve 98.946,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 405.836,51 TL olarak tespit edildiğini belirtmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunduğu 16/04/2019 tarihli ek raporunda; davalının davacının ticari defter ibraz etmediği gerekçesi ile yaptığı itiraz üzerine davacı şirket tarafından merkezinin bulunduğu ülkede bağımsız denetim şirketi raporu ibraz edildiğini, … merkezli bağımsız denetim şirketinin … şirketinin 30/09/2018 tarihli bilançosu üzerinde yapmış olduğu denetim sonucunda hazırladığı 25/03/2019 tarihli denetim raporunda, davacı … şirketinin defter kayıtlarında 30/09/2018 tarihi itibariyle tedarikçi Ertek şirketinin bakiye borç miktarının 306.890,97 TL olarak yer aldığının tespit edildiğini, buna göre davalı şirketin davacı şirkete 306.890,97 TL tutarında borçlu olduğunun teyit edildiğini belirtmiştir.
Davacı tarafından sunulan … Denetim şirketine ait rapor ve tercümesinin incelenmesinde, 30/09/2018 tarihi itibariyle açık pozisyon listesinin incelenmesi ve tedarikçi Ertek şirketinden kalan borç bakiyesinin tespiti amacıyla yapılan incelemede; 30/09/2018 tarihi itibariyle Ertek’ten ödenmemiş alacaklar toplamının 306.809,97 TL olduğunun tespit edildiğinin belirtildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmeler, banka hesap hareketleri, faturalar, davacı şirkete ait yabancı denetim şirketi tarafından düzenlenen rapor, icra dosyası, bilirkişi raporu ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında 08/03/2010 tarihli … hizmet sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme ile tedarikçi şirket olan davalı şirkete, … tarafından yapılacak erken ödeme koşulları ile finansman şeklinin düzenlendiği, bu sözleşme hükümlerine göre tedarikçi davalı şirketin …’ye sevkettiği malların bedellerinin, … tarafından erken ödenmesi suretiyle vadeden önce tahsil etme imkanına kavuşacağına, sözleşmenin 5. maddesine göre …’ın davalı şirkete verdiği hizmetler karşılığında her ödenebilir tutarın % 0,6’sı oranında davalıdan ücret alacağının düzenlendiği, sözleşmenin 6. maddesinde mütekabiliyet esasına bakılmaksızın … bağlantılı şirketlerin davalı aleyhine tahakkuk ettirmiş oldukları vadesi geçmiş alacaklarını davalı şirkete olan borçlarıyla mahsup edebileceği, davalı şirket ile dava dışı … arasında 01/11/2011 tarihli iki adet anlaşma bulunduğu, söz konusu anlaşmanın 8. maddesinde iade edilecek mallara uygulanacak hükümlere yer verildiğini, bu maddeye göre …’nun her türlü iade hakkında sahip olduğunun düzenlendiği, satıcının bundan dolayı herhangi bir hak talep edemeyeceği, iade faturasının kesilmesinden ve yazılı olarak tedarikçiye bildirilmesinden itibaren 10 gün içerisinde satıcının ürünleri geri alacağı, 10 gün içinde iade alınmayan ürünlerin … tarafından kargo ile gönderileceği, satıcının hiçbir şekilde tazminat talep edemeyeceğinin düzenlendiği, anlaşmanın 22. maddesinde satıcıya yapılacak ödemelerin anlaşmada belirtilen vade durumunu takip eden ilk ödeme gününde yapılacağını, aksine hüküm bulunmaması halinde satıcının söz konusu ödemenin … Grup şirketlerinden … tarafından banka havalesi ile yapılacağını kabul ve taahhüt ettiği, … ile … arasında tedarik zinciri finans hizmetleri alış sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye göre … tarafından … TR’ye tedarikçi finans hizmeti sağlanacağı, … ile … arasında … satıcı iskonto sistemine ilişkin hizmet seviyesi anlaşması imzalandığı, … ile … Bankası arasında geri dönülemez ödeme talimatı ile tedarik finans sözleşmesi imzalandığı, tüm bu sözleşmelere göre davalı şirketin …’den olan alacaklarını vadeyi takiben … tarafından yerine getirileceği, müşterinin erken ödeme istemesi halinde iskonto yoluyla ödeme yapılacağı, davacı şirkete ait hesap ekstreleri, davacı şirketin tercümeli denetim raporuna göre davacının davalı şirketten 306.890,97 TL alacağının bulunduğu, … ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin 8. maddesine göre …’nun her türlü iade hakkına sahip olduğu, bundan dolayı davalı şirketin herhangi bir hak talep edemeyeceği, iade faturası düzenlenmesinden ve yazılı olarak bildirim yapılmasından itibaren 10 gün içerisinde ürünlerin iade alınması gerektiği, bedellerin ödemelerden düşüleceğinin davalı tarafından kabul edildiği, davalının iade edilen faturalara ilişkin olarak davacıya 306.890,97 TL borçlu olduğu, davalının defteri kebir hesabında da 30/06/2012 tarihi itibariyle 263.219,06 TL borç olarak kayıtlı bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşme ve ticari ilişki göz önüne alındığında, davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle asıl alacak olarak 306.890,97 TL ve işlemiş faiz olarak 98.946,44 TL olmak üzere toplam 405.836,51 TL alacaklı olduğu, bu miktar için icra takibine yapılan itirazın yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak itirazın kısmen iptali ile takibin bu miktar için devamına, alacağın likit olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatına, reddedilen kısım için davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
a)Davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 306.890,97 TL asıl alacak ve 98.946,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 405.836,51 TL alacak için yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b) Kabul edilen alacağın % 20′ si olan 81.167,30 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c) Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 27.722,69 TL harçtan peşin alınan 5.756,48 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 21.966,21 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 5.784,18 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 30.183,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın reddedilen bölümüne göre hesaplanan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 5.134,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 4.880,73 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Katip …
✍e-imzalı

¸Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.