Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/771 E. 2018/285 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/771 Esas
KARAR NO : 2018/285
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/07/2015
KARAR TARİHİ : 24/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağının tahsili için icra takibinde bulunduğunu, davalıların icra dosyasında itirazda bulunduklarını, takipte İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davalı şirketin borçlu bulunduğunu, sunan belgelerden bunun anlaşıldığını, bu nedenlerle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline, 74.475 TL üzerinden takibin devamına, davalıların asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 74.475 TL asıl alacak, 95,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 74.570,90 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi olarak… atandığı, alınan raporda sonuç olarak; davacının yasal ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmamış olduğu, davacının belgeleri de dikkati alınmak suretiyle yapılan inceleme neticesinde icra takip tarihi itibariyle davacının 92.884,81 TL olduğu belirlenmiş ise de davacı bu tutarı 74.475,00 TL olarak talep etmiştir. Davacı talebi ile bağlı bulunmaktadır. Alacağa icra takip tarihinden itibaren temerrüt faizi hesaplanacaktır. Talep edilen %20 icra inkar tazminatı hakkındaki takdir sayın mahkemeye ait olacaktır, şeklinde mütaala ettiği anlaşıldı.
İddia, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın garanti sözleşmesi ve bayilik sözleşmesine dayalı cari hesap alacağına ilişkin takipte itirazın iptaline ilişkin olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine 74.475 TL asıl alacak, 95,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 74.570,90 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu, yasal bir yıllık süre içerisinde İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptali davası açıldığı, davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının taraflar arasındaki sözleşmede yetki şartı nedeniyle İstanbul İcra Daireleri yetkili olduğundan HMK 17.maddesi gereği tacir olan taraflar arasındaki yetki şartı nedeniyle reddine karar verilerek davanın esasına geçildiği, yapılan yargılama sonucunda davacının cari hesap kapsamındaki faturalara konu mal ve hizmeti yapıp teslim ettiği hususunu ispatlayacak herhangi bir delil ileri süremediği, sunulan faturalar irsaliyeli fatura olmayıp mal ve hizmetin teslim edildiği hususunu ispatlar nitelikte herhangi bir kesin delil ileri süremediği, bu hususta davalı tarafın imzasını taşıyan irsaliyeli faturalarıda dosyaya sunamadığı gibi 3.nolu karar celsesindeki beyanında bu yönde imzalı irsaliyelerin olmadığını belirttikleri, davacı tarafın defter ve kayıtları TTK göre usulüne uygun tutulmamış olup, kendi lehine delil olmadığı gibi davaya cevap vermeyerek davacının dayandığı bütün olguları inkar etmiş sayılan davalıya karşı davacının üzerine düşen ispat yükünü yerine getiremediği, davacı tarafça tek taraflı düzenlenip teslim olgusunu ispata elverişli olmayan faturaların davacı lehine tek başına iddialarını ispata elverişli delil niteliği bulunmadığı anlaşıldığından davacının ispat edilemeyen davasının reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Peşin alınan 899,05 TL. nispi harçtan, 492 sayılı Harçlar Kanununun 15.maddesi gereğince alınması gereken 35,90TL. maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile geriye kalan 863,15 TL. harcın, karar kesinleştiğinde, davacı veya vekiline iadesine.
3-Davalı aleyhine açılan davayı vekille takip ettğinden Av.Asg.Üc.Tarifesinin 13/1.maddesi gereğince, hesaplanan 8.542,25 TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınmasına, davalıya verilmesine.
4-Davacı tarafından yapılan 1.011,50 TL. yargılama giderinin, davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
6-HMK.nunun 333.maddesi gereğince, karar kesinleştiğinde artan gider avanslarının taraflara iadesine.
Dair, davacı vekili yüzüne karşı,davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde gün içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır