Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/750 E. 2018/371 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/750 Esas
KARAR NO : 2018/371
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 20/07/2015
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İcra takip dosyası alacaklısı …’yı tanımadığını , kendisi ile arasında bir ticari ilişkiye dayalı para alış verişi olmadığını , takibe konu senetlerin davet üzerine gittiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bulunan … Turistik Tesisindeki kumarhanede oynanan kumardan kaynaklanan kumar borcu olduğunu , kendisine alkollü olduğu esnada tanzim tarihi 21/03/2015 olan senetlerin imzalandığını , imzalanan senetteki imzanın kendisine ait olduğunu ama bu senedin kumar borcundan kaynaklı olması dışında tahrif edilmiş olduğunu , senetlerden dolayı açılan icra takibinin iptalini ve borçlu olmadığının tespitini , her iki davalı hakkında ayrı ayrı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini , davalının davanın açılmasına sebebiyet vermesinden dolayı yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kendisine 21/03/2015 tarihinde senetler imzalatıldığını iddia etmiş ise de takip dayanağı senetlerin 05/06/2014 tarihinde itiraz edildiğini , davacının imzaladığı senet ile bu olayı karıştırmış olabileceğini , alacaklı ile hiçbir ilgisi olmayan bir otel kamera kayıtlarının delil olarak kabul edilemeyeceğini , iddiaların dava konusu alacakla uzaktan yakından ilgisi olmadığını , davanın reddi ile birlikte davacının alacağın % 20 si oranında tazminata mahkum edilmesini talep ettiğini , haksız davanın reddini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 5.000 USD asıl alacak, 15,00 USD komisyon , 51,40 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.066,40TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı,
Emsal nitelikteki Yargıtay … Hukuk Dairesi 07/04/2011 tarih … Es , … K. Sayılı ilamında ” … Davacının müvekkiline borçlu olduğunu , davalı ile hiç.in ilgisi olmayan kişi ve yerlerden bahsederek dava açtığını bildirerek davanını reddini istemiştir. Mahkemece , davanın kumar borcu nedeniyle verildiği iddia edilen iki adet bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu , bononun mücerret bir borç ikrarı olup davacının öncelikle bononun kumar ve bahis borcu için düzenlendiğini kesin delil ile ispat etmesi gerektiğini , tanıkla ispat edilemeyeceğini , davacının ise iddiasını kesin delille ispat edemediği gibi davalının da teklif olunun yeminin de bonoların kumar nedeniyle verilmediğini beyan ettiğinden kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada yazılara kararın dayanağı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ,davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarını reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına … ” içtihadında bulunduğu anlaşıldı.
Yine yanı dairenin 11/12/2013 Tarih … Es. ,… K. Sayılı ilamında ” … İspat yükü kendine geçen davalının dava konusu 20.000 TL meblağlı senedin ne amaçla düzenlendiğini , davacı ile aralarındaki hukuki ve ticari ilişkinin ne olduğunu açıklayamadığı , kumar boycundan dolayı düzenlendiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunmadığı , ahlaka aykırı bir amaç için düzenlenmiş bulunan senedin davalıya alacak hakkı doğurmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takibine konu bir adet bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş , bono mücerret bir borç ikrarındır. O halde bono borçlusunun ilk önce bonodaki borç ikrarının sebebinin kumar veya bahis olduğunu ispat etmesi gerekir , bu ise HMK nın 201. Maddesi gereği tanıkla ispat edilemez . Ancak senet ( kesin delil ) ile ispat edilebilir . Aksi halde , yani bononun kumar veya bahis borcu için düzenlendiği iddiasının tanıkla iptal edilebileceğinin kabulü durumunda bono emniyeti kalmaz, her bononun kumar veya bahis borcu için verildiği iddiası temin edilecek tanıklarla ispat edilerek iptali sağlanabilir. Bu ise hem HMK nın 201. Maddesi hükmüne hem de bono emniyetine aykırı düşer . Somut olayda davacı dava konusu senedin düzenlenme nedeninin kumar borcu olduğunu iddia ettiğine göre bu iddiasını belirtilen ilkeler çerçevesinde yazılı delille kanıtlaması gerektiği gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmesi isabet görülmemiştir… ” içtihadında bulunduğu anlaşıldı.
Aynı dairenin 05/05/2015 Tarih… Es, . … K. Sayılı ilamında ” … Dava kumar borcu için boş olarak imzalattırılan takip konusu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı takip sonucu senette lehtar olup davacı – keşideciye verdiği borç para karşılığında iş bu senedin imzalandığını ileri sürmüş , anılan senette ihdas nedeninin boş olduğu görülmüştür. Bono mücerret bir borç ikrarıdır. O halde , bono borçlusunun ilk önce bonodaki borç ikrarının sebebinin kumar veya bahis olduğun ispat etmesi gerekir. Bu ise HMK nın 201. Maddesi gereği tanıkla ispat edilemez . Ancak ( kesin delil ) ile ispat edilebilir. Aksi halde yani bononun kumar veya bahis borcu için düzenlendiği iddiasının kanıtla ispat edilebileceğinin kabulü durumunda , bono emniyeti kalmaz, her bononun , kumar veya bahis borcu için verildiği iddiası temin edilerek tanıklarla ispat edilerek iptali sağlanabilir. Bu durumda ise hem HMK nın 201. Maddesi hükümüne hem de bono emniyetine aykırı düşer somut olayda davacı dava konusu senedin düzenlenme nedeninin kumar borcu olduğunu iddia ettiğine göre, bu iddiasının belirtilen ilkeler çerçevesinde yazılı delille kanıtlaması gerektiği gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir… ” içtihadında bulunduğu anlaşıldı.
Davacı davalı … Tesislerinin ticaret unvanını dava dilekçesinde eksik yazmış ve buna göre tebligatlar yapılmış ise de yapılan uluslararası tebligatta tebligatın … Turistik Tesislerine yapıldığı, buna göre de davalı şirketin dosyaya … A.Ş vekili olarak katıldığı, dava dilekçesindeki unvandaki eksikliğin maddi hata olup, son celse davacı tarafça bu hatanın düzeltildiği, davalı şirketin tam ticari unvanının … A.Ş olduğu, bu şirkete tebligat yapılarak taraf teşkili sağlandığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, emsal nitelikteki yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın kumar borcu nedeniyle anlaşmaya aykırı olarak tanzim yeri, tanzim tarihi ve ihdas nedeni doldurulan bonolarla ilgili menfi tespit istemine ilişkin olduğu, dava, bonoya dayalı takipten sonra açılmış dava İİK 72 maddesi kapsamında menfi tespit davası olup, davalı … A.Ş’nin takip ve dava konusu bonolarda keşideci lehtar veya ciranta veya avalist olarak unvan ve imzası bulunmadığı gibi takipte de alacaklı olarak yer almadığı, takipten sonra açılan menfi tespit davalarında, davalı, takip alacaklısı olup, işbu davada davalı gösterilen … A.Ş.’nin takip alacaklısı veya senet alacaklısı olmadığı, dolayısıyla bu dava bakımından davalı sıfatı (pasif husumet ehliyeti bulunmadığı) anlaşıldığından davanın bu davalı yönünden bu sebepler reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı taraf dava ve takip konusu bonoları kumar borcu nedeniyle düzenlendiğini iddia etmiş ise de yukarıya alıntılanan yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere bononun mücerret bir borç ikrarı olduğu, buna göre bono borçlusu olan davacının ilk önce bonodaki borç ikrarının sebebinin kumar veya bahis olduğunu ispat etmesi gerektiği, bunun ise HMK 201 maddesi gereği kesin deliller ile ispat edilebileceği, tanık delili ile ispatın mümkün olmadığı, tanık ile ispatın kabulü halinde bono emniyetinin kalmayacağı, her bononun kumar veya bahis borcu için verildiği iddiası temin edilebilecek tanıklar ile ispat edilebilecek iptalinin sağlanabileceği, bu durumun ise hem HMK 201 maddesine hem de bono emniyetine aykırı düşeceği, somut olayda da davacının dava konusu bonoların düzenleyicisi ve borçlusu olup bonolarda iflas nedeni olarak nakten kaydının bulunduğu, davacının bu senetlerin kumar borcu nedeniyle verildiği iddiasını ispat edebilecek nitelikte kesin bir delil ileri süremediği gibi yemin deliline de dayanmadığı, dosyaya sunduğu uçak biletinin ve yine delil olarak dayandığı HTS kayıtlarının ve banka hesap özetlerinin bu senetlerin kumar borcu için verildiğini ispata yeterli olmadığı, bu nedenle davacının davalı gerçek kişi bakımından da davasının reddi gerekeceği, dava nedeniyle verilip infaz edilmiş tedbir kararı olduğundan davalı gerçek kişi lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … A.Ş davalı sıfatı (pasif husumet ehliyeti) bulunmadğından bu davalı bakımından davanın reddine,
2-Davalı … hakkındaki davanın reddine, tedbir kararı infaz edildiğinden 15.000 TL’nin %20ne tekabül eden 3.000 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalı … verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 35,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 256,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 220,17 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı … A.Ş kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre maktu 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avanısının artan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır