Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/712 E. 2020/66 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/712 Esas
KARAR NO : 2020/66

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/07/2015
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; 18/08/2012 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile tescilsiz motosikletin çarpışması neticesinde meydana gelen kazada, davacılar … ve …’in oğulları, …’in vefat ettiğini, meydana gelen kaza sonrasında davalı şirket tarafından müvekkillerinin mağduriyeti söz konusu olduğundan, davalı tarafça müvekkillerine ödeme yapılmış ise de yapılan ödeme miktarının destekten yoksun kalan ailenin mağduriyetine kıyasla oldukça düşük olduğunu belirterek, fazlaya ilişin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, HMK’nın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, davalı şirket tarafından ödenen tazminat miktarı yetersiz olduğunu, davalının ödemekle sorumlu olduğu miktarın her bir müvekkili için 500’er TL olmak üzere şimdilik toplam 1.000-TL’sinin davalı şirkete başvurdukları tarihin 8. iş gününün bittiği tarihten itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki açıklamada, dava konusu trafik kazasının 18.08.2012 tarihinde meydana geldiği göz önüne alındığında, 2918 sayılı K.T.K. 109. maddesi uyarınca, iki yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmayan davanın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin sorumluluğu kapsamında bulunan zorunlu sigortaların sağladığı teminatlara ilişkin olarak, sigortalının belirlenememesi, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli sigortanın bulunmaması veya çalışmış veya gasp edilmiş araçlarla kazaya sebebiyet verilmesi durumlarında, kazalarda zarar gören kişilerin, sigorta güvencesinden yoksun kalmaları nedeniyle uğrayacakları bedeni zararların karşılanmasından ibaret olduğunu, dava dilekçesinde yer alan açıklamalarda, muris …’in yolcu konumunda olduğu tescilsiz motosiklet ile seyir halindeyken gerçekleşen trafik kazasında vefat ettiğini, aracın ZMSS poliçesi olmadığından müvekkili şirketten talepte bulunulduğunu, davacı tarafın kazaya karışan … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı …’ın, işleten … ve müteveffa …’ün yolcu konumunda olduğu motosiklet sürücüsü … aleyhine dava açılmadığından, davanın reddi gerektiğini, davacılar adına dava öncesinde, müvekkili şirkete başvuruda bulunulduğunu, ödeme yapıldığını ve ibraname alındığını, davacıların varsa aşan zararını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun kusur oranı ile kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan sürücülerin ve yolcu konumunda olduğu bildirilen, müteveffa …’in kazada varsa asli ve/veya müterafik kusurunun belirlenmesi gerektiğini, davacıların varsa uğradığı zararın uzman aktüer tarafından hesaplanması gerektiğini, davanın açılmasına sebep olmayan müvekkili şirketin temerrüdü söz konusu olmadığını, dolayısıyla dava dilekçesinde belirtilen faiz talebinin kabul edilemeyeceğini belirterek, usuli eksiklikler ve zamanaşımı yönünden itirazlarının kabulüne ve bu yönden davanın reddine, davanın sürücüsü …, İşleten …, araç sigortacısı … A.Ş., müteveffa …’ün yolcu konumunda olduğu motosiklet sürucüsü …’ya ihbarına, esas bakımından haksız ve mesnetsiz açılmış olan davanın reddi ile avukatlık ücreti dahil her türlü yargılama giderinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, nüfus kayıtları, hasar dosyası, ceza dosyasından alınan Adli Tıp Kusur raporu, trafik tescil bilgileri, aktüer raporu ve dayanılan diğer deliler celp edilip incelenmiş, hesap raporu alınarak deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 53.maddesinde düzenlenen ölüm nedeniyle yoksun kalınan destek tazminatının tahsili davasıdır. Buna göre destek yoksun kalma tazminatı TBK 55. maddeye göre; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
Müteveffanın, davacıların oğulları olması nedeniyle, yaşasa idi, davacılara destek olacak olduğu, dolayısıyla ölenin, davacıların desteği olduğu mahkememiz tarafından kabul edilmiştir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortasında rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesinin yollamasıyla anılan Kanunun 85. maddesine göre belirlenmektedir. Buna göre; sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucu meydana gelen kişinin yaralanması veya ölmesinden kaynaklanan bedeni zararlara dayalı maddi tazminat ile tedavi giderleri ve maddi hasarlar sigortacının poliçe limitleri dahilinde tazmin zorunda olduğu zararlar olup, motorlu aracın sigorta poliçesinin bulunmaması halinde bu zorunluluk … Hesabına aittir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış olup, davacıların desteği olan oğullarının, meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucunda hayatını kaybettiği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, müteveffa …’in yolcu konumunda bulunduğu, kazanın meydana gelmesinde sürücüsü asli kusurlu olan tescilsiz ve plakasız motosikletin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesinin bulunmadığı, bu nedenle üçüncü kişi konumundaki destekten yoksun kalan davacıların uğradığı zarardan … Hesabının sorumlu olduğu sabittir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ile destek tazminatı miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Mahkememiz dosyasına celp edilen, … 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası incelendiğinde, ceza dosyası kararının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. … 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 20/03/2014 tarihli kusur raporu ile; “…sürücü belgesiz sürücü … yönetimindeki tescilsiz motosiklette yolcu olarak bulunan …, yolculuğu sırasında kask takmamış olması nedeniyle, kendi ölümüyle de sonuçlanan olaydaki, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışıyla, alt düzeyde tali kusurlurudur, yukarıdaki hususlar değerlendirildiğinde, olayda; sürücü belgesiz sürücü …’nun asli kusurlu olduğuna, sürücü …’ın tali kusurlu olduğuna, motosiklet yolcusu …’in alt düzeyde tali kusurlu ollduğuna oy birliğiyle karar verildiği…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen ceza dosyasından alınan kusur raporuna istinaden usul ekonomisi gereği dosyamızdan kusur raporu aldırılmamış ve ceza dosyasından alınan kusur raporu değerlendirilmek suretiyle, tüm deliller toplandıktan sonra, hesap bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 17.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…ödeme tarihi itibariyle davacı …’nın zararının %8,86 oranında karşılanığı, yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu, ödeme tarihi itibariyle davacı …’ın zararının %10,11 oranında karşılandığı, yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu, davalı … hesabı tarafından yapılan ödemenin güncellenerek zarardan indirildiği, davacı Baba …’nın talep edebileceği bakiye destekten yoksun kalma tazminatının 70.353,28-TL olduğu, davacı anne …’ın talep edebileceği bakiye destekten yoksun kalma tazminatının 84.857,00-TL olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de, Karayolları Trafik Kanununun 109/1. maddesinde, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler yönünden, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren başlayarak 2 yıl ve her halde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, aynı yasanın 2. fıkrasında, dava konusu olayın aynı zamanda cezayı gerektiren bir fiil olması halinde ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmesi halinde bu sürenin maddi tazminat talepleri için de uygulanacağı belirtildiği, ayrıca 3. fıkrasında da, zamanaşımının tazminat yükümlüsüne karşı kesilmesi halinde sigortacıya karşı da kesileceğinin ifade edildiği, somut olayda, KTK.nun 109/2.maddesinde açıklandığı şekilde, maddi tazminata dayanak trafik kazası, aynı zamanda suç teşkil ettiğinden olayda 5237 sayılı TCK’nın 66. Maddesine istinaden uygulanması gereken ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı, davalı tarafca da 08/05/2015 tarihinde ödeme yapıldığı ve davanın da 07/07/2015 tarihinde açıldığı anlaşıldığından davalı vekilinin zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekili, 17/07/2019 tarihli dilekçesi ile, belirsiz alacak davası olarak açmış olduğu davada, talep sonuç bölümünü arttırarak, “…müvekkil … yönünden 70.353,28-TL., müvekkil … yönünden 84.857,00-TL.’nın sigorta şirketine başvuru tarihinin 8. gününün bittiği tarihten itibaren işleyecek temerrüt faiziyle ile birlikte davalı … Hesabı’ndan tahsilini….” talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan açılmış bulunan davanın kısmen kabulü ile; 6098 sayılı TBK. nun 52 maddesi gereğince, Yargıtay 17.HD.E.2014/10652,K.2016/11067 01.12.2016 tarihli kararı ile yerleşik Yargıtay içtihatları ve uygulama gereği, müteveffanın, arkadaşının motosikletine gezmek için bindiği, olayda hatır taşımacılığı bulunduğu kabul edilmiş ve tazminattan takdiren %20 oranında indirim yapılarak; ayrıca yine 6098 sayılı TBK. nun 52 maddesi gereğince, Yargıtay 17.HD.E. 2014/10652, K.2016/11067 01.12.2016 tarihli kararı ile yerleşik Yargıtay içtihatları ve uygulama gereği,müteveffanın kask takmadan motosiklete yolcu olarak binmesi ve kendi ölümü ile sonuçlanan olayda tedbirsiz ve dikkatsiz davranması nedeniyle de takdiren %20 müterafik kusur indirimi yapılarak, sonuç olarak, davacıların, destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı … için 44.706,09-TL.’nın, davacı … için 53.988,48-TL.’nın, 08/05/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 26.12.2016 tarih, 2014/14866 E. ve 2016/11906 K. sayılı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 21/10/2019 tarih, 2017/4195 E. ve 2019/9663 K. sayılı kararları gereği, davacılar lehine hesaplanan tazminattan, yasa gereği ve takdiren yapılan hatır taşıması ve müterafik kusur indirimleri sonucu belirlenen tazminat tutarları hüküm altına alınırken, davanın reddolunan kısmı üzerinden davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların, destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı … için 44.706,09-TL.’nın, davacı … için 53.988,48-TL.’nın, 08/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 6.741,82-TL harçtan peşin alınan 27,70-TL + 527,00-TL ıslah harcı toplamı olan 554,70-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 6.187,12-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacılar lehine A.A.Ü.T. gereğince taktir olunan 13.325,98-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından başlangıçta yatırılan 27,70-TL başvurma harcı + 27,70-TL peşin + 527,00-TL ıslah harcı toplamı olan 582,40-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan 750,00-TL bilirkişi ücreti + 145,00-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 895,00-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 569,04-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 15,60-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 5,68-TL’nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/01/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.