Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/699 E. 2018/269 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/699 Esas
KARAR NO : 2018/269
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2015
KARAR TARİHİ : 18/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı bankanın … şubesi arasında 13/02/1998 tarihinde sözleşme düzenlendiğini, sözleşmeye istinaden davalının kredi kullandığını, ancak kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine Bakırköy … Noterliğinin 11/03/2009 tarihli 6392 sayılı muacceliyet ihtarnamesi ile durumun asıl borçluya bildirildiğini, davalının tüm yazılı ve sözlü ihtarlara rağmen borcunu ödememeye yanaşmaması üzerine İstanbul… Icra Müdürlüğünün …takip sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının ranatör olarak imzaladığı kredi sözleşmesinde borcun muaccel olması halinde asıl borç ve ferileriyle birlikte borcu ödemeyi taahhüt ettiğini, davalının yapılan icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek İstanbul … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası üzerinden yapılan itirazın iptalini, %20 icra inkar tazminatına ve mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ile dava açtığı anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava Kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine, kefil olan şahsa karşı açılmış kefaletten doğan alacak davasıdır.
İstanbul … Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı … karar sayılı ilamında,”… Davacı bankanın kart hamili aleyhine açtığı itirazın iptali davasında mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine…” kararı verilerek dosyanın İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği … esas numarası kaydı yapıldığı, İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı … karar sayılı ilamında,”… mahkememizin görevsiz olduğu kanısı ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine, uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna, ilişkin…” kararı verilerek dosyanın mahkememize geldiği, … esas numarasına kaydı yapılarak yargılamanın bu dosya üzerinden devam ettiği anlaşıldı.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; Taraflardan biri, tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi … esas… karar sayılı 11.11.2016 tarihli kararında, Tüketici Mahkemesinin bir kararıyla ilgili olarak “Somut olaya gelince davacı banka vekili, müvekkili ile dava dışı … arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden bu kişiye …kartı kullandırıldığını, 06.06.2006 tarih ve 250.000.-TL limitli genel kredi sözleşemesini davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, dava dışı borçlunun edimini yerine getirmediğini, asıl borçlu ve davalı hakkında icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptalini talep etmekte olup, dava kredi kartını veren banka tarafından 21.4.2014 tarihinde (6502 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce), açıldığından, her iki mahkemenin de davalıyı tüketici olarak kabul ettiği dikkate alındığında yukarıda açıklandığı üzere, özel kanun olan 5464 sayılı Kanunun 44/2 ve 43. maddelerinin açık hükümleri karşısında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu kabul etmek gerekmektedir.
Kaldı ki dosya kapsamından davacı ile davalı arasında kredi sözleşmesi bulunmadığı, kredi sözleşmesinin davacı ile dava dışı … arasında düzenlendiği, taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin hukuki bir işlem bulunmadığından dava konusu olayda gerek 4077 gerekse 6502 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir”. şeklinde karar vermiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas, … karar, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas, … karar Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas, … karar sayıl kararları da Kredi Kartı borçları nedeniyle açılacak davalarda Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu yönündedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu … esas, … karar numaralı 15.06.2016 tarihli kararında ise aynen şöyle denilmektedir: “Bu itibarla, özet olarak belirtmek gerekirse, 01.10.2011 tarihine kadar 5464 sayılı BKKKK’nın 44/2. maddesi uyarınca bankalarca kredi kartı hamilleri aleyhine açılan ve yukarıdaki istisnalar dışında kalan davalarda görevli mahkeme, dava değerine göre genel mahkemeler sıfatıyla sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonra 28.05.2014 tarihine kadar olan dönemdeki davalarda ise asliye hukuk mahkemesidir.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından, banka kredi kartı sözleşmelerinin 6102 sayılı TTK’nın 4/1-(f) maddesinde düzenlenen bankacılık işlemlerinden olduğu, kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye karşı açılacak davaların ticari dava niteliğinde olduğu, bu nedenle 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden 6502 sayılı TKHK’nun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihine kadar olan süreçte açılacak davaların asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmiş ise de yukarıda açıklanan gerekçelerle bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından kabul edilmemiştir.”
Davacı ile davalı arasında kredi sözleşmesi bulunmadığı, kredi sözleşmesinin davacı ile dava dışı… arasında düzenlendiği, taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin hukuki bir işlem bulunmadığından dava konusu olayda gerek 4077 gerekse 6502 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından, 01.10.2011 tarihine kadar 5464 sayılı BKKKK’nın 44/2. maddesi uyarınca bankalarca kredi kartı hamilleri aleyhine açılan ve yukarıdaki istisnalar dışında kalan davalarda görevli mahkeme, dava değerine göre genel mahkemeler sıfatıyla sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonra 28.05.2014 tarihine kadar olan dönemdeki davalarda uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, zikredilen YHGK kararı ve daire kararları da dikkate alınarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın niteliği ve dava tarihi gözetildiğinde mahkemezi görevsiz olduğundan HMK 114/1-c , 115 /2 . Maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine
2- HMK 20 . Maddesi gereğince kararın kesinleşmesini takiben iki haftalık süre içesinde taraflardan birinni başvurusu neticesinde dosyanın görevli ve yetkili istanbul asiliye hukuk mahkemesine gönderilmesine ,
3- mahkememizce verilen görevsizlik kararının kanun yoluna başvurmaksızın kesinleşmesi halinde , mahkemez ile asliye hukuk mahkemesi arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi bakımından HMK 22. Maddesi gereğince yetkili ve görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine ilgili dairesine gönderilmesine ,
4- Harç ve masrafların görevli mahkemece değerlendirilmesine ,
5- Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır