Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/665 E. 2020/261 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/665
KARAR NO : 2020/261

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2015
KARAR TARİHİ : 24/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 24/06/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 08.11.2013 tarihinde AutoMatic Müşteri Sözleşmesi’nin akdedildiğini, sözleşme uyarınca müvekkili şirketin davalıya ait ve sözleşme kapsamında belirlenecek araçlara akaryakıt ve data hizmeti vermeyi, davalının bunun karşılığında satın almış olduğu akaryakıt bedelini ödemeyi taahhüt ettiğini, sözleşmenin birçok petrol dağıtım şirketi tarafından yıllardır uygulanmakta olan Türkiye çapında kullanılan yaygın bir sistem olduğunu, araçlara şirket araçları için tercih edilen Taşıt Kimlik Ünitesi (TKÜ) denilen ekipmanların monte edildiğini, bu sayede akaryakıt istasyonuna gelen araçların petrol istasyonundaki sistem sayesinde otomatik olarak tespit edilip akaryakıt alımı sırasında araç sürücüsü tarafından o anda bir ödeme yapılmadığını, daha sonra ise bu şekilde farklı zamanlarda alınan akaryakıt karşılığında, belli bir dönem için toplu fatura kesildiğini ve muhataba yansıtıldığını, bunun neticesinde sistemden yararlanan şirketlerin araçlara alınan akaryakıt miktarını tek elden takip edilip akaryakıt ödemesini, bu şekilde sistemden yararlanan şirketlerin sözleşmede kararlaştırılan dönemler halinde yine sözleşmede öngörülen iskonto oranı üzerinden indirimli olarak ödeme yapabildiklerini, müvekkili şirketin bu kapsamda anlaşıp davalıya ait araçlara 32 adet Taşıt Kimlik Ünitesi takılması için sözleşme akdedildiğini, müvekkili şirkete ait akaryakıt istasyonlarında akaryakıt alımı sırasında fatura kesilmediğini ve araç sürücüsünün muhtelif zamanlarda yaptığı akaryakıt alımlarının belirli dönemler halinde fatura edildiğini, bu faturanın bedelinin ise açılan kredili hesap üzerinden ödendiğini, davalının …Bankası A.Ş. nezdinde… nolu kredi hesabını ödeme aracı olarak hesap açtığını, davalının 31/07/2014 tarihinde kredi limitinin ve bayi adına hesabının iptal edildiğini ve hesaba fatura engeli konulacağı ve faturaların artık ödenmeyeceğinin bildirildiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin 17.maddesine uygun olarak haklı nedenle sözleşmeyi feshettiğini, araçlara takılan her bir Taşıt Kimlik Ünitesi (TKÜ) için iptal anındaki satın alma fiyatının altı katına tekabül eden tutarın Türk Lirası üzerinden ve KDV’si ile birlikte davalıdan talep etme hakkına haiz olduğunu, davalıya 31/07/2014 tarih ve … nolu ve 19.556,51-TL bedelli fatura ile faturalandırdığını, davalı tarafından anılan fatura tutarlarının ödenmediği için faturaya konu alacağın tahsili amacıyla İstanbul…İcra Müdürlüğü nezdinde … Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, ancak davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itirazı neticesi üzerine takibin durduğunu, bu nedenle icra takibinin kaldığı yerden devamına, davalının hükmolunacak tutar üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 20/08/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; davacı tarafın 08/11/2013 tarihli müşteri sözleşmesini akdettiği iddiasında olduğunu, ancak imzanın sahte olup sözleşmenin geçersiz olduğunu, davalı şirket yetkilileri tarafından sözleşmenin imzalanmadığını, bu nedenle davacının sözde bir sözleşmeyi haklı sebeple fesh ederek iddia ettiği bir faturaya istinaden alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, ayrıca davacının ödeme sisteminin boşluklarından yararlanarak fatura bedelini haksız olarak bankadan tahsil ettiklerini belirterek haksız ve dayanaksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK. 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış ve dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu toplam 20.671,39-TL alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, borçlu davalının itirazı üzerine icra takibinin durmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanmış, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu 27/11/2019 tarihli raporunda; inceleme konusu belgede “… A.Ş.” kaşe izi üzerine atılı basit tersimli imza ile …’nın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’nın eli ürünü olmadığını, inceleme konusu belgede söz konusu imza atan şahsın tanı unsurlarını … ve …açısından teşhise yeter oranda yansıtmadığından … ve…’nın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği” şeklinde görüşünü belirtmiştir.
Dosyada bulunan tüm bilgi ve belgelerden anlaşıldığına göre; sözleşme tarihinde davalı … temsile yetkili olan kişiler; …, …ve …’dır. 08.11.2013 tarihinde imzalanan sözleşmede …A.Ş. şirket kaşesi altındaki imzanın şirket yetkililerinden hiçbirisine ait olmadığı Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenmiştir. Dolayısıyla taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapıldığı kanıtlanamamıştır. Davacının sözleşme yaparken basiretli bir tacir gibi davranarak gerçek şirket yetkilisini tespit etmesi, o kişinin imzası ile sözleşmeyi imzalaması gerekirdi. Taraflar arasında bir ticari ilişki var ise dahi bu cezai şartın varlığını göstermez. Davacının icra takibine konu ettiği 31/07/2014 tarih ve… nolu ve 19.556,51-TL bedelli fatura alacağı, sözleşmenin haklı nedenle feshi talebi ile davalıdan istenen cezai şart bedelidir. Davacı alacağını usulüne uygun delillerle ispatlayamamıştır. Açıklanan nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın reddine,
2-)Davalı vekilinin tazminat ve para cezası taleplerinin reddine,
3-) 492 Sayılı yasa gereğince alınması gereken 54.40 TL harcın dava açılırken peşin alınan 249,66 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 195,26 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-) Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.400,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.