Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/642 E. 2019/251 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/629
KARAR NO : 2019/110
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/12/2014
KARAR TARİHİ: 30/01/2019
İstanbul …Tüketici Mahkemesinin … E. -… K. Sayılı dosyasında 25/06/2015 tarihli görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 02/12/2014 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacının 13087753 müşteri numarasına sahip olduğunu, imzalanan sözleşme gereği davalı adına …nolu kredi kartı hesabı açıldığını, borcun ödenmemesi üzerine 01/10/2013 tarihinde kredi kart hesabının kapatıldığını ve …Noterliği… yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine 22/11/2013 tarihinde davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü… Esas sayılı dosyasından kredi kartından kaynaklanan 45.718,73 TL.lik alacağına ilişkin icra takibi yapıldığı, davalı tarafından icra takibine borca, faize itiraz edildiğini, davanın kabulü ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlere ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği 22/02/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın görev yönünden reddini, davacı yanın hukuki dayanaktan yoksun beyanlarını kabul etmediklerini, davalının borcu olmadığını, bahsedilen sözleşmenin varlığının ispat edilemediğini, davanın görev yönünden reddine, davanın esas yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyası, …Noterliği… yevmiye nolu ihtarname, bankacılık sözleşmesi, temlik sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı banka tarafından, davalı borçlu aleyhine 39.673,25 TL. asıl alacak, 4.034,95 TL. işlemiş faiz, 1.856,84 TL. işlemiş temerrüt faizi, 88,45 TL. vergiler toplamı, 65,24 TL. masraf olmak üzere toplam 45.718,73 TL. alacak için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafın itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi Zeynel Yanmış tarafından sunulan raporuna göre; Davacı taraf kredi kartından kaynaklanan alacağının tahsili için davalı hakkında 45.718,73 TL. İcra takibi yapıldığını, davacı alacağı takip tarihi itibariyle 45.524,54 TL. olarak tespit edildiğini, ancak talep gereğince 39.673,25 TL. Asıl alacak 4.034,95 TL. Akdi faiz 733,16 TL. Temerrüt faizi, 39,66 TL. Vergi toplam 44.478,02 TL. olduğunu, davalının bankaca kendisini verilen kredi kartından dolayı borçlu durumda olduğunu, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda banka kayıtları HUMK 287.maddesi gereğince kesin delil kabul edildiğini, genel işlem koşullarının 01/07/2013 tarihinde yürürlüğe giren TBK ile kabul edildiğini, davalının imzalamış olduğu sözleşmenin 2000 yılına ilişkin olduğunu dava konusu olaya uygulanamayacağını, arada sözleşme bulunmadığından davacı banka asıl alacak tutarına temerrüt/takip tarihinden itibaren 5464 sayılı banka kartları ve kredi kartları kanununun 26.maddesi uyarınca T.C. Merkez Bankası tarafından belirlenen %30,24 ve değişen oranlarda temerrüt faizi isteyebileceğini, davacı tarafın icra takibinde %31,44 oranında temerrüt faizi talep edebileceğini raporda bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kredi kartı borcundan dolayı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı taraf ile aralarında imzalanan sözleşmeden doğan kredi kartının borcunun ödenmemesinden dolayı başlattıkları icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf borçlarının bulunmadığını, sözleşmenin varlığının ispat edilemediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul ..Tüketici Mahkemesi … E. – … K. Sayılı dosyasının incelemesinde; 4077 Sayılı Yasa ve anılan Yasada 06/03/2003 tarih ve 4822 Sayılı Yasa ile kredi kartları başlıklı 10/A ve Tüketici Mahkemeleri başlıklı 23.madde hükümlerini de kapsayan değişiklikten sonra, 13/02/2006 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5464 Sayılı Yasa özel hüküm niteliğinde olup, anılan Yasa’nın 44/2.maddesi 6502 Sayılı Yasa aykırı bir hüküm olmadığını, Kart çıkaran banka olup, banka tarafından açılmış olan davada, özel yetkili olan tüketici mahkemesi görevli olmayıp anılan yasa hükümleri gereğince davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden tüketici mahkemesinin görevsizliği nedeniyle HMK 115. madde uyarınca, davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
Görev hususundaki ihtilafın çözümü için, mülga 4077 sayılı Kanunla 5464, 6102 ve 6502 sayılı kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinin birinci fıkrasında, “tüketici olan kart hamili” tarafından açılacak davalarda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 ve 23. maddelerinin uygulanacağını ve dolayısı ile tüketici mahkemelerinin görevli olacağı, İkinci fıkrasında ise “kart çıkaran kuruluşlar” tarafından kart hamili aleyhine açılacak davalar yönünden 1086 sayılı HUMK’nın (6100 sayılı HMK’nın 447/2. maddesinde, başka kanunların HUMK’ya yaptığı atıfların HMK’ya yapılmış sayılacağı belirtildiğinden 01.10.2011 tarihinden itibaren bu atıf HMK olarak anlaşılmalıdır) görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir. Aynı Kanunun 43. maddesinde ise, “tacirlere verilen kurumsal kredi kartları hakkında” 44. madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilerek ana kurala istisna getirilmiştir.
Ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun Geçici-1/1. maddesinde ise “bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan” davaların “açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam” edeceği belirtildiğinden, 28.05.2014 tarihinden önce açılmış davalar yönünden 5464 sayılı Kanunun 44. maddesindeki görev hükümleri geçerli olmaya devam edecektir. 6502 sayılı Kanun, kart hamili ya da kartı veren kuruluş gibi bir ayrıma gitmeksizin bütün bankacılık işlemlerini (m. 3/1-k kapsamına girmeyen tacirler hariç olmak üzere) kanun kapsamına aldığı ve 83/2. maddesi hükmü karşısında diğer kanunlardaki görev kuralları bu kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi,10/12/2018 tarih, 2018/5871 E.-2018/8050 K. Ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, 21/01/2019 tarih, 2018/5936 E.-2019/306 K. Sayılı içtihatları da bu yöndedir.
Dava konusu olayda uyuşmazlık, banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 02/12/2014 tarihinde açılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde, TTK 5. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, İSTANBUL 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2- Mahkememizce verilen görevsizlik kararına karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmuşsa ve Mahkememizin görevsiz olduğunun tespit edilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi halinde bu ret kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde tarafların Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde HMK 20. maddesi uyarınca Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3- HMK’nın 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4- Mahkememizce verilen görevsizlik kararı istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın merci tayininde görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37.HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
5- Karar kesinleştiğinde merci tayini ile görevli mahkeme İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi olarak tespit edildiği takdirde dosyanın re’sen görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
6- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
e-imza*
Hakim
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.