Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/628 E. 2019/818 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2015/628
KARAR NO : 2019/818

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16/06/2015
KARAR TARİHİ: 29/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 05/06/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; 28/04/2012 tarih ve saat 17:45’de Pr.Muammer Aksoy caddesinde davacının motorsikleti ile kendi şeridinde uygun bir biçimde seyir halindeyken …A.Ş adına kayıtlı sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın tam kusurlu olarak davacıya çarptığını, söz konusu aracın … poliçe numarası ile davalı … A.Ş. tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında sigortalandığını, kaza döneminde aracın işleteni … Şti. iken ünvan değişikliğine gidildiği ve yeni ünvanın…A.Ş’ne olduğunu, işbu kazada davalı araç sürücüsü Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/6. maddesinde de yer alan “doğrultu değiştirirken manevrayı ayarlama” bendini ihlal ettiği için tam kusurlu olup bu durumun kaza tespit tutanağında da belirtildiğini, müvekkilinin kaza sonucunda çok ciddi ve ağır bir şekilde yaralanıp, tüm vücudunda kırıkların meydana geldiği ve %18 özürlü olduğunun sağlık kurulu raporu ile tespit edildiğini, müvekkilinin 06/11/2012 tarihinde davalı sigorta şirketi … A.Ş’ye başvuru yaptığını, söz konusu faizin bu başvuru tarihinden itibaren başlatılmasının gerektiğini, müvekkilin kaza anında 1985 doğumlu olup kebap ustası olarak çalışarak geçimini bu yolla temin ettiğini, kaza anında ise net ücretinin 3.000,00 TL olduğunu, şimdilik 10.000,00 TL. maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline, diğer davalılardan ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesi ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan …A.Ş’ye müteselsilen tahsiline karar verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … A.Ş. vekili mahkememize verdiği 10/07/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın sigorta poliçesi ile ölüm halinde 225.000,00 TL. Azami sorumluluk hadleri ile sigortalı olduğunu, davacı vekilinin maddi tazminat talebinin reddine, sigorta şirketine müracat edilmesi sonucunda … nolu hasar dosyası açıldığını, 35.755,37 TL. tazminatın davalı şirketçe kabul edilmiş olduğu ve davacıya 22/04/2015 tarihinde ödendiğini, davanın reddine, başvuru tarihinden itibaren faiz talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı…A.Ş. vekili mahkememize verdiği 15/10/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalının söz konusu kazada araç işleteni olmadığı halde aleyhine açılmış olan işbu davanın “pasif husumet yokluğu” nedeniyle reddinin gerektiğini, ayrıca kaza tutanağında yer alan kusur tespitinin taraflarınca kabulunün mümkün olmadığını, davacı tarafça trafik ekiplerince hazırlanan kaza tutanağında müvekkil şirkete ait araç sürücüsünün asli kusurlu olarak ileri sürüldüğünü, öyle ki davacının kaza sonucunda sağlığını kaybettiğini ve %18 oranında engelli hale geldiğinin belirtildiğini ve bu hale gelmesi sebebiyle uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesi amacıyla toplamda 60.000,00 TL. tazminat talebinde bulunduklarını, ancak davacı yanın iddiasına ve fahiş tazminat talebine dayanak oluşturacak hiç bir sağlık raporunun sunulmadığı gibi tedavi masraflarını gösteren hiç bir belgenin de dosyaya mübrez olmadığını, bilgi ve belge ile desteklenmeyen söz konusu maddi ve manevi zarar iddiasının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, yukarıda arz ve izah olunan gerekçeler ile davanın … A.Ş’ye ihbar edilmesine, huzurdaki işbu davanın husumet yokluğundan reddi ile ve yine husumet itirazlarının kabul edilmediği takdirde haksız davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize verdiği 02/09/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımına uğradığını, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, görevden reddine karar verilmesine, davacı tarafın süratli, kontrolsüz ve hiçbir güvenlik önlemi almadan trafikte seyrettiğini, davacının evlere yemek servisi yaptığını ve trafiği tehlikeye soktuğunu, davalının yokluğunda kaza tespit tutanağının hatalı düzenlendiğini, davacının meslek ücret beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Soruşturma dosyası belgeleri, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, bordrolar, tedavi evrakları, sağlık kurulu raporları, sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin kolluk ve uyap raporu, nüfus kayıtları ödeme dekontu, SGK kayıtları, Adli Tıp Kurumu maluliyet raporu, aktüer bilirkişi raporu, 22/04/2019 tarihli maddi tazminat talebinden feragat dilekçesi ve tüm dosya kapsamı.
Adli Tıp Kurumu…Adli Tıp İhtisas Kurulunun 02/10/2017 tarihli raporunda; ” davacı …’ın E cetveline göre %8.1 (yüzdesekiznoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, Femur kırığı arızasının iyileşme süresi 28.04.2012 tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceğinin bilindiği, ancak gelişen psödoartroz komplikasyonu nedeniyle iyileşme süresinin 28.04.2012 tarihinden itibaren 21 aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur. ” şeklinde görüşlerini belirtmişlerdir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulunun 31/07/2018 tarihli raporunda; “Sürücü …’ın %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu, Sürücü … %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu” şeklinde görüşlerini belirtmişlerdir.
Aktüer bilirkişi… tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; 28/04/2012 tarihinde davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası sebebiyle iş göremezlik zarar hesabı incelemesi ve değerlendirmesi sonucunda davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenerek zarardan indirildiğini, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 14.750,51 TL olduğunu, davacının talep edebileceği bakiye sürekli iş göremezlik zararının 3,273,63 TL olduğunu raporunda belirtmiştir.
Davalı tanığı … duruşmada; “Ben bayan kuaför olarak çalışıyorum olayın oludğu yerde Zeytinburnu … Benim salonum var, müşterim olur, eşi … bey hanımını almaya geldi, biz kendilerini uğurluyorduk, geçmixş zaman olduğu için tam hatırlayamamakla beraber ya itfiaye yada ambulans ile ilgili bir siren sesi vardı, … bey bekledi sola doğru hareket ettiğinde bir gürültü sesiyle motorun döndüğünü gördüm, olay yerine geçtik zaten 5 10 adımlık mesanfe vardı, yaralı arkadaş yerde yatıyordu, kalabalık vardı, selin hanım hekim olduğu için çevrede olanlara kimsenin müdahale etmemesini istedi, eşine ambulans çağırmasını istedi, ambulans geldi, Selin hanım yaralıyla beraber hastaneye devam etti, olayın olduğu yerde herhangi bir trafik ışığı bulunmamaktadır, … bey aracı ile hemen hareket eder etmez motor geldi … beyin aracına sol ön taraftan çarptı, yol bölünmüş yol şeklindedir … beyin bulunduğu istikamette … Bey dükkanını önünden hafifçe yola çıkmaya çalışıyordu siren sesi nedeniyle muhtemelen gelen araca yol vermesi için hafif bekledi akabinde motor gelip çarptı, … Bey dükkanın önünden hafifçe sola doğru çıktı çıkar çıkmaz zaten önümüzde göbek var orada da motor sol taraftan çarptı,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı Selin YANIK duruşmada; ” … benim eşim olur, ben olay anında arabadaydım zira ben tanık … beyin kuaför dükkanındaydım işim bitince eşim beni dükkandan aldı, araba ile ilerledik biraz ileride göbek var o göbege girdik ve itfiaye geçtiği için 30/40 sn bekledik, daha biz hareket edemeden kaza oldu, arabanın sol ön tekerlek tarafından bir çarpma sesi duydum … ismi şahsı yere düşerken gördüm, hemen arabadan indim, şahıs bacağını tutuyordu, eşime hemen 112 aramasını söyledim, ben diş doktoruyum tıbbi yardım bilgim olduğum için müdahale etmedim, kaskı olmadığı için başını çarpıp çarpmadığını sordum çarpmadım dedi, bilinci açıkmı diye ismini sordum isminin Mehmet olduğunu söyledi, daha sonra bacağım çok kötü dedi, bende herhangi bir kesik kanama olmadığını söyledim, etrafta toplanan insanların müdahalesine hekim olmam nedeniyle engel oldum, kısa bir sürede ambulans geldi yaralıyı ambulansa aldık bende arkasından araba ile gittim, kendisiyle ilgilendim ve bilgi aldım, benim olayla ilgili bilgilerim bundan ibarettir,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafından davalılar aleyhine trafik kazası sonucunda oluşan TBK’nın 54. maddesinde yer alan bedensel zararlar sebebi ile açılan maddi ve manevi tazminat davasından ibarettir. Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
Davacı taraf 28/04/2012 tarih ve saat 17:45’de Pr.Muammer Aksoy caddesinde davacının motorsikleti ile kendi şeridinde uygun bir biçimde seyir halindeyken …A.Ş adına kayıtlı sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu ağır yaralandığını, bu kaza sebebiyle meslekte kazanma gücünden kayıp yaşadığından sürekli ve geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunarak zararının sorumlu olan davalı sigorta şirketi, kusurlu sürücü ve işletenden tahsilini talep etmiştir.
Davalı Sigorta şirketi sigorta şirketine müracat edilmesi sonucunda … nolu hasar dosyası açıldığını, 35.755,37 TL. tazminatın davalı şirketçe kabul edilmiş olduğu ve davacıya 22/04/2015 tarihinde ödendiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Derindere şirketi davalının söz konusu kazada araç işleteni olmadığı halde aleyhine açılmış olan işbu davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şahıs davacı tarafın süratli, kontrolsüz ve hiçbir güvenlik önlemi almadan trafikte seyrettiğini, davanın zamanaşımına uğradığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Zorunlu mali mesuliyet sigortasında rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesinin yollamasıyla anılan Kanunun 85. maddesine göre belirlenmektedir. Buna göre; sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucu meydana gelen kişinin yaralanması veya ölmesinden kaynaklanan bedeni zararlara dayalı maddi tazminat ile tedavi giderleri ve maddi hasarlar sigortacının poliçe limitleri dahilinde tazminle zorunludurlar. Bu durumda meydana gelen kazanın oluşumunda tam kusurlu olan … plakalı aracın işleteni, sürücüsü ve sigortalayanı olan davalılar davacının meydana gelen bedensel zararından sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
SGK tarafından verilen cevabi yazı ile davacı sigortalı için geçirdiği kaza nedeniyle 05/05/2012 – 15/03/2012 tarihleri arasında düzenlenen iş göremezlik raporları için 5.537,02 TL. Geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu…Adli Tıp İhtisas Kurulunun 02/10/2017 tarihli raporuna göre; davacı …’ın E cetveline göre %8.1 (yüzdesekiznoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, Femur kırığı arızasının iyileşme süresi 28.04.2012 tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceğinin bilindiği, ancak gelişen psödoartroz komplikasyonu nedeniyle iyileşme süresinin 28.04.2012 tarihinden itibaren 21 aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulunun 31/07/2018 tarihli raporununa göre; Sürücü …’ın %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu, Sürücü … %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce maluliyet raporu, kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumları ve buna göre davacının talep edebileceği tazminat tutarının belirlenmesi için aktüer bilirkişiden alınan rapora göre; davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 14.750,51 TL olduğu, davacının talep edebileceği bakiye sürekli iş göremezlik zararının 3,273,63 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacının sakatlanmasına sebep olan kazaya karışan … plakalı aracın, poliçe numarası ile13/10/2011-2012 tarihlerini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmıştır. Sigorta poliçesine göre kişi başına ölüm sakatlık tazminatı poliçe limitinin kaza tarihinde 225.000,00-TL olduğu, buna göre davacının işbu dava ile talep ettiği ve bilirkişi incelemesi ile belirlenen maddi tazminat tutarından davalı taraf sigorta poliçe limitleri dahilinde sorumludur.
Bu haliyle davacının meydana gelen kaza sebebiyle sürekli sakat kaldığı tartışmasız olup, davacının zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında davalı kusurlu sürücü ve işleten ile davalı sigorta şirketinden poliçe limiti dahilinde sürekli ve geçici işgöremezlik maddi tazminatı talep hakkı mevcut olup, TBK ve KTK’da yer alan yasal düzenlemeler gereği sigorta şirketlerinin sigorta poliçesindeki limite kadar meydana gelen trafik kazalarından dolayı sorumlu oldukları açıktır. Mahkememizce maluliyet oranı, kusur durumuna ve tazminat hesabına ilişkin bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle, bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacının geçici iş göremezlik tutarının 14.750,51-TL olduğu, sürekli iş göremezlik tutarının 3,273,63-TL olduğu, dosyamızda alınan kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu ile kazanın meydana gelmesinde davalı şirket tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, zorunlu mali mesuliyet sigortası; işletenin ve kusurundan sorumlu olduğu sürücünün 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türü olup, davalı şirket hesap edilen tazminat tutarından sigorta poliçe limitleri dahilinde sorumlu olup, davalı sürücü haksız fiil nedeniyle, diğer davalı da işleten sıfatıyla sorumludur.
Davacı tarafça her ne kadar davacı tarafından davalılar aleyhine meydana gelen trafik kazasından kaynaklı uğradığı bedensel zarardan dolayı maddi tazminat davası açılmış ise de; davacı vekilinin 22/04/2019 havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebinden feragat ettiğini beyan ettiği, davacı vekilinin feragate yetkili olduğu anlaşıldığından ve feragat beyanı kesin hükmün sonuçlarını doğuran irade beyanı olduğundan, vaki feragat nedeniyle davacı tarafça açılan maddi tazminat istemine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf uğradığı manevi zararlara ilişkin manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmasına ilişkin Uyap entegrasyon ekranından sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılarak buna ilişkin Uyap raporları dosyamız arasına alınmıştır.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23.6.2004 tarih ve 2004/13-291E.-2004/370K.sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; “Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir.” denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Davaya konu somut olay anılı yasal düzenlemeler ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası neticesinde, davacının tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu haliyle Mahkememizce kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, maluliyet türü ve oranı ile tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının yaşı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kaza ve uğranılan maluliyetin davacıya yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alındığında davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile belirlenen 15.000,00-TL manevi tazminatın sorumlu olan davalılar …A.Ş.’den tahsiline fazlaya ilişkin istemin reddine dair oluşun vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalılar aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkin DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça açılan manevi tazminat istemine ilişkin DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; toplam 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacı tarafça yatırılan peşin harcın alınması gereken 1.024,65-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 819,72-TL karar harcının davalılar …A.Ş.’den tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 236,73-TL ilk harç giderinin davalılar …A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça maddi tazminata ilişkin yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yargılama sırasında taraflarca yatırılmadığı anlaşılan iki adet adli tıp fatura bedeli toplamı 929,00-TL’nin davanın kabul ve red durumuna göre 278,70-TL’sinin davalılar …A.Ş.’den, 650,30-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacı tarafça manevi tazminata ilişkin yargılamanın yürütülmesi sırasında yapılan 18 tebligat gideri 236,00-TL, posta masrafı 119,50-TL, bilirkişi ücreti 500,00-TL olmak üzere toplam 855,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 256,65-TL’sinin davalılar …A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı …A.Ş. tarafından manevi tazminata ilişkin yargılamanın yürütülmesi sırasında yapılan 5 tebligat gideri 31,40-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 21,98-TL’sinin davacıdan alınarak davalı …A.Ş.’ye verilmesine, bakiye kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … A.Ş. tarafından maddi tazminata ilişkin yargılama nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı taraf manevi tazminata ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/1’e göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılar …A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
11-Davalılar …A.Ş. manevi tazminata ilişkin yargılama sırasında kendilerini birer vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2’e göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …A.Ş.’ye eşit şekilde verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı … ve vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imza*

Hakim
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.