Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/624 E. 2018/885 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/624 Esas
KARAR NO : 2018/885
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16/06/2015
KARAR TARİHİ: 04/12/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacıların oğlunun, 11/03/2009 Tarihinde mülkiyeti … ait ve …yönetimindeki … plakalı araç ile … Köy İlköğretim Okulunda meydana gelen trafik kazında hayatını kaybettiğini, aracın davalı şirket tarafından … nolu poliçe ile KZMMS Trafik sigortalı olduğunu , trafik kazamında kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminatın 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi gereği sigorta şirketi ve kazaya neden olan şahıslar ve aracın sahibi veya şirket ise müşterek müteselsilen sorumlu olduğunu , bu nedenle maddi ve manevi tazminatın dava aşamasında müşterek ve müteselsilen sorumlu olarak açıldığını , anne ve babanın çocukları kaç tane olursa olsun maddi durumları ne derece iyi olursa olsun çocuklarına muhtaç olmayacaklarının önceden kestirilemeyeceğini , genel yaşama deyimleri ve hayatın olağan akışının da çocuklarının anne ve babasına belirli bir seviyede destek olacağını gösterdiğini, desteğin mutlaka para veya maddi katkı biçiminde olmayabileceğini , bunun dışında çeşitli hizmet ve yardımlar ile de destek olunabileceğini, davacının oğlunun 18 yaşını bitirdikten sonra gelirinin yüksek olacağı göz önüne alınarak yükselecek ücret unsurlarının da dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, pasif dönemde dahi hiç gelir elde edemeyeceğinden hareketle destek tazminat hesabında dahi dikkat alınmamış Yargıtay uygulamalarında doğru görülmediğinden , davacının aktif ve pasif yaşam süresi boyunca maddi desteğe ihtiyacı olduğu kaçınılmaz olduğunu , yargıtayın yerleşik uygulamalarında çocukların 16 yaşında itibaren aile ekonomine katkıda bulunacağının söz konusu olduğunu, davalı şirketten fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; Davaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirketçe 27/08/2008-2009 vadeli … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu taleplerin sigorta teminatı dışında olduğunu ,dava konusu olayın Karayolu sayılan yerde meydana gelmediğini, KTK’nın uygulama alanı dışında olduğunu , ZMM teminatına dahil olmadığını , bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, davada davalı şirketin sorumluluğunun işletenin kusuru ile sorumlu olduğunu zararlarla sınırlı olduğunu, bu nedenle kusur yönünden inceleme yapılması gerektiğini , yargıtay hukuk genel kurulunun 13/11/2013 Tarih … E … K. Sayılı ilamında, trafik sigortacısının araç işleteninin sorumluluğunu üzerine almış bulunmasına göre ancak işletenin zarardan sorumlu tutulabileceği hallerden zararı gidermekle yükümlü olduğu sonucuna ulaştığını , olayda araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, bu nedenle davanın reddini istediklerini, davacıların sosyal ve ekonomik durumlarının ve … tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, maddi tazminat taleplerinin netleştirilmesi için aktüer bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, temerrüt süresinin kaza tarihinden itibaren değil delillerin tümünün davalı şirkete tesliminden itibaren 8 gün sonra başladığını, kusur durumu yani ödemeye esas alınacak tüm belgelerin toplanmasından önce davalının temerrüte düşmeyeceğini, aktüer raporunun da en son bilinen asgari ücrete göre hesaplandığını bu nedenle raporun hazırlandığı an tazminat belirtildiğini, 2015 yılı asgari ücretine göre hesaplanan tazminata önceki bir tarihten faiz yürütmenin mantıksız olduğunu, rapor tarihinden itibaren faiz yürütülebileceğini, olayın ticari iş olmadığını, avans faizi taleplerinin reddi gerektiğini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişiler İTO Mak. Müh. Prof. Dr…. , Sigorta Tahkim Hakime … ve Aktüeryal Hesap Uzmanı Y. Müh. … tarafından hazırlanan 16/06/2017 tarihli heyet raporunda sonuç olarak ;”Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı arcın sürücüsü …’un % 25 oranında tali kusurlu olduğu , davacının murisi…’in kontrolsüz davranışlarının olayda % 75 oranında asli derecede kusurlu olduğu , kazanın meydana geldiği yerin karayolu sayılan yerler arasında olduğu , davacı anne …’in nihai ve gerçek maddi zararının 19.612,15 TL olduğu , davacı baba …’in nihai ve gerçek maddi zararının 17.606,35 TL olduğu , temerrüt başlangıç tarihinin 12/11/2009 tarihi olduğu yasal faiz talep edebileceği ” sonuç ve kanaatine varıldığı mütala edildiği anlaşıldı.
Davacı vekili tarafından sunulan 17/09/2018 tarihli dilekçesi ile tazminat taleplerinin anne için 10.000 TL ve baba için 10.000 TL olduğunu , bu miktarı ıslah ederek anne için 9.612,15 TL , baba için 7.606,35 TL. toplamda 17.218,5 TL daha artırdığını toplamda anne için 19.612,15 TL Baba için 17.606,35 TL olarak ıslah ettiklerini bildirdiği ve hesaplanan ıslah harcını yatırdıkları anlaşıldı.
Mahkememiz dosyası içerisinde bulunan Erzin Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2009 tarih … E. ,… K. Sayılı kararında kazaya karışan araç sürücüsü …hakkında taksirle ölüme neden olma suçlamasıyla dava açıldığını ve dava sonunda sanığın 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldığını, cezanın 1/6 oranında indirim yapılarak 1 yıl 8 ay cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün açıklanmasının geriye bırakıldığı anlaşıldı.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; 11/03/2009 tarihinde mülkiyeti davadışı …’ye ait, davadışı …sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyrederken davacıların oğlu 23/05/2002 doğumlu Emir …’in vefat ettiği, aracın kaza tarihinde davalı şirket tarafından yapılan 163298904 nolu poliçe ile zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunduğu, olayın meydana gelmesinde sürücü …’un %25 oranında tali kusurlu, davacıların murisi Emir …’in ise %75 oranında asli kusurlu olduğu, davacıların çocuklarının ölümünden dolayı talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının davacı anne … yönünden 19.612,15-TL, davacı baba … yönünden 17.606,35-TL olmak üzere toplam 37.218,50-TL olduğu, kaza yapan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunması nedeniyle davalı … şirketinin bu tazminattan sorumlu olduğu, davacıların talep edebileceği tazminat miktarının teminat limitleri dahilinde bulunduğu, kazanın meydana geldiği mahallin yasanın aradığı anlamda karayolu sayılması gerektiği, davacıların davalı … şirketine yaptıkları başvurunun ret tarihi olan 12/11/2009 tarihi itibariyle temerrüdünün oluştuğu, bu tarihten itibaren yasal faiz talep edebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, Davacı … yönünden 19.612,15-TL, davacı … yönünden 17.606,35-TL olmak üzere toplam 37.218,50-TL’nin temerrüt tarihi olan 12.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ÖDENMESİNE,
2- 492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 2.542,39 TL harçtan, peşin alınan 68,31 TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 295,00 TL toplamı 363,31 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.179,08 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, Hazine adına İRAD KAYDEDİLMESİNE,
3- Davacı taraf kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, av.asgr.ücret tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.444,04 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4 – Dava açılırken davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı + 68,31 TL peşin harç + 08,20 TL vekalet harcı + 295,00 TL ıslah harcı + 2.100,00 TL bilirkişi ücreti + 161,00 TL tebligat – müzekkere giderleri olmak üzere toplam 2.660,21 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır