Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/604 E. 2018/849 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/604 Esas
KARAR NO : 2018/849
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/06/2015
KARAR TARİHİ: 14/11/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Zürih üzerinden aktarmalı olarak Japonya’ ya seyahet etmek ve yine Zürih üzerinden aktarmalı olarak Türkiye’ ye dönmek üzere … Air’ in 03.08.2013 ve 18.08.2013 tarihli uçuşlarına bilet aldığını gidiş – dönüş için 596,41 Euro ödediğini, ancak uçuş günü müvekkilinin “transit vizesi bulunmadığı” gerekçesi ile Zürih aktarmalı olarak Japonya’ ya uçması, davalı tarafından yetkilendirilmiş olan … A.Ş yetkililerince engellendiğini, aynı uçuşa aynı gerekçe ile alınmayan bir diğer yolcunun ise satın almış olduğu bilet tutarının iadesinin derhal yapıldığını, bunun üzerine davacının başka bir hava yolu aracılığı ile uçuşunu gerçekleştirdiğini, bu nedenle Zürih aktarmalı gidiş- dönüş Japonya uçuşu için ödemiş olduğu 596,41 Euro ile başka havayolundan satın almış olduğu bilet nedeniyle doğan 303 Euro tutarındaki zararının, 03.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iade edilmesi ile yargılama masraflarını ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşımanın Türkiye açısından 26.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren “Hava Yoluyla Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine dair Sözleşmenin” 33.maddesine göre sözleşme kapsamındaki davaların taşıyıcının ikametgahı ya da esas işyerinin bulunduğu yerde açılabileceği itirazında bulunduğunu, davacı …’ın İstanbul’dan Zürih aktarmalı Tokya seyahatinin gerekli vize evraklarının bulunmadığını, her ne kadar Japonya kısa süreli ziyaretler için Türk vatandaşlarına vize şartı uygulanmıyor ise de, Zürih’te aktarma ile seyahat eden Türk vatandaşlarının İsviçrenin vize ile ilgili kurallarına uymaları gerektiğini, İsviçre’de 16.12.2005 tarihli Yabancılar Kanununa dayanılarak çıkarılan Yönetmeliğin 6.maddesine göre seyahatin varış noktası olan Japonya Türk vatandaşlarından vize istemediği için bu ülkeden bir vize alamayacağının, geçerli bir İsviçre transit vizesi ya da ABD, Kanada veya Avrupa Birliği ülkelerinden geçerli bir vizesinin bulunması gerektiğini, davalı havayolu firması yolcularına uçuş öncesi kontrol işlemi yapan … firmasının… (…Birliği) tarafından yayınlanan Japonya vize prosedürüne göre Japonya’nın yeni tip çipli pasaportu olan Türk vatandaşlarından vize istemediğini, ancak İsviçre aktarmalı olarak 48 saat içerisinde devam uçuşlarını gerçekleştirecek transiz vizesi olmayan Türk yolcuların Bulgaristan, Kanada, Hırvatistan, Kıbrıs, İrlanda, Japonya, Romanya, Amerika veya İngiltere vizesi bulunması gerektiğini belirttiği, seyahat eden davacı yolcunun gideceği ülkenin ya da varsa aktarma noklarının istediği seyahat belgelerini ya da vizenin alınıp alınmamasından sorumlu olduğunu, havayolu şirketinin bir sorumluluğu bulunmadığını, Yargıtay’ın vizesi bulunmayan yolcuların havayoluyla taşınamayacağına dair kararları bulunduğunu, bu nedenle İsviçre’den tarinsit vize almayan ya da Japonya vizesi bulunmayan davacının kendi kusuru ile davalı havayonunun İstanbul- Tokyo arasındaki Zürih aktarmalı uçuşundan taşınamadığını, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesi talebi ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Eldeki davanın Tüketici Mahkemesine hitaben açıldığı ve İstanbul Anadolu … Tüketici Mahkemesinin … Esas sırasına kaydedildiği ,aynı mahkemenin 24.02.2014 tarih … Esas ve 2014/163 Karar sayılı ilamında “Tüketici mahkemeleri görevleri itibariyle özel mahkemeler olarak tesis edilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi tüketici mahkemelerine verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 1. maddesinde yasanın amacı; “… ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir” şeklinde belirtilmiş; aynı Yasanın 3/e bendinde de “tüketici”, bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanan veya tüketen gerçek veya tüzelkişi olarak tanımlanmıştır. Bu duruma göre; tüketici sayılabilecek kişinin mal ya da hizmeti ticari faaliyeti dışında özel kullanım ya da tüketimi için talep etmesi gerekir. Özel amaçtan kastedilenin kişinin ticaret veya mesleği ile ilgili olmayan amaç olarak kabul edilmelidir. Bütün bu anlatımlara göre 4077 Sayılı Yasa ile, bir mal ve hizmeti özel amaçlarla satın alarak onu günlük yaşamda tüketen kişinin (tüketicinin) korunmasının amaçlandığını söylemek gerekir. Diğer yandan HMK’nın 1.maddesinde belirtildiği gibi mahkemelerin görevi, kanunla belirlenir. HMK’nın 114. maddesine göre mahkemelerin görevi, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında bir dava şartı olarak re’sen nazara alınması gerekir. Bunun yanında HMK’nın 115. maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığı, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılmalıdır. Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir Kanunla kabul edilecek görev kuralları (yasada aksine bir hüküm bulunmadıkça) geçmişe de etkili olarak uygulanmalıdır. (HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı). Dava dosyası incelendiğinde davanın taşınma hukukundan kaynaklı bir alacak davası olduğu anlaşılmış olup Türk Ticaret Kanunun 4/1 mad. göre taşıma hukukundan kaynaklı uyuşmazlıkların ticari dava olduğu nazara alındığında taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kalmadığı, davacının da tüketici tanımına uymadığı anlaşılmakla davada 4077 sayılı yasının uygulanması söz konusu olmadığından, davanın da Türk Ticaret Kanunun 4/1 mad. göre Asliye Ticaret Mahkmesinde görülmesi gerekir. Netice itibariyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin Türk Ticaret Kanunun ilgili maddelerine göre Asliye Ticaret Mahkemesinin görevi dahiline girdiği, bu tür davalara özel görevli mahkemele olan Tüketici Mahkemelerinde görülmesinin usulen mümkün olmadığı, mahkemenin görevinin kamu düzenine ilişkin olup mahkemenin görevli olup olmadığını yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alması gerektiği gözetilmek suretiyle, mahkememizin görevsizliği ile dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine” karar verildiği anlaşıldı.
Verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 23/06/2014 tarih … Esas 2014/11824 Karar sayılı ilamında “Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, taşıma hukukundan kaynaklı alacak davası olduğu, TTK’nın 4/1. maddesi uyarınca ticari dava olup 4077 sayılı Yasa kapsamında kalmadığı, davacının da tüketici tanımına uymadığı gerekçesi ile dava dilekçesinin mahkemelerinin görevsizliği nedeni ile reddine, dosyanın davaya bakmakla görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne gönderilmesine, karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA” içtihatında bulunduğu,
Dosya İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesine tevzii edilerek …Esas numarası alınmış ve yargılama bu dosya üzerinden devam ettiği anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.02.2015 tarih …Esas ve…Karar sayılı ilamında “Davalının yargı çevremiz dışında olmasına ve tüm dosya kapsamına göre davalının süresinde yaptığı yetki itirazının kabulü ile MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE, Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE ” kararı verildiği anlaşıldı.
Yetkisizlikle Mahkememise gelen dosya… Esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Davanın taşıma hukukundan kaynaklı alacak davası olduğu anlaşılmakla ;tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … 29/11/2017 tarihinde alınan raporda sonuç olarak; ” Davacının 03.08.2013 tarihinde İstanbul’dan hareketle Zürih üzerinden Tokyo ya seyahat etmek üzere davalı havayolundan satın aldığı yolcu biletiyle uçusunun, davalı havayolunca; Japonya ya seyahat edecek Türk vatandaşlarına Türkiye ile ikili anlaşma mucibinde Japonya ülkesine sağlanan vizesiz kısa süreli seyahat hakkına rağmen, İsviçre ülkesinin Japonya ya tarinsit geçen Türk vatandaşlarının Japonya vizesine sahip olmasını gerekli görmesi nedeniyle engellenerek davacı zararına neden olunması, Her ne kadar davalı havayolu internet sitesindeki taşıma şartlarında; Davacı yolcunun uçuşun başladığı, transit geçerek uçuşa devam ettiği ve varış ülkesi kanunlarına göre gerekli olan seyahat dökümanı ve vizeleri sağlamak ve bulundurmakla yükümlü olduğu vurgulanmakta ise de, davacı yolcunun Japonya ülkesine vizesiz seyahati mümkün olduğu halde, İsviçre ülkesince bu seyahatin kendi ülkelerinden transit geçişlerde Japonya’dan vize alınarak yapılması şartı getirilmesi ve davacı yolcunun seyahatinin mümkün olmayan bu şart nedeniyle engellenmesi, Sadece davacı yolcunun bir ihmali olarak değerlendirilmemektedir. Zira, dava konusu seyahatin geçtiği ülkelerin (Türkiye,İsviçre,Japonya) vize mevzuatındaki çelişen ve açık olmayan hükümlerin, davalı havayolu taşıma şartlarını açık ve anlaşılır olmaktan çıkardığı ve davacı yolcuda bir ikileme neden olduğu düşünülmekte ve, Davalı havayolunun Türk yolcularının İsviçre üzerinden Japonya ya seyahatlerinde vize gerekliliği konusundaki paradoksal hükümler nedeniyle yaşayacakları ikilemi bilebilecek durumda olduğu ve önleyici tedbirleri önceden almış olması gerektiği kanaatine varılmaktadır. Bu sebeple, dava konusu taşıma sözleşmesi genel işlem koşulu olarak değerlendirilen, davalı havayolu taşıma şartlarındaki vize sağlanması hususundaki hükümlere bağlı olarak seyahatin geçtiği ülkelerin çelişen vize mevzuatı hükümleri dolayısıyla ortaya çıkan bu belirsizlik nedeniyle, davacı yolcunun İstanbul-Zürih-Tokyo seyahatinde Japonya ülkesinin vize kısıtlaması bulunmamasına rağmen uçuşa kabul edilmemesi, 6098 sayılı Borçlar kanununun 23.maddesi hükmü mucibinde taşımayı gerçekleştiren davalı havayolu aleyhine ve davacı yolcu lehine yorumlanmakta ve, Davalı havayolu tarafından genel işlem yartının açık ve anlaşılır olmamasından dolayı yerine getirilmeyen taşıma sözleşmesi hükümleri nedeniyle, davacı yolcunun uğradığı zararın tazmini gerektiği” mütaala edildiği anlaşıldı.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları sonucunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 27/08/2018 tarihinde Bilirkişi …’dan alınan raporda sonuç olarak; “izah alınan nedenlerle davacı yolcunun Zürih aktarmalı Tokyo seyahatinin İsviçre konfederasyonunun 142.204 sayılı Yurdad Giriş ve Vize verilmesi Hakkındaki Yönetmeliğinin 6.maddesinde sayılan seyahat şartları davacı yolcu tarafından yerine getirilerek varış ülkesi olan Japonya ya seyahatine bir engel kalmadığı ve Yönetmeliğin amacı oluşturan koşullar sağlandığı halde; Davalı havayolu yetkililerince; Bu seyahat için gerekli olmayan ve de Türk yolcuların kısa süreli seyahatlerinde varış ülkesi olan Japonya ülkesince sağlanmış olan seyahat hakkına rağmen, Yönetmeliğin lafzi yorumundan hareketle davacı yolcunun seyahatini engelleyen davalı … Şirketinin, yerine getirilmeyen taşıma sözleşmesi hükümleri nedeniyle, davacı yolcunun uğradığı bilet bedeli olan 596,41 EURO ile seyahatin tamamlanması için diğer havayolundan satın aldığı bilet bedeli ile oluşan farktan doğan 303 EURO zararı tazmin etmesi gerektiği” mütaala edildiği anlaşıldı.
İddia, savunma, denetime elverişli bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;davanın taşıma hukukundan kaynaklı alacak talebine ilişkin olduğu,davacının 03/08/2013 tarihinde Zürih üzerinden Tokyo’ya seyahat etmek ve yine 18/08/2013 tarihinde geri dönmek üzere davalı havayolundan gidiş-dönüş havayolu bileti satın alarak 596,41 Euro ödeme yaptığı ,transit vizesi olmadığı belirtilerek uçuşunun engellendiği,bu sebeple başka bir havayolu şirketinden 900 Euro ödeyerek … üzerinden uçuşunu gerçekleştirerek Tokyo’ya ulaştığı ,bilirkişi raporunda da vurgulandığı üzere davacı yolcunun Zürih aktarmalı Tokyo seyahatinin İsviçre konfederasyonunun 142.204 sayılı Yurda Giriş ve Vize verilmesi Hakkındaki Yönetmeliğinin 6.maddesinde sayılan seyahat şartları davacı yolcu tarafından yerine getirilerek varış ülkesi olan Japonya ya seyahatine bir engel kalmadığı ve Yönetmeliğin amacı oluşturan koşullar sağlandığı halde; Davalı havayolu yetkililerince; Bu seyahat için gerekli olmayan ve de Türk yolcuların kısa süreli seyahatlerinde varış ülkesi olan Japonya ülkesince sağlanmış olan seyahat hakkına rağmen, Yönetmeliğin lafzi yorumundan hareketle davacı yolcunun seyahatini engelleyen davalı … Şirketinin, yerine getirilmeyen taşıma sözleşmesi hükümleri nedeniyle, davacı yolcunun uğradığı bilet bedeli olan 596,41 EURO ile seyahatin tamamlanması için diğer havayolundan satın aldığı bilet bedeli ile oluşan farktan doğan 303 EURO zararı tazmin etmesi gerektiği anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 2.694,00-TL (899EUR karşılığı)’nin davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine,
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 184,02 TL harçtan tamamlama harcı olarak alınan 46,00-TL harcın mahsubu ile geriye kalna 138,02-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine Av. Asgari ücret tarifesi gereğince taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 46,00-TL tamamlama harcı + 3,80 TL vekalet harcı + 900,00-TL bilirkişi ücreti + 76,50TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.026,30-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır