Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/596 E. 2019/902 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/596 Esas
KARAR NO : 2019/902

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/06/2015
KARAR TARİHİ: 18/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, Mart 2013’den başlayarak sözleşmeyi feshettikleri 1 Şubat 2015 tarihine kadar şirkette kullandıkları … Muhasebe programı, bilgisayar donanımları, işletim sistemi ve burada yer alan bilgi vc verilerin depolanması, herhangi bir anza veya aksaklık halinde alınmış olan back-up, suretiyle iş ve zaman kaybına uğramadan, sistemlerinin tekrar ve acilen çalışır hale getirilmesinin sağlanması konularında, davalı şirket ile bakım ve yedekleme hizmet sözleşmesi yapıldığını, ayrıca müşteri istediği yahut gerekli olduğu taktirde istenebilecek her türlü bilgi ve belgeye ulaşabilmek için (2011 yılının fiyattan ile yaklaşık 10.000 TL harcayarak) 8 GB’lık bir server – sunucu, mirroring (aynalama) sistemi ile çalışan bir back-up sistemi ve estemal back-up denilen, haftanın belli günlerinde takıp çıkartmak sureti ile ofis dışında dönüşümlü olarak tuttukları harici yedekleme sistemi ve her gece saat 24:00 de otomatik olarak … kullanılarak ofisin dışında yer alan bir server’a yedekleme sistemi oluşturulduğunu, müvekkilinin davalı … Şti ve bu şirketin resmen ortağı olmadığı halde ortağı olduğunu beyan eden … ile tanışıp anlaşarak çalışmaya başladığını, kurulan sistemler üzerinde bir çok aksaklıkların olduğunu ve 24 Ocak 2015 tarihinde sistemin çalışmaz hale geldiğini, müvekkilinin büyük zararlara uğradığını, Davalı firmanın müvekkilime gönderdikleri 11.02.2012 tarihli Genel Tanıtım, Referans ve Teklif Dökümanında her ne kadar Firmamızın Ortakları başlığının altında …, … ve …olarak yer alsalar da davacı ile muhatap olan …’nün ve …’nün bu firmaya hiçbir zaman ortak olmadıkları bu konuda da müvekkiline yanıltıcı bilgi verdiklerini, müvekkilinin uğradığı maddi zararları takipte belirtilen, 9.086,00-TL Yedekleme vs için ödemiş olduğu hizmet bedeli (cari hesap), 1.998,92-TL, Yedekleme yapılmadığı için ödenen veri kurtarma bedeli, 573,01 TL, … Entegre Hizmet Bedeli, 347,90-TL. program kurulum bedeli, 2.636,12 TL sunucu kurulum bedeli olmak üzere 14.641,95-TL olduğunu, bu nedenlerden dolayı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine yönelik itirazının iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekilinin verdiği dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davacı Şirket arasında… yazılım ürünleri destek sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme “uzaktan destek” içerikli olduğunu yerinde hizmet vermeyi kapsamadığını, sözleşme gereğince “davacının isteği ve talebi üzerine” ve uzaktan destek yoluyla giderilemeyen sorunların varlığı halinde yerinde destek hizmeti verileceğini, sözleşme kapsamına göre müvekkili şirketin bilgisayarların yedeklenmesi, yedekleme sisteminin kurulması gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, Davacı Şirket dilekçesinde ısrarla bu husus üzerinde durmakta ise de bu apaçık gerçeğin ve sözleşmenin çarpıtılmasından ibaret olduğunu, sözleşmenin hiçbir yerinde bu yönde bir ibare bulunmadığını, Dava dilekçede bahsi geçen “ofis dışına yedekleme” sistemi davacı Şirkette olmadığını ve bu hususta gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını, dava dilekçede bahsi geçen Acronis imaj yedekleme yazılımı ise -müvekkilinin sözleşmesinin başladığı tarihten önce 2012 sonundan sonra hiç çalıştırmadığını, Çalışmış olduğu dönemde ise “ofis dışına” yedek alıp almadığının taraflarınca bilinmesinin mümkün olmadığını, faturaya itiraz etmeyen ve onaylayan davacının şimdi bu bedelin iadesini talep etmesinin yersiz olduğunu, bu nedenler ile davanın usul ve esas basımından ddini, haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle köt niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve mahkeme masraflarının karşı tarafa yüklenmesini talep ile cevap verdiği,

DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme, fatura, ticari defterler, cari hesap raporu,tanıklar ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile bilgisayar sistemleri üzerinde inceleme yaptırılarak uzman bilirkişilerden rapor ve ek rapor alınmış tüm deliller toplanmıştır.
İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden kaynaklanan, 14.461,95-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında Bilgisayar Ağı ve …Yazılım Ürünleri Destek Sözleşmesi’nin akdedildiği bu sözleşmenin 11.02.2012 tarihli Genel Tanıtım, Referans ve Teklif Dökümanının ekinde yer aldığı, sözleşmenin varlığı konusunda taraflar arasında bir ihtilaf olmadığı, ihtilafın, taraflar arasında mevcut sözleşmenin, yerinde hizmet, bakım ve yedekleme hizmetini kapsayıp kapsamadığı ve davalının üstlenmiş olduğu işi tam ve gereği gibi yerine getirip getirmediği ve dolayısıyla da dava konusu alacak oranında davacının alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı tanığı …’nün 21/03/2017 tarihli duruşmada verdiği beyanda; 2015 Şubat başında davalı şirkette teknik danışmanlık yaptığımızdan bize davacı şirektçe bir arıza bildiriminde bulunuldu, bizim davalı şirketle uzaktan destek sözleşmemiz vardı. Sorun olduğunda telefonla veya bilgisayaralar uzaktan bağlanmak suretiyle yardımcı oluyorduk, bu başvuralarıyla da bizim teknik elemanımızı … ilgilendi arıza tekrar edince yerinde müdahale için firmaya gitti, gidince benimle bağlantıya geçti, arızının ne olduğunu tespit ettik , sonrasında muhasebe programlarını kullanılmaları için bir kurulum yapmaya karar verdik ulaşılamayan bordro programının da yüklü olduğu diski veri kurtarma firmasına karar verdik, randevulaşıp işlemleri tamamlamak için ben de yola çıktım , sonrasında … beye müdahale etmememesi orayı terk etmesi söylenmiş davacı tarafca söylenmiş, … bey beni aradı gelmenize gerek yok davacı taraf müdahale etmemizi istemiyor dedi. Ondan sonra bu arıza bizim kontrolumuzdan çıktı benim vakıf olduğum konular bunlardır dedi.
Davalı tanığı …’nin 21/03/2017 tarihli duruşmada verdiği beyanda; Ben yönelim bilgi işlem şirketinde çalışıyorum davacı tarafa teknik destek sağlıyoruz, bu nedenle olaya ben de vakıf oldum, davacı tanış muhasebe olay tarihinde ticari programlarını kullanamadıklarını ve bazı verilere ulaşamadıklarını belirttiler, biz de onun üzerine davacının sistemine bağlandık, ondan … arkadaşımız bağlandı serverlara bağlandı hatırladığım kadarıyla daınş muhasebede olan bir yedekleme sistemi ve serverlarına bağlantı kurduk, … arkadaşımız problemi çözmek için uğraştı , uzaktan yapılamayacağının anlayınca dınış muhasebeye gitti, ondan sonraki kısımda sefa arkadaşım … bey yönlendiridi. Yine hatırladığımı sörvır sisteminde hard distelerde sorun olduğunu tespit ettiler , ondan sonrada diski kurtama hususunda bize müdahale ettirmedi, bundan sonraki aşamaları ben bilmiyorum dedi.
Davalı tanığı …’ın 21/03/2017 tarihli duruşmada verdiği beyanla; Olay tarihinde ben güneş elektronik şirketinde çalışıyordum. …ve telefon servis işleriyle ilgileniyordum, danış muhasebe olay tarihinide bizi aramıştı, önce uzaktan bağlınıp arızanın ne olduğunu anlamaya çalıştık., arza tespiti sonucunda uzaktan müdahale edilemiyeceğini anladık , ve davacı danış muhasebeye gittim, şirket yetkilisi kemal beyle görüştüm , konu tetkiki ettikten sonra karşı tarafada bizzat aktardık, uzaktan gözmemelediğimiz bazı yedeklere ulaşılamıyordu, davacı tarafca yedekleme konusunda bir anlaşmamazı olmadğı için yedek kontrolu yapmıyorduk, durumun nasıl gelştiğinni davacı şirket yetkilisine aktırdım hatta , aynı zamanda yenilem bilgi işlem yetkilisi ile iletişim halinde idim , davacının şirket yetkililsi önce işi yapmama için izini verdi daha sonra sorunu gidermek için müdahale etmemiz için izin vermedi, bende bunun üzerine benim soromlum ahmet beyi aradım ve ayrıldım, dedi. Arıza davacı şirketin kullandığı taşınılabilir bellekten ve yine kendi sörvır diklerinden biri de arızalıydı. Davacı tarafın yetekleme sistemi bir firma açısından bana göre yeterli değildir . Dedi.
Davacı tanığı …’in 19/09/2017 tarihli duruşma verdiği beyanla; davacı şirkkette muhasebe elamanı ve bodra yetkilisi olarak çalışıyorum, 2015 Yılında bizim sistemsel olarak bir çöküş yaşadık , sisteme girilemediği ile ilgili bana bilgi verdiler , bu bilgi bana cumurtasi günü verildi. Pazartesi sabah davalı tarafa bilgi verildi sisteme girilemediğine dair , konu hakkında dönüş yapacaklarını ifade ettikler , saat 2 ye kadar fiili olarak dönüş olmadı daha sonraki gelişlerinde sistemin disk arızası nedeniyle verilere uluşılamadğını bildirdiler , bizde … sistemimizin geri dünüşünün sağlanacağını söyledik onlarda… sisteminde arıza olduğunu ifade ettiler , iki tarafllıydı fakat arazın üzerine bozuk olarak kayıt edildiğniden geriye dönüş yapamadık. Daha sonraki dönemde görüşme sağladılar ben bu görüşme sırasında yoktum güneş elektiriğin sisteme müdahelesi … olmadığından dolayı , tehlikeli bulunduğundan daha fazla tehlikeye yol açmamak için … bey müdahaleyi istemedi, daha sonra ben işin içine girerek veri kurtarma ve proğramsal olarak back – up ımızın kalan kısmını kurtarmayı başardık. Benim bu konuyla ilgili bildiğim hususlar bunlardır . Biz beck – up sistemimizin bize verilen bilgilere istenaden çalışıyor olduğunu düşünüyorduk , ” dedi.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişiler Dr. … ve Doç Dr. … tarafından hazırlanan 24/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak;” .1)Sorunun ana kaynağının, davacının veri sistem dış kaynaklı ve kullanıma bağlı olarak arızalanan 2 adet hardisk yüzünden çalışmamış, buna bağlı olarak yedekleme alınması konusundaki bazı sorunlara bağlı olarak veri kaybı yaşamış olmasından ibaret olduğu, 2)Davalının veri kaybı hususunda ….açıklamalarımız ışığında sorumluluğu vardır, şöyle ki: davalının davacıya sadece … yazılım hazırlama konusunda destek vermediği diğer işlerde de bakım işlerini üstlendiği tespit edilmiştir. Bundan dolayı, server ve yedekleme gibi hassas konularda detaylı bilgi verip olayın öneminin belirtilmesi gerekirdi, bu konuda yeterince hassas davranmamıştır. Bundan dolayı, veri kaybında ve akabinde yapılan veri kurtarma ve server yapılandırma konusunda sorumlu olduğu 3)Davacı tarafın daha önce verilen hizmet bedellerinin iadesi konusunda…. yapılan açılmalar ışığında teknik olarak talep etme hakkının olmadığı 4)… Entegre hizmet bedeli hususunda davalının teknik olarak bir sorumluluğunun olmadığı;5) Davacının dava konusu olay ile ilgili olarak oluşan ve davalıdan talep edebileceği zarar miktarının 5.555,95 TL olduğu…” sonuç ve kanaatine varıldığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davacı ve davalı vekilleri tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı ve davalı vekillerinin itirazlarını değerlendirir ek raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 24/04/2019 tarihli ek raporda sonuç olarak: “…Huzurdaki davada, davacıya ait server harddisklerinde (2 adet hdd) gerçekleşen fiziksel arıza sonucu sadece … bordro programındaki verilerinin kaybolması nedeniyle meydanı gelen veri kaybı ve yedeklerin düzenli alınmamasından dolayı davacının davalıyı aralarındaki anlaşma nedeniyle sorumlu tutması söz konusudur.Davalının, veri kaybı hususunda yukarıdaki açıklamalarımız ışığında sorumluluğu vardır. Şöyle kİ; Davalının davacıya sadece logo yazılımı konusunda destek vermediği diğer işlerde c.e bakım ve yedekleme işlerini üstlendiği tespit edilmiştir. Bundan dolayı server ve yedekle ne gibi hassas konularda davalının davacıya detaylı bilgi verip olayın önemini belirtmişi gerekirdi. Ancak davalının bu konuda yeterince hassas davranmadığı, üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu kapsamda davacının zararının oluşmalına sebebiyet verdiği tespit edilmiştir. Bundan dolayı veri kaybında ve akabinde yapılan veri kurtarma ve server yapılandırma konusunda sorumlu olduğu…” sonuç ve kanaatine varıldığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, tanıklar dinlenmiş, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları ile dava konusu hard disk üzerinde keşfen teknik bilirkişi ile inceleme yapılmış ve dosya uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bu yönden sunulan 24.11.2018 tarihli kök ve 24.04.2019 tarihli ek bilirkişi raporu incelenip denetlenmiş, bilirkişi raporunun teknik kısmının, dosya kapsamına, toplanan delillere uygun olduğu, denetime elverişli olduğu saptanarak mahkememizce benimsenmiş, hukuki değerlendirme kısmı dikkate alınmamıştır.
Davalı tarafça, her ne kadar, yerinde hizmet, bakım ve yedekleme hizmetinin sözleşme kapsamında olmadığı ileri sürülmüşse de, şirketler arasında yapılan yazışmalar ve işleyiş incelendiğinde ve davacı yanın talebi karşısında, davalı şirketin, davacı şirketin verilerini kurtarmak için girdiği çaba dikkate alındığında davalı yanın bu hizmeti görme yükümlülüğü altına girdiğini ve sözleşmenin, yerinde hizmet, bakım ve yedekleme hizmetini de kapsadığının kabulü gerekmektedir.
Türk hukukunda genel kural şekil serbestisi olup şekil şartı istisnai olarak öngörülmüştür. TBK md.12/1 “Sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir.” Taraflar arasında mevcut sözleşme dışında, dosya kapsamında bulunan e-mail yazışmaları, tanık beyanları,ıslak imzalı servis formları kapsamında, her ne kadar açıkça belirtilmese de taraflar arasında işleyişte ve sözlü mutabakat kapsamında davacı bilgisayarlarında kurulu sistemin backup işleminin de davalı tarafça üstlenildiği, sözleşme yürürlükte iken davacının verilerinin silindiği, davalı tarafından yapılan tüm müdahalelere rağmen verilerin geri getirilemediği, davacının başka bir firmaya dava konusu bedeli ödeyerek verilerini geri getirdiği, 02.05.2015 tarihli “Hizmet Sonlandırılması” konul e-mail ile de karşılıklı anlaşma ile sözleşmeyi sona erdirdikleri anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme TBK. 470.madde kapsamında eser sözleşmesi olup, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmediği yönündeki iddiası ayıplı ifaya ilişkin bir iddiadır,taraflar arasında, 02.05.2015 tarihli mail ile sözleşmenin sonlandırıldığı anlaşılmıştır, davacının davalıdan almış olduğu ve dava konusu olan hizmet bedellerinin iadesine ilişkin ayıp ihbarında bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar, taraflar arasındaki sözleşme, tarafların ticari defterler ve belgeler, cari hesap raporları, dinlenen tanıklar, tüm dosya kapsamına göre alınan teknik kök ve ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davalının yedekleme konusunda üzerine aldığı işi özen kapsamında yerine getirmediği,bu kapsamda sözleşmeyi ihlal ettiği ve davacının zararının oluşmasına neden olduğu, davacının, davalıdan aldığı diğer hizmetlerin ayıplı olduğunu ispatlayamadığı bu nedenle, davalının, sistemin yedeklemesinin yapılmaması nedeniyle, verilerin tekrar geri getirilmesi için, dava dışı şirkete ödenen, davacının dava konusu zararlarını gidermesi gerektiği kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, veri kurtarma bedeli,1.998,92-TL, sunucu kurulumu ve yapılandırma bedeli 2.636,12-TL; Logo Program kurulum ücreti bedeli 347,90-TL.,Netsis Hizmet bedeli 573.01-TL. olmak üzere toplam 5.555,95-TL. asıl alacak üzerinden, davalının, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından yaptığı itirazın iptali ile asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, kabul edilen alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasından, 5.555,95-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptali ile, kabul edilen asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2- İtirazın iptaline karar verilen miktarın %20’si olan 1.111,19-TL. icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 379,52-TL harçtan peşin alınan 250,05-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 129,47-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı taraf lehine …Ü.T. gereğince taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan …Ü.T. gereğince taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 27,70 TL başvurma harcı + 250,05-TL peşin harç toplamı olan 277,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 2.250,00-TL bilirkişi ücreti + 429,30-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.679,30-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %37,94 oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 450,00-TL bilirkişi ücretinin yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %62,05 oranında davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.