Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/218 Esas
KARAR NO : 2019/299
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 01/07/2014
KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Mahkememize açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; davalının İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında 16.04.2014 tarihinde şirketi zarara uğratmak kastıyla hareket ettiği gerekçesiyle müdürlükten alındığını, 5 gün sonra 21.04.2014 tarihinde müdürlükten alınma sebebinin ana gerekçelerinde olan 360.000 TL’lik hayali çek keserek şirket borçlandırması yetmiyormuş gibi, bu sefer aynı miktar için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyadan şirkete ödenen para açıklaması ile hiçbir belge ve dekont sunulmaksızın ilamsız takip yaptığını, şirkete atanan kayyumun göreve başlama tarihi olan 29.04.2014 tarihine kadar geçen 13 günlük sürede bu durumu suistimal ettiğini, davalının müdürlükten alınmış olmasına rağmen kendisi yerine atanan kayyumun görevini engelleyerek, davalı şirketi kendisine hileli olarak borçlandırdığını, şirketin davalıya borcu bulunmadığını, davacılar …Şti.nin hissedarları olduğunu, davalının da şirketin ortağı olduğunu ve 2012 yılında başlayan davalının müdürlüğünün 16.04.2014 tarihine kadar sürdüğünü, davalının iki yıl boyunca şirket gelirleri hakkında bilgi ve hesap vermediğini, bu nedenle davalıya … Notediğince 26.02.2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ancak davalının buna rağmen bilgi vermediğini, şirketin bir giderinin bulunmamasına, şirketin sadece gayrimenkul kira geliri olan bir şirket olmasına rağmen davalının hayali bir harcama göstererek şirket adına …bank A.Ş.’den aldığı çek defteri ile… adında nasıl bir hizmet verdiği bilinmeyen birisine 360.000 TL ödeme yaptığını, bu durum üzerine davalı hakkında açılan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde davalının, şirketi 360.000 TL hayali olarak zarara uğrattığının tespit edildiğini, daha sonra aynı mahkemenin hazırlattığı daha detaylı ikinci raporda davalının şirketi zarara uğrattığının kesinleştiğini, bunun üzerine müdürlükten alınmasına müteakip 5 gün içinde muhtara tebligat yoluyla kayyumun tebligattan haberdar olması engellenerek İstanbul …icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile şirketi kendisine 360.000 TL borçlandırdığını, kendisine böyle bir borcun bulunmadığını, müdürlükten azledilince hızla bu yöntemle İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile 409.885 TL, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile 223.000 TL şirketi borçlandırdığını, bu üç dosya ile toplam 1.500.000 TL’lik haciz konulduğunu belirterek, icra takibinden dolayı …Şti.’nin davalıya borçlu olmadığının tespiti ve % 20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; Bu davanın İstanbul … İcra Müdlürlüğünün… E.sayılı dosyasına konu alacağına ilişkin olup dava dışı şirketin borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası olduğunu, davacıların bu davayı açmaları için gereken aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığını, icra dosyasında şirketin borçlu olduğunu, davacıların ise bu şirketin ortaklarından olduklarını, ortakların tüzel kişiyi temsil etme yetkilerinin bulunmadığını, tüzel kişilerin yetkili organları tarafından temsil edilebileceğini, davacıların TTK’nın 555. maddesindeki düzenlemeye dayanarak bu davayı açamayacaklarını, bu maddede şirketin uğradığı zararın tazmininin şirket ve her pay sahibi tarafından istenebileceğinin düzenlendiğini, müvekkilinin haklı alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe ilişkin borcun olmadığının tespitini isteyen davacıların kötü niyetle hareket ettiklerini, 2001 yılından 16/04/2014 tarihine kadar müdürlük görevini davacıların yahut diğer şirket ortaklarının hiçbir itirazı olmaksızın yürüten müvekkilinin birden bire şirket aleyhine işlem yapmasının mümkün olmadığını, kaldı ki müvekkilinin şirketin %57,5 hissesine sahip olduğunu, müvekkilinin şirketteki büyük hissesine rağmen şirketi zarara sokarak haksız ve hukuka aykırı takip yapmasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine ve % 20 tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK.nın 72. maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ve dava dışı …Şti. nin ticaret sicil dosya sureti celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, bilirkişi rapor ve ek rapor alınmıştır.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı… tarafından …Şti. aleyhine 360.000 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı görülmüştür.
Davacılar ortağı bulundukları şirket aleyhine yapılan icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespiti için bu davayı açmışlardır.
Şirketlerin ayrı bir tüzel kişiliği mevcuttur. TMK.’nın 50.maddesine göre tüzel kişinin iradesi organları aracılığıyla açıklanır. Organlar hukuki işlemleri ve diğer bütün fiileri ile tüzel kişiyi borç altına sokar.
Davalının müdürlük görevinin sona erdirildiği ve şirkete kayyım atandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacılar her ne kadar TTK.nın 555. maddesine dayanarak bu davayı açmışlar ise de; TTK’nın 555.maddesinde; şirketin uğradığı zararın tazminini şirket ve her bir pay sahibinin isteyebileceği, pay sahiplerinin tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebileceklerinin düzenlediği, dava konusu ihtilafın davalı yöneticinin şirkete verdiği zarara ilişkin olmayıp şirketin davalıya borçlu olup olmadığı konusunda olduğu, bu nedenle davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı, şirket adına dava açma haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacılar tarafından davalı aleyhine Mahkememizin… E., … K.sayılı dosyasında açmış oldukları menfi tespit davası sonucunda; davanın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 11. HD.’nin 01/11/2017 tarih ve 2016/8716 E., 2017/5965 K.sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine, koşullar oluşmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların aktif husumet ehliyetleri bulunmadığından davanın husumet yönünden reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 6.147,90 TL’den mahsubu ile artan 6.103,50 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
4-Davalı yargılamanın bir kısmında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.725 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacıların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 5,80 TL yargılama giderlerinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır
¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır