Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/54 E. 2020/537 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/54 Esas
KARAR NO:2020/537

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/01/2015
KARAR TARİHİ:07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 15/01/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı şirket arasında … Mah. … Üstü No;12 … adresinde bulunan 713 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt ve LPG satış ve servis istasyonunun işletilmesi için 08.11.2012 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi düzenlendiğini, söz konusu bayilik sözleşmesi yürürlükte iken davalı ile 2014 yılı içerisinde yeni bir 5 yıllık bayilik sözleşmesi akdedilmesi için görüşmeler başlandığını, bu kapsamda davalı tarafın imzaladığı bayilik sözleşmesini müvekkiline gönderdiğini, ancak akabinde … Noterliğinin 30.04.2014 tarih ve … nolu ihtarı ile kendisi tarafından imzalanan bayilik sözleşmesini feshettiğini davacıya bildirdiğini, davalının bu ihtarı ile yeni bayilik sözleşmesine ilişkin icabından vazgeçmiş olduğundan taraflar arasında düzenlenen 08.11.2012 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesinin mevcut şartlar ile yürürlükte olduğunu, davalı tarafın daha sonrasında ise keşide ettiği ….Noterliğinin 15.07.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ile ihtarı ile davacı ile davalı arasında düzenlenen ve yürürlükte olan bayilik sözleşmelerini de feshettiğini artık davacı şirketten ürün alamayacağını bildirdiğini, davalının bu ihtarın sonrasında başka bir dağıtım şirketinin bayiliğini üstlendiğini, davalı yanın ihtarnamesinde bayilik sözleşmesinin varılan mutabakat ile karşılıklı olarak mutabakat ile feshedildiği iddia edilmişse de davacı ile davalı arasında yürürlükte bulunan bayilik sözleşmesinin mutabakat dahilinde sona erdirilmesi gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını, taraflar arasında düzenlenen 08.11.2012 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesinin, davalı tarafından, tek yanlı süresinden önce feshi ve sonlandırılması nedeni ile davacının hak kaybına uğradığını, davacı şirketin sözleşme süresi sonuna kadar hesaplanacak kar kaybının davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiğini, davacının alacağının değerinin tam ve kesin belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere davacı şirketin hesaplanacak kar kaybı alacağının şimdilik 10.000,00 TL sinin davalıdan alınarak fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 04/03/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı taraf olarak yetki itirazında bulunduklarını, davanın … Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının yasal sürede davayı açmadığını, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olduğunu, davacının bu davayı açamayacağını belirterek davanın reddi gerektiğini, davacı ile davalı arasında 2012 yılında imzalanan sözleşme devam ederken davacı tarafın 320.000 USD+ KDV yatırım bedeli ile sözleşmenin 5 yıl için yenilenmesi önerisinin davalı tarafından kabul edilerek sözleşme metni ve bağlı belgelerin kendileri tarafından imzalanarak 06.03.2014 tarihinde diğer belgelerle davacı şirkete gönderildiğini, davacı tarafın davalının gönderdiği öneriyi 07.04.2014’de tek taraflı olarak imzalanmak üzere gönderdiği taahhütname ile tek taraflı olarak değiştirdiğini, değiştirilen önerinin müvekkili şirket tarafından ret edildiğini, müvekkili şirketin önceki öneri doğrultusunda 7 gün içinde sözleşmenin imzalanarak tarafına gönderilmesini talep etmişse de davacı tarafın sözleşmeyi imzalayıp göndermediği gibi aralarındaki mevcut ilişkinin geleceği hususunda sessiz kaldığını, bunun üzerine müvekkilinin kendi önerisi olan sözleşme metni içindeki kabullerini geri aldığını ve bunu … Not. 30.04.2014 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile bildirdiğini, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklayamadıklarından ve esaslı noktalarda uyuşamadıklarından sözleşmenin kurulamadığını, davacının sessiz kalması nedeni ile taraflar arasında yeni bir sözleşme kurulamadığı ve davacının eski sözleşmeleri devam ettirme iradesinin olmadığı anlaşıldığını, bu nedenle müvekkilinin kendini bu belirsiz süreçten kurtarmak adına …. Not. … yevmiye numaralı fesih ihbarnamesi ile daha önceki tüm anlaşmalardan karşılıklı mutabakat ile fesih edildiği bildirildiğini, müvekkili şirketin bu süreçte hiçbir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın kusurlu davranışları sonucunda taraflar arasındaki sözleşmelerin feshedildiğini, davacının 08/11/2012 tarihinde taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmeye dayanarak kar kaybı talebinde bulunduğunu, sözleşme incelendiğinde davacı tarafın akaryakıt istasyonu üzerinde intifası olmadığını, sözleşmeye dayanarak davalı şirketin davacıdan yatırım bedeli veya başka adla bir bedel almadığını, müvekkili şirketin işbu sözleşme ile asgari satış taahhüdünde bulunmadığını, davacının kar kaybı talebinde bulunması için sözleşmeye göre davacının davalıya herhangi bir adla bir bedel vermesi veya asgari satış taahhüdünde bulunması gerektiğini, davacı tarafın aynı bölgede iki akaryakıt bayisinin mevcut olup, müvekkili şirketten kaynaklanan kar kaybının bulunmadığını, davacı şirketin müvekkili şirketin 90.000TL.lik teminat mektubunu nakde çevirdiğini, davacı tarafın henüz doğmamış alacaklarına ilişkin faiz ve avans faiz oranına itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerle öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise esasa ilişkin itirazların kabulü ile usul, yasa ve hakkaniyete aykırı açılan davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafından davalı aleyhine bayilik sözleşmesi kapsamında açılan kar mahrumiyeti alacağı davasıdır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasından SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen 07/12/2016 tarihli bilirkişi raporuna göre; Ticari defterlerin TTK.nun 66,69,70,71,72 maddeleri ile VUK’un 176,177,182, 183,184,185,215,220 maddelerine göre açılış tasdiklerinin yaptırıldığı ve kullanıldığı, 2013 ve 2014 yıllarında kullanılan defterlerin TTK’nın 70 maddesine göre kapanış kayıtlarının noterce onandığı, davalının 2012 yılına ait ticari defterlerinin vergi inceleme müfettişleri tarafından incelemede olduğundan dolayı herhangi bir inceleme ve tespit yapılamadığını, davalının 2013 ve 2014 yıllarında davacı firmadan almış olduğu akaryakıt miktarı ve tutarının 01.01.2013 – 31.12.2013 tarihlerinde… 799.229 LT 2.568.501,70 TL. … 183.784 LT 600.251,12 TL. 95 OKTAN BENZİN 109.885 LT – 410.439,98 TL. 01.01.2014 – 14.07.2014 tarihlerinde PRO DİESEL 194.981 LT 667.685,31 TL. … 113.352 LT 387.856,76 TL. 95 OKTAN BENZİN 44.786 LT 177.221,35 TL. olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinin ve muhasebe kayıtlarının incelenmesi sonucu davalı şirketle sözleşmede belirtilen kar marjı tespitinin mümkün olmadığı, bu tespitin yapılabilmesi için davalı şirketin defter ve muhasebe kayıtlarının incelenmesi gerektiğini raporunda bildirmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi … Talimat sayılı dosyasından SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen 30/05/2017 tarihli bilirkişi EK raporuna göre; Ticari defterlerin TTK.nun 66,69,70,71,72 maddeleri ile VUK’un 176,177,182, 183,184,185,215,220 maddelerine göre açılış tasdiklerinin yaptırıldığı ve kullanıldığı, 2013 ve 2014 yıllarında kullanılan defterlerin TTK’nın 70 maddesine göre kapanış kayıtlarının noterce onandığı, davalının 2012 yıllarında davacı firmadan almış olduğu akaryakıt miktari tutarı 01.01.2012-31.12.2012 tarihlerinde … 1.184.900 LT 3.525,951,03 TL. 95 OKTAN BENZİN 135.574 LT 475.641,37 TL. KALORİFER YAKITI 10.920 LT 24.756,87 TL. olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinin ve muhasebe kayıtlarının incelenmesi sonucu davacı şirketle sözleşmede belirtilen kar marjı tespiti mümkün olmadığı, bu tespitin yapılabilmesi için davacı şirketin defter ve muhasebe kayıtlarının incelenmesi gerektiğini raporunda bildirmiştir.
Akaryakıt Uzmanı ve Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 05/03/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; İncelenen davacı yana ait 2012-2013-2014 yılları ticari defterlerinin açılış noter tasdiklerinin yapıldığı, yine 2012-2013-2014 yılına ait yevmiye defteri kapanış noter tasdikinin süresi içerisinde yapıldığı, 2012-2013-2014 yıllan Ticari Defterlerinin T.T.K, V.U.K ve tekdüzen hesap planına uygun tutulduğu davacı şirketin 2012-2013-2014 yılları yevmiye defteri kapanış tasdikinin süresinde yapılması nedeni ile son karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı tarafın kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, taraflar arasında düzenlenen 08.11.2012 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi (08.12.2012-08.12.2017) yürürlükte iken 2014 yılı içinde sözleşmenin 5 yıl daha uzatılması konusunda karşılıklı görüşmeler devam ederken davacı tarafın muhtemel zararlarını talep etmesinin yasaya ve usule aykırı olduğu ve kendilerine sözleşme ekinde gönderilen taahhütnameyi kabul etmediklerini belirterek davalı tarafın yeni sözleşmeyi imzalamadığı, bu koşullarda taraflar arasında yeni bir sözleşme ilişkisi kurulmadığı, eski sözleşmenin sürdürülmesi iradesinin olmadığı ve bu belirsiz süreçten kurtulmak amacı ile davalı tarafından 08.11.2012 tarihli sözleşme 15.07.2014 tarih ve … yev. nolu ….Noterliğinden gönderdiği ihtarın sözleşmenin feshi olduğu, davalının 08.11.2012 tarihli sözleşme yürürlükte iken süre uzatımı görüşmeleri devam ederken süre uzatımına konu yeni sözleşme taslağı maddelerindeki anlaşmazlık nedeni ile 08.11.2012 tarihli tek taraflı olarak feshi ettiği, davalının mevcut sözleşmeyi sona erdirme nedeninin tek taraflı olduğu, fesih nedeninin soyut olduğu, bundan dolayı davacı şirketin sözleşmenin feshinden sonraki dönemde sözleşme sonuna kadar uğradığı kar kaybını talep etme hakkının bulunduğu, davacı tarafın davalı tarafça sözleşmenin feshi olan 15.07.2014 tarihinden itibaren sözleşmenin bitim tarihi olan 08.12.2017 tarihine kadar yapılan hesaplama ile kıyaslama ile ortalama 2.313,55 ton alım yapabileceği, ortalama toplam kar marjının ton başına 246 USD olduğu ana dağıtıcı Kar payı % 20 pay ile ton başına 49,2 USD bulunduğu toplam 15.07.2014 sözleşme fesih tarihi ve 08.12.2017 sözleşme bitim tarihi arasında yapılan hesaplamaya göre oransal olarak 2.313,7 alım yapması olasılığı hesabı ile 2,313,7 alım * ton başı 49,2 USD gelir, 113,834,04USD (dava açma tarihi 15.01.2015 itibari ile (USD kuru 2,28 TL ) 113.834,04 USD *2,28: 259.541,11 TL davacının kar kaybının olduğunu raporunda bildirmiştir.
Akaryakıt Uzmanı ve Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 22/04/2019 tarihli bilirkişi EK raporuna göre; davacı yanın ticari defterlerinin TTK, VUK ve tekdüzen hesap planına uygun tutulduğu ve davacı şirketin 2012/2013/2014 yılları ticari defterlerinin kapanış tasdikinin süresinde yapılmış olması nedeniyle davacı tarafın kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalı tarafın taraflar arasındaki mevcut sözleşmeyi sona erdirme nedeninin tek taraflı ve fesih nedeninin soyut olduğunu, bundan dolayı davacı tarafın şirket sözleşmesinin feshinden sonraki dönemde sözleşme sonuna kadar uğradığı kar kaybını talep etme hakkının bulunduğu, neticede davacının 259.541,11TL kar kaybının oluştuğu, kök rapordaki kanaat ve beyanlarının değişmediği mütalaa edilmiştir.
Akaryakıt Uzmanı ve Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 13/02/2020 tarihli bilirkişi 2.EK raporuna göre; bilirkişi kök ve ek raporuna yapılan itirazlar dikkate alınarak; davacı tarafın; davalı tarafça sözleşmenin feshi olan 15/07/2014 tarihinden itibaren 6 aylık makul sürenin bitim tarihi olan 15/01/2015 tarihine kadar yapılan kıyasen hesaplama ile ortalama 395,4 ton alım yapabileceği, ortalama toplam kar marjının ton başına 246 USD olduğu, ana dağıtıcı kar payının %20 pay ile ton başına 49,2 USD bulunduğu, toplam 15/07/2014 sözleşme fesih tarihi ve makul süre sonu olan 15/01/2015 tarihi arasında yapılan hesaplamaya göre oransal olarak 395,4 ton alım yapması gerektiği hesabı ile ton başı 49,2 USD gelir olmak üzere toplam 44.354,39 TL davacının 6 aylık makul süre için kar mahrumiyetinin olduğu, davalının davacıya verdiği 90.000TL teminat bedeli düşüldüğünde davalının davacıdan 45.645,60TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi kök ve ek raporu gözönüne alındığında; taraflar arasında … Mah…. üstü No:12 … adresinde bulunan 713 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt ve LPG satış ve servis istasyonunun işletilmesi için 08/11/2012 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesinin imzalandığı, 2014 yılı içerisinde taraflar arasında yeni bir 5 yıllık sözleşme imzalanması için görüşmelerin başladığı, bu süreçte davalı tarafın …. Noterliğinin 15/07/2014 tarih … nolu ihtarnamesi ile taraflar arasında yürürlükte olan bayilik sözleşmesini feshettiğini, artık davacı şirketten ürün almayacağını bildirdiği, davalı tarafın bayilik sözleşmesini tek taraflı olarak, haklı bir nedene dayanmaksızın süresinden önce feshetmesi nedeniyle davacı şirketin sözleşme sonuna kadar hesaplanacak kar kaybını talep hakkının bulunduğu, Yargıtay’ın yerleşik kararlarında kar mahrumiyeti talebinin değerlendirilmesinde; mahrum kalınan karın aynı bölgede, aynı mahalde yeniden bayilik kurulabilmesi için geçecek makul süre için talep edilebileceğinin kabulü dikkate alındığında; dava konusu kar mahrumiyeti hesabı için aynı bölgede yeniden bayilik kurulabilmesi, istasyonun işletmeye açılabilmesi için geçecek makul sürenin ortalama 6 ay olarak değerlendirilmesi ile davacı yanın davalı yandan işbu 6 aylık süreye tekabül eden kar mahrumiyeti tutarını talep edebilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Dosyamız içerisine alınan; tarafları aynı olan; ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı davasında alınan 07/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda davalı …’in davacı …’e 19/06/2015 tarihi itibariyle borcunun bulunmadığı tespit edilmiş, davalının davacıya 90.000TL bedelli teminat mektubu vermiş olması, davacının teminat mektubunu paraya çevirdiğini cevap dilekçesinde dile getirmiş olmasına karşın davacının bu hususta açıklama yapmamış olması, davacının 14/10/2014 tarihinde … Bankasına talepte bulunarak; 24/11/2010 tarihli … nolu 90.000TL bedelli teminat mektubunun paraya çevrilmesini istemesi karşısında; mahkememizce karara dayanak alınan karar vermeye elverişli ve yeterli görülen 13/02/2020 tarihli bilirkişi 2.ek raporu ile tespit edilen davacının 6 aylık makul süre için kar mahrumiyetinin 44.354,39 TL olduğunun kabul edilerek, 90.000TL teminat mektubu bedeli mahsup edildiğinde davalının davacıdan 45.645,60TL alacaklı olduğu anlaşıldığından; davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-) Davacı tarafça yatırılan peşin harç ve tamamlama harcından alınması gereken 54,40-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 116,38-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-) Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*