Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/531 E. 2019/1085 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/531 Esas
KARAR NO: 2019/1085

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/05/2015
KARAR TARİHİ: 10/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya çocuk tekstil ürünü satışı yaptığını, davalı/borçlu hakkında 03.04.2015 tarihi itibariyle toplam 50.381,57-TL asıl ve 6.373,96-TL takibe kadar işlemiş faiz ile toplam 56. 755,53-TL cari hesap alacaklarının tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, borçlu şirket zaman kazanmak gayesiyle borca ve takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurduğunu, yapılan itirazın yersiz ve mesnetsiz olduğunu, takip talebi ekinde icra müdürlüğüne ibraz edilen 05.03.2014 tarih ve…seri numaralı 50.381,57-TL’lik fatura bedelinin halen ödenmediğini, elektronik posta yazışmalarında malların adet ve değerleri, teslim tarihi ve kargo bilgileri, vergi bilgileri, irsaliye ve çeki listeleri ve karşılıklı teyitleşmeler, sürat kargonun 08.03.2014 tarihinde teslimatı yaptığına dair bilgilendirme elektronik postası, davalının fatura ve depo bilgilerinin verdiği yazışmaların dosyaya sunulduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve tüm haklarının saklı kalması kaydıyla, borçlunun takibe, borca ve faiz ile diğer bütün ferilerine ilişkin itirazlarının iptalini ve takibin devamını, haksız itirazları nedeni ile müvekkillerinin şirket lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükleilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı tarafın süresi içerisinde davaya cevap vermediği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, fatura, ticari defterler, cari hesap raporu ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı, tanık, yemin delili ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, fatura alacağından kaynaklı, 50.381,57-TL asıl alacak, 6.373,96-TL. işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Doç. Dr. Öğretim Üyesi… ve Yem. Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 12/01/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, “…rapor içerisinde belirttikleri üzere, inceleme günü ibraz olunup incelenen davacı şirkete ait defterler TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacıya ait kayıtlarda icra takibinde talebi olan 50.381,57-TL alacak gözüktüğü, alacağın kesinlik kazanabilmesi için satışı yapılan malların alıcısına teslim edildiğinin kanıtlanması gerekmektedir. Teslimle ilgili olarak davacı tarafından düzenlenen irsaliye üzerinde teslim alanın isim ve imzası bulunmadığı görülmektedir. Dava konusu yapılan fatura münderecatında belirtilen ürünlerin satışı konusunda her iki yan arasında mail yazışmaları bulunmakta olup takdiri Sayın Mahkemeye ait olacaktır. Sayın Mahkemece davacının alacağının varlığına karar verilmesi durumunda alacağa icra takip tarihinden itibaren temerrüt faizi hesaplanacağı, talep eline %20 icra inkar tazminatı hakkındaki taktir Sayın Mahkemenin olacağa kanısına varılmıştır…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davacı vekilince, 06/06/2017 tarihli duruşmada, mahkemenin hatırlatması sonucu davacı tarafından davalı şirket yetkilisine teslim konusunda yemin teklifinde bulunulduğu, davalı şirket yetkilisi … tarafından, 24/10/2017 tarihli duruşmada, “Yetkilisi ve/veya ortağı olduğumuz … Şti.. nin huzurunuzdaki dava ile dava konusu edilen davacı … Şti. ile aralarında ticari ilişki var mıdır? …Şti. tarafından şirketiniz adına 05.03.2014 tarih ve… seri ve 211175 irsaliye numaralı 50.381,57 TL’lik aşağıda dökümü yapılan malları teslim alıp almadığı hususunda yemin edilmesini hususları soruldu ” malları teslim almadığıma dair yemin ederim davacı ile ticari ilişkimiz yoktur.” şeklinde yemin ettiği görüldü.
Ticaret siciline yazılan müzekkereye verilen 21/05/2018 tarihli cevap ile, davalı şirketin 16/02/2017 tarihinde tasfiyesine karar verildiği ve tasfiye memuru olarak …’ün atandığının bildirildiği görülmüş ve davalı şirket tasfiye memuruna dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, tasfiye memurunca 16/11/2018 tarihli celsede, davanın reddi talep edilmiştir.
Davacı tanığı …’ın 02/04/2019 tarihli duruşmada, “Ben, davacı …. Şti’nde 2009 yılında çalışmaya başladım. 2014 yılında 3. Ayda 14 çuval malı teslim ettik. Yani düzeltiyorum Nakliye firması ile bizden talep edilen malları …Şti.’ne gönderdik. Mail ile yazışma yaptık. İsmini tam hatırlamamakla birlikte … ve… ile görüştüm. Malları teslim aldılar. Faturayıda …Kargo ile gönderdim. Malların çuvallarının büyük olduğunu söylediler, ben de …Şti’nin adresine gidip gönderdiğimiz malları çuvallarını başka çuvallara aldık. Çuvalların hepsinin eşit olmasını istedikleri için,dediği, devamında Mali Müşavirleri ile faturaların ticari defterlerine işlenip işlenmediği konusunda mutabakat yapıldığı için konuştuklarını biliyorum. 14 adet çuvalın içinde toplam 2300 adet mal mevcuttu, gönderdiğimiz mallar karşılığında herhangi bir ödeme yapılmamıştı….” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… Vergi Dairesi’nden, davalı şirkete ait BA ve BS formları getirilmiş, davacı vekilinin bilirkişi raporuna sunmuş olduğu itirazlarını değerlendirir ek raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 03/05/2019 tarihli ek raporda sonuç olarak,”… Rapor içerisinde belirttiğimiz üzere, davalı şirketin bağlı bulunduğu veri dairesince gönderilen BA-BS formlarının incelenmesinden davacının ünvanının bulunduğu yani davacıya ait faturanın davalı tarafından ilgili vergi dairesi müdürlüğüne beyan edildiği bunun da satışı yapılan malların teslim alındığı anlamı taşıdığı bundan ötürü de davacının kök raporumuzda belirlemiş olduğumuz alacağı ile alacaklı olacağı anlamını taşıdığı kanısına varılmıştır…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Yemin eda edilen, 24/10/2017 tarihinde davalı şirketin tasfiye halinde olması ve tasfiye memuru atanmış olması ve davacı vekilinin, 06/06/2017 tarihli yemin teklifi nedeniyle, şirket tasfiye memuru …’e HMK. 228. Madde kapsamında ihtarlı yemin davetiyesi gönderilmiş usulüne uygun tebliğ edilen ihtarlı yemin davetiyesine rağmen, şirket tasfiye memuru, yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye gelmemiş bu nedenle yemin konusu vakıaları HMK. 229 maddesi gereğince ikrar etmiş sayılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller, İcra dosyası, davacı şirket tarafından düzenlenen fatura ve irsaliyeler, tarafların ticari defter ve belgeleri, cari hesap raporları, tüm dosya kapsamına göre alınan kök ve ek bilirkişi raporları, tanık ve yemin delilleri birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura düzenlenmesinin tek başına alacağın varlığına ispat için yeterli olmadığı, faturaya konu malların teslim edildiği olgusunun kesin deliller ile davacı tarafından ispatı gerektiği, 03/05/2019 tarihli bilirkişi raporu ile davacıya ait faturanın davalı tarafından ilgili vergi dairesi müdürlüğüne beyan edildiği bunun da satışı yapılan malların teslim alındığı anlamı taşıdığı, bu kapsamda davacı yemin deliline de dayandığından, mahkemenin hatırlatması sonucu davacı tarafından davalı şirket tasfiye memuruna, teslim konusunda yemin teklifinde bulunulduğu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı şirket tasfiye memuru …’ün, yemin için mahkemeye gelmediği, bu durumda da HMK 229 maddesi gereği teslim olgusunu ikrar etmiş sayılacağı ve bu durumda da davacının davalıdan 50.381,57-TL asıl alacağının bulunduğunun yemin kesin deliliyle sabit olduğu, takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı bu nedenle davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından, icra takibine yaptığı itirazın, 50.381,57-TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, 50.381,57-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptali ile, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2- İtirazın iptaline karar verilen miktarın %20’si olan 10.076,31-TL. icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3- Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 3.441,56-TL harçtan peşin alınan 685,47-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.756,09-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine …Ü.T. gereğince taktir olunan 5.891,97-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan …Ü.T. gereğince taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 27,70-TL başvurma harcı + 685,47-TL peşin harç toplamı olan 713,17-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.900,00-TL bilirkişi ücreti + 205,20-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.105,20-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %88,76 oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket tasfiye memurunun yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.