Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/518 E. 2019/489 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/518 Esas
KARAR NO : 2019/489
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/05/2015
KARAR TARİHİ: 02/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 18/03/2013 tarihli verdiği dilekçesi özetle;Müvekkili davacının, davalı şirketin acentası olarak faaliyette bulunmadığı dönem olan, 2006 yılında, dava dışı… isimli şirketin sigorta ihalesini almaya yardımcı olduğunu, bunun üzerine davalı şirket ile …Noterliğinden düzenlenen 08/09/2008 tarih … yevmiye nolu acentelik sözleşmesi yapıldığını ve o günden beri de Burulaş isimli şirketin sigorta ihalelerinin alınması yönünde çalışmalarda bulunduğunu, buna karşılık da 2011 yılına kadar davalı şirket tarafından üretim hizmet komisyon bedeli adı altında danışmanlık ücreti ödendiğini, ancak 2012 yılında yapılan ihalenin alınması karşılığında üretim hizmet komisyon bedelinin ödenmeyeceği belirtilmiş ve akabinde … Noterliğinde düzenlenen 10/01/2013 tarih, … yevmiye nolu ihtarname ile acentelik sözleşmesinin 10/04/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiğini, ihtarnamenin haksız ve sebepsiz yere çekildiğini, davacı şirketin çalışmalarında ve istihsallerinde herhangi bir azalma olmadığını, çekilen ihtarnamenin amacının davacıya danışmanlık ücretinin ödenmemesi olduğunu, davacının 2012 yılı ihalesinin davalı şirketçe alınması hususunda özenli ve itinalı çalışması olduğunu, bunun için 20.000,00 TL üretim hizmet komisyon bedeli ödenmesi gerekirken ödenmediğini, ödenmesi için …Noterliğinden 01/02/2013 tarih, … yevmiye no’lu ihtarname çekilerek 7 iş günü içerisinde ödenmesinin talep edildiğini, ihtarnamenin 19/02/2013 tarihinde tebliğ edildiğini belirterek 20.000,00 TL üretim hizmet komisyon bedelinin 27/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili 11/04/2013 tarihli verdiği dilekçesi özetle;Taraflar arasında …Noterliği’nde düzenlenmiş olan 08/09/2008 tarih, … yevmiye nolu acentelik sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmenin 13. maddesinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olarak belirlenmiş olduğunu, HMK 17. maddeye göre de davanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini belirterek öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın esası yönünden ise davacı vekili ile yapılan acentelik sözleşmesinin 10. maddesinde belirlenen 1 aylık önceden bildirim süresine riayet edilerek acentelik sözleşmesinin feshedildiğini, fesihin usulüne uygun olduğunu, davacının bu güne kadar almış olduğunu bildirdiği ödemelerin sözleşmeye dayalı doğmuş birer hak olmayıp, davacı yönünden kazanılmış hak da doğurmuş olmayacağını, davacının yeterli üretim sağlayamayan bir acente olup, akdin feshedilme sebebi konusundaki iddialarının doğru olmadığı, faiz talebinin de yerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir
DELİLLER VE GEREKÇE;
Bursa …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/09/2013 gün… E. … K. Sayılı kararı ile dosyasından, “…İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olması nedeniyle YETKİSİZLİĞİNE..” dair karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 22.01.2015 tarih 2014/18719 E.- 2015/856 K. Sayılı ilamında, “…davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA..” yönünde içtihadında bulunduğu, onama sonrası, dosya, İstanbul Adliyesi Hukuk Dava Dosyası Tevzi Bürosu’ndan, mahkememize gelerek …. Esas numarasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Davanın, taraflar arasında imzalanan Acentelik Sözleşmesinden kaynaklanan, hizmet komisyon bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin olduğu anlaşıldı.
Mahkememizin, 23.01.2017 tarihli ara kararı ile “15.11.2016 tarihli celse ara kararı gereği, davacı defterleri üzerinde talimat ile inceleme yapılmasına karar verilmiş, talimat dosyasınca resen seçilecek bir muhasebeci bilirkişi tarafından defter incelemesi yapılmasına , bilirkişi için 600 TL ücret taktirine bilirkişi ücreti iki haftalık kesin süre içerisinde davacı vekilince yatırılmasına, yatırılmadığı taktirde bilirkişi incelemesinde vazgeçmiş sayılacağının ihtarına, bilirkişi ücreti yatırıldığında ilgili mahkemeye talimat yazılmasına , ara kararın bir suretinin taraflara tebliğine” karar verilmiş, ve 23.01.2017 tarihli ara karar davacı vekiline 30.01.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilince 24.04.2017 tarihli dilekçe ile “…sayın mahkemeniz tarafından defterlerimizin incelenmesi için mahkeme veznesine gider avansı yatırılması talep edilmiştir. Müvekkilimiz ile yapılan görüşme neticesinde müvekkilim firmaya ait belirtilen döneme ilişkin defterlerin V.U.K.nun ilgili hükmü gereğince 5 yıl saklanma zorunluluğu bulunduğundan 5 yılı geçen defterlerin saklanması ve ibrazı yetkili mercilerce talebi söz konusu olamayacağından bu nedenle mahkemeye ibraz edilemeyeceği için buna ilişkin gider avansının yatırılamayacağı beyanı üzerine sayın mahkemenin dosyasına gider avansı yatırılamamıştır.” beyanı ile ticari defter ve belgelerin sunulamayacağı bu nedenle de 23.01.2017 tarihli ara karar ile yatırılmasına hükmedilen bilirkişi ücretinin yatırılamayacağı mahkememize bildirilmiş; verilen kesin süre içerisinde, davacı yanca,defter ve belgeler ibraz edilemediğinden ve bilirkişi ücreti de yatırılmadığından, bilirkişi incelemesi için talimat yazılamadığı görülmüştür. ilişkin defterlerin V.U.K.nun ilgili hükmü gereğince 5 yıl saklanma zorunluluğu bulunduğundan 5 yılı geçen defterlerin saklanması ve ibrazı yetkili mercilerce talebi söz konusu olamayacağından bu nedenle mahkemeye ibraz edilemeyeceği için buna ilişkin gider avansının yatırılamayacağı beyanı üzerine sayın mahkemenin dosyasına gider avansı yatırılamadığı….” mahkememize bildirilmiş; verilen kesin süre içerisinde, davacı yanca, bilirkişi ücretinin yatırılmaması, defter ve belgelerin de ibraz edilemeyeceğinin bildirilmesi nedeniyle, bilirkişi incelemesi için talimat yazılmadığı görülmüştür.
Mahkememizin 09.10.2018 tarihli celsenin, 1 nolu ara kararı ile, “Tarafların iddiaları, toplanan, deliller, taraf defter ve kayıtları üzerinde, varsa alacağın miktarı ve davalı yanın sorumlu olup olmadığının belirlenmesi için taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, bilirkişinin resen görevlendirilmesine, bilirkişilere 750 TL ücret takdirine, ücretin davacı yanca 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasına yatırılmadığı takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağının ve dosyadaki mevcut duruma göre karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı), taraflara müvekkillerinin ilgili yıllara ait tüm ticari defter ve kayıtlarını inceleme günü ibraz etmeleri aksi halde HMK 219,220,222, maddeleri gereği defter ibrazından kaçınmış sayılacakları ve duruma göre defterlerin içeriğinde göre diğer tarafın beyanlarının kabul edileceği meşruhatını içerir davalıya tebligat çıkarılmasına bu konuda davacı vekiline ihtaratta bulunuldu. Bilirkişi ücreti yatırıldığında bilirkişiye inceleme gününün bildirilmesine, incelemenin 07/12/2018 saat 14:00 da yapılmasına, Rapor gelince taraf vekillerine tebliğine, bilirkişi raporuna karşı itirazları varsa tebliğinden itibaren 2 hafta içinde yazılı olarak bildirmeleri için süre verilmesine…” karar verilmiş ve huzurda bulunan davacı vekiline ihtar edilmiştir.
Mahkememizin 07.12.2018 tarihli İnceleme Yapılamadığına Dair Tutanak ile, “Mahkememiz 09/10/2018 tarihli celse ara kararında “Tarafların iddiaları, toplanan, deliller, taraf defter ve kayıtları üzerinde, varsa alacağın miktarı ve davalı yanın sorumlu olup olmadığının belirlenmesi için taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, bilirkişinin resen görevlendirilmesine, bilirkişilere 750 TL ücret takdirine, ücretin davacı yanca 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasına yatırılmadığı takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağının ve dosyadaki mevcut duruma göre karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı), taraflara müvekkillerinin ilgili yıllara ait tüm ticari defter ve kayıtlarını inceleme günü ibraz etmeleri aksi halde HMK 219,220,222, maddeleri gereği defter ibrazından kaçınmış sayılacakları ve duruma göre defterlerin içeriğinde göre diğer tarafın beyanlarının kabul edileceği meşruhatını içerir davalıya tebligat çıkarılmasına bu konuda davacı vekiline ihtaratta bulunuldu. Bilirkişi ücreti yatırıldığında bilirkişiye inceleme gününün bildirilmesine, incelemenin 07/12/2018 saat 14:00 da yapılmasına, Rapor gelince taraf vekillerine tebliğine, bilirkişi raporuna karşı itirazları varsa tebliğinden itibaren 2 hafta içinde yazılı olarak bildirmeleri için süre verilmesine,” karar verilmiş duruşmada hazır olan taraf vekillerine gerekli ihtaratlar yapılmış, bildirilen inceleme gün ve saatinde bilirkişi hazır olmasına rağmen tarafların hazır olmadığı , defter ve kayıt sunmadıkları anlaşıldığından inceleme yapılamadığına dair iş bu tutanak imza altına alındığının…” tutanak altına alındığı, verilen kesin süre içerisinde, davacı yanca,defter ve belgeler ibraz edilmediğinden ve bilirkişi ücreti de yatırılmadığından, bilirkişi incelemesi yapılamadığı görülmüştür.
Mahkememizce, kesin süreye ilişkin verilen her iki ara kararda da, bilirkişi incelemesi yaptırılacağı, bilirkişi ücretinin ne miktar üzerinden yatırılacağı,ücretin yatırılmasına ilişkin gereken süre, hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklanmış, kesin süreye uymamanın doğuracağı sonuç açık bir şekilde anlatılmış ve bunlara uyulmaması durumunda mevcut kanıtlara göre karar verileceği hususu davacı vekiline ihtar edilmiştir. Bilirkişi incelemesi, taraflar arası uyuşmazlık konusu vakıaya ilişkin iddianın ispatı ile doğrudan ilgilidir ve davacı, bilirkişi incelemesine ilişkin delil avansını, her iki ara karar ile verilen kesin süreler içerisinde yatırmadığından ve ticari defter ve belgelerini de sunmadığından, bilirkişi incelemesine ilişkin delilinden vazgeçmiştir ki, uyuşmazlığın çözümü için, uzman bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir, bu nedenle dayanılan vakıa ispatsız kalmıştır. HMK 190. Maddede düzenlenen ispat yükü ilkesine göre; ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Davacı, verilen kesin süreler içerisinde, iddiasını ispatlayacak defter ve kayıtları sunmamış, bilirkişi ücretini yatırmamış, iddiasını ispatlayamamıştır. Açıklanan nedenle ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 297,15 TL harcın talep ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir olanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin HMK nın 312.maddesi gereğince kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalının sarf ettiği yargılama gideri bulunmadığından bu husus hakkında karar tesisine yer olmadığına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren, (HMK 345/1 maddesi uyarınca) iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.