Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/512 E. 2022/1069 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2017/256 Esas
KARAR NO :2023/57

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:15/03/2017

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … sitesinden online oyun kodu satış ve dağıtım işini yaptığını, dava dışı olan … …A.Ş. ile 26.09.2013 tarihinde hizmet sözleşmesi akdettiğini, davalı … A.Ş. tarafından … A.Ş.ni devralmak suretiyle diğer davalı … A.Ş.ni kurduğunu, müvekkilinin bu kuruluşlarla yeni sözleşme yapmak üzere davalılara sözleşme göndermiş ise de anlaşmanın sağlanamaması üzerine sözleşmenin akdedilemediğini, 26.09.2013 tarihli olarak taraflarca akdedilmiş sözleşmenin yürürlüğe girdiğini ve taraflarca herhangi bir fesih bildirimi olmadan iş tatbik edilerek kullanılmaya devam olunduğunu, davalıların müvekkiline herhangi ödeme yapmayı durdurduklarını, 14.04.2016 tarihinde elektronik posta ile durumu ihtar ettiğini, davalıların müvekkiline ödeme yapmamaları üzerine … 28 Noterliğinden 04.05.2016 tarihinde … yevmiye sayılı ihtarnameyi keşide ederek ödeme talep ettiğini ve sözleşmenin 6.2 maddesi hükmü gereğince fesih bildirimi hükmünde olduğunu ihtar etmiş olup, ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiğini ancak cevap vermediğini, müvekkilinin alacağının tahsili için icra takibi yaptığını, takip konusu bedelin 96.872.68 TL olduğunu, davalıların ödeme emrine haksız olarak itirazda bulunduklarını, alacağın belirlenmesi ile faiz ve%20 icra inkar tazminatı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … … A.Ş. vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında 26.09.2013 tarihinde … A.Ş. hizmet sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşmenin 4.6 maddesinde mağaza …’nın kendi kusurundan kaynaklanan sebepler hariç olmak üzere … Ödeme Sistemi dahilinde yapılacak mal ve hizmet satışına ilişkin olarak gerek kullanıcılara ve gerekse diğer üçüncü şahıslara karşı her türlü yasal sorumluluğun kendisinde olduğunu ve bu kapsamda satışa arz ettiği mal ve hizmeti tüm yasal şartları yerine getirerek eksiksiz ve tam şekilde ifa etmekle yükümlü olduğunu kabul, beyan ve kabul eder hükmünün bulunduğunu, anılan sözleşmenin 4.15 maddesinde …’nın önceden Mağaza’nın operasyon gamesultan ve adresine bildirimde bulunmak şartıyla şüpheli işlemlerde işlem tutarlarını ödemeyi, ödeme tarihi gelmesine rağmen kendisine konuya ilişkin sorumluluk yüklenen sürelerin sistem ortağı olan bankaların ters ibraz vade ve sair talepleri gibi finansal riskler için öngördüğü süreleri sona ermesine kadar erteleme riskini gerçekleştirici halinde ise işlem tutarını İade edeceğinden Mağazaya herhangi bir ödeme yapmasına hakkı saklıdır hükmü bulunduğunu, davacının talebine istinaden bankalardan gelen ters ibraz tutarlarına ilişkin olduğunu, bankaya ödenen tutarların tablo halinde sunulduğunu, bundan ötürü müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davanın haksız açıldığını reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.
CEVAP: Davalı … … A.Ş. vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının 26.09.2013 tarihinde … A.Ş. ile hizmet sözleşmesi akdettiğini, sözleşmeye istinaden davacının 96.872.68 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile İcra takibinde bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin muhatabının … A.Ş. olduğunu, müvekkili şirket ile diğer davalının TTK.nun 329.ncu maddesi uyarınca yalnızca taahhüt ettiği pay oranı kadar ve bununla ilgili sadece şirkete karşı sorumlu olduğunu, müvekkili şirket isnat edilebilecek herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin amme alacakları dışında üçüncü şahıslara olan borçtan sorumlu olmadığını, müvekkili hakkında açılan bu davanın haksız olduğunu reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, itirazın iptali davasıdır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 24/09/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının Kıbrıs’ta faaliyet gösterdiğini belirterek defter tutma mecburiyetinin bulunmadığını belirttiği dolayısıyla inceleme günü ibraz ettiği CD üzerinden inceleme yapıldığını, davalı … A.Ş tarafından inceleme günü defter kayıtları ibraz edilmiş olmakla TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduklarının belirlendiğini, diğer davalı taraf … A.Ş tarafından defter ibraz edileceği inceleme günü belirttiğini ancak bugüne kadar defter ibraz olunmadığını, davacı tarafından ibraz olunup incelenen CD kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle 96.872.68 TL alacaklı olduğunu, davalı … tarafından davacıya icra takip tarihinden sonra 30.942.62 TL ödeme yapılmış olduğunu, davalıların müşteriler tarafından pos cihazı ile ödeme yaptıklarını, ters ibraz yoluyla davacının tahsilde bulunması gerektiğinin belirtildiğini ancak bu konuda Mahkememizce ilgili bankalardan bilgi istendiğini ancak gelen yazılarda böyle bir işlemin olmadığı veya gerekli belge olmadığından cevap verilemeyeceğinin belirtildiğini, bundan ötürü davacının icra takip tarihi itibariyle 96.872.68 TL alacaklı olduğunu, takip tarihinden sonra yapılan ödemeden sonra davacının dava tarihi 15.03.2017 itibariyle alacaklı olduğu tutarın; Asıl alacak = 71.089.52 TL, Faiz = 1.227.02 TL olmak üzere toplam 72.316.54 TL olarak belirlendiğini, alacağa dava tarihinden sonra da talep doğrultusunda yıllık %9 üzerinden temerrüt faizinin hesaplanacağını, talep edilen %20 icra inkar tazminatı hakkındaki takdirin Mahkemeye ait olacağını mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 28/11/2018 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; davalı … A.Ş.’ne ait flaşh bellekte gözüken defter bilgilerine göre konu defterlerin TTK hükümlerine göre usulsüz tutulmuş olduğunu, davalı … A.Ş. davacıya 14.12.2016 tarihi itibariyle davacıya 37.496.52 TL borç gözüktüğünü mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 26/06/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı şirketi ile dava dışı … …A.Ş arasında 26.09.2013 tarihinde … Hizmet Sözleşmesi adı aftında bir sözleşme aktedilmiş olup, sözleşmenin konusunu davacı şirketin sahibi olduğu web sayfası üzerinden elektronik ortamda kullanıcılara satışını gerçekleştirdiği mal ve hizmetlerin bedellerini … ÖDEME SİSTEMİ ‘ni ve hizmet altyapısını kullanarak tahsil etmesine ilişkin esasların düzenlenmesi oluşturduğunu, davacının sunmuş olduğu Cd ve belgelerin incelendiğini, dava dışı … A.Ş.’den 31.05.2016 tarihi itibariyle 96.872,68 TL alacak kaydı olduğunu, … A.Ş. tarafından İcra takip tarihimnden sonra 04.01.2017 tarihinde 30.947,62 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin mahsubu ile davacının 65.930,08 TL cari, hesap (alacak) bakiyesinin kaldığını, Mahkemece bankalardan celedilen chargeback ( ters ibraz ) kayıtlarının incelenerek alacak olup olmadığı kanaatine bu şekilde ulaşılması gerektiğini, … … tarafından Mahkemeye hitaben gönderilen 07.01.2019 tarihli yazıda 2016 ila 2018 tarihleri arasında gelen itirazlara ilişkin itiraz detay tablosunun CD içeriğinde gönderildiği belirtilmiş olup CD içeriği incelendiğinde 1035 adet charge back (ters ibraz) işlemi yapıldığını, işlemlerin açıklamasının “ işlem kart hamiline ait değil, iadem yansımadı, ürün hizmet alınamadı “ şeklinde olduğunu, iade edilen (borç kaydı) işlem tutarının 1.335.397,- TL olduğu, … Bankasından gelen 27.12.2018 tarih ve 1880/49590 sayılı yazı ekinde chargeback kayıtlarının yer aldığının bildirildiğini, CD rom içeriğinin incelendiğini, 59 adette 54.551,- TL tutarında ters ibraz (borç kaydı) kaydının olduğunun görüldüğünü, dava dışı tüketicilerin davacının sunduğu ürün ve hizmeti alamaması, işlemin gerçek kart harniline ait olmaması (sahtecilik işlemi) , gibi sebeplerle kredi kartları ile yapılan ürün ve hizmet satışının iptal edilerek bedellerinin ters ibraz yöntemiyle iade edildiği ve bu işlemlerin tutarının talep edilen tutarın ( 1.335.397 TL+54.551,- TL)= 1.389,948,- TL olmak üzere talebin çok üzerinde olduğunu, bu durumda davacının davalılardan alacak talebinde bulunamayacağını mütalaa etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 17/03/2020 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; bankalardan gelen Mahkemeye hitaben gönderilen charge back (ters ibraz) kayıtlarında, ters ibraz/iade kayıtlarının, davacı şirketin satışlarından kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunun yer almadığını, dökümlerin 2016-2018 tarihlerini kapsadığını, oysaki davaya konu alacağın 2013 yılından başlayarak 2016 yılının 4. ayında sonlanan işlemlerden kaynaklandığı ve 01.06.2016 icra takip tarihinden sonra 2.01.2017 tarihinde davalı tarafından 30.947,62 TL kısmi ödemede bulunulduğunu, dosyada yer alan … Bankası EFT ile yapılan ödeme dekontunda “ … Bilgi Sistemleri Ltd. … HAVUZ HESABI ÖDEME “ açıklaması dışında herhangi bir ihtirazi kaydın bulunmadığını, hususları hep birlikte değerlendirildiğini, bankalardan gelen kayıtların -alacağın oluştuğu 2013- 2016 Nisan ayı dönemini kapsamadığını, davacı şirketin sözleşmeye konu satışlarına ait olduğu yönünde en ufak bir kayıt içermediğini, esasen harcama itirazlarının …’nın hangi iş yerine ait olduğunun bankalarca tespit edilemediğini, davalı tarafından takibe ilişkin kısmi ödeme yapıldığını, dekontta yapılan kısmi ödemeye ilişkın herhangi bir ihtirazi kayıt bulunmadığını, hukuki takdiri Mahkemeye ait olmak üzere 01.06.2016 icra takip tarihi itibariyle 96.872,68 TL olan davacı alacağına kısmi ödemeye kadar yasal faiz ve yapılan 30.947,62 TL’lık kısmi ödeme düşüldükten sonra dava tarihine kadar yasal faiz yürütülmek suretiyle davacı alacağının; 71.131,97 TL asıl alacak, 1.227,02 TL işlemiş faiz olmak üzere 72.412,35 TL olduğunu, 24.09.2018 tarihli bir önceki tarihli heyet kök raporunda, kısmi ödeme tarihi olarak ödeme tarihi 02.01.2017 olmasına rağmen dekontun düzenlenme tarihi olan 04.01.2017 tarihi esas alındığından aradaki 95,81 TL’lık farkın oluştuğunu, hesaplama tutarındaki fark dışında bir önceki heyet kök raporundaki genel görüşe katılındığını mütalaa etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 14/09/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı mağaza (üye işyeri- … Bilgi Sistemleri Ltd.Şti.) ile davalı … … … A.Ş.arasında 26/09/2013 tarihinde “… Hizmet Sözleşmesi” akdedildiğini, işbi sözleşme kapsamında davacı üye işyerinin (kendisine … … A.Ş.tarafından tahsis olunan sanal pos üzerinden) müşterilerine kredi kartı ve banka kartları ile yapmış olduğu satışlardan kaynaklanan ve haklı talep halinde … … AŞ tarafından ödenen ve ödenecek olan chargeback (ters ibraz- hesaba iade) işlemlerinden davacı üye işyerinin sorumlu olduğunu, ancak davalı … … AŞ’nin davacı firma üye işyeri aleyhine olan chargeback işlemlerini gerekli belgeleri sunamadığı ve ispat edemediğini, yine davacının 5464 sayılı banka kartları ve kredi kartları kanununun ilgili maddeleri ile Uluslararası Chargeback kurallarından kaynaklanan sorumluluk ve mükellefiyetleri nedeni ile de ihtilaflı işlemlerden sorumlu olduğunu, taraflar arasında akdolunan ” … Hizmet Sözleşmesi” kapsamında 01/01/2016-31/05/2016 tarih aralığında, üye işyeri tarafından yapılan ve 96.872,68 TL’lik satışlardan 65.929,75 TL’lik satış işleminin cahargeback işlemi ile kart hamillerine iade edildiği davalı … … AŞ tarafından iddia edilmekle ispata muhtaç olduğunu, bu şartlar altında; 01/06/2016 takip tarihi itibariyle davacı alacağının asıl alacak ve toplam olarak 96.872,68-TL olduğunun kabulü ile, taraflar tacir olmakla davacının işbu alacağına (21/05/2016 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanan 2/2 md.kapsamında avans faizi isteyebileceği) ancak davacı yanın (takip tarihinden itibaren) %9 yasal faiz talep etmiş olmakla taleple bağlı bulunduğunun söylenebileceğini, dava (15/03/2017) tarihi itibariyle davacı alacağının ise; davalı borçlu firma … … AŞ tarafından davacının banka nezdindeki hesabına 04/01/2017 tarihi itibariyle 30.942,62 TL ödemede bulunulduğunu, bu şartlar altında (65.929,75 TL’lik chargeback işleminin ispat edilememesi halinde) takip tarihi 01/06/2016 itibariyle 96.872,68 TL olan asıl alacağa, (talep gibi) takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanarak ve 04/01/2016 tarihinde yapılan 30.942,62-TL’lik tahsilat da (TBK md 100 kapsamında öncelikle faiz ve ferilerinden mahsup edilerek) 15/03/2017 dava tarihi itibariyle davacı alacağının; 71.185,40 TL asıl alacak, 1.245,74 TL işlemiş yasal faiz , toplam 72.431,15 TL olduğunun söylenebileceğini mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 15/03/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; 14/09/2020 tarihli raporlarındaki görüşlerinde herhangi bir farklılık olmadığını mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 26/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; münhasıran charge back işlemleriyle ilgili olarak, hangi işlemin dava konusu tutarla ilişkili olduğuna önelik kayıtların iddia sahibi (davalı) tarafından sunulması ve sunulan kayıtlar üzerinde mutabakat temin edilmesinin sadece bankalardan gelecek kayıtlarla bir sonuç elde edilemeyeceğini mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 29/12/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; 02/01/2017 tarihi itibari ile …. İcra Müdürlüğünün 2016/18241 Esas sayılı dosya alacağının 80.210,47 TL olarak hesap edildiğini mütalaa etmiştir.
İcra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekir. Yani takipten sonra, ancak davadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. (HGK’nın 19.10.2011 gün ve 2011/532-640 E.K. Sayılı ilamı)
Mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalının icra takibinden sonra, ancak davadan önce yapmış olduğu ödemeler nazara alınarak davacının 6098 sayılı TBK’nın 100. maddesi uyarınca ne miktar bakımından hukuki yararının bulunduğu tartışılıp, değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar vermek gerekir (Yargıtay 11. H.D.’nin 11.03.2015 tarih,2014/17299 E, 2015/3353K Sayılı İlamı).
Bu kapsamda öncelikle, takip tarihi itibariyle tespit edilen alacak tutarına, takip tarihinden sonra, takip ile birlikte temerrüdün başladığı kabul edildiğine göre, ödeme tarihine kadar işleyen faiz tutarı, icra vekalet ücreti, icra masrafları eklenmek suretiyle bulunacak toplam alacaktan, TBK’nun 100. maddesi gereği, kısmi ödemelerin öncelikle fer’i alacaklardan düşülerek, davacının itirazın iptali davası açmakta ve miktar bakımından hukuki yararının bulunduğunun tespiti gerekecektir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile … …A.Ş. arasında 26/09/2013 tarihinde … Hizmet Sözleşmesinin akdedildiği, …’de 09/01/2014 tarihinde yapılan ilanla bu şirketin davalı … A.Ş.’yle birleştiği, …’de 18/05/2015 tarihinde yapılan ilanla diğer davalı … … A.Ş.’nin kurulduğu, davacının davalı şirketlerin kendisine yukarıda belirtilen sözleşme kapsamında ödeme yapmadığını belirterek davalılar hakkında icra takibi yaptığı, davalı … tarafından icra takibinden sonra davadan önce davacı tarafa “… havuz hesabı ödeme” açıklamasıyla 30.947,62 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından bakiye bedelin davalılardan tahsili için eldeki davanın açıldığı, davalı … tarafından dava konusu borç nedeniyle bir sorumluluğu bulunmadığı iddia edilse de, … …A.Ş.’nin bu davalıyla birleşmiş olması nedeniyle dava konusu uyuşmazlık nedeniyle sorumlu olduğu, davalı …’nın ise cevap dilekçesindeki savunmalarından ve yaptığı kısmi ödeme nedeniyle davaya konu uyuşmazlık nedeniyle sorumlu olduğu, davalılarca satış bedellerinin ters ibraz (charge back) nedeniyle bankalara iade edildiğinin savunulduğu, davalının bankalara iade ettiği tutarın tespiti için belirtilen bankalara müzekkereler yazıldığı, davacının alacağının ispatı için bilirkişilerden rapor alındığı, bankalardan gelen charge backe ilişkin cevapların dava konusu tutarlarla ilişkisi olduğunun davalı tarafça ispat edilemediği, bu nedenle davalıların bu savunmasının mahkememizce dikkate alınamadığı, alınan raporlarla davacının takip tarihinde 96.872,68 TL alacaklı olduğunu ispat ettiği, takipten sonra yapılan kısmi ödeme öncelikle ödeme tarihleri itibarıyla asıl alacağın ferilerine TBK 100. Maddesi gereği sayılacağından, davacının bakiye alacağının belirlenmesi için bilirkişiden rapor alınmış, davalıların ödeme tarihi itibariyle bakiye borcu 29/12/2022 tarihli rapor ile 80.210,47 TL olarak hesaplanmış, ancak davacı tarafça sunulan 28/09/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davalılardan 72.431,15 TL alacak talep edildiğinden talep doğrultusunda 72.431,15 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, alacağın likit olduğu gözetilerek davacılar lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davalıların …. İcra Müdürlüğünün 2016/18241 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 72.431,15-TL asıl alacak ve takipteki diğer şartlarla devamına,
2-Kabul edilen alacağın %20’si oranında 14.486,23-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.947,77 TL harçtan, peşin harç ve ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.610,81 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 1.137,84 TL peşin harç ve 199,12 TL ıslah harcı toplamı olan ‭1.368,36 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.588,98 TL. vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ‭7.881,30 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
01/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır