Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/498 E. 2018/677 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/498 Esas
KARAR NO : 2018/677
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2015
KARAR TARİHİ : 02/10/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Müvekkilinin davalı bankanın… şubesinden 60 ay vadeli %1,6 faiz oranlı Ticari Kredi kullanığını , söz konusu ticari kredinin kapatılması esnasında müvekkilinden 18.317,63 TL erken kapama komisyonu tahsil edildiğini, erken kapama nedeniyle yaklaşık %5 oranında komisyon alındığını , alınan bu komisyonun fahiş oranda olduğunu, erken kapama nedeniyle müvekkilinden ne miktarda komisyon alınacağına ilişkin müvekkiline bilgi verilmediğini, bu nedenle sözleşmede böyle bir hüküm bulunup bulunmadığı yönünde bilgi alınamadığını söz konusu sözleşmede bir hüküm bulunsa bile % 2 oranının üzerinden erken ödeme komisyonu alınmasının kötü niyet olduğunu , dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu , sözleşmenin karşılıklı görüşülmediğini, düzenlenen kredi sözleşmesinin 6101sayılı BK.20maddesinde düzenlenen genel işlem koşullarını içeren bir sözleşme olup sözleşmeye konu bu tür hükümlerin yok anlamında olduğunu, Yargıtay kararlarında tüketici kredileri için konulan %2’lik oranın TMK2. Maddesi gereği ticari krediler için de kullanılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle bankanın % 2 oranı üzerinden fazla erken kapama komisyonunun ticari faizi ile davalıdan tahsiline , yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili dava dilekçesi özetle ; Müvekkili şirketin 30/07/2013 tarihinde alınan karar gereği tasfiyede olduğunu bu nedenle davanın tasfiye memuruna açılması gerektiğini , dava şartı olan taraf ehliyeti olmadığından davanın taraf ehliyeti yokluğundan reddini , davaya konu alacağının davacının imzalamış olduğu kredi sözleşmesinde açıkça belli olduğunu , kredi sözleşmesiyle erken kapama komisyonunun % 5 olarak belirlendiğini bu nedenle davanın reddini yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi … tarafından hazırlanan 16/01/2018 tarihli raporda sonuç olarak ; Davalı… A.Ş … şubesi ile davacı arasında 13/07/2012 tarihinde akdedilen 1.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davacının 60 ay vadeli 500.000.00 TL anapara tutarında Taksitli Ticari Kredi kullandığı , söz konusu Ticari Kredinin vadesinden önce kapatılması esnasında davalı bankanın davacıdan , 21/01/2015 tarihinde Taksitli ticari kredi erken kapama komisyonu olarak 367.328,70 TL üzerinden erken kapama tarihinde %4.9867 oranına üzerinden ; 18.317,63 TL erken kapama komisyonu tahsil ettiği, taraflar asında imzalanan sözleşme koşullarına göre ; erken kapama komisyonu % 5 olarak kabul edildiğin, bu oran üzerinden kapatılan borç tutarı 367.328,70 TL için tespit edilen komisyon miktarının 18.366,44 TL olduğu , bankanın tahsil etmiş olduğu 18.317,60 TL komisyon tutarında tespit edilen rakam mahsup edildiğinde davacıya iadesi gereken bir tutarın bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı” mütala edildiği anlaşıldı.
Davalı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edildiği , itirazlar doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi tarafından hazırlanan 02/05/2018 tarihli ek raporda sonuç olarak ;” taraflar arısındaki sözleşme tip sözleşmeler olarak kabul edilip , davacı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı taraf bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlanmasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğu , aksi takdirde genel işlem koşulları yazılmamış sayılacağı kabul edildiğinde , erken kapama komisyonu % 5 olarak kabul edildiği , bu oran üzerinden kapatılan borç tutarı 367.328,70 TL için tespit edilen komisyon miktarının 18.366,44 TL olduğu bankanın tahsil etmiş olduğu , 18.317,60 TL erken kapama komisyonu , paranın bankanın hesabına girdiği 21/01/2015 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davacıya iade edilebileceği “mütala edildiği anlaşıldı.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi kullanım komisyonu ile erken kapama komisyonunun fahiş olarak alındığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı, davalı bankadan kullandığı kredi kapsamında haksız olarak ve fahiş miktarda erken kapama komisyonu adı altında tahsilat yapıldığını iddia ederek haksız tahsil edilen %2 oranın iadesini istemiş, davalı banka ise, uygulamanın sözleşme ve bankacılık mevzuatına uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin “Erken Ödeme” bölüm başlıklı 2.7.1. ve sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan Nakit Akışına İlişkin Sözleşmenin 8. Maddesine göre davalı banka tarafından yapılan kesintilerin sözleşmesel dayanağının bulunduğu görülmüştür. Buna göre erken kapama tazminatı olarak oran minimum %5 in altında kalmayacak şekilde kabul edilmiş ve Yargıtay içtihatları da bu oranları kabul etmiştir.
Somut olayda davalı bankanın erken kapama komisyonunda oranın %4,9867 olduğu görülmekle, davalının deklare ettiği oranların altında bir oran uygulayarak erken kapama ücreti aldığı tespit edilmiştir.
Diğer yandan dava konusu erken kapama komisyonunun diğer banka uygulamalarına kıyasen makul olduğu ve fahiş miktar ihtiva etmediği görülmüştür.
Kredi sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu sayıldığı iddiası yönünden yapılan değerlendirmede ise; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 20. maddesinde genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri olarak tanımlanmış, aynı Kanun’un 21. maddesinde ise, karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğu, aksi takdirde, genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağı, sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşullarının da yazılmamış sayılacağı düzenlenmiştir. Genel işlem koşulu olduğu tespit edilen sözleşme hükümlerinin, sözleşmenin kapsamında kalması için, bu hükümlerin, taraflar arasında sonuca etkili şekilde müzakere edilmiş ve düzenleyenin genel işlem koşulu hakkında yaptığı bilgilendirmenin açık olması gerekir. Aksi takdirde, genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağı tartışmasızdır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 17/01/2017 tarih ve 2016/981 Esas ve 2017/293 Karar).
Yukarıda da açıklandığı üzere, TBK’nın 20-25. maddelerinde de genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup sözleşmelerde; taraflardan birinin üstün veya avantajlı konumunu kullanarak, karşı tarafa dayattığı, karşı taraf aleyhine düzenlemeler içeren ve iyi niyet kurallarına aykırı olan bölümlerin genel işlem koşulu olarak kabul edilmesi gerekse de, Bankalar Kanununun 144. maddesi çerçevesinde serbestçe belirlenen faiz, komisyon ve masraf karşılığı alması ve TTK’nun 22. maddesi uyarınca ticari işlerde, tacir olan bankanın ücret talep etmesinin mümkün olduğu, sözleşmede masraf alınacağı şeklinde düzenleme genel işlem koşulu sayılsa da bu düzenlemenin yer almasının tek başına iyiniyet kurallarına aykırı olarak kabul edilmesi ve yazılmamış sayılması için yeterli değildir.
Somut olayda; sözleşmenin, sözleşme öncesi bilgilendirme formunun ve nakit akışına ilişkin sözleşmenin davacı tarafça imzalandığı ihtilafsızdır. Sözleşme hükümlerinin genel işlem şartı niteliğinde olmadığı gibi tarafların serbest iradeleri ile oluşturulduğunun kabulü gerekir. TTK’nın 20 maddesi uyarınca, tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebilir. Davalı banka tacir olup, dava konusu kredi davalının ticari işletmesiyle ilgili işlemlerindendir. Dava konusu krediler de taraflar arasında akdedilen ticari nitelikli kredi sözleşmelerinden kaynaklıdır. Bu nedenle kredi sözleşmesi hükümlerinin tacirin basiretli davranma yükümlülüğü ve sözleşme hürriyeti kapsamında ele alınması gereklidir. Bu itibarla genel işlem şartlarının somut olayda bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının tahsil ettiği erken komisyon bedelinin yasaya ve sözleşmeye uygun olduğu kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2- 492 Sayılı yasa gereğince alınması gereken 749,433 TL harçın dava açılılırken peşin alınan 187,36 TL harçtan bakiye kalan 562,073 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına ,
3- Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Av. As. Üc. Tarifesi gereğince taktir olanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
4 – Davalı tarafından yapılan 12 TL tebligat + müzekkere giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına ,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip ¸
e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır