Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/475 E. 2021/359 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/475 Esas
KARAR NO:2021/359

DAVA:Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/05/2015
KARAR TARİHİ:27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ürünlerinin depolanması ile toptan ve perakende satışının yanı sıra, madeni yağ ve jet yakıtı ikmali alanlarında faaliyet göstermekte olduğunu, anlaşma sağladığı bayiler aracılığı ile belirtilen ürünleri alıcılara temin etmekte olan bir özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, müvekkili şirket …, …’dan almış olduğu dağıtım lisansı ile faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu, bu faaliyeti ağırlıklı olarak özel hukuk tüzel kişisi olan üçüncü kişilerle kurulan bayilikler aracılığı ile devam etmekte olduğunu, … bu amaçlar doğrultusunda, bayi konumunda olan davalı şirket ile 13/02/2005 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere, “Bayilik Anlaşması” akdedildiğini, bayilik anlaşması gereğince …, akaryakıt satış yeri ve müştemilatının bayiliğini davalı yana tevdii ederken davalı bayi, söz konusu taşınmaz ve müştemilatında bayilik süresince münhasıran …’den ve …’nin yazılı olarak belirleyeceği yerden satın alacağı akaryakıt, madeni yağlar ve … tarafından belirtilecek diğer mallar, evsafını değiştirmeden batmayı, bulundurmayı ve teşhir etmeyi kabul ve taahhüt etmiş bulunmakta olduğunu, sözleşmesel ilişki kapsamında müvekkili …, bayisi olan ve kendi ad ve hesabına ürün satışı yapan davalı yanca işletilen, tapuda … İli, … İlçesi, 2 pafta, … ada, 14 parselde kurulu akarkayıt istasyonuna müvekkili … tarafından 28/05/2005 tarihinde yapılan ikmal sonucunda, davalının işletici olma kontrol ve denetim yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve ayaryakıt stok sayımlarını zamanında ve eksiksiz olarak gerçekleştirmemesi, sözleşmesel yükümlülüklere uygun davranmaması nedenleri ile akarkayıt sızıntısı yaşandığını ve çevre kirliliğinin ortaya çıktığını, bu sızıntı nedeni ile davalı yanın sigortalısı olduğu … A.Ş. tarafından, davalıya ödediği ifade edilen 134.983-TL tutarındaki teminat için müvekkili … aleyhine rücu davası açıldığını ve anılan davanın yargılaması sırasında alınan, kusur raporuna göre davalıya %60 oranında müterafik kusur izafe edildiğini, söz konusu kusur oranı yargılamanın yapıldığı …. Asliye Ticaret Mahkemesinin gerekçeli kararına da aynen yansıdığını ve kararın kesinleştiğini, söz konusu sızıntı, davalı tarafından işletilmekte olan istasyona komşu ticarethaneye tesil ederek bu işyerinin zemin ve bodrum katının bu nedenle kullanılamaz hale geldiği savına konu olduğunu, davalı tarafından işletilmete olan akarkayıt istasyonunun bitişindiği ticari faaliyet gösteren … Tic. Ltd. Şti. tarafından söz konusu sızıntı nedeniyle uğradıkları ifade olunan zararın tazmini amacıyla müvekkili … aleyhine tazminat davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda mahkeme davanın kısmen kabulü ile 291.315,10-TL’nin müvekkili …’den alınarak …’e ödenmesine karar verdiğini, anılan …. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının … tarafından ilamlı takibe konu edilmesi sonucunda müvekkili … tarafından icra dosyasına toplamda 939.285,94-TL ödeme yapıldığını, bunun yanı sıra, …. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı uyarınca müvekkili … tarafından 16/01/2015 tarihinde … … Vergi Dairesi Başkanlığına 20.206,48-TL tutarında karar ilam harcı ödendiğini, işbu dava ile davalının, dava nedeni ile ödenilem zorunda kalan feriler için sorumluluğuna gidilmesi zorunluluğunun doğduğunu, buna karşı zarardan davalının sorumlu olduğu tutarın belirlenmesi, kusur ve ek bir hesap incelemesi gerektirebileceğinden işbu dava 6100 sayılı HMK’nın 109. maddesi uyarınca kısmi dava olarak açıldığını, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 10.000-TL’nin ödeme tarihi olan 08/01/2015 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak ödenmesi, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen ve ilk defa bu dava sebebi ile öğrenilen dayanak dava yargılama ve icra sürekleri bugüne kadar kesinlekle müvekkili şirkete ihbar edilmediğini, 10 yılı aşkın bir süre önce meydana geldiği iddia olunan zararın müvekkili şirket de hiçbir ilgi, irtibat ve illiyet bağı da söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin hiçbir fiil katılımının bulunmadığını, 28/05/2005 tarihli ve takriben 22.00 saatlerindeki dolum sırasında, bizzat davacı “… nakliyecisi” tarafından getirilen ve yine bizzat “… çalışan İlyas Çalık” isimli kişi tarafından gerçekleştirilen akarkayıt ikmalinden bir gün sonra müvekkili şirketin stoklarında bulunması gereken gerçekleştirilen akarkayıt benzininin mevcut olmadığının anlaşıldığını, müvekkili şirket tarafından inceleme kamera kayıtlarına göre, 20.000-TL hacimli 4 nolu tankta 13.917 litre kurşunsuz benzin olmasına rağmen 4 nolu tanka sırasıyla 7.000 litre, 4.400 litre ve 4.000 litre ikmal yapılmış gibi hortum değiştirildiğinin tespit edildiğini, bu kadar kısa süreler içerisinde bu hacimde bir akarkayıt ikmalinin fiilen imkansız olması nedeniyle durum derhal …’ye ihbar edildiğini, çalışanın görünüşte ikmal yaptığı izlenimi konusunda mutabakata varıldığını ve … tarafından bu hususta iç denetim mekanizmaları devreye giderek müvekkili şirket işletmesi yaklaşık 2 ay boyunca kapatılarak istasyona adete el koyulduğunu, keza yine bizzat davacı tarafça tanzim ve imza edilen 03/06/2005 tarihli yazı ile ; “…yapılan test ve bakımlar estasında tanklar ve mal hatlarında herhangi bir sorun tespit edilmemiş olup, gaz detektörlerinin çalışır durumda oldukları raporlanmış bulunmaktadır. İstasyonda herhangi bir sorun bulunmadığı şu ana kadar yapılan araştırmalarda görülmektedir. Bildirilen kokunun kaynağı ve nedeni hakkında uzman ekipler işletmemiz gözetiminde gerekli her türlü güvenlik önlemi alınarak çalışmaya başlamıştır…” imza … … A.Ş. denilmekte olduğunu, 28/06/2005 tarihli olay itibarı ile müvekkili şirket açısından geçerli olan 500.000$ limitli 3. şahıs mali mesuliyet sigortası bulunması dikkate alınarak muhtemel rücu haklarının saklı kalması açısından işbu davanın HMK 61 ve devam maddeleri uyarınca sigortacı konumunda bulunan … A.Ş.’ye ihbar edilmesini, davacının davasının reddini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
İhbar olunan … A.Ş. (Eski Unvan: … A.Ş.)vekilinin cevap dilekçesinde özetle: … … ilçesinde faaliyet gösteren … akaryakıt istasyonu davalı tarafından işletilmekte olduğunu, söz konusu işletme müvekkili sigorta şirketince … sayılı Akaryakıt Paket Sigorta poliçesi ile sigorta teminatı altına alındığını, dava 28/05/2005 tarihinde vuku bulan akarkayıt sızıntısı sonucu meydana gelen çevre kirliliği nedeniyle davacı tarafından istasyona komşu işletmelerde meydana gelen zarar ile ilgili dava dışı 3. kişilere yapmış olduğu ödemelerin bir kısmının davalı yandan rücuen tazminine ilişkin olduğunu, dava konusu olay, taraflar arasındaki yapılan anlaşmı uyarınca, davalının satacağı akaryakıt ürünleri davacı … tarafından temin edildiğini ve depolara dolum ve tahliye de bizzat … tarafından gerçekleştirilmekte olduğunu, davacı …’ye ait akaryakıt aracının 28/06/2005 tarihinde davalı sigortalı istasyona getirip boşalttığı akarkayıtın … elamanınca hatalı tank boşaltımı sonucu akayakıt depolardan taşarak çevreye yayıldığını ve zarar ziyanla birlikte çevre kirliliği meydana geldiğini, davalı sigortalı Mas’a ait istasyon olayla ilgili olarak bir süre kapatıldığını ve istasyon alanı ve civarında davalının da bilgisi dahilinde çevre kirliliği temizleme çalışmaları yapıldığını, söz konusu çevre kirliliği ve giderilmesi zararı nedeniyle müvekkili sigorta şirketince 14/04/2006 tarihinde sigortalısına 134.893-YTL sigorta tazminatı ödediğini, Yargıtay …. Hukuk dairesi “davalının sevk ettirdiği akaryakıtın hatalı boşaltılmasıdan dolayı tanker sürücüsüne atfedilen %40 oranındaki kusur bakımından adam çalıştıranın sorumluluğu gereğince davacının sigortalısı ile birlikte müterafik kusurlu bulunduğu…” tespit edildiğini, bu durumda hiçbir anlamda hukuki sorumluluğu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, söz konusu hasarda davalı sigortalının bir an için sorumlu olduğu tespit edilse dahi davacının en az %40 oranında kusurlu olduğunun hukuken sabit olduğu nazara alınması gerektiğini, zira davacı …, …. ATM’nin … Esas sayılı dosyasının tarafı olduğuu, o davada kendisine izafe edilen kusur aleyhine olarak kendisini bağlayıcı nitelikte olduğunu, müvekkili sigorta şirketi ile sigortalı arasında yapılan akaryakıt sigorta sözleşmesinde verilen çevre kirliliği teminatından 14/04/2006 tarihinden TL ödeme yapıldığını, bir an için sigortalının hukuki sorumluluğu ve sigorta kapsamında bir hasarın gerçeleştiği kabul edilse dahi, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe ile belirlenen davaya konu olay ile ilgili çevre kirliliği teminat bedeli olan 217.500-TL olduğunu, daha önce ödenen 134.893-TL tensil edildiğinde bakiye teminat toplamlarının 82.607-TL olduğunu, dolayısıyla bir an için müvekkili şirketin sorumluluğu bulunduğu kabul edilirse, bu poliçeden çevre kirliliği sebebiyle ödenebilecek azami tutar 82.607-TL olduğunu, arz ve izah olunan nedenlerle, ihbar eden davalı tarafından müvekkili şirkete rücu edileceği belirtilmekle, müvekkili şirketin işbu davanın sonucundan hukuken etkilenmesi söz konusu olduğundan, davaya feri müdahil olarak katılma taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında imzalanan 13/02/2005 tarihli İşleticilik Anlaşması, ….Asliye Ticaret Mah…. E., ….Asliye Ticaret Mah…. E.,….İcra Müd. … E. sayılı dosyaları, ödeme dekontları, ihtarname, sigorta poliçesi, faturalar, sevk irsaliyeleri, raporlar, yazışmalar, ticari defter ve belgeler, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının 26/05/2005 tarihinde, akaryakıt ikmali sırasında meydana gelen akaryakıt sızıntısından kaynaklanan haksız fiil nedeniyle, dava dışı … Oto.Tic.Ltd.Şti. tarafından, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin,10/02/2014 tarih, … E.-… K. sayılı dosyasından açılan ve davacının ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından dava dışı … Oto Tic. Ltd.Şti.’ne ödediği, tazminat bedelinin ve vergi dairesine ödenen harç tutarının, sözleşmeden kaynaklı olarak, davalıdan rücuen tazminine ilişkin olduğu anlaşıldı.
İhtilaf, tarafların vaki haksız fiilden doğan zararda kusur oranları, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, Bilirkişiler Makine Mühendisi …, Mali Müşavir … ve Borçlar Hukukçusu Prof. Dr. … tarafından hazırlanan 23/11/2016 tarihli raporda: “…davacının meydana gelen zararda asli kusuru bulunup kusur oranı %70 ve davalının zararın oluşumunda kusur oranı ise %30 olarak değerlendirildiğinden, davacının davalıdan 281.785,78-TL talep edebileceği, ancak 10.000-TL talep ettiğinden taleple bağlılık kurulanan işlemesi gerektiği…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Davacı ve davalı vekilleri tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı ve davalı vekillerinin itirazlarını değerlendirir ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişiler tarafından hazırlanan 20/11/2017 tarihli ek raporda sonuç olarak: “…tarafların kök rapora vaki itirazlarının raporda herhangi bir değişiklik getirmediği, oradaki tespit ve görüşlerin aynen muhafaza edilmesi icap ettiği kanaatine varılmıştır…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Davacı ve davalı vekilleri tarafından ek bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı ve davalı vekillerinin itirazlarını değerlendirir yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişiler … Makine Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Makine Yük Müh. …, … Makine Fakültesi Em. Öğr. Üyesi Prof. Dr. Mak. Y. Müh. M. … ve … Makine Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Mak. Y. Müh. … tarafından hazırlanan 11/02/2019 tarihli 2.kök raporda “…dava konusu bu olayda davalı şirket … İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. özen eksikliği ve tedbirsiz ve ihmalkarlığı nedeniyle taşma ve taşmanın ardından çevreye yakıtın sızmasında ve çevre kirliliğinin büyümesinde %60 oranında kusuru olduğu görül ve kanaatine varılmıştır. Davacı … … A.Ş. firmasının şoförü dolayısıyla sorumluluğu altında yapılan dolum işlemi sonucunda akaryakıtın tanktan taşması ile meydana gelen olaydı dikkatsiz, tedbirsiz ve özen eksikliği nedeniyle %40 oranında kusuru olduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Davalı vekili tarafından 2.kök bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davalı vekilinin itirazlarını değerlendirir yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş Bilirkişiler Makine Müh. …, Makine Müh. … ve Makine Müh. Doç. Dr…. tarafından hazırlanan 06/01/2020 tarihli 3.kök raporda “…davacı … … A.Ş. ile davalı … A.Ş. arasında 14/10/2004 tarihinden itibaren 5 sene boyunca yürürlükte olan bayilik (Acente) sözleşmesinin bulunduğu, davacı … … A.Ş. tarafından 28/05//2005 tarihinde yapılan akaryakıt ikmali sonucunda akaryakıt sızıntısı ve çevre kirliliği yaşandığı, davalı … A.Ş. ile aralarında akdedilen 13/02/2005 tarihli bayilik sözleşmesi gereğince, birlikte sorumlu olmaları ve zarar görenin haklarına halef olmaları dikkate alınarak, dava dışı … firmasına ödenen tazminatın rücuen tahsili için davanın ikame edildiği, taraflar arasında imzalanan anlaşmanın, İKMAL başlıklı 21/b maddesine göre; Akaryakıt satış yerine getirilen akaryakıtın, teslim edilmesi ve teslim alınması işlemi, iki tarafın da yükümlülüğü ve sorumluluğu olduğunun anlaşıldığı, taraflar arasında imzalanan anlaşmanın, İKMAL başlıklı 21/b maddesine göre, Akaryakıtı satış yerine getirip teslim eden, Davacı … … A.Ş.’nin tanker Şoförünün, dolum tanklarının seviyesini başlangıçta kontorl ederek, her tanka ne kadar dolum yapması gerektiğini bilmesi ve ona göre dolum yapması gerekirken, dosya kapsamından da anlaşıldığı kadarıyla, bu işlemi yapmadığı ve gereken dikkate ve özen gösterme yükümlülüğünü yerine getirmeyip, görevini savsakladığından, fazla doulma sebebiyet verdiğinden, fazla dolum yapılan yakını yeraltına sızmasına sebebiyet vererek, çevre kirliliği ve zarara sebep olduğundan, %50 oranında kusuru olduğu görüş ve kanaatine varılıdğı, … A.Ş.’nin bina içinde bulunan …bilgisayarın tank seviyelerini ölçen cihazın çıktısı ve alarmı 36 saat sonra farkedilmesi ve hiçbir önlem alınmadan beklenilmesi ne dolum esnasında ne de dolumdan sonra kontrollü davranmadığı ve işleme gereken öneme vermediği, dava konusu bu olayda, davalı şirket … A.Ş.’nin yakıt dolumunu teslim alan görevlisinin, bina içindeki bilgisayarın vermiş olduğu alarma dikkat etmediği, dolumu cihazdan takip etmediği ve Tanker şoförü ile bilikte eşgüdümlü olarak çalışmadığı, gereken kontrol ve denetim yükümlülüğünü yapmayarak görevini savsakladığından, fazla yakın yeraltına sızmasına sebebiyet vererek, çevre kirliliği ve zarara sebep olduğundan, %50 oranında kusuru olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, Takdir Yüce Mahkemenin olmak kaydıyla, davacı taraf icra dosyasına ödemiş olduğu 939.285,94-TL’nin şayet davalı tarafa rücu edilebilecek ise, %50’si olan 469.642,97-TL’yi rücu edebileceği…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Taraf vekillerince, 3.kök bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, taraf vekillerinin, itirazlarını değerlendirir, bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş Bilirkişiler tarafından hazırlanan 04/11/2020 tarihli ek raporda “…davacı … … A.Ş.’nin tanker şoförünün, dolum tanklarının seviyesini dolum yapmadan önce, kontrol ederek, her tanka ne kadar dolum yapması gerektiğini bilmesi ve ona göre dolum yapması gerekirken, bu işlemi yapmadığı ve gereken dikkat ve özen gösterme yükümlülüğünü yerine getimediğinden ve fazla doluma sebebiyet verdiğinden (depo boğazından dışarı taşma) fazla dolum yapılan yakıtın yeraltına sızmasına ve zarara sebebiyet verildiğinden, olayda %50 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, davalı şirket … A.Ş.’nin yakıt dolumunu teslim alan görevlisinin, bina içindeki bilgisayarın vermiş olduğu alarma dikkat etmediği, dolumu cihazdan takip etmediği ve tanker şoförü ile birlikte koordineli olarak çalışmadığı, gereken kontrol ve denetim yükümlülüğü yerine getirmediğinden, fazla yakıtın yeraltına sızmasına sebebiyet vererek, çevre kirliği ve zarara sebep olduğundan, olayda %50 oranında kusurlu olduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 10/07/2008 tarih, … E.-… K. sayılı kararı UYAP’tan celp edilip incelenmiş, davacısının … A.Ş., davalısının … … A.Ş. olduğu, 26/05/2005 tarihinde, akaryakıt ikmali sırasında meydana gelen akaryakıt sızıntısından kaynaklanan haksız fiil nedeniyle, sigortalısı dava dışı … İth.İh.San. ve Tic. A.Ş.’ne yapılan ödeme nedeniyle, rücuen tazmin talepli dava açıldığı, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, Yargıtay ….HD.03/06/2010 tarihli, … E.-… K. sayılı karar ile yerel mahkeme kararının onandığı, davalı … … A.Ş.’nin, karar düzeltme talebinin Yargıtay …. HD.’nin, 20/01/2011 tarihli, 2010/… E.-2011/… K. sayılı kararı ile de reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/02/2014 tarih, …E.-… K. sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, davacısının … Tic.Ltd.Şti., davalısının … … A.Ş. olduğu, 26/05/2005 tarihinde, akaryakıt ikmali sırasında meydana gelen akaryakıt sızıntısından kaynaklanan haksız fiil nedeniyle, davacının işyerinde meydana gelen zararın tazmini için açılan davanın, kısmen kabulüne karar verildiği, Yargıtay …HD.’nin 13/11/2014 tarihli, 2014/… E.-2014/… K. sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği ve kararın 22/01/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, alacaklısının … Tic.Ltd.Şti., borçlusunun … … A.Ş. olduğu, borçlu aleyhine, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/02/2014 tarih, …E.-… K. sayılı ilamı ile ilamlı takip yapıldığı, borçlu … … A.Ş. tarafından, 08/01/2005 tarihinde dosyaya ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, 13/02/2005 tarihli İşleticilik Anlaşması imzalandığı konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı tarafından, dava dilekçesinde taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalandığı iddia edilmiş ise de, davalı yanca cevap dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin acentelik sözleşmesi olduğu ve bu nedenle 818 sayılı BK.125/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı def’ine tabi olduğunu ileri sürüldüğü görülmüştür.
Hâkim,taraflar arasında imzalanan sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesi ve yorumlanmasında, (818 sayılı BK.18.) 6098 sayılı TBK.19. madde hükmü gereğince, sözcük ve ifadelerle bağlı değildir, tarafların gerçek ve ortak iradeleri araştırmak ve esas almak zorundadır.
6762 sayılı TTK’nun 116. maddesinde (6102 sayılı TTK. m.102) Acentelik “Ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya müstahdem gibi tabi bir sıfat olmaksızın bir mukaveleye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimi bir surette ticari bir işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kimse” olarak tarif edilmiştir.
Bayilik sözleşmesi ise kanunda düzenlenmeyen atipik/isimsiz sözleşmelerdendir. Bayilik sözleşmesinin özellikleri taraflar arasında kurulan sözleşmenin sürekli borç doğuran bir sözleşme olması, bu sözleşmenin çerçeve niteliği taşıması, bayinin kendi adına ve hesabına hareket etmesi, üreticinin dağıtım ağı ile bütünleşmesi ve sürümü arttırıcı faaliyetlerde bulunmasıdır. Bayi, sözleşme konusu malları kendi adına ve hesabına, rizikosu kendine ait olmak üzere satar. Bayi, üreticinin bir temsilcisi veya onun bir çalışanı değildir. Bu unsur bayinin mali yönden bağımız olduğunu gösterir ve onu acenteden ayırır.
Taraflar arasında imzalanan 13/02/2005 tarihli İşleticilik Anlaşması’nın, MADDE 2 SATIŞLAR BAŞLIKLI maddenin f bendinde, “İşletici (…), …’den satın alacağı bilumum malları kendi nam ve hesabına satışa çıkaracağı cihetle, yürürlükte bulunan bilumum kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine aynen riayet edecek ve iş bu ticari faaliyetinden doğabilecek her türlü idari, hukuk,, mali ve cezai sorumlulukları kendisine ait olacaktır.”hükmüne haiz olduğu, anlaşmanın, geneline ve içeriğine bakıldığında, işleticinin kendi adına ve hesabına hareket etme özelliğinin açıkça hüküm altına alındığı anlaşıldığından acentelik sözleşmesinden bahsedilemeyeceği, somut olayda Bayilik Sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme tarihi, 13/02/2005, haksız fiilin meydana geldiği tarih 28/05/2005 olup, haksız fiilin meydana geldiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun zamanaşımına ilişkin hükümlerini uygulamak gerekmiştir.
818 sayılı BK’da, aynı zarardan dolayı birden çok kişinin ortak kusurları sebebiyle sorumluluğu ile farklı hukuki sebeplerden sorumluluğu ayrı hükümlerde düzenlenmiştir.
“VI – Müteselsil mesuliyet
1 – Haksız fiil halinde
Madde 50 – Birden ziyade kimseler birlikte bir zarar ika ettikleri takdirde müşevvik ile asıl fail ve fer’an methali olanlar, tefrik edilmeksizin müteselsilen mesul olurlar. Hakim, bunların birbiri aleyhinde rücu hakları olup olmadığını takdir ve icabında bu rücuun şumulünün derecesini tayin eyler. Yataklık eden kimse, vakı olan kardan hisse almadıkça yahut iştirakiyle bir zarara sebebiyet vermedikçe mesul olmaz.
2 – Muhtelif sebeplerin içtimaı halinde
Madde 51 – Müteaddit kimseler muhtelif sebeplere (haksız muamele, akit, kanun) binaen mesul oldukları takdirde haklarında, birlikte bir zarar vukuuna sebebiyet veren kimseler hakkındaki hükümlere göre muamele olunur.
Kaideten haksız bir fiili ile zarara sebebiyet vermiş olan kimse en evvel, tarafından hata vaki olmamış ve üzerine borç alınmamış olduğu halde kanunen mesul olan kimse en sonra, zaman ile mükellef olur.”
Doç.Dr….,… Ünv.Hukuk Fakültesi özel Hukuk Bölümü, … Dergisi 2011/ “…818 sayılı BK m. 51 f. 1’de BK m. 50 f. 1 hükmüne yapılan yollama sebebiyle, birden fazla kişinin aynı zarardan dolayı farklı hukukî sebeplerden ötürü sorumlu olmaları halinde de müteselsil sorumluluk söz konusudur. Böylece haksız fiilden zarar gören kişi, eksik teselsül halinde de, müteselsil sorumluların tümünden veya herhangi birinden zararının tamamının veya bir kısmının tazminini talep edebilecektir (BK m. 142 f. 1). 818 sayılı BK m. 51 f. 2 hükmü, eksik teselsülde zararı tazmin eden sorumlunun diğer sorumlulara rücû sırasına ilişkin özel bir düzenleme getirmiştir. Buna göre, zararı kanundan dolayı sorumlu kişi tazmin etmişse, sözleşmeden ve haksız fiilden dolayı sorumlu olan kişilere, sözleşmeden dolayı sorumlu olan kişi tazmin etmişse, haksız fiilden sorumlu olan kişiye rücû edebilecektir. Yargıtay’a göre ise, BK m. 51’den doğan bu bağımsız rücû talebi için Kanun’da bir zamanaşımı süresi öngörülmediğine göre, bu talep genel zamanaşımı süresi olan BK m. 125’te düzenlenen on yıllık zamanaşımına tâbidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 28/11/… Tarih,Esas: 1978/…-…, Karar: 1979/1401 )… Eksik teselsülde rücû alacağı bakımından zamanaşımı süresi, müteselsil borçlunun alacaklının zararını tazmin ettiği anda, yani alacaklıya ödemenin yapıldığı anda işlemeye başlar. Zira BK m. 128’e (İBK m. 130 f. 1) göre, zamanaşımı “alacağın muaccel olduğu zamandan başlar.” O halde rücû alacağının zamanaşımına uğrayabilmesi için bu hakkın doğmuş olması gerekir. Rücû alacağı alacaklı müteselsil borçlulardan biri tarafından tatmin edildiğinde doğacağından, zamanaşımı da bu andan itibaren işleyemeye başlayacaktır. Yargıtay …HD.09/02/1990 Tarih, … E.-… K. sayılı kararı)…”
Somut olayda da, taraflar arasında Bayilik Sözleşmesi bulunduğu, davacının rücu talebinin Bayilik Sözleşmesine dayandığı, 818 sayılı BK. 51. Maddesinden (6098 sayılı TBK.62.maddesinden) doğduğu ve kanuna dayanan bu talep hakkı ve bayilik sözleşmesi için özel herhangi bir zamanaşımı süresi belli edilmediğinden davada uygulanması gerekli zamanaşımı süresinin 818 sayılı BK m.125 gereği 10 yıl olduğu kabul edilmiş, davacının üçüncü kişiye 08/01/2015 tarihinde ödeme yaptığı,davanın 04/05/2015 tarihinde açıldığı, ıslah dilekçesinin 02/02/2021 tarihinde sunulduğu anlaşıldığından, davalının dava dilekçesi ve ıslah dilekçesine karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiştir.
Davalının pasif husumet itirazının da, taraflar arasındaki ilişki Bayilik Sözleşmesinden kaynaklandığından, husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan, 13/02/2005 tarihli Bayilik Sözleşmesi ile,
STOK başlıklı 9. Maddesinde, “Yeraltı tanklarında sızma vesair nedenlerle zayiat meydana geldiği takdirde, işletici gerekli tedbirleri alacak ve …’yi derhal haberdar edecektir. Keza, yeraltı tanklarındaki arıza nedeni ile akaryakıta su karışması ihtimali belirdiği takdirde de İşletici mal satışını durduracak, durumu derhal …’ye bildirecektir. Bu hususlara riayet edilmemesinden ve çevre kirlenmesinden doğacak her türlü sorumluluk ve tazminat ödeme yükümlülüğü işleticiye ait olacaktır. İşletici, ödediği bedeller için …’ye rücu edemez.”
MESULİYET başlıklı 16.Maddesinde, “Satış yeri ve müştemilatının gerek mülkiyetinden gerekse işletmesinden doğacak her türlü hukuki, idari, cezai ve mali mesuliyet işleticiye aittir. “
İKMAL başlıklı 21/b Maddesinde, “Satış yerinde satılacak akaryakıt ürünlerinin … tarafından taşınması hususunda karşılıklı mutabakata varmışlardır. …, işleticinin satış yerinde satışın kesintisiz sürmesini sağlayacak miktarda akaryakıt ihtiyacını tam ve zamanında karşılamayı, kabul ve taahhüt etmiştir. “… İkmal Programı” uyarınca satışa yerine mal getirecek olan tanker/tankerleri işletici kabul edecek ve satış yerine getirilen malı teslim alacaktır, işbu faaliyetler işletici’nin kendisi veya görevlendireceği kendi istihdam ettiği elemanlar tarafından gerçekleştirilecektir. Zarar ve ziyandan sorumluluk malın tanker hortumundan depo giriş borusuna aktığı an ve yerden itibaren İşletici’ye geçecektir. Bu amaçla işlediği, mal teslimi için …’nin kendisine bildireceği zaman periyodunda malları teslim almakla yetkilendirilmiş bir görevliyi hazır bulunduracak ve …’ye her türlü yardımı yapacaktır. Akaryakıtın tankerden satış yerine doldurulması faaliyetleri, teslim ve taşımaya ilişkin esaslar “… Akaryakıt Taşıma Kuralları Prosedürü” çerçevesinde yapılacaktır.” hükümlerinin imza altına alındığı görülmüştür.
Davacı vekilinin, 10.000-TL. olan, ödenen tazminat tutarı dava değerini, 469.642,97-TL. üzerinden ıslah ederek, 08/01/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve 10.103,24-TL. harç alacağının da 16/01/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği, 459.642,97-TL. üzerinden ıslah harcının ikmal edildiği, dava tarihi itibariyle harç yatırılmayan, 10.103,24-TL. üzerinden ise 29/09/2020 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı gereği verilen kesin süre içerisinde harcın ikmal edilmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan Bayilik Sözleşmesi, mahkeme ve icra dosyaları, ödeme dekontları, ihtarname, sigorta poliçesi,faturalar, yazışmalar, ticari defter ve belgeler ile dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamına göre alınan 06/01/2020 tarihli kök ve 04/11/2020 tarihli ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında Bayilik Sözleşmesi bulunduğu, sözleşme kapsamında, akaryakıt ikmali sonucunda, 28/05/2005 tarihinde, akaryakıt sızıntısı ve çevre kirliliği yaşandığı, dava dışı üçüncü kişiye, davacı yanca 08/01/2015 tarihinde 939.285,94-TL. ödeme yapıldığı ve ödeme dekontunun icra dosyası içerisinde mevcut olduğu, sözleşmenin 21/b maddesi uyarınca, akaryakıtın taşınması işinin davacı tarafından yerine getirileceği, davalının mal teslimi için davacının kendisine bildireceği zaman diliminde malları teslim almakla yetkilendirilmiş bir görevliyi hazır bulunduracağı, yani teslim etme ve teslim alma işleminin her iki tarafın yükümlülüğü ve sorumluluğunda olduğu, haksız fiilin meydana geldiği tarihte, davacı şirketin, tanker şoförünün, dolum tanklarının seviyesini dolum yapmadan önce, kontrol ederek, her tanka ne kadar dolum yapması gerektiğini bilmesi ve ona göre dolum yapması gerekirken, bu işlemi yapmadığı ve gereken dikkat ve özen gösterme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden ve fazla doluma sebebiyet verdiğinden (depo boğazından dışarı taşma) fazla dolum yapılan yakıtın yeraltına sızmasına ve zarara sebebiyet verildiğinden, olayda %50 oranında kusurlu olduğu, davalı şirketin, yakıt dolumunu teslim alan görevlisinin, bina içindeki bilgisayarın vermiş olduğu alarma dikkat etmediği, dolumu cihazdan takip etmediği ve tanker şoförü ile birlikte koordineli olarak çalışmadığı, gereken kontrol ve denetim yükümlülüğü yerine getirmediğinden, fazla yakıtın yeraltına sızmasına sebebiyet vererek, çevre kirliği ve zarara sebep olduğundan, olayda %50 oranında kusurlu olduğunun teknik bilirkişilerce tespit edildiği, davacının, ödeme tarihinden itibaren, Bayilik Sözleşmesi kapsamında, 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde, 6098 sayılı TBK 62. Madde (818 sayılı BK.’nun 51.madde) hükmü gereğince, dava dışı 3.kişiye ödemiş olduğu tazminat tutarının %50 si olan 469.642,97-TL.’nı davalıya rücu edebileceği kanaati oluştuğundan, davacının davasının, 469.642,97-TL. yönünden kabulü ile, 08/01/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının davasının,10.103,24-TL. yönünden harç yatırılmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının, 469.642,97-TL. yönünden KABULÜ ile, 08/01/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının davasının,10.103,24-TL. yönünden harç yatırılmadığından, bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 32.081,31-TL harçtan peşin alınan 170,78-TL + 7.851-TL ıslah harcı + 345,07-TL tamamlama harcı toplamı olan 8.366,85-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 23.714,46-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 40.532,15-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 27,70-TL başvurma harcı + 170,78-TL peşin + 7.851-TL ıslah harcı + 345,07-TL tamamlama harcı toplamı olan 8.394,55-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 7.950-TL bilirkişi ücreti + 307,50-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 8.257,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 8.083,26-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 11-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 0,23-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır