Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/423 E. 2019/297 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/423 Esas
KARAR NO : 2019/297
DAVA : Ticari Şirket
DAVA TARİHİ: 04/08/2005
KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Mahkememize açılan davanın dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili şirketin kurucu hissedarı olmadığını; 30.03.2004 tarihinde tescil, 02.04.2004 tarihinde ilan edilen ortaklar kurulunun 2 nolu kararı ile hisse devralmak suretiyle hissedarı olduğunu; … adıyla faaliyette bulunan restoranın, aynı zamanda şirket merkezi olduğunu; bu işyerinin boş ve metruk, kullanılamaz durumda ve harap halde iken tüm tadilat, tamirat işleri, restorasyon dekorasyonunun müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiğini; mevcut tüm menkullerin, demirbaşların davacı müvekkiline ait olduğunu; tüm tesisat ve teşrifatın davacı müvekkili tarafından yapıldığını; davalının 5 yıllığına görev yapmak üzere 17.12.2004 tarihinde tescil, 22.12.2004 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen kararla Şirket Müdürlüğü’ne getirildiğini; davalının şirket müdürü olduktan sonra şirket müdürü ve yetkilisi olarak görevini kötüye kullandığını; şirketin tüm mal varlığına, kayıt ve belgelere, kıymetli evraklara, hesaplara el koyduğunu; tüm belge, kayıt ve hesapları sakladığını; şirketin bütün gelirini zimmetine geçirdiğini; davalının hukuk dışı bu eylemlerine halen devam etmekte olup, müvekkili şirketi zarara uğrattığını; müvekkili şirketin ortaklarından …, … ve…tarafından şirkete ait mal varlığının tespiti amacıyla mahkemeye başvurulmak zorunda kalındığını; şirket merkezinde mevcut
menkul mallar ve demirbaşların tespit edildiğini; 28.03,2005 ve 21.04.2005 tarihli Ortaklar Kurulu Kararları ile müvekkili şirketin Müdürü ve şirket ortaklarından … in müdürlük ve imza yetkisinin sonlandırılmasına, şirkete ait defler, kayıt ve belgelerin, yeni Şirket Müdürü olarak seçilen temsil ve imzamına yetkili kılınan …’a teslimine karar verildiğini; 21.04.2005 tarihli toplantıda bizzat hazır bulunan eski Şirket Müdürü ve yetkilisi olan davalı tarafından müvekkili Şirkete teslim edilmesi gereken defter, kayıt, belgeler ve malvarlığının teslim edilmediği gibi şirket merkezini işgale devam edildiğini; bunun üzerine gerek davalıya, gerekse şirket muhasebecisi …’ya …Noterliğinin 04.04.2005 Tarih ve… Y. No. ve …Noterliği nin 29.04.2005 tarih … Y. No’lu ihtarnamelerinin keşide edilmesine rağmen eski müdür tarafından hiçbir edimin yerine getirilmediğini; şirket muhasebecisi … tarafından İstanbul … Noterliğinin 17.05.2005 tarih … Y. Nolu cevapta tüm evrak ve belgelerin şirket merkezinde bulunduğunun bildirildiğini; davalı tarafından suiniyetle tedbir talepli olarak 21.04.2005 tarihli Ortaklar Kurulu toplantısında alınan kararların hükümsüzlüğünün tespiti ve yapılan tescilin iptali talebiyle dava açıldığını; müdürlük sıfatının devamı ve alınan kararların uygulanmasının durdurulması konusunda tedbir isteminde bulunduğunu; Beyoğlu … Asliye Ticaret Mahkemesinde… Es. nolu dosyası ile görülmekte olan davada davalının tedbir istemlerinin reddedilmiş olmasına rağmen sözleşmeye aykırı, hukuk dışı eylemlerine zorbalıkla devam ettiğini; müvekkili şirket eski müdürü ve yetkilisi davalı ve diğer sorumlular hakkında şikayette bulunulduğunu, Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı’nın… Hz. sayılı evrakı, … Hz. sayılı evrakı, 2005/13891 Hz. sayılı evrakı ile soruşturmanın sürmekle olduğunu; … Noterliğinden 01.06.2005 tarihinde onaylı, 31.05.2005 tarihli ortaklar kurulu kararı ile olağanüstü ortaklar kurulu toplantısı yapılmasına, davalının şirket ortaklığından çıkarılması hakkında karar alınmasına, şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesi halinde ilgili mercilerde gerekli işlemlerin ve başvuruların yapılması, dava açılması hususunda karar alınmasına karar verildiğini;…Noterliğinin 01.06.2005 tarih … yevmiye nolu olağanüstü Ortaklar Kuruluna çağrı kağıdının davalıya tebliğ edildiğini; 15.06.2005 tarihinde yapılan toplantıda davalının da hazır bulunduğu; anılan toplantıda, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına, davalı dışındaki ortakların kabul oyları ile karar verildiğini; davalı tarafından itirazları yazılı olarak bildirilmek suretiyle itiraz şerhi verildiğini; davalının ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiği tarihten itibaren de suiniyetle, hukuk ve sözleşme dışı davranışlarını sürdürmeye devam ettiğini; günlük cirosu asgari 7.000,00 YTL olan ve restoran olarak işletilen müvekkili şirkete ait işyerinin tüm gelirinin davalı tarafından alınarak, müvekkili şirketin büyük maddi zarara uğratıldığı beyanla davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işletmenin faaliyete başladığı Nisan 2004’ten, 04.11.2004 tarihine kadar şirket hissedarlarından …tarafından yönetildiğini; bu tarihe kadar son derece ünlü ve müşteri kapasitesi çok yüksek olan Fransız Sokağındaki işletmenin zarar etmekte olduğunu, davalı müvekkili tarafından bu süre içerisinde işletmeye haricen yaklaşık 20 Milyar TL civarında nakit girdisi yapıldığını; Ekim 2004 sonunda bir kısım piyasa alacaklılarının ve personelin müvekkilini aratarak, alacaklarının ödenmediğini bildirdiklerini; müvekkili tarafından yapılan incelemede ciddi miktarda hesap eksiği ödenmemiş toplam 12 Milyar TL piyasa ve personel alacakları ile karşılaştığı ve 04.11.2004 tarihinden itibaren işletmenin yönetimini devraldığını; davalı müvekkilinin 04. 11.2004 te Noter aracılığı ile çağrıda bulunarak, olağanüstü ortaklar kurulu toplantısı düzenlediğini ve bu toplantıda iki ay süre verilerek …’in kendi dönemine ait hesapları ibraz etmesinin istendiğini; ancak geçen bu süreye rağmen hesapların ibraz edilmediğini; davalı müvekkilinin, işletmeyi yönetmeye başladıktan sonra öncelikle kendi hesabından 13 Milyar TL ödeyerek piyasa ve personel alacaklarını ödediğini; bu para girdisinin de resmi muhasebe kayıtlarında görülmekte olduğunu; daha sonra da işletmeye zorunlu olan bir kısım demirbaşlar ve teşrifat malzemesinin alındığını; bahsi geçen tüm bu alımların faturalı olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen tespitte yer alan demirbaşların bir kısmının davalı müvekkili tarafından alındığını; davalı müvekkilinin kendinden önceki dönem hesaplarının ibrazında ısrarlı olduğu ve bu konuda Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığına emniyeti suiistimal suçundan suç duyurusunda bulunduğunu; davalı müvekkilinin … Hazırlık Nolu bu şikayeti üzerine C. Başsavcılığınca konunun hukuki mahiyette olması sebebiyle takipsizlik kararı verildiğini; müvekkilinin ısrarlı tutumundan rahatsız olan diğer şirket ortaklarının müşterek hareket ederek usulsüz toplantılarla davalı müvekkilinin müdürlük yetkisini elinden aldıklarını; müvekkilinin, şirket müdürü sıfatı ile meblağın tahsili için ortaklardan …aleyhine giriştiği icra takibinin kesinleştiğini; ancak davalı müvekkilinin müdürlük sıfatı kalmadığı için söz konusu takibe devam edemediğini, yeni şirket yönetiminin de takibe devam etmediğini (Şişli … icra Müdürlüğü … E. saydı icra dosyası); aldıkları usulsüz kararlardan birinde (toplantı yeri belirtilmeyerek) müdürlük yetkisini aldıklarını, ancak davalı müvekkilinin Beyoğlu … ATM… E. saydı dosyası ile açmış olduğu iptal davası üzerine bu kararın hükümsüzlüğüne ilişkin yeni bir karar alarak bu davayı konusuz bıraktığını; davanın da taraflarınca müracaata bırakıldığını; devamında yeni bir kararla davalı müvekkilinin müdürlük sıfatının elinden alınmasını sağladıklarını; esasen hükümsüz olan bu karara karşı açmış oldukları bu davanın Sayın Mahkeme’nin… Esasına kayıtlı olduğunu ve halen derdest olduğunu; davalı müvekkilinin şirket ana sözleşmesine göre en geç 09.03.2005 tarihinde ödenmesi gereken sermaye paylarını ödemeleri yönünde ortaklarına karşı ısrarcı olduğunu sermaye paylarını ödemeyen ortakların TTK’nın. Mad. 536 da aranan nisabı sağlamadan hükümsüz bir kararla yeni şirket müdürü atadıklarını; davalı müvekkilinin, atanmış yeni müdürün her gün hesapları denetlemesine hazır olduğunu ortaklıktan çıkarılması yönünde alınan ortaklar kurulu kararı metnine eklediği itiraz şerhinde yazılı olarak açıkça belirttiğini, ortaklardan …döneminde şirket adına alınan banka kredisine kefil olan davalı müvekkilinin, bu kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle şahsi kefaletinden dolayı Garanti Bankası tarafından icra takibine maruz kaldığını, halen de bu borcu taksitler halinde ödemekle olduğunu (Şişli … İcra Müdürlüğü …E. sayılı dosyası), özet olarak dava dilekçesinde belirtilen unsurların tamamen asılsız olduğunu; 12.04.2004-04.11.2004 tarihleri arasındaki hesapları ibraz edemeyen ve sermaye paylarını ödemeyen ortakların davalı müvekkilinin bu yöndeki ısrarları karşısında rahatsız alan diğer ortakların davalı müvekkilini ortaklıktan çıkarmaları yönündeki müşterek kararlarının bir sonucu olduğu hususlarını beyanla; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Mahkememiz ilamında “Eski şirket ortağı olan ve hissesini devrederek ortaklıktan ayrılan… tarafından Beyoğlu …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında hisse iptali davası açıldığı,bu davada şirket yetkilisi olarak 10/03/2005 tarihli duruşmada davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek, şirket müdürlüğü yetkisini suistimal ettiği, …Noterliğinin 01/06/2005 tarih ve …yevmiye numaralı olağanüstü ortaklar kuruluna çağrı kağıdı ile 11/06/2005 tarihinde yapılan toplantıda davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına, diğer ortakların kabul oyları ile karar verildiği, davalının itiraz şerhi koyarak kendisine ait borçlar ödendiğinde şirket kasasını devretmeye hazır olduğunu belirttiği, halen defter kayıt ve belgelerin taraflarına teslim edilmemiş olması ve davalının şirkete zarar veren davranışlarının devam etmiş olması nedeni ile, davalının şirket ortaklığından çıkarılması talepli mahkememize açılan bu davada, toplanan delillerin bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi sonucunda, davalının davacının iddia ettiği gibi aynı işyerinde pos makinası ile …Şti adına tahsilat yapmak, bir anlamda yeni bir işyeri açmış gibi işlemlerde bulunarak gelirlerini ikinci şirkete aktarması ve işletmeyi kendi nam ve hesabına işletmesinin TTK 547.maddesine aykırılık oluşturduğu ve TTKnun 161.maddesi anlamında muhik sebep olarak nitelendirilerek davalının şirketteki idare ve temsil yetkisinin kaldırılmasını haklı gösterdiği ve yine TTKnun 551/3 kapsamında davacının talebinin dinlenebilmesi için ön koşul olan çiftçe çoğunluk şartının olayda gerçekleştiği, ancak davalının şirket ortaklığından çıkarılması halinde kendisine ödenmesi gereken ortaklık payı olduğu, bilirkişiler tarafından yine yapılan hesaplamalar sonucunda da davalıya ödenmesi gereken ortaklık payı 5.411,15YTL olarak belirtilmiş ise de, detayları raporda açıklanan davalının sorumlu olduğu dönemde 14.462,50TL kasa noksanı bulunduğu, ödenmemiş sermaye bulunması nedeni ile ayrılma payının 3.037,48YTL olup, kasa noksanından bu miktar düşüldüğünde davalının kendisine ödenecek herhangi bir meblağın bulunmadığını beyan etmiş olduklarından, davalının usulune uygun olarak alınmış olan ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin ortaklar kurulu kararı ve yine bilirkişi raporları ile saptanan TTKnun 161, 162 (Yeni TTK 219, 220) maddesinde sayılan şartların oluştuğu kanaatine varılmakla, davacıların davasının kabulu ile, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına ve bilirkişi raporları ile kendi kusurlu davranışları nedeni ile ve ödenmemiş sermaye borcu bulunması nedeni ile kendisine ortaklık payı ödenmesine yer olmadığına ilişkin, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” kararı verildiği,
Karar temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 11. Hukuk Mahkemesi 05/06/2014 tarih 2013/3759 Es. 2014/10569 K. Sayılı ilamında” 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, davalının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının ortaklıktan çıkarılması için gerekli haklı nedenlerin oluştuğu kanaatine varılarak ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmiş olup, dosya kapsamına göre bu yöndeki karar yerinde ise de çıkarılma kararı ile birlikte çıkarılan ortağın hakkı olan ortaklık payının da kendisine ödenmesine karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu hususun tespiti için inceleme yapılmış ise de davalının müdür olarak şirketi yönettiği dönemde kasa noksanının bulunduğu, kasa noksanından çıkma payının düşülmesi sonucu kendisine ödenecek herhangi bir meblağın bulunmadığı, bu nedenle davalıya ortaklık payı ödenmesine yer olmadığı gerekçesiyle davalı hakkında çıkma payına hükmedilmeden ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmiştir. Oysaki bu davada mahkemece, ortaklıktan çıkarılma koşullarının mevcudiyeti halinde ortağa ödenmesi gereken çıkma payının hesaplanarak, bulunan miktarın çıkma kararı ile birlikte hüküm altına alınması gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, davalının hak ettiği çıkma payının kendisine ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde, davacı şirket tarafından ancak davalıya karşı açılacak bir sorumluluk davası sonucunda hüküm altına alınması mümkün tazminattan, bu davada hüküm altına alınması gereken çıkma payının mahsup edilerek davalıya ortaklık
payı ödenmemesine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ” içtihadında bulunduğu,
Bozma sonrası dosya… Es. Sayıya kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu,
Bozma sonrası bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, Prof. Dr. …tarafından hazırlanan 27/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak” Davacı şirketin … Kaynakları ve dolayısıyla da dava konusu çıkma payının tespitinde esas alınabilecek mali verilerin, davacı şirketin 31.12.2005 tarihli bilanço verileri olarak göründüğü; Rapor içerisinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere “Düzeltilmiş … Varlık” yöntemine göre yaptığımız hesaplama sonuçlarına göre, davacı şirketin 31.12.2005 tarihi itibarıyla…Kaynakları toplamının 42,204,47 TL olarak bulunduğu; Davalı tarafça ödenmemiş sermaye payının 31.12.2005 tarihi itibarıyla raporlanan 5.610,0 TL olduğu kabulüyle, davalının ödenmiş Sermaye içerisindeki payının %24,53 olarak hesaplandığı; Bu bulgular çerçevesinde, davalı ortağın 31.12.2005 tarihi itibarıyla çıkma payının 10.352,76 TL olarak hesaplandığı; Hesapladığımız çıkma payı tutarı ile daha önce dava dosyasına sunulu bilirkişi raporlarında sunulu çıkma payı tutarları arasındaki farklılıklar ve kendi aralarındaki farklılıklarının temel nedenlerinin de raporumuz içerisinde ayrı ayn analize tabi tutulduğu ve sonuç itibarıyla mevcut veri sınırlılıkları altında davalı ortağın 31.12.2005 tarihi itibarıyla çıkma payının, 10.352,76 TL düzeyinde olabileceği sonucuna ulaşıldığı; Davalı Ortağın, davacı şirketten çıkma payının hesabına yönelik olarak; Sayın Mahkemenin görevlendirme ile ilgili ara kararında işaret edilen ve dosya kapasında bulunan Yargıtay kararları ışığında olmak üzere, karar tarihine en yakın tarih itibarıyla hesaplama yapılabilmesinin ise, dava dosyasına sunulu belge ve kayıt örnekleri ile sınırlı olarak olanaklı bulunmadığı; Bu bağlamda, davacı şirket bilançosunda görünen birçok aktif ve pasif kalemlerde raporlanan tutarların fiili ve gerçeğe yakın karşılıklarının, karar tarihine en yakın bir tarih itibarıyla büyük farklılıklar gösterme olasılığı yüksek görünmekle birlikte; 31.12.2005 tarihi ve izleyen yıllara ilişkin olarak taraflarca dava dosyasına sunulu objektif denetime elverişli, sayım, mutabakat ve değerlemeleri kapsayan envanter verilerine rastlanmadığı;” sonuç ve kanaatine varıldığı mütala edildiği anlaşıldı.
Bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 17/10/2018 tarihli ek raporda sonuç olarak;” kök rapor aşamasında da işaret edildiği üzere sunulu kayıt ve belge sınırları içerisinde, davacı şirketin karar tarihine en yakın bir tarih itibariyle finansal durumunun ve dağıtıma esas alınabilecek gerçeğe yakın öz kaynak tutarının tespitine olanak bulunmadığı çünkü davacı şirket ile ilgili olarak objektif denetime elverişli nitelikte bulunmadığı açıkça anlaşılan ticari defterleri dışında sunulan herhangi bir kaydi veri ya da varlık ve kaynaklarının fiili durumlarını yansıtacak belge bulunmadığını,” sonuç ve kanaatine varıldığı mütala edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı, bozma sonrası alınan bilirkişi kök ve ek raporları dikkate alındığında; davalının ortaklıktan çıkarılması için gerekli koşulların oluştuğu, çıkma payının 10.352,76TL olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, 10.352,76 TL ortaklık payının davalıya ödenerek davalının davacı şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, 10.352,76 TL ortaklık payının davalıya ödenerek davalının davacı şirket ortaklığından çıkarılmasına,
2- 492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 707,26 TL harçtan , peşin alınan , 24,45 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 682,81 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına ,
3-Davacı lehine avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince taktir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan davacıya verilmesine ,
4-Davacı tarafından yapılan 24,45 TL peşin harç + 287,50 TL tebligat – müzekkere giderleri + 3.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.511,95 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
6- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır