Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/360 E. 2018/832 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/360 Esas
KARAR NO : 2018/832
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 07/06/2013
KARAR TARİHİ: 13/11/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili sigorta şirketi tarafından Ticari Risk poliçesi ile sigortalı bulunan sigortalısının iş yeri ve iş yerinde bulunan emtiaların, davalıya ait ana kanalizasyon hattından geri tepen sular neticesinde hasara uğradığını, işbu olay sebebiyle müvekkil şirketin eksper marifetiyle hasar tespiti yaptırarak sigortalısına toplamda 88.590,98 TL sigorta tazminatı ödediğini, sigortalısının beyanı, ekspertiz raporu ve dosyada mübraz tutanaklara göre binanın ana rögarı ile …’ye ait ana kanalizasyon arasındaki atık su kanalında meydana gelen tıkanıklık sonucu sirayet eden sular sebebiyle sigortalı iş yeri ev iş yerinde bulunan emtiaların hasar gördüğünü, davalının öncelikle kusursuz tehlike sorumluluk esaslarınca ve sonra üçüncü şahıslara zarar verilmemesi için gerekli önlemin alınmaması dolayısıyla sorumluluğunun mevcut olduğunu, müvekkili şirketin TTK nun 1472 md. gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu alacak için de rücu hakkı doğduğunu, bu itibarla fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydı ile, 88.590,98TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 14.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile masraf ve ücreti vekaletle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde öncelikle davanın görev yönünden reddini gerektiğini, bahse konu atık su bağlantı kanalının binanın sorumluluğunda olup idarenin sorumluluğunda bulunmadığını, hasara maruz kalan binanın inşaat tekniğinde aykırı yapılmış olması sebebiyle doğacak hasar ve zararlardan idarenin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, yargıtay kararlarında da zararın zarar gördüğünü iddia eden tarafın yada bir üçüncü kişinin eyleminden kaynaklanması halinde illiyet bağının kesileceği ve idarenin sorumluluğundan söz edilemeyeceğinden bahsedildiğini, talep edilen bedelin piyasa rayicine uygun olmayıp fahiş olarak belirlendiğini, dava konusu taşınmazda meydana geldiği iddia edilen hasarın oluş şekli ile hasar bedeli arasında bariz bir fark bulunduğundan talep edilen bedeli kabul etmediklerini, idarenin temerrüdü söz konusu olmadığından ancak dava tarihinden sonrası için yasal faiz istenebileceğini, beyanla, haksız davanın usul ve esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesi 18/03/2014 Tarih… Es. , 2014/40 K. Sayılı ilamında “TTK’nun 4. maddesine göre bu kanundan doğan hukuk davalarının Ticari dava sayıldığı, TTK’nun 1483 ve devamı maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Yine TTK’nun 6335 sayılı yasa ile değişik Türk Ticaret Kanunun 5. maddesi gereğince de Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Bu duruma göre her iki mahkeme arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğundan, görev kuralları da dava şartlarından olup taraflar ileri sürmese bile , resen yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından, mahkememiz davaya bakmaya görevli değildir.Zira talep edilen rücu tazminatı TTK’nun 1483 ve devamı maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmaktadır.Görevli mahkeme Asliye Ticaret mahkemeleridir (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 15.02.2013 tarihli 2013/702-1676 Sayılı kararı ) Mahkememizin Görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine tarar verilmesi gerekmiştir.” kararı verildiği ,
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş Yargıtay … Hukuk Mahkemesi 08/12/2014 Tarih … Es. , 2014/17886 K. Sayılı ilamda ” dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA” içtihadında bulunduğu ,
Görevsizlik ile mahkememize gelen dosya … Esasa kayıt edilerek yargılamanın devam olunmuştur.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş Bilirkişiler İTÜ Makine yüksek mühendisi … , Hukukcu Öğ. Gör. … ve Sigorta Huk. … tarafından hazırlanan 11/07/2016 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak ” dava dosyasında ve keşif mahallinde yapmış olduğumuz inceleme ve araştırmalar sonucunda dosyadaki belge ve bilgilerden davalının sorumluluğunun tespit edilemediği , olay günü …yetkilerinden gelip basınçlı su açma çalışması yapan ekipte bulunan kişilerin mahkeme huzuruna getirilip yaptıkları işlerin neler olduğunu su baskınının ne şekilde giderildiğini yönünden yeminli ifadelerin alınmasını ve ayrıca iş yerinin iskan izninin olup olmadığının sorulmasının uygun olabileceği binaya ait yapı ruhsatı ve projelerinin getirilerek dosyaya sunulması halinde kusurun kimde ve ne derecede olabileceğinin tespitinin yapılabileceği müterafik kusurun olup olmadığının değerlendirilebileceği sigortalı iş yerinde meydana gelen hasar miktarının ise 88.590,98 TL olabileceği ” mütala edildiği anlaşıldı.
Kök raporda belirtilen eksiklikler toplandıktan sonra bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş , bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 24/04/2018 tarihli ek raporda sonuç olarak ” dava konusu hasara sebep olan pis suyun geri tepmesi olayında davalı…’nin sorumluluğundan bahsedilemeyeceği , mahkemenin aksi kanaatte olması halinde meydana gelen hasar miktarının 88.590,98 TL kadar olabileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.” mütala edildiği anlaşıldı.
İddia , savunma , alınan bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; davanın davacı … şirketinin sigortalısına ödediği tazminatın rücuen tahsiline yönelik tazminat davası olduğu, dosyada yapılan keşif, alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında davalıya atfedilebilecek bir kusurun mevcut olmadığı, meydana gelen zarar ile davalının faaliyetleri arasında uygun illiyet bağının olmadığı tespit edilmiş, oluşa uygun, karar vermeye elverişli ve denetime açık bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edilerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE ,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 35,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.512,95 TL harçtan fazla yatan 1.477,05 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 9.837,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır