Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/353 E. 2018/158 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/353 Esas
KARAR NO : 2018/158
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2015
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;144,30 gram 22 ayar Bilezik, 6 adet iki buçukluk Gremse, 3 adet Ziynet Lira, 3 adet Ata Lira, 15 adet Çeyrek Ziynet ve 1 adet Yarım Altın’ın takip tarihi olan 10/02/2015 tarihindeki karşılığı olan 29.309,20 TL asıl alacak ve 21.239,95 TL takip tarihine kadar işlemiş değişen oranlarda Avans Faizi olmak üzere toplam 50.549,15 TL alacağın tahsili amacıyla taraflarına, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 10/02/2015 tarihinde davalı … aleyhine İlamsız icra takibi başlatıldığını, takip borçlusu …’ın 13/03/2015 tarihinde takip borcuna ve Fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalı başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili tarafından altınlar davalıdan istendiğinde, 24/01/2011tarihinde 27,30 gram gelen 1 adet 22 ayar bilezik geri verildiğini, ve senet üzerine şerh düşüldüğünü, takip aradaki anlaşma gereği geri verilmediği iddia olunan altınların bedeline ilişkin para alacağı olduğunu, taraflarınca takip talebinde altın alacağının karşılığı olan para istendiğini, gerek müvekkiline altın borcu bulunduğu beyanını içeren davalı itiraz dilekçesi gerek davalının imzası ve kaşesinin bulunduğu senet incelendiğinde, müvekkili tarafından 171,60 gram 22 ayar Bilezik, 6 adet ikibuçukluk Gremse, 3 adet Ziynet Lira, 3 adet Ata Lira, 15 adet Çeyrek Ziynet ve 1 adet Yarım altın olmak üzere toplam 353 gram altının, 10/03/2010 tarihinde davalıya emaneten bırakıldığı hususu ihtilafsız hale geldiğini, sunulan nedenlerle davalının başlatılan icra takibine itirazı, haksız ve kötü niyetli oluduğunu, sırf alacağın tahsilini geciktirme amacı taşıdığını, iş bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamını ve İİK m.67 gereği hükmolunan miktarın %20’sinden az olmamak kaydıyla borçlunun İcra İnkar Tazminatına mahkum edilmesini talep ile dava açtığı anlaşıldı.
Davalı asilin dava dilekçesini özetle; Davacı ya da muris … ile aralarında herhangi bir sözleşme olmadığını, davacının dava dilekçesinde altınları kendisi teslim etmiş gibi iddialarda bulunmasını kabul etmediğini, bu hususta, senet üzerinde de ismi yazan tanığının …’in beyanda bulunacağını, davacı kötü niyetli olduğunu, gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, tarafınca kabul edilen tahsilat makbuzu kesinlikle bir sözleşme ya da özellikle faiz anlaşması yerine geçmediğini, kuyumcu dükkanı işlettiğini, tacir olmadığını esnaf olduğunu, bu altınları da öncelikle … adına güvenli olan dükkan kasasında saklamak üzere teslim aldığını, tek başına bu husus …’dan aldığı altınları tüketim ödüncü akti çerçevesinde aldığının gösterilemeyeceğini, ayrıca altınlar karşılığında kendilerine faiz ödeyeceğine dair bir anlaşma olmadığını, bu sebeple de faize ve takiptaki diğer ferilere itiraz ettiğini, ödeme emrinde faizin başlangıç tarihi ve neye göre hesaplandığı da belli olmadığını, bu yönü ile itirazında haklı olduğunu, haksız davanın reddi ile tüm yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Tacir olmayan davacı, kuyumcu olan davalıya altınlarını tevdi ettiğinden bahisle davayı açmıştır. Davalı bu teslimi kabul etmemektedir. Toplumda kuyumculara altın emanet edilmesi görülen bir vakıadır. Bu vakıada kuyumcu, altınları sermayesine katmakta emanet eden de dilediği zaman gidip altını paraya çevirebilmektedir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; Taraflardan biri, tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Dava konusu olayda davacının tacir olduğuna dair bir emare bulunmamaktadır. Bu nedenle, mutlak ve nispi ticari dava niteliği taşımayan iş bu davadaki uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava alacak davası olup nispi ve mutlak ticari dava olmaması gözetildiğinde Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE HMK 114/1-C VE 115/2 MADDESİ GEREĞİNCE DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİ İLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır