Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/350 E. 2019/787 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/350 Esas
KARAR NO : 2019/787
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden ve Trafik Poliçesinden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 02/04/2015
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 02/04/2015 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Müvekkil uzun yıllardan beri araç kiralama sektöründe kaliteli hizmet anlayışı ile faaliyet göstermekte olan bir şirket olduğunu, 23/09/2013 tarihinde müvekkile ait …, … model, … plakalı aracın … istikametinde seyir halinde iken davalı …’e davalı …’in sürücüsünün bulunduğu … marka, …model, … plakalı aracın %100 kusurlu olarak çarparak müvekkilin aracına hasar verdiğini, aracın kaporta aksamı, sol arka kapı, sol arka çamurluk, sol arka jant düzeltiğini, 4 gün onarım gördüğünü ve tamiratının tamamlandığını, müvekkile ait araç hiçbir kusuru olmadan kazaya karışmış olduğundan aracın artık “kazalı araç” durumunda olduğunu, her ne kadar araç tamir de edilmiş olsa aracın onarımdan sonraki değeri kazadan önceki değerinden az olduğunu, çünkü tamamen onarılmış olsa bile araçta tahribatın izlerinin taşındığını, zararı tazminle yükümlü olan davalının tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecbur olduğunu, nitekim Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 2003/16114 E. Sayılı kararında da “..Davacı, davalının haksız eylemi sonucu yaralandığına göre istemin dayanağı olan Borçlar Yasası’nın 47.maddesi gereğince davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerekir. Öte yandan kaza sonucu traktörde meydana gelen hasarın tam olarak giderilmediği de delil tesbiti suretiyle mahkemeye tesbit ettirilmiş olduğundan, maddi tazminat talebinin de kabulü gerekir. Yine, dava konusu traktörün onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür. Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Şu durumda belirlenecek değer kaybının da hüküm altına alınması gerektiğinin gözetilmemiş olması da doğru değildir” denildiği ve yine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2001/115 E. Sayılı kararında da “…Dava trafik kazasından doğan tazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ait araçta değer kaybı olmayacağı benimsenmiştir. Oysa davacının olaydan sonraki mal varlığının değeri olayın meydana gelmemesi halindeki değerinden daha az ise zarar var demektir. Nesnel zararı tayin etmek için kural olarak objektif değeri esas almak gerekir. Bu ise rayiç değeridir. Onarılmış durumdaki aracın değeri ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür. Zararı tazminle yükümlü olan kimse tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Davacının değer kaybı isteğinin reddi bu nedenle isabetli değildir” şeklimde hüküm kurulduğunu, söz konusu kaza sebebiyle müvekkilinin araçtaki değer kaybının 750,00 TL tutarında olduğunu ve yine müvekkilin araç kiralama faaliyetinde bu süre boyunca kiralanamayan araçta 360,00 TL tutarında zararının olduğunu, yukarıda açıklanan sebeplerle İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasına borçluların yapmış olduğu itirazlarının … A.Ş. vekili tarafından yapılan itirazın 750,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz yönünden iptali ile diğer davalının kaza tarihi itibari ile işleyecek yasal faizi ile birlikte takip dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmişlerdir.
CEVAP
Davalı … vekili 25/04/2015 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
16 0RV 09 plakalı aracın müvekkili şirkete trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, delillerin tebliğinin gerektiğini, değer kaybına ilişkin taleplerin doğrudan zarar kapsamında olmadığını, teminat dışı olduğunu, değer kaybı taleplerinin miktar bakımından kabul edilemez nitelikte olduğunu, kiralık araçta değer kaybının çok düşük olacağını, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığını, sorumluluğun kusur oranında olduğunu, kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirkete müracaat edilmediğini, temerrüde düşürülmediğini, faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden itibaren söz konusu olacağı diğer hususlarla birlikte belirtilerek taleplerin reddine diğer hususlarla birlikte karar verilmesi talep etmişlerdir.
Davalı asil…’in 27/04/2015 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Davacının huzurda ikame ettiği işbu davanın haksız ve yersiz olup usul ve yasaya aykırı olduğunu, … plaka sayılı aracın mülkiyetinin davalılardan …’e ait olduğunu, 23/09/2013 tarihinde işbu … plakalı sayılı araç ile davacı şirkete ait olan … plakalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle davacı şirket tarafından hakkımda ve diğer davalılar aleyhinde yukarıda bahsi geçen trafik kazası nedeniyle … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı ile bu aracın araç kiralamada kullanılmasına dayanarak kiralanamayan dönem için iddia edilen kazanç kaybı için İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takip dosyası ile gerçeleştirildiğini, ancak icra takibine taraflarınca ve diğer davalılar tarafından da itiraz edildiğini ve bu suretle takibin durdurulmasına karar verildiğini, öncelikle davanın görevli mahkemede açılmaması nedeniyle görev itirazında bulundukları gibi işbu davanın mahkemece görülebilmesi için davaya konu olayın ticari iş sayılan bir işten kaynaklanması gerektiğini, ancak trafik kazası ticari bir iş olmadığını, davanın Borçlar Kanununda düzenlenen haksız fiil esaslarına dayalı bir dava olduğunu, bu noktada davacı şirkete ait aracın kiralama işinde kullanılması ve bu nedenle davanın ticari iş olarak düşünülmesinin mümkün olmadığını, davalılar arasında sigorta şirketi olsa dahi temelde olayın hangi sebepten kaynaklandığına bakılmasının gerektiğini, davaya temel olan ve birinci nitelikteki dava sebebinin haksız eylem olduğunu, ayrıca davacı şirket ile diğer davalılardan … A.Ş. arasında bir akdi ilişki sözkonusu olmadığını, bunun yanında yetki itirazında da bulunduklarını, davacı şirket tarafından değer kaybına uğradığı iddia edilen aracın “Rent A Car” yani kiralık araç olduğunu, davacı şirket tarafından sürekli bu amaçla kullanıldığını, belirtmek gerekir ki araç kiralama işinde kullanılan bu tür araçların ikinci el piyasasında sırf kiralama işlerinde kullanılmış olmaları nedeniyle kazası olsa da olmasa da zaten değer kaybına uğradığını, bu değer kaybının kaza bahane edilmek suretiyle tarafıma yüklenmeye çalışılması haksız ve yersiz olduğunu, davacı şirketin kazanç kaybı noktasındaki iddialarına ve dava dilekçesi ekindeki ekspertiz raporundaki kazanç kaybının hesaplanmasına ilişkin beyanlara gerek yöntem açısından gerekse miktar açısından katılmam mümkün olmadığını, kazanc kaybının hesabında emsal günlük araç kiralama bedellerinin gözönünde bulundurulmasının tek başına yeterli olmayacağını, yukarıdaki sebeplerle öncelikle davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle mahkemenin görevsizliği ile eğer yerinde görülmez ise davada Bursa Mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle mahkemenin yetkisizliğine ve yine görev ve yetki konusundaki itirazların mahkemece kabul edilmeyip davanın esasına girişilecek olursa usul ve yasaya aykırı, haksız ve yersiz davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına talep etmişlerdir.
DELİLLER
Tarafların delilleri toplanmış, bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti Yüksek Makine Mühendisi Dr. …, SMM Müşaviri … ve Sigorta Hukukçusu …’nun 26/01/2017 tarihli kök raporlarında”…meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞINI, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğunu, maddi hasarlı kaza tespit tutanağında … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun belirtildiğini, bu kapsamda hasar gören aracın piyasa değerine ilişkin yetkili servis ve bayiler üzerinden yapılan araştırmada (emsal özellikler baz alınmıştır); ikinci el ve kazasız araç rayiç değerinin, yaklaşık 56.000,00 TL olduğunu, (… model …1.6 11.027 KM), aracın hasarlı parça tutarının yukarıda da açıklandığı üzere kendi servisinde yaptırılırsa yaklaşık 650,00 (KDV ve işçilik Dahil) serbest çalışan bakım ve onanm atölyelerinde yatırılırsa bu rakamın %10 civarında daha az olacağı ve yaklaşık 580.00 TL (KDV ve işçilik dahil) olacağını, söz konusu kazalı aracın baz değer kaybının 5.600,00 TL, toplam değer kaybının 1.400,00 TL olarak hesaplandığını, söz konusu aracın Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezindeki kayıtlarında aracın daha önce yapmamış ve yeni nesil araç olduğunu, söz konusu kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte yaklaşık 4 (dört) iş günü süreceğini, (malzeme temin süresi dahil edilmiştir.) söz konusu araç muadillerinin piyasada GÜNLÜK kira rayiç bedelinin ortaama 85,00 TL olduğunu, (4 gün x 85,00 TL = 340,00 TL),(En az 4 farklı Rent a car firmasından alınan fiyat ortalamasıdır.) bu nedenle iş gücü kaybının 340,00 TL olduğunu, genel toplamda hasar bedeli 650,00 TL (KDV ve işçilik dahil),+ 1.400,00 TL toplam değer kaybı + 340,00 (İş gücü kaybı = 2.390,00 TL olduğunu, davalı … A.Ş’nin araç değer kaybından (taleple bağlı kalınarak 750,00 TL tutarla) icra takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sorum olacağını, diğer davalının değer kaybı ve kazanç kaybından (1.090,00 TL talep tutarında) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sorumlu olacağını, (davalı … tarafından icra takibine itirazın bulunmadığını), davalıların değer kaybı tazminatı ve araç mahrumiyeti zararı toplamı olan 1.090,00 tarihi olan 23.09,2013 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş bulunan 115,23 TL faizi sorumlu bulunduklarını (taleple bağlı kalınmıştır) raporlarında mütalaa edildiği görülmüştür.
Bilirkişi heyeti Yüksek Makine Mühendisi Dr. …, SMM Müşaviri … ve Sigorta Hukukçusu …’nun 02/07/2018 tarihli ek raporlarında “…tarafların itirazları doğrultusunda yeniden yapılan değerlendirmede ek tespitler bölümünde belirtilen hususların dikkate alınmasını, bunun haricindeki kök rapordaki sonuç ve kanaatlerinin aynen devam ettiğini” raporlarda belirtmişlerdir.
Bilirkişi Uzman Yüksek Mühendis…’in vermiş oldukları 27/03/2019 tarihli raporlarında “…… plaka numaralı otomobilin davalı sürücüsü …’in %100 oranında tamamen asli kusurlu olduğunu, Park halindeki … plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’nun kusursuz olduğunu” raporlarında belirtmişlerdir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 1.225,23 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, davacının aracında meydana gelen değer kaybının ve iş durması alacağının davalılardan tahsili amacıyla girişilen icra takibine davalıların yapmış olduğu itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi raporu, hasar dosyası, sigorta poliçesi ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; 23/09/2013 tarihinde davacıya ait … plakalı aracın … istikametinde seyir halinde iken davalı …’e ait, davalı …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarpışması üzerine iki taraflı maddi hasarlı kaza meydana geldiği, meydana gelen kazada … plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz, … plaka sayılı araç sürücüsünün ise % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunun bilirkişi heyeti tarafından tespit edildiği, bilirkişinin raporunda bilimsel veriler esas alınarak yapılan hesaplamaya göre değer kaybının 1.400,00 TL olacağını belirledikleri, ancak davacının talebinin 750,00 TL ile sınırlı olduğu,iş durması kaybının ise 340,00 TL olarak hesaplandığı, zorunlu sigorta poliçesine göre olay tarihi poliçe vadesi içerisinde kaldığından ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları uyarınca araç değer kaybının doğrudan zararlardan sayıldığından poliçe teminatı içerisinde kalması nedeniyle sigorta poliçesindeki limitle sınırlı sorumlu olmak üzere belirlenen bu değer kaybından davalı sigorta şirketinin kusurlu olan dava dışı aracın sigortacısı olarak diğer davalılar ile birlikte müştereken sorumlu olduğu, hem değer kaybından hem de iş durması kaybından ise davalılar … ve davalı …’in sorumlu olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulü ile, davalıların İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, 750,00 TL değer kaybı, 340,00 TL iş durması kaybı alacağı ve 115,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.205,23 TL alacağın, 1.090,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline imkan verecek şekilde (Davalı borçlu … A.Ş’nin sadece takip konusu 750,00 TL değer kaybı alacağından ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması ve tahsilde tekerrüre neden olunmaması şartıyla) takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takibe konu alacak likit olmadığı anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve sonuç olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalıların İstanbul….İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE,
750,00 TL değer kaybı, 340,00 TL iş durması kaybı alacağı ve 115,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.205,23 TL alacağın, 1.090,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline imkan verecek şekilde (Davalı borçlu … A.Ş’nin sadece takip konusu 750,00 TL değer kaybı alacağından ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması ve tahsilde tekerrüre neden olunmaması şartıyla) takibin DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Takibe konu alacak likit olmadığı anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 82,32 TL harcın peşin alınan 27,70 TL harçtan mahsubu ile eksik alınan kalan 54,62 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (Davalı borçlu … A.Ş’nin eksik harcın 23,53 TL’lik kısmından sorumlu olması ve tahsilde tekerrüre neden olunmaması şartıyla) Hazineye irad kaydına,
4-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir olunan 1.205,23 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (Davalı borçlu … A.Ş’nin vekalet ücretinin 750,00 TL’lik kısmından sorumlu olması ve tahsilde tekerrüre neden olunmaması şartıyla) davacıya verilmesine,
5-Davalı … A.Ş kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir ve hesap olunan 20,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … A.Ş’ye verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 27,70 TL başvurma harcı + 27,70 TL peşin harç toplamı olan 55,40 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.750,00 TL bilirkişi ücreti + 361,00 TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 3.111,00 TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 3.060,21 TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar tebliğ edildiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin ve diğer davalıların yokluğunda, kabul ve reddedilen dava değerleri yönünden KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır