Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/325 E. 2019/1567 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/325
KARAR NO : 2019/1567

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/03/2015
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Davacının iş sahibi Irak devleti tarafından işletilen … ve ana yüklenici dava dışı…olan taahhüt kapsamında 12.06.2013 tarihinde akdettiği “… ” tanımlı sözleşme kapsamında Irak’ın … ile … şehirleri arasında sıvılaştırılmış petrol gazı ve gaz boru hattı tedarik ve inşaat işini 28.12.2014 tarihinde teslim etmek üzere üstlendiğini, müvekkilinin söz konusu işte kullanmak üzere Finansal kiralama yoluyla dava dışı … A.Ş. den kiralamış olduğu 1 adet … -Otomatik Kaynaklama İstasyonu – 50 Adet … 16 ( 16 – Boru Bantları) ve 50 Adet … 18 ( 18 – Boru Bantları)’nın dava dışı … A.Ş. tarafından davalı … A.Ş.’ne … poliçe numaralı … poliçesi ile 436.360 USD karşılığında, 2. sözleşme ile (…-… – Dahili Kelepçe Makinesi) , … ” (…) , … ” (Set On 9,53 mm wall …’ in, dava dışı sigortalı … A.Ş. tarafından davalı … A.Ş. ne … poliçe numaralı … Poliçesi ile 54.225,00 Euro karşılığında sigortalandığını, her iki poliçede de sigorta ettiren müvekkili şirket olmak üzere sigortalandığını, poliçe riziko adresinin Irak’ta … ve … arasının gösterildiğini, müvekkilinin … ve … şehirleri arasında şantiye kurduğunu ve poliçelerde yazılı makine ve ekipmanı bölgeye sevkederek imalat çalışmalarına başladığını, imalatın 2014 yılı haziran ayı başında fiili gerçekleşme oranının % 40 seviyesine ulşatığını, ancak 10/06/2014 tarihinde kısa adı … isimli örgüt mensuplarının Irak devlet ordusunun güçlerini bölgeden püskürttüğünü ve Irak’ın …, …, … ve …, … şehirlerinin kontrolünü tamamen ele geçirdiğini, şantiyenin kurulduğu bölgenin … militanları tarafından kontrol edilen bölge içinde kaldığını, … militanlarının bölgede hızla ilerlediğini farkeden müvekkili şirketin 10/06/2014 tarihinde çalışanlarını apar topar güvenli bölgeye naklettiğini ancak şantiyedeki ekipman ve demirbaşları kurtaramadığını ve dava konusu poliçelerle teminat altına alınan sigortalı makinelerin de aralarında bulunduğu tüm malların terör örgütünün eline geçtiğini, bir gün sonra 11/06/2014 tarihinde terör örgütü elemanlarının Türkiye’nin …Başkonsolosluğunu ele geçirdiğini ve başkonsolos çalışanları ile birlikte 49 kişinin rehin alındığını, 20/09/2014 tarihinde kurtarılarak Türkiye’ye getirildiklerinin bilinen bir durum olduğunu, şantiyenin bulunduğu ülke toprağının Irak cumhuriyetinin egemenlik alanında olup Irak devletinin tek yetkili otorite olduğunu, meydana gelen ziyanın gerek Irak devleti gerekse Türkiye’nin de aralarında bulunduğu uluslararası toplum tarafından terörist organizasyon olarak ilan edilen terör örğütü tarafından işgal edilmesi sonucunda gerçekleştiğini, müvekkili şirketin çalışanlarını Türkiye’ye getirdikten sonra meydana gelen ziyaı 09/07/2014 tarihinde dava dışı … A.Ş. ile davalı sigorta şirketine ihbar ettiğini, davalı şirketin aradan geçen süreye karşın herhangi bir ödeme yapmadığını, sigorta şirketinin yaşanan hasarın poliçeler tarafından temin edilmediğini, Irak’ta yaşanan olayların terör olayı olmayıp savaş- içsavaş olarak değerlendirileceğini, poliçelerin ise harp teminatını içermemesi nedeniyle söz konusu hasarların sigorta kapsamında olmadığını, bu nedenle hasar dosyasını açmayacaklarını bildirdiklerini, taraflar arasında imzalanan poliçelerle makine kırılmasına ilaveten ayrıca … ve terör teminatı, ek teminatlar, deprem ve hırsızlık teminatlarının kapsama dahil edildiğini, poliçedeki … ve terör teminatı priminin, diğer tüm teminatların doğurduğu primlerin toplamının 2 katından fazla oludğunun görüldüğünü, müvekkili şirketin bahse konu işi üstlendiği bölgede bir şantiye kurduğunu, sigortalı malların finansal kiralama yoluyla edindiğini, şantiyeye gönderildiğini ve … terörü nedeniyle şantiye bölgesini terketmek zorunda kalındığını, bu durumun … Bakanlığı, … Bakanlığı ve … Konsolosluğuna ait belgeler ve yazışmalar ile milyonlarca sayfalık medya haberleri ile sabit olduğunu, başta … ve…olmak üzere tüm dünyanın müvekkiline ait şantiyenin de bulunduğu Baici bölgesini ele geçiren … örgütü ile mücadele ettiğinin malum ve maruf bir vaka olduğunu, bu suretle müvekkilinin ispat kolaylığı bağlamında rizikonun gerçekleşmiş olduğunu ispat ettiğini, artık sigorta teminat kapsamında bir rizikonun gerçekleşmemiş olduğunun ispat yükünün davalı sigortacıya ait olduğunu,… nolu …sigorta poliçesi ile sigorta şemsiyesi altına alınan dahili kelepçe makinesi ve ekipmanlarında meydana gelebilecek hasarlara karşılık 54.225 Euro makine kırılması,… ve terör, deprem, hırsızlık ve ek teminatlar satın alındığını, tam hasara uğrayan sigortalı makinelerin nedeniyle maruz kalınan zararın belirlenerek ödenmesi gerektiğini, … nolu …s sigorta poliçesi ile sigorta şemsiyesi altına alınan kaynaklama sistemi istasyonu ve ekipmanlarında meydana gelebilecek hasarlara karşılık 456.350 USD makine kırılması, … ve terör, deprem, hırsızlık ve ek teminatlar satın alındığını, tam hasara uğrayan sigortalı makinelerin nedeniyle maruz kalınan zararın belirlenerek ödenmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketinin hasar dosyası açmaması sonucunda dava dışı … şirketinin konuya ilişkin itirazlarına karşılık hasara uğrayan malların sigorta ettirilmeye devam ettiğini, müvekkilinin bu surette uğrayan zararların da davalının temerrüdünden kaynaklandığını, bu nedenle … nolu poliçenin yenilenmesinden doğan ve ilgili finansal kiralama sözleşmeleri gereğince müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan 15.496,53 USD sigorta pirminin ve … nolu poliçenin yenilenmesinden doğan 1.841,30 Euro sigorta priminin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, zarar sigortalarından doğan tazminat alacaklarının likit alacak olmaması nedeniyle zararın ancak uzman kişiler tarafından yapılacak hesaplamalar ile belirleneceğinden belirsiz alacak davası olarak davanın açılmasında zaruret bulunduğunu ve davaların belirsiz alacak davası olarak kabulü ile; … nolu … sigorta poliçesi kapsamında müvekkilinin zararına karşılık şimdilik 70.000 USD nin, … nolu … sigorta poliçesi kapsamında müvekkilinini zararına karşılık şimdilik 30.000 EURO nun, … nolu poliçenin yenilenmesinden doğan ve müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan 15.496,53 USD’nin ve …nolu poliçenin yenilenmesinden dolayı 1.841.30 EURO nun temerrüt tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimiyle açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre yürütülecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; ilgili Poliçenin Genel Şartları 3. maddenin teminat dışında kalan halleri düzenleyen a bendinde “harp, her türlü harp olayları, istila yabancı düşman hareketleri, çarpışma (harp ilan edilmiş olsun olmasın), iç harp, ihtilal, isyan, ayaklanma ve bunların gerektirdiği inzibati ve askeri hareketler nedeniyle meydana gelen” zararların teminat dışında kaldığının düzenlendiğini, bu nedenle davacının terör ile savaş tanımını yan yana koyup oradan hak tesis edilebilmesinin genel şartların açık hükmü karşısında mümkün olmadığını, böyle bir yorumun olayın özüne aykırı ve zorlama olacağını, davacının iddialarının poliçe şartlarıyla ve yaşananlarla aynı olmadığını, tüm dünyanın bildiği olayları sırf poliçeye dahil edebilmek için terör başlığına alınmasının kabul edilebilir olmadığını, davacının hasarla ilgili iddialarının da kendi içinde çelişkili olduğunu, davacının hasar boyutunun da talebin teminat dışı olmasının devamında açıklanabilir olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafın şu anda ne olduğunu bilmediği ve … tarafından ele geçirilen bölgede bırakıp geldikleri malzemelerin tazminini talep ettiğini, esasen davacının taleplerinin gördükleri kanıtladıkları ve ölçümlenmiş bir hasara dayanmadığını, davacı tarafın iddiasının “makineleri orada bıraktık, muhtemelen bir daha da ulaşamayız, kullanılamaz, o yüzden hasarlı kabul edin” gibi bir temele dayandığını, somut görülmüş ölçülmüş bir hasarın bulunmadığını, çelişkinin de burada yattığını, orada yaşananların küçülterek grev, lokavt, halk hareketleri, terör kapsamında ödeyin denildiğini, diğer taraftan ise buradan zor kurtulduk, bölge …’ın geline geçti, makineler bundan sonra yok hükmündedir denildiğini, …’nun müdahale ettiği ölçtüde bir savaş yaşanırken bunun sırf sigorta kapsamına sokabilmek için terör klozu kapsamında değerlendirilmesinin istenilmesinin izah edilebilir bir yönü olmadığını, sonuç itibariyle poliçe genel şartlarında teminat dışı kalan haller maddesi kapsamında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen hasardan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 02.06.2018 tarihli dilekçesi ile; davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını ve HMK.nın 107/2. maddesi gereğince değer arttırımı yaptıklarını belirterek … nolu … sigorta poliçesi kapsamında alacak taleplerini 301.196,94 USD ye, … nolu … sigorta poliçesi kapsamında 39.905,97 EURO ya çıkarttıklarını belirterek,tamamlama harcını yatırmıştır.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 29.06.2018 tarihili dilekçesi ile, davacının davasının belirsiz alacak davası olmadığını, kısmi dava olduğunu, davacının kendi açtığı davayı nasıl isimlendirdiğinin önemli olmadığını, Mahkemenin davanın çeşidini belirlemesi gerektiğini, davacının poliçeye konu tüm malların Kuzey Irak’ta kaldığını, orayı terk ettiklerini ve bu makinalara erişim imkanlarının olmadığını, tam ziyaya maruz kaldığını açıkça beyan ettiğini, buna göre davacının belirsiz alacak davası nitelendirmesinin kabulünün mümkün olmadığını, miktar bakımından belirsizliğin bulunmadığını, olay tarihinden 4 yıl sonra yapılan ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunduklarını belirtmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, sunulan poliçe ve diğer evraklar incelenmiş, … Bakanlığına, …Bakanlığı … Müdürlüğüne müzekkereler yazılmış ve bilirkişi raporları alınmıştır.
Davacı şirket tarafından dava dışı … A.Ş.’den finansal kiralama yoluyla kiralanan makinelerin Irak- Kerkük- Baici bölgesindeki şantiyede kullandığı, bu makinaların davalı sigorta şirketi tarafından … nolu … sigorta poliçesi ile … nolu … sigorta poliçeleri ile sigortalandığı, dava dışı … A.Ş. tarafından 18/09/2014 tarihli muvafakatname ile davacı şirkete finansal kiralamaya konu makinalar ile ilgili sigorta poliçeleri sebebiyle talep edilebilecek hasar bedellerine ilişkin olarak dava açmak üzere muvafakat verildiği, dava açma haklarının davacı şirkete devrettiklerinin bildirildiği, davacı şirketin davalı sigorta şirketine hasar bildirimi yaptığı, davacı şirket tarafından 12/06/2014 tarihinde …, 13/06/2014 tarihinde … Bakanlığı … Genel Müdürlüğü ve 11/06/2014 tarihli Dışişleri Bakanlığına verilen yazıda; Musul bölgesinin … güçlerinin kontrolüne geçmesini müteakip 10/06/2014 tarihinde şantiyedeki 85 Türk çalışanının …’e güvenli bölgeye götürüldüğünü, çalışanlarda herhangi bir kayıp ve yaralanma bulunmadığını, ancak şantiye bianalarıyla makina parkının … kontrolüne geçtiği bilgisinin alındığını, makine parkı ve ekipman listesinin ekte olduğunun bildirildiği görülmüştür.
… Bakanlığına yazılan yazıya verilen 16.05.2017 tarihli cevapta; “… Konseyinin … ve … saylı kararları çerçevesinde kişi ve entitelere ilişkin olarak oluşturulan uluslararası terör örgütleri listesine … ‘ın dahil edildiğini, Ülkemizin 2005 yılında eski ismi altında terör örgütü olarak tanığı …’ı 10 Ekim 2013 tarih ve … sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yeni adıyla da terör örgütü olarak kabul ettiğini, Keza bu hususta Yargıtay tarafından …’ın terör örgütü niteliğini onaylayan kesinleşmiş mahkeme kararının da mevcut olduğunu, Bu bağlamda …’ın, gerek ulusal gerek uluslararası hukuk açısından bir terör örgütü olarak kabul gördüğünü,
…’ın 2014 haziran ayında başlattığı taarruz sonrasında Irak topraklarının yaklaşık üçte birini ele geçirdiğini, … (…), söz konusu tarihten bu yana …’a karış askeri operasyonlar yürüttüğünü, 2014 Eylül ayında kurulan ülkemizin de içinde yer aldığı toplam 68 ülke ve uluslararası kuruluşun üye olduğu ”…’la … (…)” da Irak ve Suriye başta olmak üzere tüm dünyada …’a karşı mücadele ettiğini, Dolayısıyla Irak’ın birçok bölgesinde …’a karşı askeri operasyonlar devam ettiğini,
Irak’ın … ve …(…) şehirleri arasında kalan ve …, … ve … ilçelerini kapsayan bölge de … Dağından itibaren … ve … sınırlarına kadar 2014 Haziran ayından bu yana … terör örgütünün elinde bulunduğunu, …’ın haziran 2014’te söz konusu bölgeyi işgalinden bu yana yoğun askeri hareketliliğin yaşandığını, bölgede, … unsurları ile Irak ordusu, Peşmerge, Iraklı gönüllülerden oluşan …(…) kuvvetleri, Irak federal polisi ve diğer bazı silahlı unsurlar arasında sürekli olarak küçük veya büyük ölçekli çatışmalar yaşandığını,
… şehrinin ise Haziran 2014’de … işgaline uğramasının ardından, çeşitli yoğun çatışmalar sonrasında 2015 Ekim ayında … tarafından geri alınabildiğini, … ve …’un …’a karşı Irak’ta düzenlenmekte olduğu askeri operasyonlarda nasıl bir takvimin izneleceği belli olmamakla birlikte …, … ve … ilçelerini kapsayan bölgenin de …’tan kurtarılması için önümüzdeki dönemde operasyonlar düzenlenmesi tahmine müsait olduğu belirtilmiştir.
… Bakanlığı … Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta; söz konusu yazının bağlantı idarelere ve tüm Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüklerine sorulduğunu ve cevaben alınan muhtelif tarihli yazılarda; … vergi numaralı davacı şirket adına … Müdürlüğünden 11/03/2014 tarihli ve 14,06/00 … sayılı çıkış beyannamesi kapsamında 2340 rejim kodu ile yurt dışı edilen eşyanın yurda giriş yaptığına dair her hangi bir işlem kaydına rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişiler…ve … Mahkememize sunduğu 14/11/2017 tarihli raporlarında; taraflar arasında akdedilen mühendislik sigortaları kapsamında … ve … nolu… poliçeleri ile sigorta ettiren sıfatına haiz oludğu anlaşılan davalı yine poliçelerde davalı sıfatında olan …- … hak sahibi … A.Ş.’nin 18/9/2014 tarihli muvafakatname ile dava açma hakkının davacı şirkete devrettiğini, hasarın 10/06/2014 tarihinde meydana geldiğini, davacının hasar ihbarı yükümlülüğünü 09/07/2014 tarihinde yerine getirdiğini, sigorta poliçeleri ile … ve terör teminatlarının satın alındığını, davacının …- terör rizikolarının gerçekleştiğini, davalının ise hasar olgusunun varlığının belgelerle ispat edilmediğini ve soyut bir beyana dayandığını, meydana gelen olayın terör değil, harp durumu olduğunu ileri sürdüğünü, … olarak bilinen örgütün faaliyetlerinin terör eylemi olarak nitelendirilmesi gerektiğini, …’nin ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin …’ı 2013 yılında terör örgütü listesine aldığını, …Bakanlığı tarfından dosyaya gönderilen müzekkere cevabında da …’ın terör örgütü, faaliyetlerinin de terör faailyeti olduğunun bildirildiğini, Yargıtayın çeşitli kararlarında da anılan örgütün terör örgütü, faaliyetlerinin de terör eylemi olarak kabul edildiğini, her ne kadar dosyadaki bilgi ve belgelerden sigortalı değerlerin … örgütü tarafından zaptedilip zapdedilmediğinin tespitinin kesin olarak mümkün değilse de, Dışişleri Bakanlığının cevabi yazısında da davacıya ait şantiyenin bulunduğu, … şehirlerarası yolunun … ve … yakın bölümünün … işgali altında bulunduğunu, … yolunun 20. kilometresinin peşmerge denetimine geçtinğini ancak yol üzerinde çatışmaların sürdüğünü, bölgede güvenlik risklerinin sürdüğünün ifade edildiğine göre sigortalı mahalde terör rizikosunun gerçekleşmiş olduğu ve bu yöndeki beyanının gerçek olduğunun düşünülmesine neden olduğunu, diğer taraftan 10/06/2014 tarihinde Türkiye’nin … Başkonsolosluğunu basan terör örgütü üyelerinin konsolosluk çalışanlarını rehin aldığını ve rehin alınan Türk vatandaşlarının aylar sonra teslim alındıklarının da bilinen bir gerçek olduğunu, davacının riziko mahalline zorunlu terki akabinde sigortalı makine ekipmanının hasar ihbarını davalıya bildirirerek bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini, kural olarak sigorta himayesi sağlanan rizikoda vaki hasar her hangi bir sigortanın teminat kapsamının içinde kalsın veya kalmasın hasar dosyası açmakla (hasar yerinde tespiti fiilen mümkün olmasa dahi en azından belge üzerinden ekspertiz yaptırmakla) yükümlü olan davalı sigorta şirketinin bu sorumluluğunu yerine getirmemesinden dolayı hasarda ortaya çıkan zararda ispat yükünün yer değiştirerek sigortalı üzerinde olduğunun söylenemeyeceğini, nihayetinde bütün olguların terör örgütü tarafından rizikonun gerçekleştirildiği yönünde olduğunu, maruf ve malum olan şeylerin gerçek olmadığını, rizikonun davacı sigorta ettirenin beyanı aksine gerçekleşmediğini ispat yükünün davalı sigortacı üzerinde olduğunu, buna göre tam hasar zıyaının kabul edilmesi gerektiğini, riziko hasarının terör olayı sonucu meydana gelmesi ve rizikonun poliçe genel şartlar 2/e maddesi hükmü hilafına ek prim tahakkuk ettirilmek suretiyle ek teminat- özel şart: … şeraitiyle bir sigorta himayesinin sağlandığını, davalı sigortacının davacı sigortalısına tazminatın reddi gerekçesi olarak gösterdiği, her türlü halk olayları, ihtilal, savaş, iç ayaklanma, istisna hükmünün dava konusu olayda uygulama alanı bulmayacağını, … olarak bilinen oluşumun bir terör örgütü olarak tanımlandığını, düzenlenen poliçelerin kloz ek teminatları kapsamında terör teminatı verildiğini, sigortalı makine ve ekipmanların bulunduğu mahallin anılan terör örgütünce ele geçirilme riski karşısında terk edilmesinde sigorta ettirenin kusurlu olmadığını, davalı sigortacıya hasar ihbarı yapıldığı ancak hasar dosyası açılmadığı, ekspertiz yaptırılmadığı, zararın tespit edilmemiş olmasının sigortacının sorumluluğunda olduğunu, hasar tam zıya kabul edilmekle; Makine Kırılması sigorta poliçeleri kapsamında, davalının davacıya 301.196.94 $ ve 39.905.97 € tazminat ödemesi gerekeceğini, davalının davacıya kural gereği sözleşmenin kurulması esnasında bilgilendirmenin yapılmadığı, bu nedenle dahi belirtilen tazminatların davacıya ödenmesi gerekeceğini, Kiralama sözleşmesi gereği var olmayan riziko için sigorta poliçelerini yenilemek ve primlerini ödemek durumunda kalan davacı sigorta ettirene, davalı sigortacının, 15.496,53 € ve 1.841,30 € prim tutarlarını iade etmekle yükümlü olduğunu, temerrüdün 301.196.94 $ ve 39.905.97 € tazminat kısmı için 24.08.2014 tarihinden, 15.496.53 € iade prim kısmı için 28.02.2015 ve 1.841,30 € iade prim kısmı için 30.03.2015 tarihinden başlayabileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, …ve Prof. Dr. … Mahkememize sundukları 02/10/2019 tarihli raporlarında; huzurdaki davanın konusunu taraflar arasında riziko tarihinde geçerli olan sigorta poliçeleri çerçevesinde, davacının Irak’ ta mukim şantiyeleri ile davacıya ait sigortalı kıymetlerin uğramış olduğu ve davalı sigortacı şirketince tazmin olunmadığı iddia olunan hasarların ilgili sigorta poliçeleri kapsamında verilen kuvertüre dahil olup olmadığı hususu ile işbu sigorta sözleşmeleri gereği karşılanması gereken tazminatın bulunması halinde tutarı oluşturduğunu,
Türkiye dışında (Irak’ta) meydana gelen zararların teminat kapsamında olduğunun taraflar arasında ihtilafsız olmakla birlikte, zarara sebebiyet veren olayın teminat kapsamında olup olmadığının ihtilaflı olduğunu, Davalı Sigortanın, taraflar asında münakit genel şart hükmü uyarınca tazminat taleplerinin teminat kapsamında olmadığını ileri sürerken, davacı nezdinde ortaya çıkan zararların poliçe teminatında belirtilen “terörist eylem” kapsamında olduğunu iddia ettiğini, Dolayısıyla dava konusu uyuşmazlığın çözümü için, zarara sebebiyet veren olayın Makine Kırılması Sigorta Poliçesi Genel Şartları (Madde – 3 ) kapsamında istisna edilen savaş ve benzeri hal hükmü kapsamında mı, yoksa l’ Aksine Sözleşme ile teminat altına alınan ” (Madde -2-e ). hükmü kapsamında mı değerlendirilmesi gerektiğinin tespit edilmesi gerektiğini,
Davalı sigorta şirketi tarafından TTK. nın 1401. maddesine uygun olarak dava dışı … A.Ş. den kiralanmış olan ( 1 adet … – Otomatik Kaynaklama İstasyonu -50 Adet… 16(16- Boru Bantları) ve 50 Adet … 18 ( 18- Boru Bantları) 2. sözleşme ile (… – Dahili Kelepçe Makinesi) nin , riziko adresi Irak’ ta … ve … arası olduğu belirtilmek suretiyle davalı … A.Ş. tarafından sırasıyla 29.11.2013-29.11.2014 vadeli … ve 30.12.2013- 30.12.2014 vadeli … sayılı … Poliçesi ile 436.360 USD ve 54,225 USD sigorta bedeli üzerinden ” Her bir hasarda sigorta bedelleri üzerinden olay başına toplam sigorta bedelinin % 10 ‘ u oranında Tenzili Muafiyet tatbik edilmek ve her yıl için % 5 amortisman tatbiki öngörülmek şartıyla ” Makine Kırılması Sigorta Poliçesi ile teminatı kapsamına alındığını,
Makine Kırılması Sigortası Genel Şartlarının ” Teminatın Kapsamı ” na ilişkin 1. Maddesinde “Sigortacı, bu poliçe ile bu poliçenin ayrılmaz cüzünü teşkil eden ekli envanter cetvelinde sayıları, imalat yılları; nitelikleri ve değerleri yazılı makine ve tesisleri deneme devresinden sonra normal çalışır halde iken veya aynı iş yerinde temizleme, revizyon veya değiştirme esnasında veya dururken ani ve beklenmedik her türlü sebepten ve ezcümle :l) İstisna edilmeyen diğer halterden, husule gelen maddi ziya ve hasarların gerektirdiği tamirat ve ikame masraflarını temin eder. ” denilmek suretiyle sigorta himayesinin kapsamının çizildiğini, Teminat Dışında Kalan Haller: Madde 3- Aşağıdaki haller sigorta teminatının dışında denilmek suretiyle düzenleme yapıldığını, buna göre (a) Harp, her türlü harp olayları, istila, yabancı düşman hareketleri, çarpışma (harb ilan edilmiş olsun olmasın), iç harp, ihtilal, isyan, ayaklanma ve bunların gerektirdiği inzibati ve askeri hareketler sebebiyle meydana gelen bütün ziya ve hasarlar. ) ile ayrıca teminat verilmemiş olması halinde (I) 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda belirtilen terör eylemleri ve bu eylemlerden doğan sabotaj sonucunda oluşan veya bu eylemleri önlemek ve etkilerini azaltmak amacıyla yetkili organlar tarafından yapılan müdahaleler sonucu meydana gelen biyolojik ve/veya kimyasal kirlenme, bulaşma veya zehirlenmeler nedeniyle oluşacak bütün zararlarda sigortacının sorumlu olmayacağının belirtildiğini,
Makine Kırılması Sigortası Genel Şartlarının aksine sözleşme yoksa, Teminat dışında kalan haller ” başlığı altında yapılan düzenlemede Madde 2- Aksine sözleşme yoksa aşağıdaki haller sigorta teminatı dışındadır: (d) Grev, lokavt, kargaşalık ve halk hareketlerinin ve bunların gerektirdiği askeri ve inzibati hareketlerin sebep olduğu bütün ziya ve hasarlar) belirtilmiş olup davalı sigorta kuruluşu tarafından tanzim olunan uyuşmazlığa konu gerek 29.11.2013- 29.11.2014 vadeli … sayılı ve gerekse 30.12.2013-30.12.2014 vadeli … sayılı … Poliçelerinde taraflar arasında sözleşmede kararlaştırılan sigorta bedelleri üzerinden Makine Kırılması-Deprem- Makine Tesisat-Hırsızlık – G.L.K.H.H – Terör rizikolarına karşı teminat sağlanmakta olduğunun tespit edildiğini,
Irak’ta savaş ve iç savaş, ihtilâl, ayaklanma, isyan veya bunlardan kaynaklanan toplumsal karışıklıklar gibi savaş benzeri bir durumun söz konusu olmadığı, bazı gruplarca Irak yönetimine ve yönetim yanlılarına karşı gerçekleştirdiği şiddet eylemlerinin “terörist eylemler” olarak nitelendirilebileceğini,
Dosyaya sunulan belgelerden, ilk poliçenin tanzim edildiği Kasım /2013 tarihinden sonra 2. Poliçenin davalı sigorta kuruluşu tarafından aynı şekilde terör teminatı eklenmek sureyle Aralık /2013 tarihli olarak düzenlendiğinin anlaşıldığını, Poliçede …, -TS hasarları için özellikle ” Birleşik Harp Komitesi” nin Irak’ı içine alan ” 12.06.2013 tarihli Listesi’’ nin sigortacı tarafından göz önünde bulundurularak teminat verilmiş olduğu belirlenmekle, Irak’ ta poliçe vadesinde meydana gelecek ve açıkça istisna edilmeyen tüm risklerin teminata dahil edildiğini, Birleşik Harp Komitesi” nin ilgili poliçelerin düzenlendiği tarih itibariyle de halen geçerli ve güncel olan … ° sayılı 12.06.2013 tarihli Listesinde ” IRAK” yer aldığını, davalı sigortacının buna göre A.Ş *’… Komitesi ” tarafından hazırlanan Savaş Korsanlık Terörizm Ve Benzeri, Tehlikelerin Olduğu Alanlara İlişkin Liste ” ( … ) Listesinde Irak’ ın özellikle yer aldığını bilerek söz konusu poliçeyi düzenlemiş olduğunun kabulü gerektiğini.
Davalı sigorta şirketinin uyuşmazlık konusu olayda gerek TTK.nın 1409 ve gerekse 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 1-1 ve 4. madde gereği her türlü riziko nedeniyle uğrayacağı zıya veya hasarlar sigortacının poliçesi ile verdiği kuvertür kapsamında sayılması gerektiğini,
Davalı … A.Ş tarafından
• 29.11.2013-29.11.2014 vadeli … sayılı olarak düzenlenen 436.360.0 USD sigorta bedelli … Poliçesinde- Makine Kırılması-Deprem- Makine Tesisat-Hırsızlık priminin 1,655,03 USD olduğu , buna karşın …- Terör rizikolarına karşı 9,127,20 USD prim tahakkuk ettirildiği,
• 30.12.2013-30.12.2014 vadeli… sayılı olarak düzenlenen 54,225,00 USD sigorta bedelli … Poliçesinde Makine Kırılması- Deprem- Makine Tesisat- Hırsızlık priminin 196,65 USD olduğu, buna karşın … – Terör rizikolarına karşı 1,084, 50 USD prim tahakkuk ettirildiğinin görüldüğünü,
Aynı zamanda söz konusu poliçede …. -TS hasarlarında sigorta bedelinin % 20 si sigortalı üzerinde kalmak kaydı ile sigortalıyla müşterek sigorta, sigortacının sorumlu olduğu % 80 oranındaki kısım üzerinde % 2 oranında tenzili muafiyet uygulanacağı kararlaştırıldığını,
Somut olayda da seçilen hedefin terör örgütlerinin yada teröristlerin eylemlerinde seçtiği gibi devlet gücü, askeri güç vs. değil davacı sigortalıya ait sivil hedefler yani (iş makinaları ve ekipmanları) olduğunu, devletle terörist guruplar arasında savaş olmayacağı, yada devlet otoritesinin bu tip girişimlere karsı gösterdiği gücün savaş ve iç savaş olarak tanımlanamayacağı, gerçekleştiği tarih itibariyle eylemin örgüt kuralları ve belli bir coğrafi alan ile sınırlı kalması nedeniyle Irak Hükümeti’nce de eylemlerinin Terörist Eylem olarak nitelendirilmesi gerektiğini, bu nedenle, dava konusu olayda sigortalı … A.Ş. nezdinde ve herhangi bir dahili olmaksızın … olarak adlandırılan Terör Örgütü Mensuplarının …- …- …. ve … şehirlerinin kontrolünü ele geçirmesi şeklinde meydana gelen zararların “terörist eylemler ve bu eylemlerden doğan sabotajlar nedeniyle meydana gelen zararlar” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini dolayısıyla 10.06.2014 tarihinden itibaren sigortalı ekipmanların terör örgütünün kontrolüne geçmesi şeklinde gerçekleşen riziko dolayısıyla davalının davacıya karşı sorumlu olduğu görüşüne ulaşıldığını,
Davacıya ait olup 10.06.2014 tarihinden sonra terör örgütünün kontrolüne geçen sigortalı kıymetler için bu tarihten sonra yapılan poliçe yenilemeleri dolayısıyla Tam Ziya şeklinde gerçekleşen riskin tekrar sigorta konusu olamayacağından davacı tarafından fazla ödenen 15,496,53 USD ve 1,841,30 EURO primlerin davalı sigorta şirketinden talep edilebileceğini,
Riziko tarihi itibariyle dava dışı … A.Ş den davacı tarafından kiralanmış olan ( 1 adet … Statıon – Otomatik Kaynaklama İstasyonu -50 Adet Standart … 16 ( 16- Boru Bantları) ve 50 Adet Standart Pipe Bands 18(18- Boru Bantları)nın sigorta bedelinin 436.360 USD ve (… – Dahili Kelepçe Makinesi ) nin sigorta bedelinin 54,225 USD olduğu hususunda taraflar uyuşmazlık bulunmadığını, buna göre genel şartların-Tazminatın hesabı başlıklı madde 14 te ilgili hesap şeklinin gösterildiğini, genel şart düzenlemesi ile sigorta bedelleri üzerinden olay başına toplam sigorta bedelinin % 10′ u oranında Tenzili Muafiyet dikkate alınarak terör teminatına dayalı hasar nedeniyle herhangi bir sovtaj bedeli öngörülmeksizin; 29.11.2013-29.11.2014 vadeli … sayılı … Poliçesi konusu 11.03.2014 tarihli çıkış beyannamesi kapsamında yurt dışı edilen KDV dahil değeri 456,359.00 USD olan ( 1 adet… – Otomatik Kaynaklama İstasyonu -50 Adet … ( 16- Boru Bantları) ve 50 Adet … 18 ( 18- Boru Bantları) nın riziko tarihi 10.06.2014 tarihi itibariyle 3 aydır kullanılmakta olduğu nazara alınarak bu nedenle takdiren en az % 5 eskime ve aşınma payı tenzili sonrasında davalının ödemekle sorumlu olacağı tazminat tutarı (456,359.00 USD % 5 = – 22,967,5 USD = 433,541,10 USD ) olarak hesap edildiğini ve poliçede ….-TS hasarlarında sigorta bedelinin % 20 si sigortalı üzerinde kalmak kaydı ile sigortalıyla müşterek sigorta, sigortacının sorumlu olduğu % 80 oranındaki kısım üzerinde % 2 oranında Tenzili Muafiyet (433,541,10 USD x% 80= 346,832,84 USD) ve olay başına toplam sigorta bedelinin % 10 ‘ u oranında 456,359.00 USD X% 10= 45,635,90 USD Tenzili Muafiyet uygulanması sonrası Nihai Zarar Tutarı ( 346,832,84 USD-45,635,90 USD= 301,196,94 USD) olarak bulunduğunu,
30.12.2013-30.12.2014 vadeli … sayılı …Poliçesi konusu 2013 model olup dosya kapsamına göre … ‘ nin satıcısı olduğu KDV dahil değeri 54,221 Euro olan … model (… – Dahili Kelepçe Makinesi ) nin riziko tarihi 10.06.2014 tarihi itibariyle 3 aydır kullanılmakta olduğu nazara alınarak bu nedenle takdiren en az % 5 eskime ve aşınma payı tenzili sonrasında (54,221 Euro % 5= – 2,711,05 Euro = 51,509,95 Euro ) olarak hesap edildiğini ve poliçede … -TS hasarlarında sigorta bedelinin % 20 si sigortalı üzerinde kalmak kaydı ile sigortalıyla müşterek sigorta, sigortacının sorumlu olduğu % 80 oranındaki kısım üzerinde % 2 oranında Tenzili Muafiyet (51,509,95 Euro x% 80= 41,207,96 Euro ) ve olay başına toplam sigorta bedelinin % 10 ‘ u oranında 54,221,00 Euro X% 10= 5,422,10 Euro Tenzili Muafiyet uygulanması sonrası Nihai Zarar Tutarı (41,207,96 Euro -1,301,99 Euro = 39,905,97 Euro) olarak bulunduğunu,
TTK.nın 1427. maddesi hükmü uyarınca sigorta tazminatı ödeme borcunun, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her halde 1446. maddeye göre yapılacak ihbardan 45 gün sonra muaccel olacağının öngörüldüğünü, dosyaya sunulan belgelerden rizikonun 10.06.2014 ve sonrasındaki tarihlerde meydana geldiğinin anlaşıldığını, Dava dosyasında yer alan taraf delilleri kapsamında davacı sigortalının rizikonun gerçekleştiğine dair bildirimi 09.07.2014 tarihinde hem sigortalı makine ve kıymetleri kiralayan konumunda bulunan … A.Ş. ‘ ne hem de davalı sigorta kuruluşuna yaptığının anlaşıldığını, bu nedenle, davacının hasar tazminatları yönünden 24.08.2004 tarihinden itibaren davalı sigorta kuruluşundan faiz talep edebileceğini,
Sonuç itibariyle; davalı sigorta şirketinin 29.11.2013-29.11.2014 vadeli … ve 30.12.2013-30.12.2014 vadeli … sayılı … Poliçeleri ile teminat altına aldığı davacı … A.Ş. ne ait sigortalı kıymetlerde meydana gelen hasarların Makina Kırılması Sigorta Poliçesi kapsamında olduğu ve Hasar Tutarının Tenzili Muafiyet tatbiki sonrası davacının talep edebileceği miktarların 301.196,94 USD ve 39,905,97 EURO ve fazla ödenen primler için 15,496,53 USD ve 1,841,30 EURO olduğunu belirtilmişlerdir.
Olaya ve dosyaya uygun bulunan ayrıntılı gerekçeli bilirkişi raporlarına Mahkememizce itibar edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacının 1… ve … nolu … poliçeleri ile teminat altına alınan emtiaların, Irak’taki Baici kentindeki şantiyenin … terör örgütü tarafından zaptedilmesi nedeniyle zarar ve ziyana maruz kaldığını, zararın poliçeler ile teminat altına alınan terör teminatı limitleri dahilinde ödenmesi gerektiğini, ancak davalı sigorta şirketinin Irak’ta yaşanan olayların iç savaş olarak nitelendirdiği ve düzenlenen poliçelerin harp teminatını içermediğini belirterek ödeme yapmadığını, … A.Ş. den dava açma yetkisine haiz muvafakatname alınarak davanın açıldığını, aynı zamanda söz konusu poliçenin yenilenmesi dolayısıyla finansal kiralama sözleşmesi kapsamında fazladan ödenmek zorunda kalınan primlerin iadesini talep ettiği, davalı sigorta şirketinin ise sigorta poliçesi genel şartları 3. maddesinde teminat dışı kalan hallerin düzenlendiğini ve a bendinde “Harp, her türlü harp olayları, istila, yabancı düşman hareketleri, çarpışma, iç harp, ihtilal, isyan, ayaklanma ve bunların getirdiği inzibati ve askeri hareketler nedeniyle meydana gelen bütün ziya ve hasarlar”ın teminat dışı kaldığının belirtildiğini, Irak’ta yaşanan olayların bir savaş ve iç savaş olduğunu, meydana gelen zararların sigorta teminatı dışında kaldığını belirterek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen mühendislik sigortaları kapsamında … ve … nolu … poliçeleri ile sigorta ettirenin davacı olduğu ve sigortalı … A.Ş.’nin 18/9/2014 tarihli muvafakatname ile dava açma hakkını davacı şirkete devrettiği, hasarın 10/06/2014 tarihinde meydana geldiği, davacının hasar ihbarı yükümlülüğünü 09/07/2014 tarihinde yerine getirdiği, sigorta poliçeleri ile … ve terör teminatlarının satın alındığı, davacının … ve terör rizikolarının gerçekleştiğini, davalının ise hasar olgusunun varlığının belgelerle ispat edilmediğini ve soyut bir beyana dayandığını meydana gelen olayın terör değil, harp durumu olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
…Bakanlığına yazılan müzekkereye verilen cevap, BM Güvenlik Konseyinin kararları, Bakanlar Kurulu kararı ve yargı kararları ile …’ın gerek ulusal gerek uluslararası hukuk açısından bir terör örgütü ve eylemlerinin de terör eylemi olarak kabul edildiği, Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen cevabi yazıda; Irak’ın … ve … şehirleri arasında kalan ve …, … ve … ilçelerini kapsayan bölgenin … Dağından itibaren … ve … sınırlarına kadar 2014 Haziran ayından bu yana … terör örgütünün elinde bulunduğu, …’ın haziran 2014’te söz konusu bölgeyi işgalinden bu yana yoğun askeri hareketliliğin yaşandığı, … unsurları ile Irak ordusu, Peşmerge, Iraklı gönüllülerden oluşan … (…) kuvvetleri, Irak federal polisi ve diğer bazı silahlı unsurlar arasında sürekli olarak küçük veya büyük ölçekli çatışmalar yaşandığının bildirildiği,… Bakanlığı İpekyolu Gümrük ve Ticaret bölge Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; davacı şirket adına … Müdürlüğünden çıkış beyannamesi ile yurtdışı edilen eşyanın yurda giriş yaptığına ilişkin herhangi bir işlem kaydının bulunmadığının bildirildiği hususları ile bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, …’ın terör örgütü ve faaliyetlerininde terör eylemi olduğu, Devlet ile terörist gruplar arasında savaş olmayacağı yada Devlet otoritesinin terör girişimlerine karşı gösterdiği gücün Savaş ve İç Savaş olarak tanımlanamayacağı, eylemlerin terörist eylem olarak nitelendirilmesi gerektiği, buna göre … terör örgütü mensuplarının … – …- … – … ve … şehirlerinin kontrolünü ele geçirmesi şeklinde oluşan davacı zararlarının terörist eylemler ve bu eylemlerden doğan sabotajlar nedeniyle meydana gelen zararlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği Mahkememizce kabul edilmiştir.
Her ne kadar sigortalı emtiaların … terör örgütü tarafından ele geçirilip geçirilmediğinin kesin olarak bilinmesi mümkün değil ise de; … Bakanlığının 12.11.2015 tarihli yazısında davacının şantiyesinin bulunduğu … ve … yakın bölümün … tarafından ele geçirildiğinin bildirildiği, … yolunun 20. kilometresinin 2-3 ay peşmergenin denetimine geçtiği ancak yol üzerindeki çatışmaların zaman zaman sürdüğü, bölgede güvenlik risklerinin devam ettiğinin bildirildiği, buna göre terör rizikosunun gerçekleştiği, davacının riziko mahalini zorunlu terkini akabinde hasar ihbarını davalı sigorta şirketine bildirerek yükümlülüğünü yerine getirdiği, sigorta şirketinin hasar dosyası açarak hasarın yerinde tespitinin fiilen mümkün olmaması halinde dahi en azından belge üzerinden ekspertiz incelemesi yaptırmakla yükümlü olduğu, davalı sigorta şirketinin bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, tüm bilgi ve belgelere göre terör örgütü tarafından rizikonun gerçekleştiğinin anlaşıldığı, buna göre rizikonun davacı sigorta ettirenin beyan ettiğinin aksine gerçekleşmediğinin ispat yükünün davalı sigorta şirketi üzerinde olduğu, bu nedenle tam ziya hasar varlığının kabul edilmesi gerektiği, poliçe genel şartlarının 3. maddesinde teminat dışında kalan haller bölümünde; her türlü harp olayları-İhtilal- isyan- iç savaş- ayaklanma poliçe teminatından istisna edilmiş ise de; riziko hasarı nedeninin terör olayı kabul edilmesi ve bu rizikonun poliçe genel şartlarının 2/e maddesi hükmünün hilafına ek prim tahakkuk ettirilmek suretiyle sigorta himayesinin sağlandığı, buna göre davalı tarafın ileri sürdüğü istisna hükmünün uygulama yeri olmadığı Mahkememizce kabul edilmiştir.
Riziko tarihi itibariyle … A.Ş. den davacı tarafından kiralanan makinaların sigorta bedeli hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, tazminat hesabının genel şartlar 14. maddesine göre yapılması sonucunda her iki bilirkişi tarafından yapılan hesaba göre … sayılı … Poliçeye konu emtialar için zararın 301.196,94 USD, … sayılı … poliçeye konu emtialar için zararın 39.905,97 Euro olduğu, 10/06/2014 tarihinden sonra … terör örgütü kontrolüne geçen sigortalı emtialar için bu tarihten sonra yapılan poliçe yenilemelerinin tam ziya şeklinde gerçekleşen riskin tekrar sigorta konusu olamayacağı, bu nedenle sigorta poliçelerinin yenilenmesi nedeniyle ödenen primler 15.496,53 USD ile 1.841,30 EURO nun davacı tarafından davalı sigorta şirketinden talep edilebileceği Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı vekili davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını ileri sürerek, 20/06/2018 tarihli dilekçesiyle taleplerini arttırarak, tamamlama harcını yatırmış, davalı taraf ise davanın niteliğine göre belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın kısmi dava olarak nitelendirilmesi gerektiğini belirterek ıslah ile arttırılan kısım için zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Bir davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğu hususu davanın niteliğine göre Mahkemece nitelendirilir. Dava konusu sigortalı emtianın bedelinin davacı tarafından dava tarihinde belirli veya belirlenebilir olduğu buna göre bu davanın HMK.nın 107. maddesinde belirtilen belirsiz alacak davası koşullarını taşımadığı, kısmi dava olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20/12/2012 tarih ve 2012/17790 E. 2012/21290 K., 06/11/2018 tarih ve 2017/937 E. 2018/6812 K. sayılı ilamları)
Davanın kısmi dava olarak kabul edilmesi nedeniyle davacının ıslah ile arttırdığı kısım için davalı tarafın zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı TTK. nın 1420/1 maddesine göre; sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Davacının talebi sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından davacı alacağının 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve davacının hasarı 09/07/2014 tarihinde davalı sigorta şirketine bildirdiği, TTK.nın 1427/2 maddesine göre ve TTK.nın 446. maddesi uyarınca; rizikonun gerçekleştiğinin bildirilmesi tarihinden itibaren 45 gün sonra alacak muaccel hale geldiğinden alacağın 24/08/2014 tarihinde muaccel hale geldiği, davacı tarafından yapılan ıslahın ise bu tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 20/06/2018 tarihinde yapıldığı, buna göre ıslah ile arttırılan kısmın zamanaşımına uğradığı ve davalı tarafın zamanaşımı itirazının yerinde olduğu kabul edilerek ıslah ile arttırılan kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; ıslah ile arttırılan bölümün reddine karar verildiğinden dava dilekçesindeki davacının talepleri gözönüne alınarak … sayılı … Poliçesine konu emtialar için 70.000 USD, … sayılı … poliçesine konu emtialar için 30.000 Euro, … nolu poliçenin yenilenmesi nedeniyle ödenen primden dolayı 15.496,53 USD, … nolu poliçenin yenilenmesi nedeniyle ödenen primden dolayı 1.841,30 EURO alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
… nolu poliçe kapsamında hasar nedeniyle 70.000 USD alacağın temerrüt tarihi olan 24.08.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli USD mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte,
… nolu poliçe kapsamında hasar nedeniyle 30.000 EURO alacağın temerrüt tarihi olan 24.08.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli EURO mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte,
… nolu poliçenin yenilenmesi nedeniyle ödenen primden dolayı 15.496,53 USD alacağın temerrüt tarihi olan 28.02.2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli USD mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte,
… nolu poliçenin yenilenmesi nedeniyle ödenen primden dolayı 1.841,30 EURO alacağın temerrüt tarihi olan 30.03.2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli EURO mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte, DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE, FAZLAYA İLİŞKİN TALEBİN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 21.244,41 TL harcın peşin ve ıslah ile alınan toplam 29.816,98 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 8.572,57 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 21.272,11 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 24.610 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısma göre belirlenen 66.624,58 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.145,20 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 564,27 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 6.012 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 4.933,40 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
9-Davalı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*