Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/290 E. 2019/544 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/290 Esas
KARAR NO : 2019/544
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/03/2015
KARAR TARİHİ: 10/04/2019
Mahkememize açılan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 10.07.2014 tarihli “…Kömür İşletmesinde Yerleşim Sahası Tesviyesi Yapım İşi” ile ilgili sözleşme imzalandığını, müvekkiline yerleşim sahasının 14.07.2014 tarihli yer teslim tutanağını, eklerinde harita kod koordinatları ile teslim edilmesi ve karşılıklı imza altına alınmasıyla çalışmalarına başladıklarını ve sözleşme gereği yükümlülüklerini eksiksiz ve gereği gibi süresinde ifa ettiklerini, ancak davalının sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, davalının geçici ve kesin kabullerin yapılmadığını, davalının geçici ve kesin kabul işlemleri yapılmadığından müvekkilinin hatasız ve noksansız tamamladığı işler ve bunun dışında proje değişikliğinden kaynaklanan fazla imalatları üzerinde mutabakat sağlanamadığını, davalıya … Noterliği 20.01.2015 tarih ve … yev. no.lu ihtarname gönderildiğini, “davalının geçici ve kesin kabulü yapmaya davet edildiğini” davalının ihtara cevaben İzmir … Noterliği 04.02.2015 tarih ve …yev. no.lu ihtarname ile “olumsuz cevap” verdiğini, Davalının, ihtarnameye verdiği cevapta; ”19.09.2014 tarihli 690.467,64 TL tutarlı kesin hak ediş cetveli düzenlendiği, taraflarca imza altına alındığını” belirttiğini, ancak müvekkilinin yaptığı revize edilen projeden kaynaklı işlere ilişkin olarak kesin hak ediş tarihinden sonra olmak üzere 14.11.2014 tarih ve 02.12.2014 tarihli iki adet fatura kestiğini, davalıya gönderdiğini, davalının fatura içeriklerine itiraz etmediğini, ödemeleri yaptığını, 19.09.2014 tarihli kesin hak ediş cetveli dışında müvekkilinin yerleşim sahası içinde iş yaptığını ve davalının fatura içeriklerine itiraz etmeden kabul ettiğini, özellikle 02.12.2014 tarihli fatura ”… Bedeli” olarak kesildiğini, davalının kesin hak edişinin usulüne uygun yapılmadığı ve isin sonuçlanmadığı ve 19.09.2014 tarihli faturanın kesin hak edişe ilişkin olmadığının acık bir delili olduğunu, 19.09.2014 tarihli kesin hak ediş cetvelinde hesaplamalarda da hatalar yapıldığını, davalının teknik şartname hükümlerine uygun geçici ve kesin kabulleri yapmadığını, müvekkiline tamamladığı işlerle ilgili hiçbir kusur veya noksan ihtarı yapılmadığını, davalının hiçbir şekilde sözleşmeyi fesih etmeden, hiçbir haklı gerekçe sunmadan müvekkiline tutanakla teslim edilerek; uhdesinde bırakılan çalışma sahasında müvekkili firma dışında yeni bir yüklenici ile devam ettiğini, durumun açıkça hukuka aykırı olduğunu ve iş sahasında yeniden ölçüm yapılarak yapılan işin miktarının tespit edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle; sözleşmesi fesih edilmeyen ve kendisine herhangi bir fesih, noksan ya da kusur ihtar bildirimi yapılmayan müvekkilinin, bu kademelerde yapmış olduğu işlerle ilgili hak edişlerini alamadığından sözleşmeye konu… kod/kademelerde öncelikle keşif yapılarak, yapılan işlere ilişkin tespitin yapılması ve sözleşmeden kaynaklı proje değişikliği nedeni ile yapılan işlere ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL hak edişlerinin işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı ile müvekkili arasında akdedilen sözleşmenin hukuki uyuşmazlıklar bakımından özel yetki şartı içermediği ve taraflar arasında yetki sözleşmesi akdedilmediğinden davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, HMK m. 10’da sözleşmeden doğan davalarda yetkili mahkemenin “sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi” olduğunun düzenlendiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.2 maddesinde belirtildiği üzere, işin ifa yeri Kınık olduğundan, yetkili Mahkeme’nin Kınık Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi olması gerektiğini, bu sebeple esasa girilmeden, öncelikle yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddini, müvekkili ile davacı arasında 10.07.2014 tarihli” …Kömür İşletmesinde Yerleşim Sahası Tesviyesi Yapım İşi” ile ilgili sözleşme imzalandığını, ancak davacının, müvekkilin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğine ilişkin iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin geçici ve kesin kabul işlemlerini sözleşme şartlarına ve yasal mevzuata harfiyen uygun şekilde eksiksiz yerine getirdiğini, bu hususta davacının müvekkiline hitaben düzenlemiş olduğu ihtarnamede; … Noterliği 04.02.2015 tarih, … yev. nolu ihtarname ile verdikleri cevapta açıkça belirtildiğini, ekte sunulu belgelerden açıkça anlaşılacağı üzere kesin kabul işlemlerinin karşı yana gönderildiğini, ancak kötü niyetli olarak imzalanmadığını, geçici ve kesin kabul işlemlerinin sözleşme şartlarına uygun şekilde gerçekleştirildiğini, 19.09.2014 tarihinde kesin hak ediş cetveli düzenlendiğini ve taraflarca imza altına alındığını, tek başına bu hususun işlemlerde herhangi bir şekli ya da hukuki eksiklik olmadığım ispatlar nitelikte olduğunu,
Davacının müvekkile gönderilen iki adet fatura içeriğine itiraz edilmediği ve ödendiğini belirttiğini, davacının gerçeğe aykırı olarak yeni imalatlara ait olduğunu iddia ettiğini, zira işin gerektirdiği usul gereği hak ediş kesinleşmeden ödeme yapılıp fatura kesilmesinin mümkün olmadığını, tarafların karşılıklı itirazları sonucu anlaşarak ödenecek rakamı belirlediklerini, ve kesin hak ediş cetveli oluşturulduktan sonra ödeme yapılarak söz konusu iki adet fatura kesildiğini, daha sonra yeni imalatların ortaya çıkması nedeniyle yapılmış ödemelerin söz konusu olmadığını, halihazırda kesin hak ediş ile birlikte tarafların mutabakat sağladıkları rakama ilişkin ödemelere ait faturalar olduğunu, bu nedenle davacının yeni imalat yapıldığı ve bunu da kesin hak edişe ait faturalar ile ispatlamaya çalıştığı taleplerinin haklı ve hukuki gerekçesi bulunmadığını, ekte sunulu belgelere göre yer teslimi ve de yapılacak işin miktarının belli olduğunu, söz konusu yerde davacı işini yaparken heyelan olduğunu ve davacının işin devamını yerine getirmediğini, ihtirazı kayıt olmadan yapılan kesin kabul işleminden sonra böyle bir dava açılmasının TMK m.2’de düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, her iki tarafın tacir olduğunu ve tüm kabul işlemlerinin imza altına alındığını ve sona erdiğini, davacının ihtirazı kayıt koymadan gerçekleşen hak ediş işlemlerine karşı sonradan itirazda bulunarak usulsüzlüğünü ileri sürmesinin TTK m. 18’deki her tacirin basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği kuralına aykırı olduğunu, dava konusuna ilişkin olarak Kınık Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …D. iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, bu tespit ile de haklılıklarının bir kez daha ortaya konduğunu, bu nedenlerden esasa girilmeden yetkisizlik nedeniyle öncelikle usulden reddini, talepleri kabul görmez ise esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini, talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
Taraflar arasında imzalanan 10/07/2014 tarihli sözleşmenin 26.maddesi gereğince İstanbul Mahkeme ve İcra daireleri yetkili kılındığından mahkememizin 12/12/2016 tarihli ara kararı ile davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş Bilirkişiler…, … ve …tarafından hazırlanan 09/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak;” Tarafların aralarında yaptıkları sözleşmedeki işlerin devamı anlamında dava konusu alanda meydana gelen heyelan nedeni ile davacıya ek işlerin yaptırıldığı ve 14.11.2014 tarih … nolu 76.700,00 TL ve 02.12.2014 tarih … nolu 188.500,00 TL daha bu işler için ayrıca davacının fatura kestiği, kesilen faturaların bedellerinin davalı tarafından davacıya eksiksiz ödendiği, ancak davacının özellikle; 19.09.2014 tarihli kesin hakkediş cetvelinde hesaplamalarda yanlışlar olduğunu iddia ettiğinin görüldüğü, gelinen aşamada kesin kabulün karşılıklı imza ile yapılması ve davacının tüm faturaların ödenmesi ve davacının herhangi bir itiraza kayıt şerhinin olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; kesin kabulün yapıldığının düşünüldüğü, hakediş sonrası ödenen faturaların tek başına yeni imalat yapıldığı anlamına gelmediği, yapılan işte sözleşme bedelinin üstüne çıkan özel durumlarda ayrıca fatura edilebildiği, şöyle ki, çıkan heyelandan ötürü yüklenici davacı sözleşme gereği ediminin yerine getirilmesi için haricen iş yapma gereği duyduğu ve davacının haricen yaptığı işlere fatura kestiği ve bu fatura bedellerini ise davalı işverenden aldığının görüldüğü, davacının dava dilekçesi ekinde dava dosyasına ibraz ettiği ve davalıya hitaben yazdığı 24.11.2014 tarihli yazısında; davalıya kestiği; 14.11.2014 tarihli … nolu 76.700,00 TL (iş makinesi ve kamyon çalışması bedeli) ve 01.12..2014 tarihli … nolu 188.500,00 TL …) faturaların meydana gelen heyelan dolayısıyla bozulan imalatlar için ilave yapılan işlere istinaden kesildiğinin açıklandığı, davacının taraflar arasındaki 10.07.2014 tarihli … Kömür İşletmesi Yerleşim Sahası Tesviyesi Yapı İşi Sözleşmesinin MADDE 12-Ödeme 12.6. bendine göre, “YÜKLENÎCÎ’nin geçici hak ediş raporlarına itirazı olması durumunda bunları en geç raporun düzenlendiği tarihten itibaren bir hafta içerisinde gerekçeleriyle birlikte İŞ SAHİBİNE vereceği ve bir örneğini de geçici hak ediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve ayrıca geçici hakediş raporuna ‘İŞ SAHİBİ’ne verilen… Tarihli dilekçemde yazılı itiraza kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması” gerektiği, Ancak dosya içeriğinde davacının bu şekilde davalıya itirazını zamanında yaptığına ilişkin herhangi bir yazılı belge olmadığı, söz konusu işle ilgili “kesin kabulün yapılması ve faturaların ödenmesinin” işbu sözleşmenin yerine getirildiği ve kendiliğinden sonlandırıldığı anlamına geldiğinin düşünüldüğü, davacının 01.10.2014 tarihli… nolu 19.09.2014 tarihli kesin hakkedişe bağlanan 691.360,01 TL ve sonrasında davacının sahada çalışma yaptığı yerde meydana gelen heyelan neticesinde; yaptığı ilave işlerin bedeli olarak kestiğil4.11.2014 tarihli… nolu 76.700,00 TL ve 01.12.2014 tarihli …nolu 188.500,00 TL faturaların davalı tarafından kabul edilerek ödendiği göz önüne alındığında; davacının davalıdan talep edebileceği herhangi bir alacağının olmadığı mütalaa edilmekle birlikte; davalının ticari defterleri üzerinde yapılacak talimat bilirkişi raporu ve Kınık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/70 D. iş sayılı dosyası celp edildiğinde ek rapor düzenlenebileceği, ancak konu hukuki olup Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı mütala edildiği anlaşıldı.
İtirazları değerlendirir ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 29/01/2019 tarihli ek raporda sonuç olarak;” Davacının ticari defterleri üzerinde Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi …Tal. nolu ile alınan bilirkişi raporu, T.C. Kınık Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. iş dosyasına sunulan bilirkişi raporları göz önüne alınarak, Yukarıda belirtilen hesaplama 1 tablosuna göre; kazı ve dolgu hesaplamalarına göre; (+19.198,94 TL – 12.787,26 TL =) + 6.411,68 TL davacı lehine fark oluştuğu, Yukarıda belirtilen hesaplama 2 tablosuna göre; kazı ve dolgu hesaplamalarına göre; (+19.198,94 TL – 16.430,01 TL =) + 2.768,93 TL davacı lehine fark oluştuğu, Ancak taraflarca imzalanan “Hakediş Cetveline” göre, tarafların aralarında 108.731,64 m3 kazı ve 112.159,43 m3 dolgu miktarından anlaşarak hesaplı göre mahsuplaştıkları hususları göz önüne alındığında; Davacının herhangi bir borç/alacak bakiye olmadığı,” sonuç ve kanaatine varıldığı mütala edildiği anlaşıldı.
İddia, savunma, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasında 10/07/2014 tarihinde Elmadere Kömür İşletmesinde Yerleşim Sahası Tesviyesi Yapım İşi sözleşmesi imzalandığı, işin yapımı sırasında heyelan meydana geldiği ve davacı tarafından ek imalatların yapıldığı, kök raporda davacının ek imalatlar nedeniyle davalıdan alacağının bulunmadığı tespit edilmiş, itiraz üzerine alınan ek raporda ise her ne kadar 2.768,93TL davacının davalıdan alacaklı olduğu görülmüş ise de taraflarca imzalanan hakediş cetveline göre tarafların 108.731,64m2 kazı ve 112.159,43 m3 dolgu miktarı üzerinde mahsuplaştıkları anlaşıldığından; dosyada alınan rapor, ek rapor ve Kınık Asliye Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ve Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyası gözönüne alınarak; davacının davalıdan bakiye alacağının bulunmadığı tespit edilmiştir. Denetime açık, karar vermeye elverişli ve oluşa uygun bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edilmiş ve davacının herhangi bir alacağının olmadığı tespit edildiğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- 492 Sayılı yasa gereğince alınması gereken 44,40 TL harçın dava açılılırken peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubi ile geriye kalan 126,38 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine ,
3- Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir olanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
4 – Davalı tarafından yapılan 50 TL tebligat + müzekkere giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5-davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına ,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.