Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/260 E. 2020/29 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/260 Esas
KARAR NO : 2020/29

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2015
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: davalı banka tarafından müvekkili şirket aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yaptığını, ödeme emrinin 17/07/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresi içinde taraflarına, davalı/alacaklının yetkili olmadığı konusunda itiraz edildiğini, ancak sehven imza itirazında bulunulamadığını, bu sebeple de geçerli inceleme yapılamadığından iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, hüküm kuruluncaya kadar geçecek sürede müvekkilinin, tazmini zor veya imkansız zararlar ile karşılaşacağı göz önüne alınarak, bu zararları bertaraf etmek için mümkün olduğu takdirde teminat karşılığı gözetmeksizin, sayın mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda ise yasal alt sınır göz önüne alınarak yargılama neticesine kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve bu karar doğrultusunda yargılama konusu kambiyo senedinin takibinin durdurulmasını, mümkün olmadığı takdirde ise icra veznesine yatıracakları bedelin davalıya ödenmemesi konusunda ödeme yasağı talep ettiklerini, bahse konu kambiyo senedinin ciro zincirinde, müvekkili şirket adına yapılan cironun geçersiz olduğunu, ciroda yer alan imzanın, şirketin tek ve münferit yetkilileri …’a ait olmadığını, bununla birlikte imza sahibinin kimliğinin de taraflarınca tespit edilemediğini, dolayısıyla imza yetkilisi olmayan üçüncü bir şahıs tarafından müvekkili adına yapılan cironun hukuken hiçbir geçerliğinin olmadığını, buna dayanılarak başlatılan icra takibinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, borcun kabulü anlamına gelmemekle birlikte, takibi başlatan bankanın senedin arka tarafından da anlaşılacağı üzere senedin 1.120,00-TL karşılığını …bank’tan almasına rağmen takibi 58.880,00-TL üzerinden başlatması gerekirken, 60.000,00-TL üzerinden başlatmış olduğunu, dolayısıyla davalının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini belirterek, yargılama sürecinin neticelenmesine kadar icra dosyasındaki takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava değerinin yüzde yirmisi kadar kötü niyet tazminatı hükmedilmesine, bahse konu kambiyo senedi üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığının ve davalıya 60.000,00-TL borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde müvekkili bankadan büyük miktarda kredi kullanmış olduğunu ve bu kapsamda müşterilerinin keşide tetiği bir kısım çekleri de tahsilleri halinde kredi borçlarından mahsup edilmek üzere temlik cirosuyla müvekkili bankaya tevdi ettiğini, aralarında dava konusu çekin de bulunduğu işbu çeklerden tahsil olanların davacının borcuna mahsup edildiğini, karşılıksız çıkan çeklerin ise icra takibine konu edildiğini, davaya konusu çekin de bu amaçla, yani davacının bizzat kendi borcunun ödenmesi amacı ile müvekkili bankaya tevdi edilmiş bir çek olduğunu ve bu kapsamda davacının, müvekkili bankaya olan kredi borlarından mahsup edilmek çabasıyla takibe konulmuş bir çek ile ilgili olarak sadece alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik, kötüniyetli beyan ve itirazları dikkate alınmasının mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, imza itirazına konu çeklin ileri tarihli olarak düzenlendiğini, davacı şirketin çekin düzenlendiği tarihte ortağı ve yetkilisi olan …’in davacı şirket adına çeki ciro ederek müvekkili bankaya teslim ettiğini, çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğinden, imza tarihi itibariyle yetkili temsilci tarafından imzalanıp imzalanmadığının tespiti ile buna göre karar verilmesi gerektiğini, dava konusu çek ile ilgili olarak davacı tarafın daha önce birçok haksız gerekçe ile icra mahkemesine itiraz etmiş olduğunu, takibe itiraz aşamasında imza itirazı yapılmamışken bu aşamada yapılmış olmasının da davanın haksızlığını gösterdiğini, çek metnindeki ibraz kaşesi ile takas sistemi kapsamında müvekkili bankaya ödeme yapılmadığının açıkça belirtildiğini, davacının …bank’tan 1.120,00-TL tahsil edildiği ve tahsil edilen tutarın borçtan düşülmediği iddiasının davacının kötüniyetini ortaya koyduğunu belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın tüm talepler yönünden reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilimine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul …İcra Dairesinin… E. sayılı dosyası, takibe konu çek aslı ve fotokopisi, genel kredi sözleşmesi, çek tevdi bordrosu, ticaret sicil müdürlüğü kayıtları, bilirkişi raporu, dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, davaya konu çek üzerindeki davacının cirosu üzerindeki imzanın, davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, davalı şirket tarafından yetkili hamil olarak icra takibine konu edildiğinden bahisle İİK 72/3.maddesinde düzenlenmiş olan, icra takibinden sonra açılmış bulunan menfi tespit davasıdır.
Dava dosyasına celbedilen İstanbul …İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, keşidecisinin dava dışı …Şti., lehdarının …Şti. ve davacının ciranta olarak bulunduğu, 20/06/2014 keşide tarihli, 60.000-TL. bedelli çek üzerinden, davalı tarafından, davacı ve dava dışı şirketler aleyhine, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür.
Davacı tarafça, davaya konu çek üzerinde bulunan ciranta imzasının, davacı şirketi, temsile yetkili …’a ait olmadığı iddia edildiğinden, mahkememizce davaya konu çek üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisi veya yetkililerinin eli ürünü olup olmadığının incelenmesi ile davalı banka kayıtları üzerinde inceleme yapılması hususları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 03/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda; “…davalı banka kayıtları üzerinde yapılan incelemede, dava konusu 60.000,00-TL’lik çek 27.02.2014 tarihinde davalı bankaya çek tevdi bordrosu ile teslim edilmiş ve aynı gün davalı banka tarafından çekin 9821001110 muhasebe numarası ile nazım hesaplara kaydının yapıldığı görülmüştür…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşılmıştır.

Dosyada bulunan imza örnekleri ve dava konusu çek aslı üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi doğrultusunda, bilirkişi Grafolog Dr. … tarafından hazırlanan 26/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “… ‘ın mevcut imza örnekleriyle arasında aynı elden çıkmış olduğuna dair hiçbir benzerlik tespit edilememesi nedeniyle kendisinin eli ürünü olmadığı, …’e ait imza örnekleriyle göstermiş olduğu tam ve açık benzerlikler nedeniyle …’in eli ürünü olduğu sonucuna varılmıştır…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşılmıştır.
Davalı banka tarafından dosyaya sunulan, 27/02/2014 tarihli çek tevdi bordrosu incelendiğinde, davaya konu çekin, 27/02/2014 tarihinde, davacı şirket tarafından, kullandırılan kredilerin geri ödenmesini teminen davalı bankaya teslim edildiği görülmüş, yaptırılan bilirkişi incelemesi ile de davalı banka tarafından, davaya konu çekin, 27/02/2014 teslim tarihi itibariyle, nazım hesaplarına kaydının yapıldığı tespit edilmiştir.
..Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davacı şirketin ticaret sicil kayıtları istenilmiş, 25/05/2015 tarihinde verilen cevabi yazı ile, davacı şirkete ait ilan edilen gazeteler, imza beyannameleri, şirketi temsile yetkili kişi ve kişiler dosyamıza gönderilmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce gönderilen şirket kayıtları incelendiğinde, davaya konu çekin keşide tarihi olan 20/06/2014 tarihinden önce, 08/05/2014 tarihi itibariyle davacı şirketi temsil ve ilzama yetkili …’in istifaen şirketten ayrıldığı ve temsil yetkisinin sona erdiği anlaşılmış ise de, davaya konu çekin, davalı bankaya çek tevdi bordrosu ile teslim edildiği 27/02/2014 tarihi itibariyle, davacı şirketi …ve …’in tek başlarına münferiden atacakları imza ile temsil ve ilzam etmeye yetkili oldukları görülmüştür.
Mahkememizce, davaya konu çekin, davalı bankaya teslim tarihi itibariyle, davacı şirketi tek başlarına münferiden atacakları imza ile temsil ve ilzama yetkili … ve …’in imzaları ile davaya konu çek üzerinde bulunan ciro imzası üzerinde yaptırılan imza incelenmesi sonucu alınan bilirkişi raporu ile çek üzerindeki davacı şirket kaşesi üzerinde bulunan imzanın, …’in eli ürünü olduğu sonucuna varıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, toplanan deliller sonucu alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davacı tarafça takip konusu çek üzerinde bulunan imzaya itiraz edilmesi nedeniyle, davaya konu çekin, davalı bankaya çek tevdi bordrosu ile teslim tarihinde, davacı şirketi temsile yetkili kişilerin ıslak imza örnekleri ile dava konusu çek üzerindeki imzanın karşılaştırılması suretiyle alınan bilirkişi raporu ile, çek üzerindeki davacı şirket kaşesi üzerindeki imzanın, davacı şirketi, davaya konu çekin, davalı bankaya çek tevdi bordrosu ile teslim edildiği ve davalı banka tarafından nazım hesaplarına kaydedildiği 27/02/2014 tarihi itibariyle, davacı şirketi tek başına münferiden atacağı imza ile temsil ve ilzama yetkili … eli ürünü olduğu tespit edildiğinden, davacının davasının reddine, İİK.72/5.maddesi gereği şartları oluştuğundan, davalının kötüniyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin kabulü ile, reddedilen, 60.000-TL.’nın %20’si olan 12.000-TL. kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 27,70-TL + 996,95-TL tamamla harcının toplamı olan 1.024,65-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 970,25-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 8.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.