Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/257 Esas
KARAR NO : 2018/877
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/03/2015
KARAR TARİHİ: 27/11/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Dava konusu… Bankası… şubesine ait … numaralı 02/03/2015 keşide tarihli 53.750 TL bedelli çeki , keşidecisi Davacı…Şti tarafından davacı …’e ciro ettiğini , …’in de davacı müvekkile ciro ederek çeki verdiğini, çekin müvekkili …de iken 28/02/2015 tarihinde … uğramış olduğu gasp sonucunda evrak çantası ile birlikte çalındığını , dava konusu çekin 09/02/2015 tarihinde… Bankası …şubesine ibraz edildiğini ve hamilin davalı … olduğunun banka tarafından davacı keşideci müvekkiline bildirildiğini, davaya konu çekin bankadan yazılmış olması nedeniyle çeki elinde bulunduran tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine konu edebileceğini müvekkilinin telafisi imkansız zararlar ile karşı karşıya kalmaması için İİK 72/2 Maddesi gereğince % 15 teminat karşılığında icranın durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini , davacı müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu çekin iptalini , yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; dava konusu çek için icra takibi yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini , bu karar için de davacıların 8.062,50 TL kadar teminat yatırdığını , ancak bu rakamın davayı kazandıkları zaman zararlarını karşılayamayacağını , alacak miktarının 52.550 TL olduğunu davacıların bu sırada mal varlıklarında eksilme olması durumunda davayı kazansalar da tahsil kabiliyetinin olmayacağını , bu nedenle çek bedeli kadar miktarın teminat olarak yatırılmasını talep ettiklerini , çekte …’in cirosunun olmadığını davanın bu davacı yönünden husumet nedeniyle reddini, hırsızlık nedeni ile ellerinden çıktığı iddia edilen çekte …’un da davaya dahil edilmesi gerektiğini, dava konusu çekin davacılar tarafından imzalandığını çekin sahteliği yönünde bir iddia olmadığını, çekin geçerli olduğunu, müvekkilinin çekin meşru hamili olduğunu, müvekkilinin çeki …tan aldığını davacılar ile hiçbir şekilde ticari ilişkisinin olmadığını , çeki 28/02/2015 tarihinde … … şubesine ibraz ettiğini , ancak banka personellerince keşideci hesabının müsait olmadığını keşidecinin iyi bir firma olduğunu, çekin ödenebilir bir çek olduğunu , ödemenin gerekli sürenin 10 gün olduğu söylendiğini ve müvekkilinin 10 bekledikten sonra yazdırdığını, bu nedenler ile ihtiyati tedbir önünden taleplerinin kabulünü , çekte ciranta olmayan … yönünden husumet yönünden reddini, tüm davacılar yönünden esas yönünden reddini, davalı lehine davacılar aleyhine % 20 den az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini , yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacılara yüklenmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELLER VE GEREKÇE
Davaya konu uyuşmazlık; davayı ve takibe konu çekin keşideci ve lehtarın rızası hilafına ellerinden çıkması halinde ciro yolu ile hamil davalının yetkili hamil olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre keşideci ve lehtar davacıların hamile karşı sorumluluktan kurtulup kurtulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
6102 sayılı TTK’nun 686/1. ; “Bir poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse son ciroyu imzalayan kişi, poliçeyi beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır”. hükmünü içermektedir.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir.
Bu durum karşısında davada ispat yükü çek nedeniyle borçsuzluğun tespitine karar verilmesini talep eden davacılara ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır.
Somut olayın değerlendirilmesine gelince; dava konusu çekte davacılar keşideci ve lehtar durumunda olup, davalı senede ciro yoluyla hamil olmuştur. İlk ciro, çekin lehtarı durumundaki davacı … imzası ile yapılmıştır. Davacılar keşideci ve lehtar imzalarını inkar etmemektedir. Çek metnine göre ciro silsilesinde şeklen bir kopukluk da bulunmamaktadır.
Bu durumda takibe ve eldeki davaya konu dosya kapsamından, taraflar arasındaki maddi ve hukuki olguların gerçekleşme biçimi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; çek keşideci ve lehtarının ilk cirosunun sahte olmaması, çekin davacının rızası hilafına elinden çıktığının davalı hamil tarafından bilinmesinin beklenemeyeceği dolayısıyla, davalı hamilin çeki iyiniyetle iktisap ettiğinin kabulü ile çekin bedelsizliğine dair şahsi def’ iyi davacılar keşideci ve lehtarın, çek hamili davalıya karşı ileri sürerek, borçtan kurtulamayacağının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- 492 Sayılı yasa gereğince alınması gereken 35,90 TL harçın dava açılılırken peşin alınan 917,92 TL harçtan mahsubi ile geriye kalan 882,02 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine ,
3- Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Av. As. Üc. Tarifesi gereğince taktir olanan 6.262,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
4 – Davalı tarafından yapılan 9 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına , kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine ,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır