Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/230 E. 2018/797 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/230 Esas
KARAR NO : 2018/797
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/03/2015
KARAR TARİHİ: 06/11/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında “Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, anılan sözleşme ile müvekkilinin, davalı tarafa insan kaynakları konusunda hizmet verdiğini, vermiş olduğu hizmetleri karşılığında 04.11.2014 tarihli, 012461 sıra nolu, 5.546,00.-TL bedelli fatura ve 13.10.2014 tarihli, 012457 sıra numaralı 8.260,00.TL bedelli fatura keşide ederek teslim ettiğini, anılan hizmet işine yönelik faturaların borçlu şirkete tebliğ edildiğini, borçlu şirketin kendisine tebliğ olunan faturalara Türk Ticaret Kanunu 21/2 madde uyarınca 8 gün içerisinde itiraz etmeyerek defter ve kayıtlarına işlediğini, anılan faturaların, V.U.K 230. maddede düzenlenen şartlara uygun olarak düzenlendiğini, muhatabına tebliğ edildiğini yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini ve nihayet taraflar arasında sözleşmeye dayalı temel bir borç ilişkisi bulunması hasebiyle “yazılı delil” teşkil ettiğini ve aksinn ancak yazılı delille ispatlanabileceğini, davalı tarafın müvekkili şirketin her türlü uyarılarına rağmen fatura tutarlarını ödemediğini, müvekkilini oyaladığını, bunun üzerine müvekkili tarafından … Noterliği’nin 20.11.2014 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, davalı tarafın temerrüde düşürüldüğünü, davalı tarafın ihtarnameye rağmen ödeme yapmaması üzerine, müvekkili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü “nün … Esas sayılı dosyası İle icra takibi başlatıldığını, anılan icra takibine davalı-borçlu tarafça haksız olarak itiraz ettiğini, davalı-borçlu şirket tarafından takibe süresinde haksız olarak itiraz edilmiş olmakla icra takibinin durduğunu, davalı yanın itirazının kötüniyetli olup, süre kazanmaya yönelik olduğunu, dava konusu edilen alacağın faturaya dayalı olup likit alacak olduğunu, müvekkilinin adına süresinde likit alacağa davalı yanca haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptalini, takibin devanını, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, riskli alacak takibi yapan bir şirket olup, davacı ile riskli alacak takibi alanında, kendi bünyesinde çalıştırabileceği “Alacak Takip Uzmanı veya Çağrı Merkezi Elemanı” pozisyonu için istihdam etme hususunda, “…A. Ş. Hizmet Sözleşmesi” imzaladığını, sözleşme gereği, davacı tarafından, müvekkili şirkete, “Alacak Takip Uzmanı veya Çağrı Merkezi Elemanı” pozisyonu için istihdam edilecek adaylar konusunda araştırma ve görüşme yapılacağını, buna göre, belirlenecek adayların müvekkili şirkete yönlendirileceğini, davacı tarafından, şirket bünyesinde çalıştırılmak üzere,…, …, …, …, …, …, … isimli personeller yönlendirilmiş ve 10.07.2014, 19.09.2014 ve 15.09.2014 tarihlerinde müvekkili firmada çalışmaya başladıklarını, davacı ile aralarında akdedilen sözleşmeye uygun olarak 2 aylık deneme süresi bittikten sonra, ismi geçen personellerin kötüniyetle 04.11.2014 tarihinde işyerini terk ettiklerini, aynı günde, davacı tarafından yönlendirilen tüm personellerin sebepsiz olarak işyerini terk etmeleri sonucu, müvekkilinin zor durumda kaldığını ve ciddi zarara uğradığını, diğer yandan, “…A. Ş.Hizmet Sözleşmesinin FTF’nin Yükümlükleri başlıklı 1. maddesinin 4. numaralı paragrafında” işe yerleştirilen her bir aday için deneme süresi 2 ay olup, bu süre zarfinda kendi isteğiyle ayrılan ya da … tarafından iş akdi sona erdirilen her bir aday için FTF bir kereye mahsus olmak özere, bir adayı ücretsiz olarak yönlendirecektir.” gereği, sözleşme gereği, davacı tarafça, taraflarına yeni personel yönlendirilmesi gerekirken bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, taraflarına yönlendirilen 7 personelin, sebepsiz ve ihbarsız şekilde işyerini terk ederek, işlerin aksamasına sebebiyet verdiklerini ve müvekkili şirketi maddi zarara uğrattıklarını, davacı tarafın, yükümlüklerini yerine getirmediği gibi, haklarında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasından icra takibi başlattığını, davacıya, müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığını, bu nedenlerle haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddini ve % 20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davacıya yüklenmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 7.000 TL asıl alacak, 5.546 TL diğer asıl alacağı olmak üzere toplam 12.546,00 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirikşiler… ve …’ndan 31/08/2016 tarihinde alınan raporda sonuç olarak; Davacı şirketin 2014 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış tasdikini süresi içinde notere tasdik ettirdiği, 2014 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin yaptırıldığı tespit edilmekle davacı şirketin 2014 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığından son karar sayın mahkemeye ait olmak üzere davacının ticari defter ve kayıtlarının kendi lehine delil olma özelliğinin bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf 26.05.2016 tarihli mahkeme salonundaki incelemeye gelmemiş olup ticari defter ve belgelerini üzerinde incelemede yapılamamıştır. Davacı tarafın dava tarihi olan 02.03.2015 tarihi itibari ile icra takibinden itibaren ticari avans faizi üzerinden 358,09 TL faiz ve 13.806,00 TL anapara olmak üzere toplam 14.164,09 TL davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşıldı.
Davalı tarafın itirazları sonucunda bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 27/11/2017 tarihinde alınan raporda sonuç olarak; Davalı şirketin 2014 yıllarına ait ticari defterlerinden yevmiye defteri ve defter i kebirin açılış tasdikinin süresi içinde notere tasdik ettirdiği, envanter defterinin incelemeye sunulmadığı ve 2014 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin yaptırıldığı tespit edilmekle davacı şirketin 2014 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığından son karar sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacının ticari defter ve kayıtlarının sunulan haliyle kendi lehine delil olma özelliğinin bulunduğunun sayın Mahkemenin takdirine muntazır olduğu (6100 sayılı HMK md. 222) saptanmıştır. Davalı tarafın 2014 yılı ticari defterlerinde davacı tarafından düzenlenen 13.10.2014 tarihi 012457 no’lu (KDV dâhil) 8.260,00 tutarlı faturanın ve 04.11.2014 tarihi 012461 nolu (KDV dâhil) 5.546,- tutarlı faturanın davalı ticari defterlerine kaydının yapılmadığı tespit edilmiştir. Esasen, Kök Rapor evresinde yüce Mahkemenin 31.3.2016 tarihli Bilirkişi Seçim Karan metninde, hangi yanın defter ibrazına dair izahat bulunmamakta ise de, davalı yanın Kök Rapor’a ilişkin olarak beyanda bulunurken, kendilerinden defter sunumunun istenmediğine dair savının davacının cevap dilekçesinde dayandığı deliller ve 5.1.2015 tarihli celse zaptı içeriği de ayrıca gözetilerek yüce Mahkemece değerlendirilmesi gerekeceği, davacı yanın takibe girişirken (İstanbul …İcra Müdürlüğü:… Esasi iki faturaya davalı olarak, ama, toplam 12.546. – TL istemde bulunup: alacağın tahsiline kadar aynca faiz de istediği: Kök Rapor’da davacı alacağı esasen rakamsal yönden her ne kadar 14.164,09 TL olarak mali müşavir bilirkişi tarafından hesaplanmış ise de, istemin, eğer davacı yan var arma hüküm kurulması sayın Mahkemece takdir olunacak bulunursa. “Netice-i Talep İle Bağlılık İlkesi” dairesinde mütalaa edilmesinin yüce Mahkemenin gözeteceği bir yön olduğu: icra inkar tazminatı vs. istemlerin de hakeza sayın Mahkemenin takdiri içinde kalacağı; Davalının savunmasının özünün, yanlar arası Sözleşme’nin 1. maddesinin 4. paragrafına dayalı olduğu, buna göre, davacının davalıya önce personel temin ettiği ama bu 7 personelin 2 aylık süre dolmadan suiniyetli eylemle işten çıkması sebebiyle, davacının akden tekrar aynı miktarda personeli davalıya bir defalık temin yükümü altında iken, bunun davacı yanca sağlanmadığı savunmasına dayalı bulunduğu görülmekle, İSPAT SIRASI VE YÜKÜ NAZARA ALINARAK davalının yedi kişilik ayrılan personelin ayrılmasının işe yerleştirmeden itibaren 2 ay içinde olduğunun evvela ispatlaması ve sonra 7 personel için davalının davacıdan tekrar personel sağlaması isteminde bulunduğunu yine davalının kanıtlaması kaydıyla; sonrasında davacının bu sürede, davalı yandan sürrogat yedi personeli bir seferlik gereğini yaptığını kanıtladığı takdirde. Sözleşme’nin ilgili hükmü de sayın Mahkemece nazara alınarak; davacının takip talebinde yer aldığı kadarıyla alacak dermeyan etmesinin muhik addedilebileceği yargılama neticesinde davacı yan yararına hüküm kurulursa, davacın alacağı için ayrıca, takip tarihinden itibaren kısa vadeli avans faizi oranında faiz de talep edebileceği mütalaa olunduğu anlaşıldı.
İddia, savunma, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın hizmet sözleşmesine dayalı fatura alacağına ilişkin itirazın iptali olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine 7.000 TL asıl alacak, 5.546 TL diğer asıl alacağı olmak üzere toplam 12.546,00 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu, yasal 1 yıllık süresi içinde İİK 67 maddesi gereğine itirazın iptali davası açıldığı, ek ve kök raporda davacının takip miktarındaki kadar alacaklı olduğu ve davalının itirazının haksız olduğu tespit edilmiş, davalı taraf savunması; taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 1. Maddesinde FTF nin yükümlülüklerini düzenleyen “İşe yerleştirilen her bir aday için deneme süresi 2 ay olup, bu süre zarfında kendi isteğiyle ayrılan ya da… tarafından iş akdi sona erdirilen her bir aday için FTF bir kereye mahsus olmak üzere bir adayı ücretsiz olarak yönlendirecektir” hükmü gereği, adayların işten 2 aylık deneme süresi geçmeden ayrıldıklarını ve davacı şirketin yerine aday göndermediğini iddiası üzerine kuruludur, ancak tüm dosya kapsamından ve davalı yanın cevap ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde açıkça kabul ettiği üzere bahsedilen 7 aday 2 aylık deneme süresi bittikten sonra 04/11/2014 tarihinde işyerini terk etmişlerdir. Davalı tarafın kabulü de dikkate alınarak adayların deneme süresi bittikten sonra ayrıldıkları bu nedenle sözleşmenin ilgili maddesi gereği davacının bu adayların yerine başka bir adayı yönlendirme yükümlülüğünün bulunmaması, incelenen ve davacı lehine delil olma özelliğini taşıyan ticari defter ve kayıtlarına göre sözleşme nedeniyle davacının davalı taraftan alacaklı olduğu, alacağın likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, takibin devamına ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA, asıl alacağa takip talebinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Davacı icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile hükmedilen alacak üzerinden hesaplanan 2.509-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 857,29 TL harçtan, peşin alınan 145,33 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 711,96 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine av asg üc tarifesi gereğince taktir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı + 145,33 peşin harç + 1.277 TL bilirkişi ücreti + 198 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.648,03 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır