Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/195 E. 2019/142 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/195 Esas
KARAR NO : 2019/142
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/02/2015
KARAR TARİHİ: 06/02/2019
Mahkememize açılan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında … nolu abonelik sözleşmesi gereği elektrik satın aldığını, Müvekkiline 2012 yılı 02-03-04-05-06-07-08-09-10-11-12, 2013 yılı … fatura dönemlerinde kesilen faturalara kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma beli, iletim sistemi kullanım bedeli, TRT payı, enerji foru, kesme bağlama bedelleri başlıkları altında müvekkilinden haksız ve hukuka aykırı olarak bedeller tahsil edildiğini, davacı tarafından haksız olarak tahsil edilen bedellerin tespiti ile şimdilik 2.100 TL kayıp kaçak bedeli tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasını, avukatlık ücreti ile birlikte tüm yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kayıp kaçak bedelinin iadesi istemli davanın EPDK’ya karşı ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay’ta görülmesi gerektiğini bu nedenle husumet nedeniyle davanın reddini, davanın belirsiz alacak davası olarak açlamasının mümkün olmadığını, davacı tarafa kesin süre verilerek harcın ikmal ettirilmesini, Müvekkili şirketin bir tedarik şirketi olduğunu dava konusu bedellerin EPDK tarifeleri ve yönetmeliklerine göre alındığını, bu nedenler ile Husumetin EPDK’ya yöneltilmesini, davanın husumet yönünden reddini, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve dava konusu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek bu bedeller maliyet kapsamına dahil edilmiştir.
6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması ve tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması gibi hallerde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır. Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan ve halen derdest olan davalar, açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte konusuz kalmıştır. Buna göre dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yeni yasa nedeni ile konusuz kalan dava hakkında, karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulması gerekmektedir. ( Yargıtay 3.HD nin 25.09.2018 tarih ve 2018/5745 E.,2018/9024 K. sayılı ilamı)
Davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur. ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 14.06.2017 gün ve 2016/20808 Esas, 2017/10060 Karar sayılı ve yine aynı Daire’nin 07.06.2017 gün ve 2016/20106 Esas, 2017/9319 Karar sayılı ilamları). Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline (Yargıtay 3.HD’nin 25.09.2018 tarih ve 2018/5745 E.,2018/9024 K. sayılı ilamı) karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 35,87 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 8,53 TL harcın davlıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma + 4,10 vekalet harcı yapılan 99 TL yargılama gideri toplamı 130,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Davacı, taraf vekillerinin yüzüne karşı, KESİN olmak üzere karar verildi.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır