Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/134 E. 2020/830 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/134 Esas
KARAR NO:2020/830

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :03/02/2015
KARAR TARİHİ:08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe dava dışı … A.Ş. lehine keşide edilen Türk … … … Şubesi’ne ait, 24/09/2011 tarih, … nolu, 21.506,00-TL bedelli ve 24/10/2011 tarih, … nolu, 21.506,00-TL bedelli iki adet çekin davalı şirket tarafından bir şekilde elde edilip lehtar isminin değiştirilmek suretiyle tahrif edilip sahte imza atılmak suretiyle, 24/09/2011 vadeli çekin, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, 24/10/2011 vadeli çekin ise …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, her iki çekteki gerek lehtar olan dava dışı … A.Ş. unvanının çizilerek, davalı … Ltd. Şti. şeklinde düzeltilip bu düzeltmenin onanmasına ilişkin imzanın müvekkiline ait olmadığını, dava konusu çekin herhangi bir mal, hizmet veya nakit para karşılığında davalıya verilmediğini, davalı tarafça bir şekilde elde edilip kendi nam ve hesabına lehtar ismi yazılıp sahte imza ile paraf edilmek suretiyle takibe konulduğunu, icra takibi sırasında müvekkili şirkete ait menkul malların haczedildiğini, bu nedenlerle müvekkilinin sahte olarak düzenlenmiş bu belge/çekten dolayı davalı/alacaklıya borçlu olmadığının tespitini, müvekkilinin ileride telafisi mümkün olmayacak zararlarının önlenmesi açısından gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’i oranında teminat karşılığında ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine yatırılacak olan paranın alacaklıya verilmemesine, davalı aleyhine %40’dan az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı/borçlunun müvekkili firmadan aldığı dava dışı … A.Ş.’ye ait, 02/05/2011-02/05/2012 döneminde geçerli olan … nolu sigorta poliçesi aldığını, bu bedelin ödemesi amacıyla 12.426-TL … Çeki ve Türk … A.Ş. … Şubesi’ne ait, … seri nolu, 24/09/2011 keşide tarihli, 21.506,00-TL bedelli ve yine aynı bankaya ait, … seri nolu, 24/10/2011 keşide tarihli, 21.506,00-TL bedelli banka çekini keşide ettiğini, dava dışı … AŞ. ile müvekkili firmanın grup şirketleri olması sebebiyle davacı/borçlu çek tanzim ederken yanılgıya düşerek sehven, dava dışı … A.Ş.’yi banka çeklerinin lehtarı olarak gösterdiğini ve hemen akabinde … Çeki’nin tanzimi sırasında bu hususun kendisine hatırlatıldığını, bu sebeple davacı tarafından dosyaya sunulan … Çeki’nin incelenmesinde görüleceği üzere … Çeki’nin lehtarının da … Brokerliği olduğunu, davacı/ borçlunun daha sonra, evvelce sehven hatalı olarak düzenlediği banka çeklerinde de gerekli düzeltmeyi kendisinin yaptığını, bu hususta dilekçeleri ekinde mübrez davacı vekili imzalı ihtarnamede “…Ayrıca yine şirketinize ait sigorta brokerliği şirketi aracılığı ile … arasında çeşitli sigorta poliçeleri imzalandığını ve her iki sözleşmeden doğan ticari ilişki gereği Türk … A.Ş. … Şubesi’ne ait, … seri nolu, 24/09/2011 keşide tarihli, 21.506,00-TL’lik ile yine aynı banka ait … seri nolu, 24/10/2011 keşide tarihli, 21.506,00-TL’lik çek keşide edilerek tarafınıza teslim edilmiştir.” denilerek çek ödemelerinin müvekkili firmaya ve sigorta poliçe ödeme aracı olarak verildiğinin davacı tarafından da ikrar edildiğini, davacı/borçlunun, müvekkili firmadan almış olduğu sigorta poliçesi ödemesi olarak verdiği çeklerin karşılıksız çıkmasına rağmen Sigorta Şirketi … A.Ş.’den 55.000,00-TL’ye yakın “makine kırılması” ve “yangın” sebebiyle sigorta hasar ödemesi tahsil ettiğini, buna ilişkin olarak davacı/borçluya ait sigorta hesap ekstresi ve şirket yazışmalarının dilekçeleri ekinde sunulduğunu, bu çeklerden … A.Ş. … Şubesi’ne ait, … seri nolu, 24/09/2011 keşide tarihli, 21.506,00-TL bedelli çekin karşılıksız çıkması üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi ile davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu icra takibi sırasında borçlu şirket yetkilisi icra memurunun huzurunda borcu ve müvekkili şirket ile arasındaki ticari ilişkiyi kabul ettiğini, daha sonra ise … İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2014/434 Karar nolu dosyası ile çek üzerindeki imzaya itiraz etmişse de bu itirazı, borcu kabul etmiş olduğundan reddedildiğini, daha sonra ise müvekkilinin bakiye alacağının tahsilinin imkansız hale gelmemesi için talep sürelerini geçirmemek adına davacının dava konusu ettiği 24/10/2011 tarihli çek icra takibine konu edildiğini ise de bu dosyadan herhangi bir cebri icra işlemi yapılmadığını, esasında davacının borcu kabul ettiğinden dolayı reddedilen davası ile huzurdaki çekinde esasında davacı tarafın kabulünde olduğunu gösterdiğini, davacı tarafın muhtemelen kendisi tarafından yapılan usulsüz işlem ile haksız kazanç peşinde olduğunu, sonuç olarak huzurdaki davanın davacısının müvekkiline borçlu olup halihazırda bu borcun ödenmiş olmadığını, müvekkili tarafından takibe konu edilen çekin karşılıksız olmayıp bunun karşılığında müvekkilinin, davacıya sigorta poliçesi sattığını, buna rağmen davacı tarafın sigorta poliçe bedelinin ödemesini teminen verdiği çekleri ödemeyerek işbu haksız davayı ikame ettiğini, bu nedenlerle davacının müvekkiline borçlu olması nedeniyle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, haksız dava açan davacının %40’dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
….İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası, ….İcra Hukuk Mah. … E. sayılı dosyası,….Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. nolu dosyası, imza örnekleri, takibe konu çek aslı ve fotokopisi, bilirkişi raporu, dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, davaya konu çekteki lehdar isminin değiştirilmek suretiyle yazılan yazı ve atılan imzanın (parafın), davacı şirket yetkilisine ait olmadığı ve davalı tarafından yetkili hamil olarak icra takibine konu edildiğinden bahisle İİK 72/3.maddesinde düzenlenmiş olan, icra takibinden sonra açılmış bulunan menfi tespit davasıdır.
Dava dosyasına celbedilen, ….İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, keşidecisinin davacı, 24/10/2011 keşide tarihli, lehdar ve cirantası davalı … … Ltd.Şti. olan, …, … Şubesi’ne ait,… çek nolu, 21.506-TL.bedelli çek üzerinden, davalı hamil tarafından, davacı aleyhine, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, görülmüştür.
Dava dosyasına celbedilen , ….İcra Hukuk Mah. … E. sayılı imzaya itiraza ilişkin dosyanın incelenmesinde, davacısının ….A.Ş. ,davalısının … … Ltd.Şti.olduğu, ….İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında takibe konu çekteki lehdar isminin değiştirilmek suretiyle yazılan yazı ve atılan imzanın (parafın), dosyadan alınan bilirkişi raporu ile davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davacının imzaya itirazının kabulüne karar verildiği, dosyanın henüz kesinleşmediği görüldü.
….Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, sanık (davacı) şirket yetkilisi … hakkında, … CBS … hazırlık dosya no, … nolu iddianame ile mağdur (davalı) şirkete verilen, davaya konu çek üzerindeki yazı ve paraf imzasının kendisine ait olmadığı iddiasıyla, mağdur (davalı) şirket yetkilileri hakkında dolandırıcılık suçundan soruşturma yapılmasına neden olmak suretiyle mağdurlara karşı iftira suçundan dava açıldığı, soruştuma dosyasından alınan 17/05/2017 tarihli bilirkişi raporu ile de, mahkememiz davasına konu çek üzerindeki yazı ve imzanın (parafın) şirket yetkilisi …’nın eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı görüldü.
Davacı tarafça, davaya konu çek üzerindeki, imza (paraf) atılmak suretiyle lehdar isminin değiştirilmesine ilişkin yazı ve imzanın (paraf), davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı iddia edildiğinden, mahkememizce davaya konu çek aslı üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisi eli ürünü olup olmadığı konusu, hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmekte olup, tüm deliller toplandıktan sonra imza incelemesi yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Grafolog Dr. … tarafından hazırlanan 20/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda;
“…1. … ile …’nın mevcut imza örnekleriyle arasında aynı elden çıkmış olduğuna dair hiç bir benzerlik tesbit edilememesi nedeniyle kendilerinin eli ürünü olmadığı,
2. …’na ait imza örnekleriyle göstermiş olduğu kuvvetli benzerlikler nedeniyle …’nın eli ürünü olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
… Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden alınan 28/09/2020 tarih ve … nolu raporunda sonuç olarak; “…İnceleme konusu çekteki basit tersimli keşideci imzası ve alacaklı isim yazısı altına atılmış basit tersimli düzeltme imzası ile …’nın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel …’nın eli ürünü olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, toplanan deliller, ceza dosyası, mahkememizce alınan denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporlarına göre; davacı tarafça takip konusu çek üzerindeki, lehdar isminin değiştirilmek suretiyle yazılan yazı ve atılan imzaya (parafın) itiraz edilmesi nedeniyle, davacı şirket yetkilisinin ıslak imza örnekleri, imza örneklerinin bulunduğu bir kısım evrak asılları ile dava konusu çek aslındaki lehdar değişikliğine ilişkin yazı ve buna ilişkin imzanın (parafın) karşılaştırılması suretiyle, çekte bulunan, yazı ve paraf imzasının, davacı şirket yetkilisi eli ürünü olup olmadığı hususunda yapılan incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporları ile dava konusu çek üzerindeki, lehdar değişikliğine ilişkin yazı ve buna ilişkin imzanın (parafın), davacı şirket yetkilisi … eli ürünü olduğu tespit edildiğinden, davacının davasının reddine, davalının kötüniyet tazminat talebinin, şartları oluştuğundan kabulü ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin kabulü ile 21.506-TL.’nın %20 ‘si olan 4.301,2-TL. kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 367,27-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 312,87-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye gereğince taktir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalının yapmış olduğu 90,10-TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır