Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1263 E. 2019/849 K. 11.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1263 Esas
KARAR NO : 2019/849

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/12/2015
KARAR TARİHİ: 11/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin kapı pazarlama ve satışı ile ilgili faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı …’ın kara yolu ile şehirlerarası yük taşımacılığı yapan bir şirket olduğunu, davalı …A.Ş’nin davalı …’ın sigorta şirketi olduğunu,müvekkil şirketin distribütörü olduğu … şirketinden alınan kapıların ve kapı malzemelerinin şirketin “…” adresindeki deposundan 23/02/2015 tarihinde Adana’ya götürülmek üzere …’a ait olan … ve … dorse plakalı araca yüklendiğini, yola çıkan aracın seyir halindeyken kaza yaptığını ve kaza sırasında araca yüklenmiş olan kapılar devrildiğinden müvekkil şirkete ait kapıların hasar gördüğünü, müvekkil şirket ile davalı arasında yapılan sevkiyat anlaşmasında verilen taahhütlerin karşı tarafça yerine getirilememesi ve bu doğrultuda müvekkil şirketin de zarara uğraması nedeniyle hasar bedelinin 7 gün içerisinde ödenmesi için 19/06/2015 tarihinde noter kanalıyla ihtarname gönderildiğini ancak karşı tarafın bu durum karşısında hareketsiz kaldığını, müvekkilinin uğramış olduğu zararların tespiti için İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılan … esas nolu dava sonunda hasarlı ürünlerin tamir edilemez durumda olduklarının ve yeniden kullanımlarının mümkün olmadığının anlaşıldığını, inceleme sonucu toplam 73 adet kapı kanadı ile 32 adet kapı kasasının tamir edilemez nitelikte hasar gördüğünü ve bunların toplam bedelinin 11.275,56 Euro, Türk Lirası cinsinden ise 34.206,79 TL olduğunun keşif tarihindeki döviz satış kuruyla birlikte haseplanarak takdir edildiğini, meydana gelen kazada … Taşımacılık çalışanı olan sürücü …’un kaza tutanağında öndeki aracın yavaşladığını fark etmediğinden dolayı araca arkadan çarparak kazaya sebebiyet verdiğini belirttiğini, bu durumda kazanın sürücü hatasında kaynaklandığını, dava sebebiyle hükmedilecek tazminat için müvekkil şirketin Türkiye satışını yapmak üzere … şirketinden tesis ettiği ürünlerin kargo bedelinin de bu hesaba dahil edilmesi gerektiğini ve kargo bedelinin 8 palet toplam 1.733,28 Euro olduğunu, kaza sonucu oluşan hasar için bilirkişi incelemesiyle takdir edilen toplam 11.275,56 Euro, hasarlı bedelinin ve malların yurtdışı kargo bedeli olan 1.733,28 Euro olmak üzere toplam 13,008,84 Euro’nun (hurda bedelleri düşülerek) hasar bedelinin/kaza neticesinde oluşan maddi zararın kaza tarihinden itibaren, taleplerinin kabul edilmemesi halinde ihtarnamenin gönderildiği tarihten itibaren uygulanacak T.C.M.B.’nın Euro cinsi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz ile birlikte davalılardan (poliçe miktarı ile sınırlı olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili 05/04/2018 tarihli tarihli verdiği cevap dilekçesinde özetle; …Taşımacılık’ın müvekkil şirket mezdinde… numaralı nakliyat sigorta poliçesi sigortalı olduğunu, dava konusu zarara ilişkin olarak sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu olaya ilişkin düzenlenen ekspertiz raporunda, kapılar üzerinde yapılmış olan incelemede bazı kapıların strece sarılarak ahşap palet üzerinde istiflendiğinin ve plastik çember ile sabitlendiğinin belirtildiğini, bu nedenle hasarın en önemli nedeninin ambalaj ve yükleme hatası olduğunu, söz konusu hatanın müvekkil şirket tarafından düzenlenen sigorta poliçesi haricinde olduğunu, dava konusu tazminat talebinin fahiş olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin poliçe teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olduğunun kabulünün gerektiğini, dava dilekçesinde hasar tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edildiğini, ancak dava tarihinden önce müvekkil sigorta şirketine yapılmış herhangi bir başvuru bulunmadığını, bu nedenle müvekkil şirket aleyhine faize hükmeldimş olsa bile faiz başlangıç tarihinin dava tarihi ocağını, aksi halde davacı beyanlarının reddi gerektiğini, usul ve yasaya aykırı davanın reddine, yargılama ve harç giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Şti.’ne usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap vermemiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE
Fatura, sevk irsaliyesi, kaza tutanağı, sigorta poliçesi, ekspertiz raporu, fotoğraflar, ihtarname, İstanbul …Sulh Hukuk Mah. … D.İş sayılı dosyası, hasara ilişkin tutanak, ticari defterler, ve dayanılan tüm deliller celbedilip incelenmiş, konusunda uzman bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmış, deliller toplanmıştır.
Taraflar arasında, davacı ile davalı …Şti. arasında taşıma sözleşmesi bulunduğu,taşıma sözleşmesi kapsamında taşınan emtianın da davalı … A.Ş. tarafından, Taşıyıcının Mesuliyeti Sigorta Poliçesi kapsamında, kara taşımasının teminat altına alındığı ve teminatın dava konusu taşımayı kapsadığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
İhtilaf, taşıma sözleşmesi kapsamında taşınan emtiaların, trafik kazası nedeniyle hasar görmesi sonucu, davalı şirket ve davalı sigorta şirketin sorumluluğu ve bu sorumluluk noktasında oluşan maddi zarar miktarının tespiti konularında toplanmaktadır.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişiler, Sigorta ve Taşıma Uzmanı Fahri Trafik Müfettişi Marmara Üniv. Öğretim Görevlisi … ve İnşaat Mühendisi…tarafından hazırlanan 25/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, “…Vaki hasarın meydana gelmesinde ve dolayısıyla oluşan zararda; yükün Göndereni davacı ile yükün Taşıyanı davalının ortak kusurları bulunduğu ve bu nedenle ortaya çıkan zarardan % 50’şer oranında kusur izafe edildiği, Davalı Taşıyıcı, davacı yükün Gönderenine ortaya çıkan zarar nedeninden kusur oranı karşılığı olan 6.239.75 € hasar tazminatı olarak ödemesi gerekeceği, ancak; Hesaplanan tazminat tutarı TTK 882. mad. hükmünde düzenlenen tazminatta Taşıyıcının Sorumluluk Sınırı üstünde kaldığı ve bu kural gereği; Davalı Taşıyıcının, yükün Göndereni davacıya 4.728.74 € hasar/zarar tazminatı ödemesi gerekeceği, ancak; Davalı sigortacı, düzenlemiş olduğu sigorta poliçe ile ( her ne kadar “ ambalaj – istif hatası “ poliçede teminat harici ise de; sigortalısının, yüke nezaret borcu ile aracın işletme ve seyir güvenliği eksikliğine dayalı olarak kusur izafe edilmiş olmakla) sigortalısı davalı Taşıyıcının hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olması nedeninden, ödenmesi gereken 4.728.74 € zararı tazminat olarak davacıya ödemekle yükümlü olduğu…” görüş ve kanaatine varıldığı görüldü.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiş, itirazları değerlendirir ek rapor alınmasına karar verilerek bilirkişi heyetinden alınan 11/07/2017 tarihli ek raporda sonuç olarak; “…Davanın taraflarınını, Kök Raporumuzdaki bir kısım değerlendirmelerimize ilişkin itirazlarına iştirak edilmediği ve bu nedenle görüş değişikliğine gidilmediği…”sonuç ve kanaatine varıldığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Taraf itirazlarını giderir ikinci rapor alınmasına karar verilmiş, Sigorta ve Nakliyat Uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 15/11/2017 tarihli ikinci raporda sonuç olarak, “… ayrıntılarıyla arzettiğimiz nedenlerden dolayı,
a) Davalı taşıyıcı ve … A.Ş. nin zarardan sorumlu olduğu,
b) Davacının zarar bedelinin 12.479,49 Euro olduğu,
c) Müterafik kusur takdirinin ve tenzilinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
d) Davacının davalı taşıyıcıdan kaza tarihi olan 23.02.2015 tarihinden itibaren faiz talep hakkı olacağı, diğer davalı …A.Ş. ne hasar ihbarının 24.02.2015 tarihinde yapıldığı, TTK 1427. Maddesi gereği 13.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek faiz sorumluluğu bulunacağı…” sonuç ve kanaatine varıldığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Taraf itirazlarını giderir üçüncü rapor alınmasına karar verilmiş, İ.Ü. Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Öğretim Üyesi Lojistik ve Taşıma Uzmanı Dr. … tarafından hazırlanan 30/04/2018 tarihli üçüncü raporda sonuç olarak, “… Sayın mahkeme görevlendirmesi kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde bilirkişi heyetimiz;
a) Taraflar arasında taşıma sözleşmesinin ihtilafsız olduğu ve bu taşımanın İstanbul -Adana arasında yurtiçi karayolu ile eşya taşıma sözleşmesi olduğu gözetilerek TTK 4. Kitap hükümlerine göre ihtilafın halli gerektiği,
b) Somut olayda ambalajlama-yükleme-istifleme ve sabitleme görevinin gönderen-davacı edimi olduğu,
c) Meydana gelen hasarın kazanın önemli etkisi ile de olsa; yükleme-istifleme-sabitleme ve ambalaj kusurlarının da katkısı ile meydana geldiği, bu nedenle sadece gönderen veya sadece taşıyıcı tasarruf alanında yer alan olay ve olgulara dayanmadığı,
d) Müterafik kusurun, dosyada mevcut birinci bilirkişi heyeti raporu tespitleri ile uyumlu bir şekilde eşit-%50-%50 oranında olduğunun değerlendirildiği, nihai takdirin yüce mahkemeye ait olduğu,
e) Davalı taşıyıcının sorumluluk riskini sigorta eden davalı sigortacının kamyon klozu ile de olsa, meydana gelen kaza da gözetilerek aynı şekilde taşıyıcı gibi sorumlu olduğunun gözetilmesi gerektiği,
f) Davalıların müteselsilen sorumlu tutulabileceği tazminatın 6.239.75 EURO miktarında olduğu, yurtiçi taşımada TTK m.882 gereği hesaplanan sorumluluk sınırının aşılmadığı, bu yönüyle birinci bilirkişi heyeti raporunda yapılan tespitlerin sehven bir basamak (TL matematiksel hesap hatası) hata yapmasından sınırlı sorumluluk hesabında hatalı çıktığı; sonraki beyan dilekçesi ile bunu telafi ettiğinin de görüldüğü,
g) Dava tarihinden itibaren EURO cinsinden alacak İddiası gözetilerek, ticari temerrüt faizi hesaplanabileceği…” görüş ve kanaatine varıldığı görüldü.
Davacı vekili ile davalı …A.Ş vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiş, itirazları değerlendirir ek rapor alınmasına karar verilerek bilirkişi …’den alınan 27/08/2018 tarihli ek raporda sonuç olarak; “…tarafların itirazları irdelenmiş, KÖK rapor sonuç ve kanaatlerini değiştirecek yeni bir sonuç ve tespite ulaşılmamıştır. Nihai takdiri yüce mahkemeye ait olmak üzere, 30.04.2018 tarihinde sunulan KÖK rapor kanaatlerimin devam ettiğini…”sonuç ve kanaatine varıldığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
6102 sayılı TTK’nın 875.maddesinde,” Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.
Gecikme halinde herhangi bir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresiyle orantılı olarak indirilir, meğer ki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Taşıyıcının, yükün ziya ve hasarından sorumlu tutulabilmesi için yüke özen göstermek yükümlülüğünü ihlal etmiş olması gerekir. Nitekim TTK 876. maddesinde, taşıyıcının özen borcu düzenlenmiş ve en yüksek özeni göstermekle yükümlü olduğu açıklanmıştır. Yüke özen borcunun ihlalinde taşıyanın veya adamlarının kusurlu olması gerekir. TTK 879.maddesi gereğince, taşıyıcı kendi adamlarının ve taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmesi sırasındaki fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olacaktır. Taşıyıcının yükü taşınmak üzere teslim aldığı tarihten teslim ettiği ana kadar geçen süre içinde yükün ziya ve hasarından sorumlu olduğu açık olmakla birlikte kanunda bu sorumluluktan kurtulabilmesi için kurtuluş beyyinesinin getirildiği ve TTK 876.maddesinde açıkça, ziya ve hasarın taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmesi durumunda ve bunun dışında TTK 878.maddesinde belirtilen hallerden birinin mevcut olması durumunda sorumluluktan kurtulabileceği ifade edilmiştir.
Yükleme sırasında emtianın ahşap paletler üzerine yerleştirilerek sabitlendiğinin ekspertiz raporunda belirtildiği, dolayısıyla yükleme ve istifleme hasarından söz edilemeyeceği, bir kısım çizilme ve hasarlar yönünden streç ile ambalajlama yapılması sebebiyle davacının müterafik kusurundan bahsedilebileceği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; fatura, sevk irsaliyesi, kaza tutanağı, sigorta poliçesi, ekspertiz raporu, fotoğraflar,ticari defterler, ihtarname, İstanbul …Sulh Hukuk Mah. …D.İş sayılı dosyası, hasara ilişkin tutanak, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında taşıma sözleşmesine istinaden, taşıma işinin davalı şirketin aracı ile gerçekleştirildiği konusunda ihtilaf olmadığı, davalı şirketin taşıma sırasında hasar gören emtianın zararından sorumlu bulunduğu, davalı sigorta şirketi tarafından da, sigorta poliçesi kapsamında, taşınan emtianın teminat altına alındığı ve teminatın da dava konusu taşımayı kapsadığı bu nedenle zarardan sorumlu olduğu, teknik bilirkişi hesaplaması ile sovtaj tenzili sonrasında, taşınan malların ambalajlarının yetersiz oluşu nedeniyle davacı tarafın müterafik kusurunun olduğu,bu nedenle hesaplanan zarardan takdiren %25 müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, 13.008,84-EUR. üzerinden, 650,08-EUR. sovtaj bedelinin tenzili ile, 12.356,76-EUR. olan davacının zarar bedeli üzerinden %25 müterafik kusur indirimi sonucu, davacının maddi zararının 9.267,57-EUR. olduğu, kabul edilen bu miktara, davalı …Şti.’den 26.06.2015 tarihinden, davalı … A.Ş.’nden 29.12.2015 tarihinden itibaren, fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince EURO cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı işletilmesi suretiyle, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, 9.267,57-Euro’nun, davalı …Şti.’den 26.06.2015 tarihinden itibaren, davalı…A.Ş.’nden 29.12.2015 tarihinden itibaren, fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince EURO cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 1.925,75 TL harçtan peşin alınan 675,79 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.249,96 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T. gereğince taktir olunan 3.382,96 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı … A.Ş. kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan av asg üc tarifesi gereğince taktir olunan 2.725,-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 27,70-TL başvurma harcı + 75,79-TL peşin harç toplamı olan 703,50-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.250,00-TL bilirkişi ücreti + 94,70-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.344,70-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre (%71,24 oranında) 1.670,38 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı …Şti.’nin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.