Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1229 E. 2018/86 K. 14.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1229 Esas
KARAR NO : 2018/86
DAVA : Menfi Tespit (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2015
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı vekili tarafından … hakkında, İstanbul … İcara Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ancak adına hiçbir şekilde tebligat yapılmadan takibin kesinleştiğini, takibe konu senetteki imzaların kendisine ait olmadığını, senette alacaklı … borçlusu olarak kendisini gösterildiğini ve sahte imza kullanıldığını, … bu senedi ciro ederek davalıya verdiğini, kendisi gerek … gerekse davalıyı hiçbir şekilde tanımadığını, icra takibi üzerine adına kayıtlı …plaka sayılı aracın üzerine haciz koyulduğunu, evine gelindiğini, yokluğunda evinin eşyalarını haczedildiğini, dava sonuna kadar takibin durdurulmasını, adına kayıtlı … plaka sayılı aracın üzerine konulan haczin ve ev eşyalarının üzerine konulan haczin kaldırılmasını, davalıya borçlu olmadığı yönünde menfiin tesbitini, sair tazminat haklarının saklı tutulmasını, mahkeme harç, masraflarının davalıya yükletilmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dilekçesinde, icra takibi yapıldığını ancak adına hiçbir şekilde teligat yapılmadan takibin kesinleştiğini iddia ettiğini, bu iddiaların asılsız olduğunu, davacının takipten haberdar olduğunu, takibin kesinleşmesinin üzerinden yaklaşık 6,5 ay gibi uzun bir süre geçtikten sonra kötü niyetli bir şekilde bu davayı huzura getirdiğini, icra takibine konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, sahte imza kullanıldığını iddia ettiğini, davacının bu beyanlarını da kabul etmediklerini, ıspatlanamayan davanın reddini, şartları oluşmayan 24/12/2015 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davanın senet lehdarı …’e ihtarını, davacının asıl alacağının %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verildiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarihli … esas, … karar sayılı ilamında”…İncelenen tüm dosya ve getirtilip incelenen icra dosyası kapsamına göre; dava , kıymetli evraka dayalı kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde davacı borçlunun borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Takibin ve borcun yasal dayanağının kambiyo senedi olduğu, davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, takibe dayanak bononun kambiyo senedi niteliğinde olduğu, bu nedenlerle 6102 sayılı TTK 4/1-a ve 645. maddelerine göre davaya bakıp sonuçlandırmak görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu anlaşılmaktadır. Görev hususu dava şartlarından olup HMK 114 ve 115 maddeleri gereğince mahkemece resen gözetilir. Açıklanan gerekçelerle görev yönünden dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir…” kararı verilmiş, görevsizlikle mahkememize gelen dosya 2015/1229 esas sayılı numarasını alınarak yargılama bu esas numara üzerinden devam edilmiş, tüm deliller toplandıktan sonra imza incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
03/07/2017 tarihli Adli Tıp Kurumu … daire Başkanlığı Raporunda tek tek sayılan evraklar temini sağlanarak inceleme yapılmak üzere sözü edilen daireye gönderilmiş, ve “…İnceleme konusu senette …’a atfen atılı borçlu imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu borçlu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR…” şeklinde düzenlenen rapor ile senetteki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir.
Ayrıca celbedilerek incelenen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosu … sayılı soruşturmada 30.01.2017 tarihinde verilen bilirkişi raporunda dava konusu senet altındaki imzanın …’A ait olmadığı bildirilmiş, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi … E. Sayılı dosyasında başka bir uzman aynı yönde rapor vermiştir.
Dosyada mevcut olan her üç raporun aynı doğrultuda olması karşısında davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalının senette lehtar olmayıp ciro yoluyla senedi icra takibine konu etmesi nedeniyle senetteki imzaların davacıya ait olup olmadığını bilmediği veya bilebilecek durumda olmadığının kabulünün gerektiği; bu itibarla davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmolunmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile 15/05/2014 tanzim tarihli ,30/10/2014 vade tarihli,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibine konu toplam 3.500 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Tarafların tazminat talebinin REDDİNE,
3 – 492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 239,08 TL harçtan, peşin alınan 59,78 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 179,30 TL. Harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4 – Davacı taraf lehine av.asgr.ücret tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.180 TL.maktu ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5 – Davacı tarafından yapılan 87,48 TL ilk masraf + 211,50 TL yargılama giderleri olmak üzere toplam 298,98 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı kabul edilen miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır