Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1193 E. 2019/1675 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1193 Esas
KARAR NO : 2019/1675

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/12/2015
KARAR TARİHİ : 31/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
Davacı vekili tarafından 02/07/2019 tarihli dilekçesi ile “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesini talep etmiş olmakla dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/09/2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı taş yüklü traktörü ile Gölbaşı istikameti Burunçayır Köyü çıkışında yolun karşı tarafında bulunan toprak yola geçmek üzere sola manevra yaptığı esnada aracının sol ön kısımlarıyla aynı istikamette seyir halinde olan …’un yönetimindeki … plakalı aracın sağ ön kısımlarıyla yolun karşı istikametinin sol şerit üzerinde çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini ve davacının yaralandığını, kaza tespit tutanağında, kazada … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK.nun 51/1-a maddesindeki kuralı, … plakalı araç sürücüsünün ise 52/1-b maddesindeki kuralı ihlal ettiğinin belirtildiğini, olayla ilgili olarak Besni Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldığını, … plakalı aracın davalı … şirketine … nolu poliçe ile sigortalı olduğunu, kazada yaralanan davacının …Devlet Hastanesi’nde tedavisinin yapıldığını, davacının kaza sonucu artık engelli olarak yaşamına devam etmek zorunda kaldığını, yardımcı bakıcı tazminatının da hesaplanmasını talep ettiklerini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile belirsiz alacak davası olarak, olay tarihindeki sigorta limiti çerçevesinde 50,00-TL geçici, 50,00-TL çalışma gücü kaybı ve 50,00-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 150,00-TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirkete… nolu ZMMS Poliçesi ile 16.03.2015/2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, davalının sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan davalının sorumluluğu bulunmadığını, kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde asli kusurlunun davacı olduğunu, dolayısıyla davacının sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlayamaması halinde davalının sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, davacının kalıcı sakatlığının olup olmadığının tespiti gerektiğini, kaza tarihi olan 04/09/2015 tarihi üzerinden henüz 12 ay geçmediğini, daimi sakatlık iddialarının reddi gerektiğini, kaza nedeniyle davacı tarafından yapılmış olan masraflardan (geçici veya sürekli iş göremezlik dönemine ait tedavi giderleri) davalının sorumlu tutulamayacağını, KTK ve Poliçe Genel Şartları uyarınca davalı şirketin tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik tazminatı bakımından sorumluluğu bulunmadığını, sorumluluğun SGK’ya ait olduğunu, talep edilen bakıcı gideri gibi ileride iktisaden karşılanabileceği mağduriyetinden doğabilecek zararların ve karşılanmayan giderlerin tazmini taleplerinden davalının sorumlu olmadığını, davalı şirkete dava öncesinde herhangi bir başvuru yapılmadığından davalının sigorta bedelinin ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, faize hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, avans faizi talebinin hukuka aykırı olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacı vekili 02/07/2019 tarihli dilekçesiyle; davalı taraf ile sulh olduklarını, sulhname gereği davalı tarafın müvekkiline alacağının tamamını, tüm ferileriyle birlikte ödediğini, davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığını beyan ederek dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 30/09/2019 tarihli dilekçesi ile; davadan ve fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiklerini, masraf ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan etmiştir.
6100 Sayılı Yasa;
“MADDE 313- (1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.
Sulhun zamanı
MADDE 314- (1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Sulhun etkisi
MADDE 315- (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
(2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.” hükmüne haizdir.
Yasa hükmü gereği taraflarca dosyaya sunulan sulh sözleşmesiyle birlikte dava konusuz kaldığından ve ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden tarafların bir talebi olmadığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraflarca dosyaya sunulan sulh sözleşmesi uyarınca dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunun 22.maddesi gereğince alınması gereken 44,40-TL harcın peşin alınan 27,70-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 16.70-TL ‘nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Tarafların yaptığı yargılama giderlerinin HMK nın 312. maddesi gereğince kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama giderleri talebi bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.