Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1180 E. 2018/433 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1180 Esas
KARAR NO : 2018/433
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2015
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trafik teminatı altındaki davalının sahibi olduğu sürücü …’ın yönetimindeki …plakalı aracın 09/02/2014 tarihinde … plakalı araç ile kazaya karıştığını, sürücü …’ın kusurlu ve 0,60 promil alkollü olduğunu, … plakalı aracın 11.600 TL hasar tutarının kasko sigortacısına 27/06/2014 tarihinde rucüen ödediğini, sigortalı araç sürücüsünün kaza anında alkollü olması nedeniyle genel şartların B.4.d maddesi gereğince ödenen tazminatın davalı sigortalıya rücu edebileceğini, bu nedenlerle 11.600 TL tazminatın ödeme tarihi olan 27/05/2014 tarihinden itibaren işlenmiş yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
Davalı tarafından cevap dilekçesi verilmediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Emsal nitelikteki Yargıtay … Hukuk Dairesi 04/10/2017 tarih,… E., … K.sayılı ilamında “…mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi bir usulsüzlük bulunmamasına, davacının alkol nedeni ile ödediği tazminatı sigortalısına rücu ile ilgili davada karşı aracın kazada kusuru bulunmasına göre münhasırlık bulunmadığına, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi hatalı ise de temyiz eden sıfatına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen…” şeklinde hüküm kurduğu,
Yargıtay … Hukuk Dairesi 17/02/2016 tarih…E., …K.sayılı ilamında “…mahkemece kazanın münhasarın alkolün etkisi altında meydana geldiği gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzan bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. Somut olayda sigortalı araç sürücüsü 163 promil alkollü olarak araç kullanırken kaza tespit tutanağına göre yayaya çarparak ölümüne neden olmuştur. Ancak münhasırlıktan bahsedilmek için sürücünün tam kusurlu yayaya çaprması gerekir. Oysa somut olayda, sürücünün tam kusuru söz konusu değildir. Açıklanan nedenle somut olayda kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğinden söz edilemeyeceğinden oluşan uygun olmayan 06/01/2014 tarihli meydana geldiği gerekçesiyle birleştirilen davanın kabulü doğru olmamıştır…” şeklinde hüküm kurduğu,
Yargıtay …Hukuk Dairesi 27/04/2017 tarih, … E.,… K.sayılı ilamında “…somut olayda, mahkemece her ne kadar aralarında nöroloji uzmanının da bulunduğu bir bilirkişi heyetinden kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğine ilişkin rapor alınması gerekirken bu hususta rapor alınmadan karar verilmesi doğru olmayıp bir eksiklik ise de, dosya kapsamına göre çift taraflı kazada her iki araç sürücüsünün de alkolü olduğu sabit olup; öte yandan ceza dosyasında alınan ve kesinleşen 02/11/2011 tarihli kusur raporunda kazada sürücü …’nin 6/8 oranında ve diğer sürücü davalı …’nin 2/8 kusurlu olduğu belirtilmiş olup, aşka bir deyişle her iki araç sürücüsünün de kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca somut olayda münhasırlık bulunmadığından davanın reddi gerekirken yazılı şeklide kabulü doğru görülmemiş ve hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir…” şeklinde hüküm kurduğu görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi …’dan 26/01/2018 tarihinde alınan raporda sonuç olarak; Sürücü …’ın 0,60 promil alkollü olduğu halde …plakalı kamyoneti kullandığı, kavşaklarda geçiş önceliği kuralına uymadığı, kavşağa sağdan gelen … plakalı otomobilin önce geçmesine imkan vermeyerek kazaya karışığı için Karayolları Trafik Kanununun 48 57/c/2 – 84/h ve karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97 – 109/c/2 – 157/a/8 maddelerinde açıklanan kusurları işlediğ; kazanın meydana gelmesnide asli ve %75 kusurlu olduğu ancak her iki sürücünün de kazanın meydana gelmesinde kısmi kusurlu olduğu dikkate alındığından kazanın münhasıran alkol etkisi altında meydana gelmediği; sürücü ¸…’in yönetimindeki … plakalı otomobili ile kavşaklara yaklaşırken yavaşlamadığı ve kavşağa kontrolsüz gelen …plakalı kamyonet ile kazaya karıştığı için Karayolları Trafik Kanununun 52/a ve karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101/a maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde tali ve %25 oranında kusurlu olduğu; … plakalı, … marka, … tipi, 05/12/2007 tarihinde trafiğe çıkmışş; … model, 09/02/2014 tarihinde, 6 yıl 2 ay ve 140.340 km kullanıldıktan sonra kazaya karışmış hususi otomobilin, teknik ve ticari yönden tam hasarlı pert durumunda ve hasar tutarının 11.600 TL olduğu, sigortalı sürücü …’ın 575 kusuruna denk kısın 8.700 TL olduğunu, davacı tarafından … plakalı otomobilin hasar tutarının 8.700 TL kısmının ödenmesi gerekirken 27/06/2014 tarihinde 11.600 TL ödenmiş olduğu, davacı …Sigorta Şirketi’nin … sayılı zorunlu mali trafik sigortası poliçesiyle davalınnı …plakalı kamyonetinin 06/03/2013 – 06/03/2014 tarihleri arasında kazanın meydana geldiği 09/02/2014 tarihini de kapsayacak şekilde araç başına 26.800 TL taminat limiti ile sigorta teminatı altında olduğu, kazaya karşına sürücülerin kısmi kusurlu olduğu ve kazanın münhasıran alkol etkisi altında meydana gelmesinin söz konusu olmadığı dikkate alındığında davacı …Sigorta Şirketi’nin ZMSS genel şartlarının B.4.d maddesi gereğince ödediği tazminatı sigortalısı Salim Kırca’ya rücu hakkının olmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
İddia, emsal nitelikteki yargıtay içtihatları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın madi hasarlı trafik kazası nedeniyle ZMSS poliçesi kapsamında sigortalısı aracın zarar verdiği araç için kasko sigortacısına ödenen hasar bedelinin alkollu araç kullanımına bağlı olarak kendi sigortalısı davalıdan rücuen tahsiline ilişkin olduğu, davacı sigorta şirketin ödediği tazminatı kendi sigortalısından rücuen tazmin edebilmesi için sigortalısını münhasıran alkolün etkisiyle kazaya sebebiyet vermesinin şart olduğu, somut olayda her ne kadar yargıtay uygulamaları gereği sadece hesap ve kusur incelemesi yapan makine mühendisi bilirkişiden alınmış ise de kazanın meydana geliş tarzı ile bilirkişinin uzmanlık alanında bulunan kusur değerlendirmesi kapsamında karşı araç sürücüsünün de kusurunun bulunması nedeniyle kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğinden söz edilemeyeceği, bu durumda ayrıca heyete nörüloji uzmanı ekleyerek yeniden rapor alınmasının dava ekonomisi kurallarına uygun düşmediği anlaşıldığından bu yönde ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek mevcut durum itibarıiyle davacının davalıya rücu şartları oluşmadığından davasının reddine yönelik aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 35,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan198,10 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 162,20 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır