Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1144 E. 2019/588 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2015/1144 Esas
KARAR NO : 2019/588
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/11/2015
KARAR TARİHİ: 17/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 27/11/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketinde … no’lu poliçe ile kasko sigortası yapılmış ve poliçe primleri de ödenmiş olan müvekkiline ait … plakalı aracın, 16/09/2015 tarihinde seyir halinde iken kontrolü kaybetmiş ve park halindeki… plakalı araca çarparak hasarlı trafik kazasının meydana gelmiş olduğunu, olay yerinin karanlık ve gecenin geç saati olması ve aranılan… Polis Merkezi’nden “kazanın 2 taraflı trafik kazası olması ve herhangi bir kamu malının da zarar görmemiş olması nedeniyle” yetkinin kendilerinde olmadığını beyan etmeleri ve kaza yerine ekip göndermemeleri nedeniyle, müvekkilinin çarptığı aracın plakasını da alarak yürür haldeki aracı ile birlikte kaza yerinden ayrılmış olduğunu, müvekkilinin ertesi sabah çarptığı aracın malikini öğrenerek kendisi ile görüşmeye gittiğini ancak şahsın 30.000,00-TL verilmesi halinde karşılıklı olarak tespit tutanağını imzalamak istemesi nedeniyle tutanak tutulamadan ayrılmış olduklarını, İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yaptıkları müracaat sonucunda … D. İş dosyası ile yapılan keşif sonucunda, araçta KDV dahi 29.278,13 TL hasar tespit edilmiş olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan ihbar sonucunda … no’lu hasar dosyasının açılmış ve davalı sigorta şirketince gönderilen 26/10/2015 tarihli yazıda “hasarın beyan ile uyumlu olmadığı” gerekçesi ile tazminat taleplerinin reddedilmiş olduğunu, müvekkilinin mağdur olmasına sebebiyet verilmesi nedeniyle iş bu davanın açıldığını, davanın kabulü ile hasar bedeli olan 29.278,13 TL’nin Borçlar Kanunu uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu 16/09/2015 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği 29/01/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Sigortalı araç üzerinde … A.Ş.’nin rehinli alacaklı şerhinin mevcut olduğunu ve davacının tazminat talep edebilmesi için rehin hakkı sahibi … A.Ş. ‘nin davaya kayıtsız şartsız izin verdiğine ilişkin muvafakatinin verilmesinin şart olduğunu, açılan hasar dosyası üzerinden yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda, sürücünün geçerli bir neden olmaksızın kaza yerinden ayrılmasından/firar etmesinden dolayı, kaza anında sigortalı aracı kullanan sürücünün alkol tespitinin yapılamamış olması, park halinde iken çarpılarak zarar gören… plakalı araç sahibine gerçeğe aykırı, sahte tutanak tutmayı teklif etmesi ve hasarın beyan ile uyumlu olmaması nedeniyle, hasar tazminat talebinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının 5.10 maddesi uyarınca poliçe teminatı dışından kaldığını ve davacı sigortalının rizikonun gerçekleşmesine ilişkin ihbar mükellefiyetinin kasten ihlal etmiş olmasından dolayı TTK’nın 1445/5. Maddesi gereğince sigorta hakları zayi olduğundan reddedilmiş olduğunu, ayrıca davacı tarafın kazayı müvekkili şirkete 5 gün içinde ihbar etmesi gerekirken, 1 hafta sonra ihbar etmiş olması ve kazaya ilişkin alkol raporu ve kaza raporu ibraz etmemiş olması nedeniyle de, kasko sigortası genel şartlarının B.1.1 ve B.1.5 maddeleri gereğince davacı sigortalının yükümlüğünü yerine getirmemiş olduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu ve ödenmesi gereken gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca kaza tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasının haksız ve mesnetsiz olduğunu davacının emsal Yargıtay Kararları gereğince menfi durumun aksini somut delillerle kanıtlaması gerektiğini, rehin hakkı sahibi … A.Ş.’nin davaya kayıtsız şartsız açık muvafakatinin sağlanmasını, aksi halde davanın aktif husumet yönünden reddine ve müvekkili şirket aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…D. İş sayılı dosyası, Sigorta Poliçesi, … cevabi yazısı, hasar dosyası, ekspertis raporu, özel güvenlik tutanakları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… Soruşturma sayılı dosyası, … Cetelem muvafakat yazısı, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Davacı tanığı … duruşmada; “Ben…güvenlik amiri olarak çalışıyordum, olay tarihinde ve olay saatinde o bölgede görev yapan güvenlik görevlisi tarafıma bir çarpma sesi gibi yüksek bir ses duyduğunu tarafıma söylemesi üzeririne, bende belirtilen bölgeye giderek … Cd. Adının … olduğunu öğrendiğim şahsın aracına çarpılmış olduğunu gördüm, bu olay muhtemeler gece 03.00 civarıydı, bizim gittiğimizde çarpılmış durumdaydı ve hasarlıydı bende bunun üzerine kendi güvenlik ekibime siteden çıkış yapmak isteyen hasarlı bir araç olursa durdurulup bana bilgi verilmesini istedim., fakat siteden çıkış yapmak isteyen hasarlı bir araçla ilgili bizim elamanlar müdahale etmek istemiş ancak şahıs durmayarak siteden çıkmış, ancak bu aracın bizim siteye girerken kaydından plakasını tespit ettik bunla ilgilide tutanak tuttuk, daha sonra da bu olaya karışan aracın bizim sitede oturan ismini hatırlamayamadığın bir şahsa ait olduğunu, onun çocuğu ve arkadaşlarının kaza yaptığını, bunlarında durumu kabul ettiklerini öğrendim, daha sonrada aileler kendi aralarrında görüşüp halledeceğiz dediler, ondan sonrasını bilemiyorum benim bilgim bundan ibarettir. Dosyada bana gösterdiğiniz, 16/09/2015 tarihli iki adet tutanak altındaki imzalar bana aittir içerikleri de doğrudur. Biz tutanağı olay anında tutmadık, biz tutanağı olay gerçekleştikten 1-2 saat sonra araçların kime ait olduğunu tespit edip öyle tuttuk, ben kaza yapan aracın bizim siteye girerken kim tarafından kullanıldığını, şuan tam hatırlayamıyorum ancak araçlardakilerden bitanesi site sakini oğlu ve arkadaşıdır, sonradan öğrendimki site sakininin arkadaşı kullanıyormuş.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … duruşmada; “Ben Kemerkantride oturuyorum, geceleyin saat 3 te yolun sağ tarafında evimizin önünde cepte park halinde bulunan aracıma çarpıp kaçıyor, sabah ben işe gitmek için kalktığımda sitenin güvenliği aracın önünde bekliyorlardı, olayın gece olduğunu, çarpar aracın tamponlarını sürüklüye sürüklüye güvenlik kamerasından geçerken yakalandğını, kamerada tespit ettiklerini, sitenin kapısından çıkıp başka yere gittiğini, güvenliklerinde takip ederek şahsı belirledikleri ve bunu tutanak altına aldıklarını bana söylediler, bizde Göktürk karakoluna başvurduk, karakol yaralamalı bir kaza olmadığı için aramızda halletmemizi söyledi, bu şahısları plaka numarasından bulduk, çocuğunun yaptığını babasının yurt dışında olduğunu bir kaç gün beklememiz gerektiğini söylediler, biz bir kaç gün bekledik ve savcılığa suç duyurusunda bulunup olayı anlattık, araca çarpan Sarp isimli kişi, o saatte alkollü olup olmadığını bilemiyorum, durum bundan ibarettir, olaydan sonra bir kaç gün hiç kimse ile irtibata geçmedim arabayı yerinden kaldırmadım sadece çocuğun annesi gelip ricacı olduğu için bir kaç gün bekledik, daha sonra sürücü ve babası olay yerini ve saatinin kullanan kişinin değiştirilmesini talep ettiler, bende kabul etmedim, bu talep 2 3 gün sonra oldu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı Osman Nuri Karaca duruşmada; “Ben site yönetiminde görev yapıyorum, orda benim imzam olduğu için şahit gösterildim, olay günü ben yoktum, daha sonra güvenlik raporlarını bana teslim ettiler, bende güvenlikçilerin bana anlattığı kadar biliyorum, kazayı bizzat görmedim, dosyada bulunan 16/09/2015 tarihli … sayılı durum tespit raporları altındaki imza bana aittir, raporun içeriği bana anlatıldığı şekilde doğrudur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin… D. İş sayılı dosyasının incelenmesinde; tespit talebinin kabulü üzerine yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı şirkete ait … plaka sayılı aracın geçirdiği trafik kazası sonrası araçtaki hasar miktarının 29.278,13-TL olduğu tespit edilmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen 27/11/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı adına tescilli … plakalı otomobilin sürücüsü …’ın olayda %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı … plakalı otomobilin sürücüsünün olayda kusursuz olduğunu, somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının bulunmadığı, … plakalı otomobilde meydana gelen hasarların, yukarıda izah edilen kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, … plakalı otomobilin 16/05/2015 tarihindeki kaza nedeniyle meydana gelen hasarının toplam 29.278,13 TL (KDV dahil) olduğu, yukarıdaki miktarlar yönünden piyasa araştırmasına göre kadri marufunda olduğunu bildirmiştir.
Sigorta Uzmanı bilirkişi …tarafından düzenlenen 05/03/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacının talep edebileceği gerçek zarar miktarının 29.278,13 TL olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın kaza sırasında geçerli sürücü belgesi mevcut olmasına rağmen, kaza sonrasında kaza yerinde durmayarak, kaza yerini ve siteyi de terk etmesi nedeniyle, araç sürücüsünün kaza sırasında alkollü olduğuna ilişkin alkol raporu dava dosyasına ibraz edilmemiş olmakla birlikte, araç sürücüsünün kaza sırasında alkollü olduğunun ve bu nedenle kaza yerinden ayrıldığının kabul edilmesi halinde, Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.10 maddesi gereğince, “Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağılık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb.) hariç olmak üzere bu maddenin 5.5 no’lu (alkollü araç kullanmak) bendindeki ihlali nedeniyle, sürücünün alkollü olduğunun tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması” sigorta teminatının dışında kaldığından dava konusu rizikonun ve tazminat talebinin sigorta teminatının dışında kaldığı ve davalı … A.Ş.’nin bu kazadan ve tazminat talebinden dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmaya cağın, davalı sigorta şirketinin, dava konusu somut olayın ve oluşan hasarın, sürücünün münhasıran almış olduğu alkolün etkisiyle meydana geldiğine ilişkin iddiasını ispatlar nitelikte somut ve kesin bir delili dava dosyasına ibraz etmediğinin ve iddiasını kanıtlayamadığının kabul edilmesi halendi ise, bu nedenle dava konusu zararın ve tazminat talebinin kasko sigorta poliçesi kapsamında kaldığı ve davacının talep edebileceği gerçek zarar miktarı olan 29.278,13 TL’den davalı sigorta şirketinin sorumlu bulunacağını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça davalı aleyhine açılan kasko sigortasından kaynaklı araçta oluşan hasarın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı sigorta şirketi tarafından kasko sigortasıyla sigortalanan araç ile 16/09/2015 tarihinde …’da park halinde bulunan araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası sonrasında … plakalı araçta 29.278,13-TL hasar meydana geldiğini, talep etmelerine rağmen davalı sigorta şirketi tarafından hasarın bedelinin ödenmediğini bu nedenle araçta oluşan hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf açılan hasar dosyası üzerinden yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda, sürücünün geçerli bir neden olmaksızın kaza yerinden ayrılmasından/firar etmesinden dolayı, kaza anında sigortalı aracı kullanan sürücünün alkol tespitinin yapılamamış olması, park halinde iken çarpılarak zarar gören… plakalı araç sahibine gerçeğe aykırı, sahte tutanak tutmayı teklif etmesi ve hasarın beyan ile uyumlu olmaması nedeniyle, hasar tazminat talebinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının 5.10 maddesi uyarınca poliçe teminatı dışından kaldığından ve davacı sigortalının rizikonun gerçekleşmesine ilişkin ihbar mükellefiyetini kasten ihlal etmiş olmasından dolayı TTK’nın 1445/5. Maddesi gereğince sigorta hakları zayi olduğundan talebin reddedildiğini, bu nedenle açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu kaza sonrasın araçta meydana gelen hasara ilişkin Sulh Hukuk Mahkemesindeki tespit dosyasında ve mahkememizce alınan hesap ve sigortacı bilirkişi raporları ile araçta oluşan hasar bedelinin 29.278,13-TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf kasko sigortası poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalattığı … plakalı aracı ile park halinde bulunan… plakalı araca çarpması sonrası araçta oluşan hasar bedelinin tazmini için davalı sigorta şirketinden talepte bulunmuş ve talebin meydana gelen hasarın beyan ile uyumlu olmaması nedeniyle teminat dışında kalmasından dolayı reddedilmesi üzerine davalı sigorta şirketine karşı eldeki davayı açmış olup, kazanın 16/09/2015 tarihinde gece 03:00 civarı davacı şirkete ait aracın sürücü … sevk ve idaresinde iken park halinde bulunan tanık …’ya ait… plakalı araca çarpması ile maddi hasarlı kazanın meydana geldiği ve sürücünün kaza mahallini terk etmesi üzerine kaza tespit tutanağı tutulmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça kaza sonrasında sigorta şirketine başvurulmadan İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin… Değişik İş sayılı tespit dosyası ile 17/09/2015 tarihinde karşı taraf … aleyhine araçta oluşan hasara ilişkin tespit talebinde bulunulmuş ve sigorta şirketinden 05/10/2015 tarihinde hasarın giderilmesi talebinde bulunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan sigortacı bilirkişi raporu ile; … plakalı araç sürücüsü …’ın kaza sırasında geçerli sürücü belgesi mevcut olmasına rağmen, kaza sonrasında kaza yerinde durmayarak, kaza yerini ve siteyi de terk etmesi nedeniyle, araç sürücüsünün kaza sırasında alkollü olduğuna ilişkin alkol raporu dava dosyasına ibraz edilmemiş olmakla birlikte, araç sürücüsünün kaza sırasında alkollü olduğunun ve bu nedenle kaza yerinden ayrıldığının kabul edilmesi halinde, Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.10 maddesi gereğince, “Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağılık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb.) hariç olmak üzere bu maddenin 5.5 no’lu (alkollü araç kullanmak) bendindeki ihlali nedeniyle, sürücünün alkollü olduğunun tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması” sigorta teminatının dışında kaldığından dava konusu rizikonun ve tazminat talebinin sigorta teminatının dışında kaldığı ve davalı … A.Ş.’nin bu kazadan ve tazminat talebinden dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmaya cağın, davalı sigorta şirketinin, dava konusu somut olayın ve oluşan hasarın, sürücünün münhasıran almış olduğu alkolün etkisiyle meydana geldiğine ilişkin iddiasını ispatlar nitelikte somut ve kesin bir delili dava dosyasına ibraz etmediğinin ve iddiasını kanıtlayamadığının kabul edilmesi halendi ise, bu nedenle dava konusu zararın ve tazminat talebinin kasko sigorta poliçesi kapsamında kaldığı ve davacının talep edebileceği gerçek zarar miktarı olan 29.278,13 TL’den davalı sigorta şirketinin sorumlu bulunacağı bildirilmiş olup, düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporundaki tespitler ve dosya kapsamında bulunan tanık beyanları, soruşturma dosyasındaki beyan ve deliller, hasar dosyası, ekspertiz raporu ile kazanın meydana geldiği yerdeki site özel güvenlik görevlilerinin tutanakları ile davacı şirkete ait aracın sürücü … tarafından sevk ve idare edildiği sırada park halindeki araca 16/09/2015 tarihi gece geç saatlerde çarpmak suretiyle oluşan kaza sonrasında sürücünün kaza mahallini kasıtlı olarak terk ettiği, kazanın olduğu yerin güvenlikli bir site olması nedeniyle site sakinlerine ait araçların plaka kayıtlarının bulunması, misafir araçların ise giriş çıkış kayıtlarının güvenlik tarafından tutulması nedeniyle site güvenliğinden çarptığı aracın sahibini kaza sonrasında tespit edilemediğine yönelik beyanların gerçeği yansıtmadığı kaldı ki olaydan bir gün sonra çarptığı aracın sahibini tespit ederek aleyhine hasar tespiti talebinde bulunması göz önüne alındığında da kaza sonrasında da araç sahibini tespit etmesinin mümkün olduğu açık olup, davacı şirkete ait araç sürücüsünün kuvvetle muhtemel alkollü araç kullanırken kazanın gerçekleşmesi nedeniyle kasıtlı olarak kaza mahallini terk ettiği dosya kapsamındaki tüm delillerden ve özellikle tanık …’nin kazayı yapan sürücünün ailesinin sürücünün değiştirilerek bu şekilde tespit tutanağı tutulması yönünde talepte bulunduklarına ilişkin beyanları ile sabit olduğundan davca tarafın kasko sigortası poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalattığı aracında oluşan hasar ihbarını süresinde yapmaması ve Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.10 maddesi gereğince, “Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağılık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb.) hariç olmak üzere bu maddenin 5.5 no’lu (alkollü araç kullanmak) bendindeki ihlali nedeniyle, sürücünün alkollü olduğunun tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması” nedeniyle hasar bedelinin sigorta teminatının dışında kaldığından davalı … A.Ş.’nin bu kazadan ve tazminat talebinden dolayı sorumluluğuna gidilemeyeceği anlaşılmakla davacı tarafça açılan haksız davanın reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE;
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan alınması gereken 44,40-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 455,60-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.513,38-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
e-imza*
Hakim
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.