Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1135 E. 2019/193 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1135 Esas
KARAR NO : 2019/193
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/11/2015
KARAR TARİHİ: 13/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 25/11/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin dava dışı başka bir bankadan kullandığı Dövize Endeksli TL kredisinde, vadenin uzatılması için kredi kapama – açma işlemi yapıldığını, yapılan işlem uyarınca müvekkili şirkete borç ana para tutarını yükseltecek şekilde herhangi bir kur farkı borçlandırması yapılmadığını, müvekkili şirketin davalı bankaya müracaat edilerek hatalı kur farkı tahakkuku işleminin düzeltilmesini istemiş ise de, kendisine bilgisayar yazılımının kuru bu şekilde hesapladığını, düzelme işleminin ancak Genel Müdürlük onayı ile yapılabileceği bilgisinin verildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalı bankaya hatalı işlemin düzeltilmesi için … Noterliği’nden keşide edilen 06/11/2014 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname gönderilmiş ise de, davalı bankanın 04/09/2015 tarihli cevabi yazısı ile hatalı işlemi düzeltmeyi reddettiğini, bu nedenle işbu davayı açtıklarını, müvekkili şirketin davalı bankaya … nolu dövize endeksli TL kredisinin kapatılarak …nolu dövize endeksli TL kredisi açılması işleminden 85.256,24 TL kur farkı borcu ve bu tutar üzerinden 4.262,81 TL vergi ve fon borcu bulunmadığının tespitine, 41369 nolu dövize endeksli TL kredisinin kapatılarak 44374 nolu dövize endeksli TL kredisi açılması işleminde kapama ve açma işlemi için 09/05/2014 tarihli USD kurunun esas alınabileceğinin tespitine, haksız olarak tahakkuk ettirilen toplam 89.519,05 TL’nin 44374 nolu dövize endeksli TL kredisi ana para borcundan mahsup edilmek suretiyle müvekkil şirkete iade ve ödenmesine ve davalı banka kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini, yargılama harç giderleri ile avukatlık ücretinin davalı banka üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/11/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusunu Menfi Tespit davasından Alacak davasına çevrilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği 19/01/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı firmanın dava konusu iddialarının tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, her ne kadar dava dilekçesinde 09/02/2014 tarihinde taraflarınca vade uzatımı yapıldığı iddia edilse de somut olayda herhangi bir vade uzatımı bulunmadığını, davaya dayanak teşkil eden tüm iddiaların mesnetsiz kaldığını, örnek verilen diğer banka uygulamalarında da herhangi bir farklılık bulunmadığını, müvekkili banka tarafından yasal mevzuat ve muhasebe ilkeleri doğrultusunda hareket edildiğini, kredinin kapanışı esnasında alınması gereken kurun vade tarihindeki kur olması esas olanı olduğunu, ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kredi Sözleşmesi, Davalı Bankanın düzenlediği Dekont, Cari Hesap Ekstresi, E-mail yazışmaları, Emsal cari hesap ekstresi, dekontlar ve hesap tablosu, İhtarname, Cevabi yazı, Genel Kredi Sözleşmesi aslı, hesap özetleri, Kullandırım, geri ödeme ve kapama fişleri, … Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Gider Vergileri Sirküleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi … tarafından 04/01/2017 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; “…Davalı bankanın davacı şirkete kullandırdığı 41369 numaralı Dövize Endekskli Kredinin 09/02/2014 tarihinde muaccel hale geldiği ve ihtarsız temerrüt hali oluştuğu, davalı bankanın 5411 sayılı kanun ile bu kanuna dayanılarak B.D.D.K. Tarafından yayımlanan Yönetmelik ve Tek Düzen Hesap Planına uygun olarak gecikmiş alacak haline gelmiş olan Dövize Endeksli Krediyi usulüne uygun muhasebeleştirmiş olduğu, 210/02/2014 tarihindeki kurdan muhasebeleştirme işlemleri sırasında ortaya çıkan 85.256,24 TL kur farkı ile kur farkı üzerinden hesaplanan %5 gider vergisi tutarı 4.262,81 TL’nin Bankacılık Kanunu ile Tek Düzen Hesap Planına ve muhasebe ilkelerine uygun olduğu, davalı bankanın yasal takibe geçme yerine Dövize Endeksli Krediyi yeniden yapılandırmış olduğu 09/05/2014 tarihindeki SD Döviz kurunun uygulaması gerektiğini ileri sürmek suretiyle davacı şirketin 85.256,24 TL kur farkı ile bunun üzerinden hesaplanan 4.262,81 TL’nin istirdadını talep etmesinin yasal dayanağı bulunmadığı…” bildirmiştir.
Ek Bilirkişi Raporunda özetle; “…Davalı bankanın 41369 numaralı 377.240 USD karşılığı Dövize Endeksli Kredi 09/02/2014 vade tarihinde borçlu tarafından ödenmediği ve olayda ihtarsız temerrüt hali ortaya çıktığı halde, davalı bankanın kanuni takibe geçme haklarını kullanmaktan borçlu lehine olacak şekilde vazgeçmiş olduğu, krediyi normal hesaplarda izlemeye devam ettiği, tahsili Gecikmiş Alacaklar Hesabına alarak karşılık ayırması gerektiği tarihten evvel 09/05/2014 tarihinde ödenmemiş olan krediyi yeni açtığı … numaralı DEK ile tasfiye ettiği ve krediyi yenilemek suretiyle yeniden yapılandırmada bulunmuş olduğu, eski kredinin yeni açılan kredi ile karşılıklı şekilde kapatılması sırasında fiili ödeme kurunun 09/05/2014 tarihli USD Döviz satış kuru 2.081 TL olması gerektiğinden dolayı ortaya kur farkı çıkmayacağını, bundan dolayı davacı yanın davalı bankaya 85.256,81 TL tutarında olmak üzere toplam 89.519,05 TL tutarında borçlu bulunmadığına, söz konusu tutarın davacı yanın davalı bankaya olan toplam borcundan mahsup edilmesini talep edebileceği…” bildirmiştir.
Bilirkişi … tarafından 12/03/2018 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; “…Davalı bankanın davacı şirkete kullandırdığı … nolu 377.240,00 USD karşılığı DEK 09/02/2014 vade tarihinde borçlu tarafından ödenmediği bankanın krediyi normal hesaplarda izlemeye devam ettiği, tahsili gecikmiş alacaklar hesabına alınarak karşılık ayırması gerektiği tarihten evvel 09/05/2014 tarihinde ödenmemiş olan krediyi yeni açtığı … numaralı DEK ile tasfiye ettiği ve krediyi yenilemek suretiyle yeniden yapılandırmada bulunmuş olduğu, eski kredinin yeni açılan krediyle karşılık şekilde kapatılması sırasında fiili ödeme kurunun 09/05/2014 tarihi USD döviz satış kuru 2.081,00 TL olması gerektiğinden dolayı ortaya kur farkı bunun üzerinden hesaplanan 4.262,81 TL tutarında BSMV olmak üzere toplam 89.519,05 TL tutarında borçlu bulunmadığına, söz konusu tutarın davacı yanın davalı bankaya olan toplam borcundan mahsup edilmesini talep edebileceği…” bildirmiştir.
Ek Bilirkişi Raporunda; “…Kök raporumuza ilave edilecek bir hususun bulunmadığı…” bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça davalı aleyhine açılan alacak davasına ilişkindir.
Davacı taraf davalı bankadan kullandığı dövize endeksli TL kredi borcunun kapatılıp yeni kredi açılmasından kaynaklı olarak davalı bankadan kur farkı alacağının bulunduğunu bu nedenle 89.519,05-TL kur farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı banka yasal mevzuat gereğince işlem yapıldığını, vade uzatımının söz konusu olmadığını, davanın yersiz ve haksız olduğunu bu nedenle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yargılama sırasında, taraflar arasındaki Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ve banka kayıtları incelenmiş, ve dosya kapsamı itibariyle Bankacı Bilirkişiler’den bilirkişi raporu alınmıştır.
Bankacı bilirkişici … tarafından düzenlenen ek rapor ve Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen raporlara göre; eski kredinin yeni açılan krediyle karşılık şekilde kapatılması sırasında fiili ödeme kurunun 09/05/2014 tarihi USD döviz satış kuru 2.081,00 TL olması gerektiğinden dolayı ortaya kur farkı bunun üzerinden hesaplanan 4.262,81 TL tutarında BSMV olmak üzere toplam 89.519,05 TL tutarında borçlu bulunmadığına, söz konusu tutarın davacı yanın davalı bankaya olan toplam borcundan mahsup edilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında akdedilen Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesi ile davacı tarafın davalı bankadan kredi kullandığı, davacı tarafça 09/05/2014 tarihinde … numaralı dövize endeksli kredinin ana para borcunun, aynı gün … numaralı yeni dövize endeksli kredi hesabından açılan kredi ile kapatılmak suretiyle, davalı banka tarafından vadesinde ödenmeyen 41369 numaralı dövize endeksli kredi alacağına ilişkin yasal takip hakkından borçlu davacı lehine vazgeçilerek yeniden yapılandırıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamında düzenlenen 15/09/2017 tarihli bilirkişi ek raporu ve 12/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalı bankanın davacı tarafa kullandırdığı 41369 numaralı kredi alacağının vadesinde ödenmemesine rağmen kanuni takibe geçme haklarını kullanmaktan borçlu lehine olacak şekilde vazgeçmiş olduğu, krediyi normal hesaplarda izlemeye devam ettiği, tahsili Gecikmiş Alacaklar Hesabına alarak karşılık ayırması gerektiği tarihten evvel 09/05/2014 tarihinde ödenmemiş olan krediyi yeni açtığı 44374 numaralı DEK ile tasfiye ettiği ve krediyi yenilemek suretiyle yeniden yapılandırmada bulunmuş olduğu, eski kredinin yeni açılan kredi ile karşılıklı şekilde kapatılması sırasında fiili ödeme kurunun 09/05/2014 tarihli USD Döviz satış kuru 2.081 TL olması gerektiğinden dolayı ortaya kur farkı çıkmayacağı, bundan dolayı davacı yanın davalı bankaya 85.256,24 TL kur farkı ve kur farkı üzerinden hesaplanan % 5 BSMV tutarı 4.262,81-TL olmak üzere toplam 89.519,05 TL tutarında borçlu bulunmadığı tespit edilmekle, düzenlenen bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunduğu, davacı tarafça menfi tespit talebine ilişkin davanın ıslahı neticesinde davanın alacak davasına dönüşmesinden dolayı, söz konusu tespit edilen miktarın davacı tarafın davalı bankaya olan toplam borcundan mahsup edilmesi gerektiği sabit olduğundan, davacı tarafça açılan davanın kabulü ile toplam 89.519,05-TL alacağın davalı bankanın davacı tarafça düzenlenen ihtarnamenin davalı taraf tebliğ edildiği tarih olan 10/11/2014 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşıldığından bu tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; toplam 89.519,05-TL alacağın temerrüt tarihi olan 10/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.586,27-TL karar harcının davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 1.560,57-TL ilk harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 13 adet tebligat gideri 141,00-TL, posta masrafı 14,00-TL, bilirkişi ücreti 2.650,00-TL olmak üzere toplam 2.805,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.911,52-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
e-imza*
Hakim
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.