Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1133 E. 2020/58 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1133 Esas
KARAR NO : 2020/58

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2015
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememize açılan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin…adresindeki akaryakıt istasyonunu …Şti.’den 20/12/2013 tarihli işletme devir sözleşmesi ile devir aldığını, bu devir sözleşmesi ile TBK 202 maddesine göre işletme aktif ve pasifleri ile birlikte devir alındığından işletmenin önceki sahibi…’un bu işletme için imzaladığı tüm sözleşmelere halef sıfatı ile taraf olduğunu, yeni TTK 11-3 maddesine göre içerdiği mal varlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün halinde devredilebildiğini veya hukuki işleme konu olabildiğini, bu devir sözleşmesi ile ticari bir işletmeyi bir bütün halinde konu alan diğer sözleşmelerin yazılı olarak yapıldığını, ticaret siciline tescil ve ilan edildiğini, davacı şirket ile ayrıca otogaz bayilik sözleşmesi ve istasyonlu bayilik sözleşmesi imzalanmış olmasına rağmen prim alacağı şartlarını düzenleyen ayrı bir sözleşme düzenlenmediğini,… nolu protokole davacı şirket TTK ve TBK’na göre halef sıfatı ile taraf olduğunu, bu protokol ile tesis edilen irtifak hakkının protokolde öngörüldüğü 18/09/2015 tarihine kadar sürdüğünü, protokolün 9. maddesine göre düzenlenmiş prim alacak faturalarının 15/09/2015-30/09/2015 tarihlerine e-fatura olarak düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalı tarafından bu faturalara süresi içinde itiraz edilmediğini, TTK 21-2 maddesine göre bir fatura alan kişi, aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmazsa bu içeriği kabul etmiş sayılacağını, öte yandan davalıya borcunun ödenmesi için değişik tarihlerde birden fazla ihtarname gönderildiği halde borcunu ödemediğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 250.000,00-TL’nin TTK 1530-4-D maddesine göre temerrüt tarihi olan 04/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avanas faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında mevcut otogaz ve akaryakıt istasyonunda davalının …bayisi olarak gösterilmesini teminen 13/01/2014 tarihinden 18/09/2015 tarihine kadar süreli bir akaryakıt bayilik sözleşmesi ve istasyonlu otogaz bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede davacıya prim ödeneceğine dair hüküm olmadığını, buna rağmen davacı kendisinden önce aynı akaryakıt istasyonunda …istasyonu olarak faaliyet gösteren dava dışı …Şti. İle … Ofisi arasındaki 06/09/2010 tarihli bayilik sözleşmesi ve 14/09/2010 tarihli protokol hükümlerinin kendisi içinde uygulanması gerekirken uygulanmadığından bahisle prim alacağı davası açtığını, davacının taraf olmadığı bir sözleşmeye, hele ki sonlandırılmış sözleşmeye istinaden hak talebinde bulunamayacağını, dava dışı … ile davalı şirket arasındaki bayilik sözleşmesinin 18. Maddesine göre bayilik sözleşmesi ile protokolün sonlandırıldığını, davacı ile davalı … arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, davacı ve kendileri arasında bayilik sözleşmesi eki mahiyetinde protokol yapılmadığını, ayrıca yine 5015 sayılı petrol piyasası kanunu 8. Maddesine göre bayiler birbirinin haklarına devir yolu ile halef olarak değil dağıtıcıları ile yapacakları tek elden satış sözleşmesine göre bayilik faaliyetinde bulunduğunu, sözleşmede bulunmamasına rağmen davacı tarafından davacı şirkete bayiliği süresince satışlarını teşvik etmek amacı ile prim ödendiğini, davacı şirkete…faaliyette bulunduğu 2014-2015 yılında satışlaı sebebi ile ödenen prim tutarı 669.377,12-TL olup, ödeme tarihleri ve tutarları ile buna karşılık kesilen faturaları dosyaya sunduklarını, davacı tarafın hiçbir alacağı yokken toplam 849.680,07-TL tutarında 2 adet e-fatura gönderdiğini, davacının düzenlediği faturalarla aynı miktarda olmak üzere e-fatura sisteminden faturaların ödendiğine dair elektronik ortamda belge gönderdiklerini, belgeleri alan davacının itiraz etmeden bu faturaları e-fatura adresine iade ettiğini, kendilerine 08/12/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, bunun üzerine davacının…Noteri aracılığı ile kendilerine itiraz ettiklerini, taraflar arasındaki sözleşmelerin yanı sıra, müvekkilinin şirket defter ve kayıtları ile davacının buna mübayin olmayan defter ve kayıtlarından herhangi bir borcu bulunmadığının kanıtlandığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce alınan 08/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin söz konusu 2 adet fatura tutarı toplamında cari hesap bakiyesi alacağı olduğu ve 15/09/2015 ve 30/09/2015 tarihli söz konusu 2 adet faturaya 8 gün içerisinde itirazın yapılmadığı bu nedenle kesinlik kazandığını belirttiği, bu durum ideayı doğrular durumda olsa da bu defa davalı tarafından düzenlenen 01/11/2015 tarihli iki adet faturaya da davacı tarafından itiraz edilmeden kayıtlara alındığı ve söz konusu 2 adet iade faturasının kesinlik kazandığı, söz konusu fatura tutarları kadar borç ve alacağın sıfırlandığı, davacı bu defa aynı bedellere ilişkin, 30/11/2015 tarih … numaralı 564.069,22-TL bedelli e-faturayı ve 30/11/2015 tarih …numaralı 285.610,80-TL bedelli e-faturayı davalının e-fatura edresine gönderdiği, davalı şirket tarafından söz konusu faturaların 08/12/2015 tarihinde tebellüğ edildiğinin belirtildiği, … Noterliğinden davacı şirket merkezine ve istasyon adresine gönderilen 09/12/2015 tarih ve …ve …yevmiye numaralı bildirimlerle bahse konu faturalara itiraz edildiği, ancak bu ihtarnamede belirtilen ikinci iade faturalarının davacı şirket tarafından kayıtlara alınmadığı, davacı tarafından 03/11/2015 tarihinde… Noterliği’nin … yevmiye nosu ile davacı adına çekilen ihtarnamede 03/11/2015 tarihi itibariyle 838.211,55-TL borç bakiyesinin ödenmesinin talep edildiği, oysa 03/11/2015 tarihi itibariyle 3.236,04-TL davalı tarfın borcunun bulunduğu, 30/11/2015 tarihli … nolu fatura içeriğinde LPG fark faturası ibaresinin yazdığı, şirket yetkilisi ve muhasebecisine bilirkişi olarak söz konusu 2 adet fatura içeriğinde prim yazmadığı, içeriğinin açıklanmasının istenmesi üzerine yetkililerce söz konusu faturaların içeriğini ve hesaplamasını gösterir liste tarafına verildiğini, adı geçen listelerin incelenmesinde 2014-2015 yıllarında davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen fatura KDV hariç bedellerine belirli bir oran uygulamak suretiyle kümülatif olarak toplanarak söz konusu fatura bedellerine ulaşıldığı, bu haliyle açılan davada her ne kadar prim borcu denmiş ise de davacı şirket yetkilisinin davalı şirket tarafından 2014-2015 yıllarında adlarına düzenlenmiş olan faturalarda birim fiyatlarına davalı kendi lehine fazla kar eklenerek düzenlendiği, diğer bir anlatımla davacı aleyhine düşük kar marjının uygulandığını ifade ederek fatura tutarına eksik intikal ettirildiğini iddia ettiği oranlarla hesaplama yapıldığı, bu hesaplamalar neticesinde toplam fatura tutarına ulaşıldığını beyan ettiği, bu durumun 13/01/2014-18/09/2015 tarihleri arasında düzenlenen her bir fatura tutarına itiraz edilmiş olduğu anlamını taşıdığı, ticari hayatın olağan akışı içerisinde ticari icaplara uygun bulunmadığı, her bir faturaya VUK ve TTK gereğince 8 gün içerisinde itirazın yapılmasının gerekli olduğu, davalı ve davacı arasındaki ticari ilişkinin mutabakata dayalı ticari ilişki olduğu, dava dosyasına sunulan davacı ve davalı şirketlere ait muavin defter kayıtlarına göre 30/11/2015 tarihine kadar birbirini teyit ettiği, bu durumun ise taraflar arasında ticari mutabakatın sağlanmış olduğu anlamını taşıdığı, davacı ve davalı arasındaki ticari ilişkiye ait prim ödemesine dair herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı, diğer taraftan…Akaryakıt 2014-2015 yıllarında her ay için KDV hariç toplam (358.292,72-TL + 311.084,40-TL) = 669.377,12-TL tutarında irim e-faturası düzenleyerek yasal defter kayıtlarına işlediği, davalı şirkete ait cari hesapla mahsuplaştırıldığı, davacı şirket yetkilisinin bilirkişiye vermiş olduğu karşılıklı cari hesaplara ilişkin muavin defter kayıtlarına göre davalı…’de söz konusu prim faturalarını yasal defterlerine kaydını yaptığı, her ne kadar davacının yasal defter kayıtlarında davacı şirketin 120.O.03… Ofisi’ne ait muavin defter kayıtlarında; 30/11/2015 tarih itibariyle 3.236,04-TL davacı şirketin …A.Ş.’den alacaklı göründüğü, 30/11/2015 tarihinde davacı şirketin davalı şirket adına 091 ve 092 nolu KDV dahil 285.610,80-TL ve 564.069,22-TL tutarında e-faturaları düzenleyerek kayıtlara intikal ettirdiği, bu faturalar sonucunda davalı şirket borcunun 852.916,06-TL gözükse de açıklanan nedenler ve dava dosyası içerisinde bulunan Yargıtay Kararları birlikte değerlendirildiğinde İhtilaf konusu 2 adet fatura içeriğinin davacı ve davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan usule uygun yapılan sözleşmeye dayalı pirim alacağından oluşmadığı, bu nedenlerle davacının davalıdan söz konusu faturalara ilişkin bir alacağının bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 08/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafın 2014-2015 yılı ticari defterleri ile kayıtları, dava dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin tetkiki sonucunda; incelenen davalı yana ait 2014-2015 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve yine, 2014-2015 yılına ait yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin süresi içinde yapıldığı, davacının ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu, 2014-2015 yılı ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğinin bulunduğu son karar Mahkememize ait olmak üzere kanaate varıldığı, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda dava konusu 15/09/2015 tarihli 564.069,22-TL ve 30/09/2015 tarihli 285.610,80-TL tutarında 2 adet e-faturanın ticari defterlerine 15/09/2015 ve 30/09/2015 tarihlerinde kaydettiği davacı … cari hesap yönünden alacaklandırıldığı, 01/11/2015 tarihli 546.069,22-TL bedelli ve 01/11/2015 tarihli 285.610,80-TL bedelli e-faturalarını da ticari defterlerine 01/11/2015 tarihinde kaydederek kendisini alacaklandırdığı, yine 01/11/2015 tarihi itibariyle davalının ticari defterlerinde davacı şirketten 11.308,47-TL alacağı olduğu tespit edilmiş olduğu, davalı şirket dosya teslim ve inceleme tutanağında da belirtildiği üzere inceleme günü incelemede hazır bulunmamış ve davaya konu ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden inceleme yapılmadığı, son karar Mahkememize ait olmak üzere açıklanan yasal dayanaklar ve Yargıtay kararları dikkate alınarak dava dışı …’den davacının tüm aktif ve pasifi ile birlikte 20/12/2013 tarihinde… yev. Nolu … Noterliğince düzenlenen işletme devir sözleşmesi ile akaryakıt istasyonunu devralmış olduğu, davalı şirketin bu devre onay vererek bayilik sözleşmesi imzalandığı,TBK 202. Md. Göre işletme aktif ve pasifleri ile birlikte devir alındığından işletmenin önceki sahibi …bu işletme için imzaladığı 11/09/2010 tarih ve 6750 nolu protokolün tüm sözleşmelere halef sıfatı ile davacının taraf olduğu ve 6750 nolu prtokolün taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmelerinin ayrılmaz parçası olduğu, işletme devrinden sonra davalının 6750 sayılı sözleşmeyi feshettiğine dair beyanı olmadığı, sözlşemenin 13. Md. …tarafından verilen muvafakat sebebi ile devam ettiği sözleşme süresince intifa hakkından faydalanan …prim ödemekle yükümlü olduğu, 6750 sayılı protokol 9. Md. Aylık satış destek priminin …tarafından fatura karşılığı cari hesaba aktarılacağı ödeneceği hükme ile bağlandığı, dava konusu sözleşmeden doğan alacak haklarına ilişkin olarak davacının 15/09/2015 tarihli 564.069,22-TL ve 30/09/2015 tarihli 285.610,80-TL tutarlı faturalara ve içeriğine davalı tarafından TTK 21/2 maddesine göre 8 günlük itiraz süresinde itiraz edilmediği davalı taarfından davacının düzenlediği faturalara 01/11/2015 tarihinde düzenlediği iade faturaları TTK 21-2 maddesinde belirlenen 8 günlük süre dolmuş olduğundan itiraz niteliğinde taşımadığı bundan dolayı son karar Mahkememize ait olmak üzere davacının düzenlediği faturaların taraflar arasında düzelşenen sözleşmeye uygun olduğu görüşünde olduğu, tarafların masraf vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin değerlendirilmesinin Mahkememizin takdirerinde olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 05/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki sözleşmelerde davacıya prim ödeneceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması ve yine bu sözleşmelerde eski bayinin yapmış olduğu sözleşmelerin aynen devam edeceğine ilişkin bir ihtirazi kayıt veya ibare bulunmaması nedenleri ile davacının prim alacağına dair dava konusu talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile dava dışı şirket arasında yapılan işletme devir sözleşmesine istinaden davalı aleyhine açılan prim alacağına ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı ile dava dışı …Şti. Arasında 20.12.2013 tarihli işletme devir sözleşmesinin yapıldığı, sözleşmeye istinaden de dava dışı devralınan işletmenin, davalıdan olan prim alacağının tahsili yolunda 13.11.2015 tarihinde Mahkememizdeki iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraflarca usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanılmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Petrol Piyasa Yasası;
“Madde 8 Bayi lisanslarına ilişkin düzenlemeler (teknik, güvenlik, kapasite, çevre vb.) Kurum tarafından yapılır. Bayiler, dağıtıcıları ile yapacakları tek elden satış sözleşmesine göre bayilik faaliyetlerini yürütürler. ” hükmüne haizdir.
Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya celp edilen evraklar hepbirlikte incelendiğinde, davacı ile dava dışı … Şti. arasında 20.12.2013 tarihli işletme devir sözleşmesinin yapıldığı, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli 02.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacı tarafça bu işletme devir sözleşmesine istinaden dava dışı…Şti.’nin davalıdan prim alacağı olduğu iddiasıyla iş bu davanın açıldığı, eski tarihli bu sözleşmede prim alacağına ilişkin hüküm bulunmakla birlikte, işletme devri sonrası davacı ile davalı arasında yeni bir otogaz bayilik sözleşmesi ile istasyonlu bayilik sözleşmesinin düzenlendiği, dava dışı işletmeyi devralan davacı ile davalının, devredilen işletmenin davalı ile yaptığı sözleşmeleri aynen devam ettirmedikleri, davacı ve davalı arasında yeni bir bayilik sözleşmesinin kurulduğu, yeni sözleşmede, dava dışı işletmeyi devreden tarafın sözleşmelerine atıf yapılmayıp bu yeni sözleşmenin işletme devri yapan dava dışı işletme ile yapılan sözleşmelerin devamı olduğuna dair bir kayıt olmadığı, yeni sözleşmede prim alacağına ilişkin herhangibir kaydın sözleşme metninde bulunmadığı, davacı tarafça tek taraflı tanzim olunup davalıya tebliğ edilen prime ilişkin fatura alacaklarının, alacağın varlığını tek başına ispatlamadığı, Petrol Piyasa Yasasının 8. Maddesinde yer alan bayilerin birbirlerinin haklarına, devir yolu ile değil dağıtıcılar ile yapacakları tek elden satış sözleşmeleri ile faaliyette bulunabileceklerine dair emredici Yasa hükmü de nazara alındığında, davacının davasının reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 4.269,38-TL harcın mahsubu ile talep halinde fazla alınan 4.214,98-TL harcın davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 25.950,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 20,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.