Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1130 E. 2020/268 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1130
KARAR NO : 2020/268

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2015
KARAR TARİHİ : 24/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin 24.11.2015 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı … ilçesi, … Sokak, 140 ada, 1 parselde kain ve arsası üzerinde yapılacak olan fabrika inşaatının hafriyat ve kaba inşaat işlerinin yapılması hususunda … Şti. ile götürü ücreti sözleşme akdettiği, hafriyat alımı devam ederken üst kotlarda yağmur yağmadığı halde arsa içine aşırı oranda su dolduğu, bunun sebebini araştıran mühendislerin, …’nin herhangi bir projesi olmadığı halde üst yolun karşısında kalan ve davalıya ait fabrikadan hiçbir kanala bağlantısı olmayan ve yol altına atık su sahasının yapıldığının tespit edildiği, suyun dolmasına davalının fabrika binasının sebep olduğunu, mevcut toprağın zayıflamasına neden olduğunu ve yüklenici firma tarafından toprak kaymasının önlenmesi, bu atık suların yola ve şantiyeye zarar vermemesi amacıyla belediyenin zemin etütlerinde ve inşaat projesinde istemediği kazık vurma işinin yapılmak zorunda kalındığı, projede öngörülmeyen bu kazık vurma işinin müvekkili şirkete büyük oranda ek maliyetler, külfetler çıkartarak zarara uğramasına neden olduğu, Borçlar Kanununa göre bina sahibinin binasıyla ilgili kusursuz sorumluluğunun mevcut olduğu, davalının fabrikasının sebep olduğu bu haksız fiil neticesinde ayrıca kazık projesi yapılmak zorunda kalınması nedeniyle, toplam 395.007,95 TL. kazık çakma maliyetinin şimdilik 20.000,00 TL sinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekilinin 13/01/2016 Tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın … ve …ne yöneltilmesi gerektiğini, davacı yanın zararının müvekkil şirketten kaynaklandığı iddiasının tamamen asılsız ve mesnetsiz olduğunu, Hatıra sokakta atık su ve altyapı çalışmaları ilgili belediye ve … tarafından yapılmadığı, gerekli önlemler alınmadığı müvekkili başvurulara rağmen gerekli önlemler alınmadığı, yeraltı sularının neden olduğu toprak kaymalarından, müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, kazık çakma gereği olup olmadığı hususunun …nden müzekkere ile sorulması gerektiğini, 15 yıldır sözkonusu taşınmazın bulunduğu parselde toprak kayması yaşanmadığı gözönüne alındığında toprak kaymasının müvekkili şirketten kaynaklanmadığının açık olduğu, Gaziosmanpaşa …Sulh Hukuk Mahkemesinin… D.İş sayılı dosyasına sunulu bilirkişi raporuna ayrıntılı olarak itiraz ettikleri, bu rapora göre müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, kazık çakma işleminin zaruri olup olmadığının belirli olmadığı, müvekkili şirket ile hiçbir şekilde bağlantısı bulunmayan, müvekkili şirketten kaynaklı olup olmadığı tespit dahi edilemeyen bu olayda, tespit bilirkişi raporunda 240.000TL olarak hesaplanan ancak dava dilekçesinde 395.007,95TL gibi çok daha fahiş bir tutardan müvekkili şirketin sorumlu olduğu iddialarının tamamen asılsız ve mesnetsiz olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesin talep etmiştir.
İhbar Olunan Davalı… Başkanlığı vekili. 25/03/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle: atık su kanalı yağmur suyu kanalı dere ıslahı inşaatı işi kapsamında 2015 yılı başlarında çalışmaların tamamlandığı, davacı tarafın dava dilekçesinde 24/11/2015 tarihinde sözkonusu zararın ortaya çıktığını ifade ettiğini, bu tarihin sözkonusu altyapı çalışmalarının bitiminden sonraki döneme denk geldiğini, bu nedenle idareye izafe edilecek bir kusur bulunmadığını, davacının atık sularını esasen doğrudan alıcı ortama vermekle kanuna aykırı eylemi yaptığını, Medeni Kanun 737. Maddesine göre herkesin taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlü olduğunu, …rahatsızlık vermenin yasak olduğunu, yerel adete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin hakların saklı olduğunu, davanın … Genel Müdürlüğüne ihbar edildiğini, ihbar olunan … Genel Müdürlüğünün su ve kanalizasyon işlerinde yetkili idare olduğunu, davalının davaya konu eyleminde müvekkili belediyenin bir kusurunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle husumet itirazının kabulüne, davanın görev bakımından ve akabinde esastan reddine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar Olunan Davalı … Genel Müdürlüğü vekili 29/03/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Yağmur sularının uzaklaştırılmasından …’nin sorumlu olmadığını, …’nin… Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek üzere kurulduğunu, 5393 sayılı Belediye Kanununun 15.maddesi/e bendine göre yağmur sularının uzaklaştırılmasına sağlamak görevinin belediyelerde olduğunu, … Atıksuları Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre atıksu kaynağının ve bina sahibinin sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle davalı idare aleyhine hüküm kurulmasına yer olmadığını beyan etmiştir.
İhbar Olunan Davalı … A.Ş, vekili 20/06/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davalı ile sigorta şirketi arasında 12008370 nolu Sına-i ticari yangın sigorta poliçesi ile 01/01/2015-30/11/2015 arasında sigortalı olduğu, poliçede olay başına 80.000,00USD muafiyet bulunduğu, müvekkili sigorta şirketinin dava konusu olaya ilişkin sorumluluğunun olabilmesi için dava konusu olayın meydana gelmesinde sigortalı olan davalıya hukuken isnat edilebilecek bir sorumluluğunun olması gerektiğini, sigortalı davalının olayın meydana gelmesinde herhangi bîr kusurunun bulunmaması nedeniyle ihbar olunan sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulmamasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça davalı aleyhine açılan haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Keşif yapılarak İnşaat Mühendisi, Jeoloji Mühendisi ve Mali Müşavir bilirkişiler tarafından düzenlenen 25/07/2019 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015 yılı yasal defterlerinin e-deftere tabi olduğu, tasdike tabi Envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde verildiği, yevmiye ve kebir defterlerinin ise E-beratlarının yasal süresinde verildiğinin tespit edildiği, davacının inşaat yaptığı taşınmazın İstanbul İli Arnavutköy İlçesi Ömerli Mah. Eski 141 ada 1 parsel yeni 267 ada 1 parsel sayılı, davalı şirketin faaliyet gösterdiği taşınmaz eski 141 ada 13 yeni 268 ada 9 parsel sayılı taşınmaz olduğu, davacı şirketin davacıya haksız eylemde bulunduğunun tespitinin keşif tarihi itibari ile mümkün olmadığı, davacının kazık imalatını davalının yaptığı haksız eylem nedeni ile yapmak zorunda kaldığını beyan etmesine karşın, zemin etüd raporuna göre çevre ve kazı güvenliğini sağlamak amacıyla hazırlatılması ve onaylatması gereken iksa projesini yaptırmadan inşaata başlaması nedeniyle davalının bu konuda bir sorumluluğu olmadığı, davacının zarara uğradığı kanaatine varılması durumunda dosya kapsamında talep edilen kazık imalatının 24.11.2015 dava tarihi itibari ile rayiç bedelinin toplam 342.387,30TL. (404.016,90 TL. KDV dahil) olarak hesaplandığı, davacının kazık imalat bedeli olarak 001838 sıra 19/05/2015 tarihli fatura ile 334.752,50 TL.(342.387,30 TL.KDV dahil) masraf yaptığını beyan ettiği, bu yapılan kazık imalatının davacı tarafından yapılan inşaat kapsamında düzenlenen Zemin Etüd Raporu uyarınca zorunlu imalat olduğu, dolayısıyla bu imalatın sebebinin davalı taraftan kaynaklanmadığı görüş ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Keşif yapılarak Hukukçu, İnşaat Mühendisi ve Jeoloji Mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen 06/03/2020 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; Davacı … Şti.nin iksa işini yapmak zorunda olduğu, davalı tarafından zarara uğratıldığı ile ilgili somut bir delile dava dosyasında rastlanmadığı, kanuni yollarla usulüne uygun zamanında bir tespit yaptırmadığı, belediyesine bir iksa projesi vermediği hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının iddia ve taleplerinin yerinde olmadığı, iş sahibi davacının yüklenicisi olan …Şd.nin işin olağan seyri için yapması gereken kazık çakma işinin davalı veya üçüncü bir kişiden kaynaklanan bir zarar olamayacağı, zarar ile davalının atık su tahliyesi arasında illiyet bağı bulunmadığından yukarıda açıkladıkları yapı malikinin kusursuz sorumluluğu hükümlerine başvurulamayacağının anlaşıldığı, ancak davacı tarafın, mevzuatın öngördüğü ve teknik gereklilikten kaynaklanan kazık çakma yükümlülüğü dışında, davalının atık su ve yağmur suyu tahliyesi sebebiyle bir zarara uğradığını ispat etmesi durumunda, TMK m.737’den doğan komşuluk haklarını kullanarak TMK m.730 uyarınca davalıya karşı tazminat talebinde bulunabileceği, davada böyle bir ispat ve talep bulunmadığından anılan hususun uyuşmazlık dışında kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; yapılan keşif, toplanan deliller, düzenlenen bilirkişi raporları ile; davacı taraf yaptırmakta olduğu inşaat sırasında maliki bulunduğu arsa içine aşırı oranda su dolduğunu, bunun sebebini araştıran mühendislerin, …’nin herhangi bir projesi olmadığı halde üst yolun karşısında kalan ve davalıya ait fabrikadan hiçbir kanala bağlantısı olmayan yol altına atık su sahasının yapıldığının tespit edildiğini, suyun dolmasına davalının fabrika binasının sebep olduğunu, mevcut toprağın zayıflamasına neden olduğunu ve yüklenici firma tarafından toprak kaymasının önlenmesi, bu atık suların yola ve şantiyeye zarar vermemesi amacıyla belediyenin zemin etütlerinde ve inşaat projesinde istemediği kazık vurma işinin yapılmak zorunda kalındığını belirterek davalının fabrikasının sebep olduğu bu haksız fiil neticesinde ayrıca kazık projesi yapılmak zorunda kalınması nedeniyle, toplam 395.007,95 TL. kazık çakma maliyetinin davalıdan alınarak kendisine ödenmesi talebi ile bu davayı açmış ancak dosyada alınan iki adet yasaya uygun, karar vermeye elverişli, denetime açık ve aydınlatıcı heyet bilirkişi raporunda da davacının kazık çakma maliyetinin iksa projesi almadan inşaata başlaması nedeniyle olduğu, davalının bu maliyetin oluşmasında bir kusurunun bulunmadığı, zarar ile davalının atık su tahliyesi arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

KARAR: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan maktu 54,40-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 287,15-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 3.400,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.