Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1069 E. 2019/266 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/894 Esas
KARAR NO : 2019/302
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 11/09/2015
KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Mahkememize açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; taraflar arasında 25.02.2010 tarihinde lojistik, malzeme satış ve montaj sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği davacının, sabit bir dijital telekomünikasyon şebekesi temin etmek, kurmak, test etmek, tamamlamak ve bu şebeke ile diğer hizmetleri sağlamayı üstlendiğini, davalı tarafından işlerin tam olarak yapıldığı kabul edilmekle işlerin karşılığı ücretin (artırım yapılmadan) düzenli olarak ödendiğini, sözleşmede “bir yılın sonunda fiyatlara enflasyon oranında artış yapılacaktır.” şeklinde hüküm yer almasına karşın davalı şirket tarafından davacıya bu artışın uygulanmadığını, davacı firma sözleşmenin imzalanmasından 1 yıl sonra enflasyon oranının uygulanmasını beklerken normal ödemenin haricinde hiçbir şekilde artış yapılmadığını, sözleşmenin yaklaşık 4 yıl devam ettiğini, bu süre zarfında müvekkiline artış yapılmadığını, sözkonusu artış oranlarının ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından … Noterliğinin 09.06.2015 tarih ve … yevmiye numarası ile davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından yine hiçbir ödeme yapılmadığı gibi…Noterliği’nin 02.07.2015 tarih ve …yevmiye numarası ile ihtarnameye cevap olarak “ödemelerin yapıldığında artışların ayrıca talep edilmediği ve bu şekilde kabul olunacağını, bu hususta hiçbir ödeme yapılmayacağının belirtildiğini, davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranarak davacı firmanın yıl sonu enflasyon artışını uygulamadığını, müvekkilinin 2011 yılında 2.739.634,32 TL, 2012 yılında 2.317.213 TL, 2013 yılında 56.640 TL, 2014 yılında ise 186.205,18 TL olmak üzere toplamda 5.299.692,50 TL cari hesaba her yıl için ayrı ayrı enflasyon oranında artış uygulanması gerektiğini, artış oranlarının sözleşmenin 25.02.2010 tarihinde imzalanmış olması nedeniyle her yıla ait Mart ayının artış oranlarının yıl sonu cari hesaba eklenmesi gerektiğini, 2011-2015 yılları arasında davacı firmanın cari hesaplarına enflasyon artış oranlarının eklenmesini yani sözleşmede kararlaştırıldığı gibi 1 yılın sonunda fiyatlara enflasyon oranında artış yapılmasına karar verilmesini ve şimdilik 10.000 TL enflasyon artışı alacağının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 14/11/2017 tarihinde sunduğu ıslah dilekçesi ile dava değerini 430.884,70 TL ‘ye yükseltmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; Davacının taleplerinin usul ve yasaya aykırı olduğu gibi taraflar arasında imzalanan sözleşmeye de aykırı olduğunu, sözleşme kapsamında tüm ödemelerin yapıldığını ve enflasyon oranında yıllık artış taleplerinin kabul edilemeyeceğinin kendilerine ihtarname ile bildirildiğini, davacının dava dilekçesinde alacaklarının dayanağının sözleşmede bir hüküm olarak yer aldığını iddia ettiğini, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşme incelendiğinde, enflasyon artışlarına ilişkin tek ibarenin, sadece Sorumlulukların Paylaşılmasını düzenleyen Ek-3 te muhatap firmanın bir öngörüsü olarak yer aldığını, Sözleşme kapsamında davacıdan özel teklif alınarak gerçekleştirilmiş olan bazı işlerin incelendiğinde, bazı mal ve hizmet kalemleri için davacı tarafından teklif edilen birim fiyatlarının sözleşmede kararlaştırılan birim fiyatlar ile aynı yada daha düşük olduğunun tespit edildiğini, sözleşme kapsamında fiyatların enflasyon oranında artırılmasına ilişkin kesin ve kararlaştırılmış bir madde olmadığını, fiyat artışının sadece davacı firmanın bir öngörüsü olarak Sözleşmede yer aldığını ve sözleşme süresince bu konuda davacı tarafından herhangi bir talepte bulunulmayıp, davalı şirket tarafından düzenlenen sipariş emirleri ve ödenen ücretle herhangi bir ihtirazı kayıt öne sürülmeksizin kabul edildiğini ve aksine bazı kalemler için davacı tarafından daha düşük ücret teklifi yapıldığından, sözleşme sona erdikten yaklaşık bir yıl sonra davacı tarafından öne sürülen fiyat artışı talebinin haklı ve iyi niyetten uzak bir talepten ibaret olduğu beliterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava sözleşmeden kaynaklanan alacak davasıdır.
Taraf delilleri toplanmış, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri incelenmiş, bilirkişi rapor ve ek raporu alınmıştır.
Talimat Mahkemesine Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan ek raporda; sözleşmenin sayfa 5-5 tedarikçi öngörüleri başlığı altında 3. sıradaki satırda; 1 yılın sonunda fiyatlara enflasyon oranında artış yapılacaktır ibaresinin görüldüğünü ve buna göre enflasyon hesabının yapıldığını, 2011-2012-2013-2014 yıllarına ait toplam fatura tutarı 5.300.874,68 TL için 430.884,70 TL enflasyon hesaplaması yapıldığını belirtilmiştir.
Davacı davalı ile aralarındaki sözleşmede bulunan 1 yılın sonunda fiyatlara enflasyon oranında artış yapılacaktır hükmüne rağmen enflasyon oranında artış yapılmadan davalı tarafından ödeme yapıldığını belirterek enflsayon oranında yapılmayan artışa ilişkin alacağın tahsilini talep ettiği, davalı tarafın ise taraflar arasındaki sözleşmede enfalsyon artışına ilişkin tek ibarenin sadece sorumlulukların paylaşılmasını düzenleyen ek 3 te muhatap firmanın ön görüsü olarak yer aldığını, sözleşme kapsamında fiyatların enflasyon oranında artırılmasına ilişkin kesin ve kararlaştırılmış bir madde olmadığından fiyat artışının sadece davacı firmanın bir öngörüsü olarak sözleşmede yer aldığından davacının talebinin yerinde olmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 25/02/2010 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin ekinde sayfa 5-5 te bulunan “sorumluluk matrisi iş kapsamı, taşeron sorumluluk öngörüleri” başlıklı belgede tedarikçi öngörüleri bölümünde ” bir yılın sonunda fiyatlara enflasyon oranında artış yapılacaktır.” hükmünün bulunduğu ve bu sayfanın da taraflarca imzalandığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşme, bilirkişi rapor ve ek raporu, düzenlenen faturalar ve ödemeler göz önüne alındığında; bu sözleşmenin ekindeki sayfa 5-5te bulunan “sorumluluk matrisi iş kapsamı, taşeron sorumluluk öngörüleri” başlıklı belgede tedarikçi öngörüleri bölümünde ” bir yılın sonunda fiyatlara enflasyon oranında artış yapılacaktır.” hükmü nedeniyle davacının enflasyon oranında artış yapılmasını talep edebileceği, davacıya 2012-2014 yılları arasında düzenlediği faturalara karşılık yapılan 5.300.874,68 TL için 430.884,70 TL enflasyon artışının yapılması gerektiği ve davacının bu miktar alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; 430.884,70 TL nin temerrüt tarihi olan 16.06.2015 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 29.433,73 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL ve ıslah harcı 7.185 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 22.077,95 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 31.185,39 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan Peşin Harç 170,78 TL, Islah Harcı 7.185 TL, Başvurma Harcı 27,70 TL, bilirkişi ücreti 800 TL, tebligat ve müzekkere gideri 184 TL olmak üzere toplam 8.367,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan tutarın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır