Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1058 E. 2020/143 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1058 Esas
KARAR NO : 2020/143

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/11/2015
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, sağlık alanında faaliyet gösteren saygın hastaneler zinciri olan … Hastanesinin sahibi ve işleteni olduğunu, davalı şirketin hastane binasında yer alan… adresinde kiracı olarak faaliyet göstermek olan bir şirket olduğunu, müvekkilinin hastanenin “… Hastanesi” markası altında medikal estetik konusunda hizmeti sunmak amacı ile davalı/borçlu şirket ile anlaşmış olduğunu, bu kapsamda taraflar arasında medikal estetik biriminin “…Kliniği” adı altında davalı/borçlu tarafından kendisine ait personel ile işletilmesine dair 01/07/2008 tarihli Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, sonrasında taraflar yine aralarındaki sözleşmeyi güncelleyerek medikal estetik hizmetlerini 01/07/2010 tarihli Hizmet Sözçleşmesi kapsamında yürütmeye devam etmiş olduklarını, 2013 yılında davalı/borçlu “…Kliniği”nde medikal estetiğin yanı sıra saç ekim hizmetlerini de sunmayı talep etmiş olduğunu, saç ekim hizmetlerinin de eklenmesi hususunda taraflar karşılıklı mutabakata varmış olduklarını, bu kapsamda 01/11/2013 tarihli Hizmet Sözleşmesi tanzim ve imza edilmiş olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 8. Maddesi kapsamında müvekkili hastanenin saç ekim bölümü için projelendirme yapmış olduğunu ve inşaat giderleri için işbu dava konusu icra takibi ile takep edilen 80.153,00-TL tutarında harcamayı bizzat üstlenmiş olduğunu, bunun karşılığında, davalı borçlunun medikal estetik ve saç ekimi hizmetini sunmayı üstlendiği “… Polikliniği”nin iyletilmesine yönelik her ay fatura karşılığı müvekkileri olan Hastane’ye aylık 15.000-TL işletme bedeli ödemeyi üstlenmiş olduğunu, buna ilaveten saç ekimi hastalarından elde edilen gelirin %50 davalı/borçlu, %50 müvekkili hastane olarak paylaşılmasına karar verilmiş olduğunu, davalı/borçlunun kendi ekibi dışında birine poliklinik hizmeti sunmak üzere saçk ekimi hizmeti sundurması halinde ise gelirin %40 davalı/borçlu, %60 müvekkili hastane olarak paylaşılmasına karar verilmiş olduğunu,… tarafından, …’a ait lazer cihazları kullanılacak olursa, lazer hastalarından elde edilecek gelirlerin %50’si …’e %50’si …’a olacak şekilde paylaşılmasına karar verilmiş olduğunu, bu kapsamda davalının sözleşme kapsamında her ay 15.000-TL işletme bedeli adı altında sabit hak edişinin yanı sıra saçk ekimi ve lazer hizmetlerinden de gelir bölüşümünden kaynaklı borcu söz konusu olmuş olduğunu, ancak davalının söz konusu borcu ödemede temerrüde düşmüş olduğunu, söz konusu borç tutarının ödenmesi hususunun 10.10.2014 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarname ile davalıya ihtar edilmiş olduğunu, davalı yanın ihtara rağmen söz konusu bedelleri ödenemdiğinden her geçen gün artan bu edellerin tahsili için müvekkilleri tarafından İst. … İcra Müdr. … E. Nolu dosyası ile takip başlatılmış olduğunu, takibe yapılan itiraz üzerine takip durduğundan itirazın iptaline yönelik İst. …ATM’sinde… E. Numarası ile itirazın iptali davası açılmış olduğunu, söz konusu dava derderst olduğunu, sözleşmenin 3. Maddesi kapsamında müvekkilinin hak kazandığı sabit işletme bedelini ödemeyen davalının, ayrıca saç ekimi hizmeti ya da medikal estetik hizmeti sunduğu bir kısım hastaların kaydını da müvekkilerine iletmediği böylelikle bu hastalara yönelik gelir bölüşümünün hiç hesaplamaya katılmadığı tespit edilmiş olduğunu, davalının alacaklarını tahsil edemeyen müvekkilerinin ayrıca güven ilişkisini zedeleyen söz konusu durumunun da ortaya çıkması ile sözleşmeyi 08/01/2015 tarih … yevmiye sayılı ihtarname ile feshetmiş olduğunu, taraflar arasında sözleşme fesholmuş ise de, davalı şirket kiracı olduğu hastane binasında yer alan… adresinde kendi markası ile faaliyetine devam etmekte olduğunu, başka bir ifadeyle davalı halihazırda müvekkili tarafından projelendirilerek inşa edilen alanların kullanarak faaliyetlerini yürütmekle olduğunu, dolayısıyla davacı müvekkileri olan hastanenin yapmış olduğu tadilatlardan bizzat faydalanamadığından, davalının sözleşme’nin feshine sebep vermiş olması ve müvekkilinin söz konusu yatırımından yararlanamaması nedeni ile inşaat maliyetlerini davalıya fatura edilmiş olduğunu, ancak davalının söz konusu faturayı kabul etmediğini ve fatura bedelinin tahsiline yönelik İst. … İcra Müdr…. E. Sayılı dosyası ile yapılan takibe de haksız ve hukuka aykırı şeklide itiraz etmiş olduğunu beyan ederek İst. … İcra Müdr. … E. Sayılı dosyasındaki takibe yapılan haksız itirazın iptalini ve takibin devamını, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi tahakkuk ettirilmesini, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle takip konusu alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı yan ile 01.07.2008, 01.07.2010 ve 01.11.2013 tarihlerinde sözleşmeler yapılmış olduğunu, sözleşmeler devam ederken davacı yanın… Noterliğinden 08.01.2015 tarihinde … yevmiye nolu ihtarname gönderilerek bu sözleşmelerin fesh edilmiş olduğunu, açılan davanın haksız olduğunu, davacının sözleşmeleri süresinden önce fesh ederek müvekkilinin yıllarca büyük paralar harcayarak marka haline getimiş olduğu işletmesini 30.09.2015 tarihinde kapatmasına yol açmış olduğunu, taraflar arasında yapılan 01.11.2013 tarihli sözleşme uyarınca davalı şirketin cevap dilekçesinde belirtilen yükümlülüklerinin olduğunu, yükümlülükler karşılığında da müvekkili…’in medikal estetik için …e aylık 15.000-TL (bir önceki sözleşmede medikal estetik sabit bedeli 7.000-TL ve saç ekimi 7.000-TL olmak üzere toplam ödenen 14.000-TL olduğu) ödemekte yükümlü olduğunu, saç ekimi için sözleşmenin 7.000-TL’den 15.000’e çıktığının sözleşmede görülmekle olduğunu, elde edilecek gelirin ise %507si ve dış ekibe kiralama yapılması durumunda ise %60’ının davacı …’e ödeyecek olduğunu, sözleşmenin 01.11.2013 tarihinde imzalanmış olduğunu ancak davacı …’ın Mart 2014’e kadar hiçbir tadilat yapmamış olduğunu, Mart 2014’te kısmı tadil ve tefriş yapmış olduğunu, bu işlemin de taraflar arasındaki sözleşmenin gereklerini getirmeye yeterli olmadığını, davacının hiçbir reklam yapmamış olduğunu, tanıtım faaliyetinde bulunmamış olduğunu, yönlendirme yapmamış olduğunu,…’e hiçbir hasta göndermemiş olduğunu, taraflarının defalarca bu konuyu dile getirmiş olduklarını ve 25.07.2014 tarihinde ise medikal direktörlüğe elden verilen yazı ile ve çekilen ihtarname ile sözleşme gereklerini yerine getirmelerinin istenmiş olduğunu, davacı …in yine yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduğunu, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşmeye güvenerek saçk ekimi için 2 hemşire istihdam etmiş olduğunu, Mart 2014 tarihinde de 1 adet daha hemşire ve 1 adet estetik cerrah istihdam etmeye başlamış olduklarını, fazladan istihdam edilen personel neticesinde müvekkilerine ait firmanın vergi, ssk, maaş giderlerinin büyük ölçüde artmış olduğunu, Seranas’ın kendi çevresinde gelen hastalardan edinilen gelirlerin gider kalemlerinin çok altında kaldığını, …in hiçbir tanımı katkısı yapmadığı halde…’in saç ekimi hastalarından gelen gelirin yüzde 50’sini paylaşmış olduğunu,dış ekiplerden gelir olduğunda yine sözleşme oranında paylaşmış olduğunu, müvekkilerinin bir yandan kirasını öderken bir yanda da bunca masrafa katlanmak zorunda kaldığını,…’e gelen bütün hastaların ödemelerinin davacı tarafından görevlendirilen personel tarafından ve yine merkezde kurulan sistem tarafından kayıt altına alınarak sistem sayesinde anında davacının muhasebe kayıtlarına girmekte olduğunu, davacı firmanın önce kendi alacağının tahsil etmekte olduğunu var ise kalanını müvekkilerine ödemekte olduğunu, bu hususta usulsüzlüğün imkansız olduğunu, davanın esas konusunun davacının yaptığını iddia ettiği inşaat maliyetine yönelik faturanın tahsilinin talebi olduğunu, davacının kasıtlı olarak edimlerini yerine getirmediğini ya da özellikle çok geç yerine getirdiklerini, müvekkilerinin ticari yaşamını bitirmek adına bunu bilinçlice yapmış olduklarını, söz konusu yere ruhsat alma yükümlülüğü davacı yanda iken sanki rahsat varmış gibi müvekkilerini borç altına sokmuş olduklarını, bu durumdan yararlanarak da süresi dolmadan sözleşmeyi fesh etmiş olduklarını, sözleşmenin başından beri davacının amacının müvekkillerinin amacının müvekkilerinin elde ettiği gelirin paylaşılması olmadığını, bu sözleşmenin sonra ermesi ve müvekkillerinin dava konusu yerdeki kira sözleşmesini sona erdirmek zorunda kalması olduğunu, müvekkilinin davacı yüzünden kira sözleşmesini feshetmek zorunda kalmış olduğunu, davacının akabinde A blok 12. Katı kiralayarak müvekilleri ile aynı konuda faaliyet gösterin bir yer açmış olduğunu, müvekkilinin davacının idiiası aksine inşaa edilen yerlerden faydalanmak yerine davacının kusuru nedeni ile yıllarca uğraşıp marka haline getirdiği işletmeyi kaybetmiş olduğunu, davacının sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu durumun çeşitli iletişim yöntemleri ile karşı tarafa bildirilmiş olduğunu en sonunda bu konu ile ilgili …Noterliğinin 21/10/2014 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtar etmiş olduklarını, bahsi geçen tadilat ve tamirat tefriş edilen 2 adet odanın kiralayana teslim edilmiş olduğunu, müvekkilinin zorunlu tahliyesinden sonra davacının aynı mahalli kiralamış olduğunu, dava konusu yerin hala davacı tarafından işletilmekte olduğunu, dava konusu yerin elektrik tesisatı, yer döşemesi, klima ve elektrik tesisatı işlerinin müvekkili tarafından mahalline uygulanmış olduğunu beyan ederek davacının reddi ile %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ve dava giderlerinin ise davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE
İstanbul … İcra Dairesinin… Esas sayılı takip dosyası, taraflar arasında imzalanan 01/11/2013 Hizmet Sözleşmesi ve diğer sözleşmeler, fatura, ticari defterler, ihtarname, tanık,cari hesap raporu ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
İstanbul… İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, fatura alacağından kaynaklı, 94.580,54-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek %10,50 faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla, İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, 01/11/2013 tarihinde imzalanan hizmet sözleşmesi mevcut olduğu, sözleşme uyarınca, davacıya ait hastane binası içerisinde, kiracı olarak bulunan davalıya ait… Kliniği katında, davacı tarafından projelendirme yapılması, ekipman temini ve davalı tarafından hizmet verilmesine ilişkin hükümler düzenlendiği, bu sözleşmenin 08/01/2015 tarihli ihtarname ile davacı tarafından feshedildiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
İhtilaf,davacı tarafından projelendirilerek inşa edilen alanlara ilişkin inşaat maliyetlerinden kaynaklanan fatura alacağına dayalı takip sebebi ile davacı alacaklının davalıdan, alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır.
Davalı tanığı …, Mahkememizin 19/09/2017 tarihli duruşmasında dinlenmiş, davalı tanığı duruşmada; “seranı yaklaşık 10 yıldır tanıyorum , 10 yıldır düzenli hastasıymı aynı zamanda da arkadaşıyım , bende basınla ilgili çalışıyorum seran hanımın da geçmişinde basın var , bu süreç zarafında da sıkça gidip geliyordum. … hastahanesine , ” dedi.bir sözleşme yapmışlardı hastahaneyle seran hanım öncesinde bir saç ekim ekibi vardı. Bu ekip ayrıldıktan sonra hastaheniyle seran hanım bir sözleşme ile farklı bir şekilde sistemle çalışmaya başlıyacaklardı. Sözleşmeye göre hastahane 200 metre kararelik bir alanda 4 tane saç ekim odası yapma yükümlüğü vardı . Seran da buna istinaden bir ekip kurdu bir plastek cerrah 3 hemşire alıp eğitti , ancak bu odaların inşası 6 ay boyunca sürdü , bu altı ay boyunca herhangi bir kaç ekimi işlemi yapamadı madden ciddi zarara uğradı aynı zamanda ekibide istihdama etti , ve hatta kilinikte medical esteki yapan bölümleri bile etkiliyordu bu inşaat bölümü , seranı maddi ve manevi olarak etkiledi , 4 oda yerine iki oda yapıldı. Bu yapılan iki oda öncekinden de kötü oldu. Sonuç olarak sözleşmeye istinaden yapması gereken 4 odayı yapmayarak hükümlülüklerini yerine getirmedi. Hastahanenin bu bölümle ile ilgilil reklam hükümlülüğü verdı yapmadı . Seran kendi bağlantılarını ve çevresinin kullanarak ve para harcayarak reklamıda kendisi yaptı . Bu konuyu çok iyi biliyorum bende reklam işleri ile ilgileniyorum,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …’nun Ankara … Asliye Tİcaret Mahkemesinin… talimat sayılı dosyasının 06/11/2017 tarihli duruşmasında dinlenmiş, davalı tanığı duruşmada; ” davalı… Şirketi eşime aittir, eşim medikal estetik doktoru olarak görev yapmakta olup, bu amaçla kurdukları şirket aracılığı ile mesleki faaliyetini davacı şirketin hastane olarak işlettiği binanın bir katında kira sözleşmesine dayalı olarak yürütmekte idi. Bir süre sonra davacı şirket eşimin yürüttüğü işin saç ekimi ile ilgili kısmını eşime ait şirket ile birlikte sürdürmeyi önerdi. Bu amaçla taraflar arasında gerçekleşen anlaşma uyarınca eşimin kullandığı katta 4 adet cerrahi müdahale merkezinin davacı şirket tarafından yapılması kararlaştırıldı. Davacının inşaat faaliyetleri süresinde tamamlanmadığı için ortak yapılması düşünülen saç ekimi işlemleri aksadığı gibi davalı şirketin yerine getirdiği diğer hizmetlerde inşaattaki gecikmeden etkilendi. Zararın daha fazla artmaması için davalı şirket davacı tarafından yarım bırakılan ve süresinde tamamlanmayan cerrahi müdahale merkezlerinin kısmen yapılan 2 müdahale merkezi ile hiç yapılmayan diğer 2 müdahale merkezinin kalan işlerini davalı şirket yaptı. İnşaatın gecikmesi nedeni ile saç ekimi dışındaki diğer faaliyetlerde yerine getirilemediği için davacı kuruluşa olan kira borçlarının ödenmesinde sorun ortaya çıktı. Davacı tarafta bunu bahane edip, sözleşmeye feshetti. Yukarıda da belirttiğim gibi sözleşmenin feshine davacının sözleşme ile üstlendiği cerrahi müdahale merkezlerini süresinde ve gereği gibi imal etmemesi neden oldu. Sözleşmede davalı tarafından gerçekleştirilecek işlerin tanıtımının davacı şirket tarafından yapılması kararlaştırılmıştı, bu tanıtım işi de yerine getirilmediği için bu tanıtım işlemlerini de eşim yapmak zorunda kaldı,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mimar …, İnşaat Mühendisi-İşletme Uzmanı … ve SMMM … tarafından hazırlanan 08/10/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, “…davaya konu tadilat işlerinin yapılmış olduğu güzellik merkezinin … tarafından hali hazırda işletilmekte olduğu, davacı yan tarafından sunulmuş olan harcama dökümanları ve gider pusulalarının davaya konu mahalde yapılan işler ile uyumlu olduğu, tutarların işin yapım yılı itibari ile piyasa rayicinde olduğu, yalnızca mimari hizmet işinin… tarafından dışırıdan destek ile yürütülüp yürütülmediği, destek alınmış ise işin mahiyetinin ne olduğu hususunda dosyada bir bilgi bulunmadığı (sözleşme, fatura) kanaati hasıl olduğu, davacı … tarafından tadilat işlerine yönelik yapılan harcamaların tutarın proje hizmet bedeli hariç 75.203,00-TL’sinni heyetimizce kabul gördüğü, ancak bu bedelin yapılan inşai işlerin halin davacı kullanımında olduğu için davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususunun hukuki olarak değerlendirilmesinin sayın Mahkemede olduğu, davacı …’in sözleşme gereği olan tanıtım amaçlı faaliyetlerde bulunmuş olduğu, ancak bu hususun uzmanlık alınımız dışında olduğu, tanıtımların yeterliliği hususundaki takdirin Sayın Mahkemede olduğu, mali açıdan yapılan incelemelerde ise davacı kayıtlarında 11/09/2015 tarihli 94.580,54-TL takibe konu tutarındaki davalı tanzim edilen faturanın mevcut olduğu, Sayın Mahkemece, fesihten sonra davalının mecurda bulunduğu 234 gün sürenin tespit edilerek 3. Kişinin malik olduğu gayrimenkulde davacının yapmış olduğu inşai işler sebebiyle, davalının sözleşme sonlandıktan sonra, fesih ile tahliye tarihi aralığında (mali değerlendirme esnasında tespit edilen 234 gün) kullanım karşılığı olarak diğer bir ifade ile davalının faydalandığı ve davacı yatırımlarından kaynaklı haksız kazanım olarak değerlendirildiği takdirde, inşaat giderlerinin bu döneme tekabül eden payının hesaplanması gerektiği ve taraflarınca yapılan değerlendirme neticesinde tespit edilen davacı yatırımlarının yenilenme ömrü olarak belirlenen kısım içerisinde bu süreye (fesih sonrası kullanım süresi-234 gün) tekabül eden kullanım değerinin 7.776,26-TL olarak hesaplandığı, teknik değerlendirmeler neticesinde, davacının yapmış olduğu masrafın 75.203,00-TL olabileceği, davalının sözleşme feshinden-yeri boşalttığı tarihe kadar ki kıstelyevm hesaplanmasının 7.776,26-TL olacağı, nihai hukuki tavsifin Sayın Mahkemeye ait olduğu…” sonuç ve kanaatlerini bildirdikleri görüldü.
Taraflar arasında imzalanan 01/11/2013 tarihli sözleşmenin 3. maddesi 8. bendi ile “…Yeni yapılandırılan saç ekim bölümü için projelendirme, inşaat ve giderleri, her türlü medikal demirbaşlar, medikal sarflar ve ilaçlar … tarafından karşılanacağı… ’ın mülkiyet hakkına sahip olduğu saç ekimine ilişkin demirbaşları süre bitiminde eksiksiz, her türlü ayıptan ari ve çalışır vaziyette …’a teslim ve iade ile yükümlü olduğu… Saç ekimine ilişkin …’a ait ekipmanların kötü kullanım ve zarar verme dışında tadilat ve bakım masrafları …’a ait olacağı… Kötü kullanım ve zarar verme kapsamında ise…’e ait olacağı…” belirlenmiş ve bu madde kapsamında, davacı tarafa ait olan projelendirme ve inşaat giderlerine ait masrafların, davacı yanca yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6. Madde ile de, sözleşmenin süresi ve feshi feshi koşulları ile birlikte fesih sonrası gizlilik ve tazminata ilişkin hükümlerin düzenlendiği, davacı tarafından, …Noterliği’nin 08/01/2015 tarih, …yevmiye nolu fesih ihtarnamesi ile, sözleşmenin 6. Maddesi 3. bendi uyarınca, ihtarnamenin tebliğinden itibaren bir ay sonra geçerli olmak üzere, taraflar arasındaki sözleşmenin fesih edildiği görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 01/11/2013 tarihli Hizmet Sözleşmesi, icra dosyası, davacı şirket tarafından düzenlenen fatura, fesih ihtarnamesi, tarafların ticari defter ve belgeleri, cari hesap raporları, tanıklar ve tüm dosya kapsamına göre her ne kadar dosyadan teknik bilirkişi raporu alınmış ise de, gelinen aşamada, sözleşmenin incelenmesi hukuki bilgiyi gerektirdiğinden, alınan rapora itibar edilmemiş, mahkememizde, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından davalıya aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura düzenlendiği, davaya konu 18/09/2015 tarihli fatura incelendiğinde, fatura içeriğinin, Saç Ekim Merkezi-İnşaat Gelirine ilişkin olduğu, sözleşmenin 3/8. Maddesi ile saç ekim bölümü için yapılacak olan projelendirme, inşaat ve giderlerine ilişkin masrafların davacı tarafından karşılanacağının ve masrafların davacıya ait olduğunun açıkça sözleşmede yazıldığı, sözleşmenin feshi ile birlikte, davacı tarafından yapılan inşaat ve projelendirme masraflarının davalıdan talep edileceğine ilişkin sözleşmede bir hüküm de bulunmadığı, sözleşmeden kaynaklanan projelendirme ve inşaat masraflarının davacının sorumluluğunda olduğu, davalıdan talep edilemeyeceği sonuç ve kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine, davacının, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gerektiği bir durumda olduğundan (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20/06/1980 gün ve 1979/9-82 E.-1980/2073 K. sayılı kararı) davalının kötüniyet tazminatı talebinin kabulü ile reddedilen tutarın %20’si olan 18.916,10-TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin kabulü ile reddedilen tutarın %20’si olan 18.916,10-TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 1.110,50-TL’nin mahsubu ile fazla alınan 1.056,10-TL’nin karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, 12.935,15-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.