Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1021 E. 2020/418 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/1021 Esas
KARAR NO:2020/418

DAVA:Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Tahsil İstemli)
DAVA TARİHİ:20/10/2015
KARAR TARİ:22/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında Standart Bayilik Sözleşmesi ve Çerçeve Protokol başlıklı iki adet sözleşme akdedildiğini, müvekkili iki adet sözleşme gereğine davalı şirketten temin ettiği akaryakıt ürünlerini bayi olarak kendi istasyonunda satışını taahhüt ettiğini, müvekkili belirtilen sözleşmeler gereğince davalı şirketten satın alacağı ürünlerin bedeli ile ilgili doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere davalı şirkete … Bankası A.Ş …Şubesinden alınma 15/04/2013 tarihli … nolu 50.000 TL bedelli ve … A.Ş … Şubesinden alınma 22/06/2010 tarihli, … nolu 50.000 TL bedelli toplam iki adet banka teminat mektubunu davalıya teslim ettiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen gerek Standart Bayilik Sözleşmesi ve gereksi Çerçeve Protokolün süresi 18/09/2015 tarihinde sona erdiğini, müvekkili ile daalı şirket arasında akdedilen sözleşmelerin süresinin sona erdiği 18/09/2015 tarihi itibariyle müvekkilinin ürün alımından kaynaklanan 18.000 TL borcunun bulunduğunu, müvekkilinin 18.000 TL borcunun bulunmasına rağmen davalı şirket iki adet 50.000 TL değerindeki teminat mektubunu paraya çevirerek 100.000 TL yi haksız olarak tahsil ettiğini, davalı şirket müvekkilinden cari hesaptan kaynaklı olarak 18.000 TL alacağı bulunmaktayken toplam 100.000 TL bedelli banka teminat mektuplarını nakde çevirmek suretiyle 82.000 TL sini haksız olarak tahsil ettiğini belirterek tahsil edilen 82.000 TL’nin daaya konu banka teminat mektuplarının nakde çevrildiği tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında 18/09/2010 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi ve ariyet sözleşmesi akdedildiğini, davacı taraf ariyet sözleşmesi uyarınca kendisine bırakılan menkulleri henüz iade etmediği gibi, bir kısım sökülemez nitelikteki demirbaş ve sabit yatırımlara ilişkin bedeller de davacı tarafından müvekkiline ödenmediğini, nakde çevrilen teminat mektubundan cari hesap borcu dışında kalan tutar müvekkili nezdinde nakit teminat olarak tutulduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin tasfiyesi dava ikame edildiği aşamada ve henüz tamamlanmamış olduğundan davacının müvekkili nezdinde yer alan teminat tutarını iadesini talep etme hakkı bulunmadığını, davacı tarafından ariyet sözleşmesi hükümleri uyarınca iade edilmesi gereken ekipmanların sözleşmeye uygun olarak iade edilmemesi veya ariyet sözleşmesinde yer alan sökülemez nitelikteki demirbaş ve yatırım bedellerinin müvekkiline ödenmemesi halinde bunların dava konusu edilen tutardan karşılanacağını, taraflar arasındaki ticari ve sözleşmesel ilişkiden doğan borç alacak hesapları henüz tasfiye edilmemiş olup davacının müvekkiline borçlu bulunmadığı ve nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin iadesi gerektiği iddialırını kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini talep ettikleri, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
Talimat Mahkemesince alınan 05/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı ve davalı taraf arasındaki standart bayilik sözleşmesi ve çerçeve protokol başlıklı iki adet sözleşmesi akdedildiği, …den … Bankası kayıtlı 15/04/2013 tarih ve … nolu, … A.Ş kayıtlı 50.000 TL bedelli ve 22/06/2010 tarihli … nolu, 50.000 TL bedelli iki adet teminat mektubunu teslim aldığı, davaya konu sözleşmelerin 18/09/2015 tarihinde sona erdiği, daha sonrasında davalı şirketin iki adet banka teminat mektubunu nakde çevirdiği, davacı şirketin sözleşmelerin sona ermesinden sonra 13/10/2015 tarihinde noterden davalı şirkete iki adet ihtarname keşide ettiği, bu ihtarnamede taraflar arasında sona eren sözleşmeler gereğince ariyeten kullanılmak üzere kendisine teslim edilen menkul malları kurumsal kimlik giydirmelerini ve demirbaşları iade ve teslim almasını belirttiği, davalı tarafın iki adet ihtarnameye de cevap vermediği, davalı şirketin elinde bulunan iki adet banka teminat mektuplarını nakde çevirdiği, dava dosyası içerisinde bulunan sözleşmelerde ariyet malzemeleri ile ilgili bir liste bulunmadığı, keşif tarihinde halihazırda dava konusu parsel üzerinde akaryakıt istasyonunun var olduğu ve faal durumda olduğu görülmüş olup demontajı yapılarak atıl durumda olan herhangi bir ariyet malzemesine rastlanılmadığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ve tüm dosya kapsamı gözetildiğinde davacının 2016 yılı yevmiye defteri 59 madde numaralı 31/12/2016 tarihli kapanış fişinde … A.Ş satıcılar cari hesabıyla davalı firmaya 31.555,56 TL borcu olduğu, sözleşmelerin sona ermesine istinaden davacı tarafın ihtarnamelerine rağmen davalı tarafın ariyet malzemelerini almadığı, halihazırda işletmeye devam eden firma olan … şirketi ile dava dışı olarak ariyet malzemeleri için teslim tutanakları düzenlendiği ve bu nedenle sorumluluğun yerine getirilmediği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Talimat Mahkemesince alınan 25/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Halihazırda dava konusu parsel üzerinde akaryakıt istasyonunun var olduğu, faal durumda olduğu ve yeni işletmeci şirket tarafından işletildiği akaryakıt istasyonu içerisinde bulunan her türlü ariyet malzemelerinin tamamının aktif olduğu ve istasyonu devir almış olan … Şirketine ait olduğu, akaryakıt istasyonun devredildiği tarihte mevcut durumunu gösteren bir bilgi, belge, fotoğraf bulunmadığı bu nedenle devir alan yapan ve halihazırda işletmeye devam eden şirketin dava konusu parsel içerisinde ne gibi değişiklik yaptığı tarafımızca belirlenemeyeceğinden sabit yatırım bedelinin tespiti ve hesaplanmasının yapılamayacağı, keşif tarihinde hesaplaması yapılabilecek ve sabit yatırım kabul edilebilecek demontajı yapılarak atıl durumda olan herhangi bir ariyet malzemesine rastlanmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında yapılan bayilik sözleşmesinin feshi sonrasında açılan ve teminat olarak verilen teminat mektuplarının nakde çevrilmesi sebebiyle açılan tazminat davasına ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı arasında standart bayilik sözleşmesi ile çerçeve protokolünün yapıldığı, taraflar arasında bu hususta bir uyuşmazlığın olmadığı, bu sözleşmeye istinaden davacı tarafça toplam 100.000,00-TL bedelli iki adet teminat mektubunun davalı tarafa teslim edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi sonrasında davalı tarafça bu teminat mektuplarının haksız olarak nakde çevrildiği iddiasıyla da Mahkememizdeki iş bu tazminat davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraflarca usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanılmış ve talimat mahkemesi aracılığıyla mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, 05.12.2018 tarihli bilirkişi raporu ile ek bilirkişi raporu, dosyaya celp edilen evraklar hepbirlikte incelendiğinde; davacı ile davalı arasında standart bayilik sözleşmesi ile çerçeve protokolünün yapıldığı, davacı tarafça … Bankasınca tanzim edilen toplam 100.000,00-TL bedelli iki adet teminat mektubunun davalı tarafa teslim edildiği, uyuşmazlık konusu bayilik sözleşmesi ile çerçeve protokolünün 18.09.2015 tarihinde sona erdiği, akabinde de davalı tarafça banka teminat mektuplarının nakde çevrildiği, gelen banka müzekkere cevabıyla bu hususun doğrulandığı, 13.10.2015 tarihinde davalı şirkete iki ihtarname gönderilerek ariyeten davacıya verilen menkul mallar ile demirbaşların davalı tarafça iade ve teslim alınmasının talep edildiği, davalı tarafın bu ihtarnamelere karşı ihtarname düzenlemediği, dava dosyasında ihtarnameye konu olan bu menkul mallar ile demirbaş eşyaların neler olduğu hususunda taraflar arasında bir uzlaşmanın olmadığı gibi bu eşyaların neler olduğunun kanıtlanamadığı, talimat mahkemesince yapılan keşif sırasında da atıl durumda bir ariyet malzemesinin tespit edilemediği, 26.06.2019 tarihli celse sonunda verilen 5 ve nolu ara karar gereğince davacı tarafça Hakim tarafından belirlenen kesin süre içerisinde gerekli bilirkişi ücretinin Mahkeme veznesine depo edilmemesi sebebiyle talimat Mahkemesinden yaptırılan bilirkişi incelemesi dışında, yargılamada bilirkişi incelemesinin yaptırılamadığı, uyuşmazlığa konu banka teminat mektupları nakde çevrildiği tarihten ( 2015 )sonra dahi, talimat Mahkemesince davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre 31.12.2016 tarihli kapanış fişinde satıcılar cari hesabıyla davacının, davalı tarafa borçlu olduğunun belirlenmesi karşısında, davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine dair ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.800,79-TL harçtan fazla alınan 1.746,39‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 11.460,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul BAM İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, usulen anlatıldı. 22/09/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır