Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1002 E. 2020/827 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/1002 Esas
KARAR NO: 2020/827

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:14/10/2015
KARAR TARİHİ:08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 29.11.2013 tarihinde sigorta poliçesi ve plakası tespit edilemeyen tam ve asli kusurlu olarak karıştığı trafik kazası nedeniyle davacının yaralanarak bedeni zarara uğradığını, davacının bu dönemde sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderleri ile kalıcı maluliyet zararının karşılanamadığını, davacı …’nin geçirdiği kaza nedeniyle … Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, Yargıtay yerleşik içtihatları doğrultusunda PMF 1931 Yaşam Tablosu kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, KZMSS poliçesi genel şartlarının A1 maddesine göre sigortacının poliçe limitlerine kadar zararı karşılaması gerektiğini belirtmiş ve hastane evraklarının istenmesini, savcılık soruşturma dosyasının istenmesini, maddi zararlarının hesaplanmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun yönetmeliği’nin 15. maddesi uyarınca, davacıya yapılan ödeme ile hesap borçtan ve yükümlülükten kurtulduğunu, davacı tarafından imzalanan ibranamenin geçerli olduğunu ve borcu ortadan kaldırdığını, davacılar için 13.08.2015 tarihinde 7.181,00 TL’lik maluliyet tazminatı ödemesi kapsamında davacılardan ibraname alındığını, bilirkişi incelemesinde hesaplama ile ödenen miktar arasında fahiş fark olup olmadığı hususuna özellikle dikkat edilmesini istediklerini, davalının ZMSS poliçesi limitlerine kadar sorumlu olduğunu, kusur yönünden rapor alınmasını istediklerini, davacı yayanın da olayda kusurlu olduğunu, maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu’ndan alınacak raporla belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının, tazminat hesabına dahil edilmemesi gerektiğini, kazazedenin çocuk olduğunu ve herhangi bir iş kolunda çalışmadığını, bunun yanında …’dan ödeme alıp almadığının sorulmasını istediklerini, tedavi giderlerinin … tarafından karşılanması gerektiğini, 13.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren torba yasada bu hususun belirtildiğini, davacının maluliyetinin niteliği gereğince bakıma muhtaç olmadığının bu konuda uzman hekim bilirkişi tarafından inceleme yapılmasını istediklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ancak ödeme tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi işletilmesi gerektiğini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… CBS … Haz. Nolu dosya, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, hasar dosyası ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan keşif ve inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Yargılamanın devamı sırasında, dava konusu alacağın, 3.000-TL.’na havi kısmının davacı …’den, … tarafından temlik alındığına dair temlik sözleşmesi, ekleri ve vekaletname sunulduğu görüldü.
Davacı; 29/11/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, sürücüsü ve plakası belirlenemeyen bir aracın çapması sonucu yaralandığını ve bedensel zarara uğradığını, kazaya yol açan aracın sürücüsü ve plakası bilinmediğinden, meydana gelen zarardan davalı …’nın sorumlu olduğunu bu nedenle, bedensel zarar miktarının tespiti ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, işleten ile sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararları karşılamak amacıyla Türkiye Sigorta Ve Reasürans Şirketleri bünyesinde … oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada …nın statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
… Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınan 26/06/2019 tarih ve … karar nolu raporunda sonuç olarak;
“…. oğlu, 02/08/1999 doğumlu, …’nin 29.11.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 XII (32a………1) A %5
E cetveline göre: %3.3 (üçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Mahkememizin 08/10/2019 tarihli duruşmasının 6 nolu celsesinin 4 nolu ara kararında, dosyanın davacının bakım ihtiyacı süresinin hesaplanması yönünden ek rapor alınmak üzere dosyanın … ATK’ya gönderilmesine karar verilmiş olup, bu ara karar doğrultusunda, … Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınan 04/12/2019 tarih ve … karar nolu ek raporunda sonuç olarak;
“…1. … oğlu, 02/08/1999 doğumlu …’nin 29.11.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 XII (32a………1) A %5
E cetveline göre: %3.3 (üçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2. İyileşme (işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
3. Geçici veya sürekli bakıcı ihtiyacı bulunmadığı…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Kusur Bilirkişisi … ve Hesap Bilirkişisi … tarafından hazırlanan 15/06/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda;
“…1. Davacı yaya …’nin % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu,
2. Firari sürücünün % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu,
Tazminat Yönünden:
1-Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkalığının, Adli Tıp ikinci Üst Kurulu tarafından düzenlenen … sayı, 27.11.2019 tarih ve … Karar nolu Raporuna göre; 02.08.1999 doğumlu …’nin 29.11.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sonucu
– E cetveline göre %3,3 (yüzdeüçvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
– İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğine oybirliği
– Geçici veya sürekli bakıcı ihtiyacına ihtiyaç bulunmadığına ile mütalaa olunduğu
2-Davacı …’nin 29.11.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası %3,3 maluliyetine ilişkin %75 kusur oranının yansıtılmasıyla toplam 11.097,67 TL olacağı hesaplanmıştır
3-… tarafından ödenen tutarın güncel değerinin tenzili sonrası davacının bakiye maddi zararını: (11.097,67 TL – 10.313,29 TL) = 784,38 TL olacağı,
4-Başvurunun tebliğinden sonraki 8 iş günün temerrüt tarihi olup/ olmayacağının ve/ veya 13.08.2015 ödeme tarihinin temerrüt tarihi olup/ olmayacağının Sayın Mahkemeye olacağı…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği- ettikleri anlaşıldı.
… … Müdürlüğü’ne yazılan yazı ile davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen 17/10/2019 tarih – … sayılı cevapta rücuya tabi herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiştir
Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, kazanın meydana geldiği 2013 yılı için, Hazine Müsteşarlığı tarafından, ölüm/sakatlık için kişi başı teminat limitinin 250.000 -TL. olarak belirlenmesi, aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan tazminatın, nitelik ve miktar olarak teminat limiti kapsamında kaldığı anlaşıldığından, mahkememizde de, meydana gelen trafik kazasında, sürücüsü ve plakası belirlenemeyen bir araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, davalı … hesabının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, davacının olay tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı alamayacağı, davacının maluliyet raporu ile belirlendiği üzere geçici ve sürekli bakıcıya ihtiyacı bulunmadığı, tedavi giderlerinin talebine ilişkin olarak dosyaya bilgi ve belge sunulmadığı, aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplama neticesinde, davalı yanca 13/08/2015 tarihinde yapılan ödemenin güncel değerinin tenzili sonrasında, davacının 784,38-TL. sürekli iş göremezlik tazminat talep hakkı mevcut olduğu kanaati oluştuğu, ancak davacının talebinin 500-TL. olması nedeniyle talep gibi, davacının davasının, kısmen kabulü ile, 500-TL. sürekli iş göremezlik tazminatının, 13/08/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakıcı ve tedavi gideri ile geçici iş göremezlikten kaynaklanan fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının, KISMEN KABULÜ ile, 500-TL. sürekli iş göremezlik tazminatının, 13/08/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 27,70- TL harcın mahsubu ile geriye kalan 26,70-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 500-TL vekalet ücretinin davalıdan taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 500-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 27,70-TL başvurma harcı + 27,70-TL peşin harç toplamı olan 55,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.500-TL bilirkişi ücreti + 203,60-TL tebligat-müzekkere + 1.349-TL ATK fatura masrafları olmak üzere toplam 3.052,60-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 1.526,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı temlik alan vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda,miktara göre KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır