Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/83 E. 2019/135 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/83 Esas
KARAR NO : 2019/135
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 11/03/2014
KARAR TARİHİ: 05/02/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Av. …’un sunmuş olduğu 13/12/2013 tarihli dava dilekçesini özetle;
… AŞ’nin maliki olduğu, … yönetimindeki, …ne ZMSS poliçesi ile sigortalı… plaka sayılı aracın 04/09/2013 tarihinde gerİ manevra yaparken müvekkiline çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, sürücü hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … Esas sayılı soruşturma dosyası bulunduğunu, müvekkilinin yaralanmasından dolayı tedavi giderleri olduğunu, ameliyat geçirdiğini, …’nın karşıladığı tedavi giderleri dışında da kendisinin yaptığı ödemeler olduğunu, iş göremezlik nedeniyle kazanç kaybı bulunduğunu, belirli bir süre … primlerinin ödenmediğini, müvekkilinin toplam 5.855 TL maddi kaybı bulunduğunu belirterek bu miktar tazminatın tüm davalılardan sigorta şirketi yönünden sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline, 10.000 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, alacaklarının teminat altına alınması bakımından,… plaka sayılı aracın aynına ve kaydına ihtayati tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerine bıkarılmasının karar verilmesini talep ile dava açtıkları görülmüştür.
Davalı … Şirket vekili Av. … vekilinin sunmuş olduğu 08/05/2014 tarihli cevap dilekçesinde;
Müvekkili şirketin maliki bulunduğu ve diğer davalılardan …’un idaresindeki… plakalı aracın geriye doğru gitmek sureti ile davacıya çarptığını, meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının vücudunda kırıklar oluştuğunu ve bu sebeplerle davacının tıbbi operosyon geçirdiğini, trafik kazası sebebiyle davacının çalıştığı işyerinden 2 ay 20 gün boyunca maaş alamadığını iddia ettiğini, davacının iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili açısından davanın husumet yokluğu sebebiyle usulen reddi gerektiğini, kazanın oluşumunoa müvekkili şirketin hiçbir kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, davacı kaza sonrasında sürücü tarafından en yakın hastaneye götürüldüğünü ve hastanede gerekli müdahaleler yapıldığını, davacı daha sonra kendi isteği ile tam teşekküllü bir özel hastaneye gittiğini ve bu sebeple oluşan masrafların müvekkili şirketten talep ettiğini, kanan ve yasalar gereğince söz konusu masraflar … ödeneceği için davanın …na ihbar edilmesini talep ettiklerini, davacının 2 ay 10 gün boyunca işe gidemeyeceğinden bahisle ücret alacağını müvekkili şirketten talep etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından 10.000- TL manevi tazminat talebi, kaza tarihinden işleyecek yasal faizi de dikkate alındığında fahiş olduğunu, ancak bir an için diğer davalılar ile birlikte müvekkili şirketin de kusurlu olduğu düşünülse bile dava ile talep edilen manevi tazminatın takdirinde müterafik kusur hükümlerinin uygulanmasının gerektiğini, davacının ihtayati tedbir talebinin reddinin gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, her halde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ile cevap verdikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER;
Görevsizlikle gelen İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin… esas sayılı 2013/176 karar sayılı ilamında,”…Somut olayda davacı taraf; haksız fiilden kaynaklı, 04/09/2013 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasından dolayı malik, sürücü ve kazaya neden olduğu iddia olunan aracı … poliçe nolu ZMSS sigorta poliçesi ile 30/07/2013-2014 tarihleri arasında sigortalayan sigorta şirketinden maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 1483/I. Maddesinde sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiştir. Zorunlu sigorta TTK’nda düzenlenmiş olup, aynı yasanın 3. Madde uyarınca bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden sayılacağı, 4. Maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan iş bu davanın ticari dava olduğu, uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, aynı yasanın 5/3 maddesi uyarınca da Asliye Ticaret Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemesi diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağı öngörüldüğünden ve davalılardan biri hakkında verilen hükmün diğerini de etkileyeceği ve bütün davalılar yönünden birlikte yargılama yapılması gerektiği değerlendirilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine…”karar vererek dosyanın mahkememize geldiği … esas numarasına kaydı yapılarak yargılamanın bu dosya üzerinden devam ettiği anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanmış, bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Bilirkişiler …, … ve…’tan alınan 05/03/2015 tarihli raporda sonuç olarak”… Kazanın meydana gelmesi, davalı …nin maliki olduğu,u davalı … Türk Sigorta Şirketine, ZMMS(Trafik) poliçesi ile sigortalı… plakalı otomobilin sürücüsü diğer davalı …’un Tam(%100) kusurlu, kazada yaralanan davacı yaya …’nın kusursuz sayılmalarının uygun alacağı görüşüne varıldığı, davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacının, geçici iş göremezlik dönemindeki bakiye maddi zararının 586,55- TL, tedavi giderleri nedeniyle maddi zararının 2.132,18- TL olduğu, davacının maddi zararının poliçe limiti içinde kaldığı, davalı … şirketinin 13/12/2013 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından temerrüt tarihinin 04/09/2013 olay tarihi olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı…” mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler …ve …’den alınan 19/08/2016 tarihli raporda sonuç olarak”…Davalı …Ş., kiracı dava dışı …A.Ş. Olduğu, davaı ve dava dışı şirketin ticari defterlerinin delil niteliğini taşıdığı, iki şirket arasında kiralama sözleşmesinin bulunduğu, buna dayanarak 2013-2014 TY cari hesap işlemlerinin bulunduğu, davalı dışı … Oto Kiralama ile diğer dava dışı …-… arasında A tipi franchise sözleşmesi imza edilerek kaza yapan araç şoförü …’a 02/09/2013 tarihinde araç teslim edildiği, şoför …’un davalı …de 2013 yılı 08/09/2010 aylarında personel olarak çalışmadığı, davalı şirketin … kuruman verdiği bildirgelerin incelenmesinden tespit edilmiştir. Davacının dava dosyasına sunduğu dava dilekçesinde talep ettiği aylık 1.375,00 TL bedel üzerinden 2 ay 20 gün tutarındaki 3.666,00- TL ücret ile ilgili (kaza nedeniyle çalışamaması) nedeniyle alıp, alamaması hakkındaki kararın Mahkemeye ait olacağı…” mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davalı … sigorta Şirket’nin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ve davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyanların sonucunda ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişiler …ve …’den alınan 05/02/2018 tarihli ek raporda sonuç olarak”… Dosyada mevcut davacı tarafından ibraz edilen toplam 2.132,18- TL tutarındaki fatura sağlık uygulama tebliği hüküm ve esasları dışındır. SUT hüküm ve eklerinde ” muayene fark ücreti,.. Yatan hasta giderleri otelcilik,” gibi faturada yer alan hizmet bedelleri yer almamaktadır. Bu harcamalar davacının geçirmiş olduğu yaralanma ile ilgilidir ve tedavi gördüğü sağlık kuruluşunca sunulmuştur. Davalıların sorumlu olup olmayacağı hususudnaki durumun taktir ve değerlendirmesi mahkemenin olacağını, kök rapor tespitlerinde mali konuda belirlenen sonuçları değiştirecek bir belge sunulmamıştır. Davacının dava dosyasına sunduğu dava dilekçesinde talep ettiği aylık 1.375,00- TL bedel üzerinden 2 ay 20 gün tutarındak 3.666,00- TL ücreti ile ilgili( kaza nedeniyle çalışamaması) nedeniyle alıp, alamaması hakkindaki kararında Mahkemeye ait olduğu…” mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, yaralamalı trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … AŞ’nin maliki olduğu, diğer davalı … yönetimindeki, davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı… plaka sayılı aracın 04/09/2013 tarihinde geri manevra yaparken, davalıya çarptığı, bu kaza nedeniyle davacıda herhangi bir maluliyet durumunun oluşmadığı ancak 04/09/2013-26/11/2013 tarihleri arasında toplam 83 gün istirahatli olduğu, bu nedenle bu dönem içerisine davacının %100 malul olduğunun kabulünün gerektiği anlaşılmıştır.
Öncelikle, davacının maddi ve manevi zararlarından davalıların sorumlu olup olmadıklarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davacı harçlandırılmış 13/12/2013 tarihli dava dilekçesinde davalılardan … AŞ, … ve…ni davalı göstererek eldeki davayı açmıştır. Yargılama sırasında verilen 05/12/2016 günlü harçlandırılmamış dilekçe ile … davaya dahil edilmek istenmiştir.
Dava tarihi ile dahili dava dilekçesinin Mahkememize ibraz edildiği tarihte ve karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK gereğince yargılama ancak davanın tarafları arasında yapılır ve karar da davanın tarafları hakkında verilir. Hakkında yöntemine uygun dava açılmayan kişi/kurum hakkında sorumluluk kararı verilemez. Dava açılmasının yol ve yöntemi 6100 sayılı HMK’da belirtilmiş olup öncelikle harçlandırılmış bir dava dilekçesinin bulunması gerekir. Harçlandırılmamış bir dilekçenin karşı yana tebliği ile o yan davanın tarafı durumuna getirilemez.(Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 21/09/2010 tarih, 2009/13093 Esas-2010/9351 Karar sayılı kararı)
Bununla birlikte hukukumuzda, mecburi dava arkadaşlığı dışında dahili dava yoluyla davaya sonradan taraf dahil etme imkanı bulunmamaktadır. Ancak dahili dava dilekçesinin harçlandırılmış olması halinde, artık dahili dava dilekçesinde gösterilen davalılar hakkında ayrı bir dava açıldığının kabulü gerekir.(Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 30/06/2003 tarih, 2003/1666 Esas-2003/7085 Karar sayılı kararı)
Bu açıklamalar ışığında yargılama konusu olayımıza baktığımızda davacı vekili tarafından 05/12/2016 günlü harçlandırılmamış dilekçe ile …’nın davaya dahil edilmek istendiği ancak gerekli harçlar ikmal edilmeden dahili dava dilekçesinin Mahkememize ibraz edildiği, bu nedenle dahili dava dilekçesinin …’ya tebliğ edilmesinin bu tüzel kişiyi davanın tarafı haline getirmeyeceği kaldı ki dahili dava dilekçesi ile davaya dahil edilmek istenen … ile harçlandırılmış dava dilekçesi ile haklarında dava ikame olunan davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının da bulunmadığı anlaşıldığından …’nın dosyada taraf olmadığı ve bu nedenle bu davalı hakkında yargılama yapılıp hüküm kurmanın mümkün olmadığı Mahkememizce takdir ve kabul edilmiş ve Sosyal Güvenlik Kurumu hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir.
Davalı …AŞ kazaya karışan… plaka sayılı aracın maliki olmakla birlikte bu aracı 01/10/2012 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile dava dışı … A.Ş’ye kiraya verdiği, bu kiralama işleminin gerçek olup, uzun sayılabilecek bir süreyi kapsadığı, uzun dönem kiralamalarında araç işleteninin ya da sürücünün 3.kişilere vermiş olduğu zararlardan araç malikinin sorumlu olmayacağı anlaşıldığından bu davalıya karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemli davanın reddine karar verilmiştir.
Diğer davalılar açısından yapılan değerlendirme neticesinde ise,
Davacı eldeki davayı geçici işgöremezlik tazminatı ve tedavi giderlerinin tahsili istemiyle açmıştır. 25/02/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun hakkında usulüne uygun dava açılmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtimiştir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Somut olayda dava 6111 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra açılmıştır. Bu nedenle davacı tarafından faturalandırılan belgeli tedavi giderleri 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesi kapsamında olup, hakkında usulüne uygun dava açılmayan …’nın sorumluluğunda bulunduğundan, davacının davalılar … ve … aleyhine açtığı tedavi giderlerinin tahsili istemli davasının reddine karar verilmiştir.
Bununla birlikte davalılar … ve …nin kurumca karşılanmayan geçici işgöremezlik tazminatından sorumlu olduğu kuşkusuzdur. Bu kabulden sonra Mahkememizce alınan kusur raporuna göre meydana gelen kazada davacının kusursuz davalı …’un %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu tespitten sonra yapılan hesaplamada … tarafından ödenen geçici işgöremezlik ödeneği tenzil edildikten sonra davacının karşılanmamış 586,55 TL maddi zararının bulunduğu, alınan raporun oluşa, usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle hükme esas alınıp, 586,55 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 04/09/2013 tarihinden, davalı … yönünden dava tarihi olan 13/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrüre neden olmamak şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı ayrıca manevi tazminat isteminde de bulunmuştur.
Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir.
Hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Ayrıca ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutulmalı, tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmelidir.
Bu ilkeler gözetildiğinde, tarafların kusur durumu, olay tarihi, olayın meydana geliş şekli dikkate alınarak davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminat takdir edilerek davalı …’dan tahsiline karar verilmiş, sonuç olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hakkında usulüne uygun olarak harçlandırılmış bir dava dilekçesi ile açılmış bir dava bulunmayan Sosyal Güvenlik Kurumu hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının davalı …ye karşı açtığı maddi ve manevi tazminat istemli davasının REDDİNE,
3-Davacının davalılar … ve … aleyhine açtığı tedavi giderlerinin tahsili istemli davasının REDDİNE,
4-Davacının davalılar … ve … aleyhine açtığı geçici işgöremezlik tazminatı istemli davasının KISMEN KABULÜ ile;
586,55 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 04/09/2013 tarihinden, davalı … yönünden dava tarihi olan 13/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrüre neden olmamak şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5-Davacının davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat istemli davasının KISMEN KABULÜ ile;
Takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
6-492 sayılı Yasa gereğince alınması gereken 381,61 TL harçtan, peşin alınan 270,80 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 110,81 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
7- Maddi tazminat yönünden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 586,55 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8- Manevi tazminat yönünden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
9- Davalı …lehine reddedilen maddi tazminat için karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …ye verilmesine,
10-Davalı …lehine reddedilen manevi tazminat için karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …ye verilmesine,
11-Davalı … lehine reddedilen maddi tazminat için karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
12-Davacı tarafından başlangıçta yapılan 24,30 TL başvurma harcı + 270,80 TL peşin harç olmak üzere yapılan toplam 295,10 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak (Davalı … şirketinin yargılama giderlerinin 64,36 TL’lik kısmından sorumlu olması ve tahsilde tekerrüre neden olunmaması şartıyla) davacıya verilmesine,
13-Davalı …tarafından yapılan toplam 110,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …ye verilmesine,
14-Davacı tarafından yapılan 2.218,10 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 781,55 TL’sinin davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak (Davalı … şirketinin yargılama giderlerinin 222,20 TL’lik kısmından sorumlu olması ve tahsilde tekerrüre neden olunmaması şartıyla) davacıya verilmesine,
15-Tarafların yatırdığı gider avansından arta kalanın, kararın kesinleşmesi halinde avans yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı …vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin, … vekilinin ve davalı …’un yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip … ¸
e-imzalıdır
Hakim … ¸
e-imzalıdır .¸
Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.