Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/598 E. 2023/118 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/598 Esas
KARAR NO :2023/118

DAVA:Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:21/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 5015 sayılı kanun ve ilgili mevzuat kapsamında EPDK’nın tanzim ettiği “Dağıtıcı Lisansı” kapsamında akaryakıt sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, bu faaliyeti çerçevesinde bizzat belirlediği noktalarda, kendi marka ve logosu altında, … standartlarında kurulacak / kurulu akaryakıt istasyonlarında akaryakıt, LPG ve madeni yağ satış faaliyetini gerçekleştirmekte olduğunu, müvekkili şirketin faaliyetleri kapsamında davalı şirket ile 20/09/2010 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi imzaladığını, davalıya 5 yıl süreli bayilik hakkı tesis edildiğini, bayilik sözleşmesi ile birlikte ek olarak taraflar arasındaki ticari koşulların belirlendiği Bayilik Protokolü ile davalı şirketçe yıllık satış vaatlerinin tutar ve cezai şartlarının düzenlendiği Satış Taahhütnamesi imzalandığını, davalı şirket ile aralarında imzalanan 20/09/2010 tarihli taahhütname uyarınca yıl esasına göre bayilik sözleşmesinin devamı müddetince geçerli olmak üzere beher yılda asgari 2.750 m3 beyaz ürünü …’ten satın almayı, satış taahhüdünden eksik sattığı beher m3 beyaz ürün için …’in maruz kaldığı kar kaybını şart-ı ceza olarak ödeyeceğini, söz konusu tutarın sözleşme tarihi esas alınmak suretiyle taahhüt edilip alınmayan, eksik kalan m3 başına 60-USD cezai şart ödeyeceği, şart-ı ceza borçlarını …’çe talep edildiği anda defaten ve derhal ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, davalının 20/09/2010 tarihinden 04/03/2014 tarihine kadar olan zaman diliminde, yıl esasına dayalı satış taahhütlerini yerine getirmeyerek hem cezai şart yönünden taahhütname hükümlerine aykırı davrandığını ve hem de akabinde davalının sözleşmelere aykırı tutumu nedeniyle müvekkili şirket yönünden haklı feshe sebebiyet vermiş olması nedeniyle de 06/03/2014 fesih tarihinden sözleşmenin kararlaştırılan sona erme tarihi olan 20/09/2015 tarihine kadar da müvekkili şirketi elde edeceği kardan mahrum bırakmak sureti ile zarara uğratmış olduğunu, müvekkili şirketin taraflar arasındaki akdi ilişkinin süresi sonuna kadar devam edeceğine olan inancı kapsamında davalı yana 1.270.000-TL. tutarınca nakdi ve gayri nakdi yatırım yapmış olduğunu, diğer taraflı gerçek kişinin davalı şirketin müvekkili şirket ile imza ettiği sözleşme ve sözleşmelerden kaynaklanacak, müvekkili şirketin tüm hak ve alacaklarının garantörü sıfatıyla taahhüt ettiğinden işbu davanın tarafı olduğunu, davalılardan …’ın bayilik sözleşmesi ile bayilik protokollerine kefaletname sıfatı ile imza verdiğinden, söz konusu bayilik sözlemesi, Bayilik protokolü ve satış taahhütnamelerinden doğmuş ve doğabilecek borçlar yönünden kefil sıfatını kazanmış olduğunu, davalı yanın özgür iradesi ile kazanmış olduğu işbu sıfattan ötürü feri niteliği bulunmayan, garanti alandan bir ivaz elde etmekten ziyade, garanti alan tarafından yapılan yatırım veya bir teşebbüsün de meydana gelebilecek risklerin 1.000.000-TL’na kadarlık kısmına kefil olduğunu, müvekkili şirketin, taahhüdü yerine getirmeyen davalı şirket ile sözleşmesel ilişkisin, davalı şirketin sözleşme kapsamında vermiş olduğu satış taahhütnamesini yerine getirmemesi, istasyonun kurallara uygun olarak işletilmemesi, bayinin, bayilik sözleşmesi ile müvekkili şirkete karşı yüklendiği sair yükümlülüklere aykırı bir şekilde istasyondaki kurumsal kimlik ekipmanlarını sökmesi ve diğer edimlerini ifa etmemesi nedeni ile 06/03/2014 tarihinde haklı sebeplerle feshederek sonlandırdığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalarının kabulüne karar verilmesini, sözleşmeden ve kanundan kaynaklanan her türlü zarar ziyanın tazmini hakları ile fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, 20/09/2010 tarihinden sözleşmenin fesih tarihi olan 04/03/2014’e kadarki dönem yönünden satış taahhüdünün ihlaline dayalı cezai şart alacakları yönünden 20.000-USD, ayrıca sözleşmenin fesih tarihi olan 04/03/2014 tarihinden sözleşme süresinin sonu olan 20/09/2015 tarihine kadarki dönem yönünden de taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 46. Maddesinin d bendi uyarınca müvekkili şirketin mahrum kaldığı kar kaybı zararına karşılık da şimdilik fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000-USD olmak üzre şimdilik toplam 25.000-USD cezai şart ve kar mahrumiyeti alacaklarının, bankaların yabancı paralara uyguladıkları en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, alacaklarının tahsilini teminen … ili, … ilçesi, … köyü, 17LIIIC Pafta, 321 ada, 4 parselde kayıtlı gayrimenkulün 3. Şahıslara devrinin ve ayni hak tesisinin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir uygulanmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermedikleri görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 20/09/2010 tarihli Bayilik Sözleşmesi, Bayilik Protokolü, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, ihtarname, vergi dairesi beyannameleri ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yapılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
İhtilaf, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince, davalının satış taahhüdünün yerine getirip getirmediği, taahhüt ihlal edilmişse cezai şart istenip istenemeyeceği ve cezai şartın tahsili halinde davalının ekonomik olarak mahvına yol açıp açmayacağı, davalının sözleşmeye aykırı tutumu nedeniyle sözleşme fesih edildiğinden davacının kâr mahrumiyeti alacağı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için dava dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Talimat sayılı dosyasından alınan, bilirkişiler Mali Müşavir … ve Kimyager … tarafından hazırlanan, 23/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1-Fesih tarihine kadar oluşan toplam mahrumiyet miktarı (USD)
6345 m3 x 60 USD / m3 = 380.700 USD
2-Fesih tarihinden, sözleşmenin sona ermesi gereken tarihe kadar oluşan mahrumiyet miktarı (USD)
4224 m3 x 60 USD / m3 = 253.440 USD
Toplam Mahrumiyet = 634.140 USD…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/118 Talimat sayılı dosyasından alınan, 06/09/2016 tarihli bilirkişi ek raporunda; “…İnceleme bölümünde arz ve izah olunduğu üzere davacı vekili tarafından davalıya ait belgelere işletmenin ilgili adreste faal bulunamaması nedeni ile resmi belge ve deftere ulaşılamaması ve bu sebeple inceleme yapılamamış olması nedeni ile 23.02.2016 tarihli bilirkişi raporumuzdaki tespitlerimiz;
1-Fesih tarihine kadar oluşan toplam mahrumiyet miktarı (USD)
6345 m3 x 60 USD / m3 = 380.700 USD
2-Fesih tarihinden, sözleşmenin sona ermesi gereken tarihe kadar oluşan mahrumiyet miktarı (USD)
4224 m3 x 60 USD / m3 = 253.440 USD
Toplam Mahrumiyet = 634.140 USD’dir…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Emekli Banka Müdürü …, Sözleşme Hukuku Uzmanı Dr…. ve Akaryakıt Sektör Uzmanı … tarafından hazırlanan 30/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1-Taraflar arasında imzalanan sözleşme, taahhütname ve protokol anlaşmaları dahilinde davacı … A.Ş.’nin davalıdan isteyebileceği cezai şart miktarının, raporumuz içeriğinde değindiğimiz Yargıtay kararları da göz önünde bulundurularak, Fesih tarihine kadar oluşan toplam mahrumiyet miktarının;
964 m3 x 60,00 $ = 57.840,00 $ olarak hesaplandığı,
2-Sözleşmenin fesih tarihinden, sona ermesi gereken tarihe kadar oluşan mahrumiyet miktarının;
4.224 m3 x 60.00 $ = 253.440,00 $ olarak hesaplandığı, toplam rakamın 311.280,00$ olduğu,
3-Tarafların defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı … A.Ş. Firmasının defterlerin usulüne uygun olarak tasdiklerinin yapıldığı, sahibi lehine delil teşkil eder nitelikleri taşıdığı davalı HACIOĞLU Petrol Ltd Şti’nin incelenmek üzere tarafımıza herhangi bir defter kaydı sunmadığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacının itirazlarının değerlendirilerek, yeniden bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Akaryakıt ve Petrol Uzmanı … ve Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 25/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1-İncelenen davacı tarafa ait 2010 – 2011 -2012 -2013 -2014 yılları arası ticari defterlerinin açılış noter tasdiklerinin ve yevmiye defteri ve envanter defteri kapanış tasdiklerinin süresinde notere yaptırıldığı ve Son Karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacının ticari defterleri ve belgelerinin kendi lehine delil olması vasfının bulunduğu
2-Sözleşmenin Asgari Mal Alım Taahhütnamesine göre davalının davacıdan eksik alım yaptığı, dosya içinde yapılan incelemede davalı tarafından davacıya eksik alımlar için sözleşme yıllarına göre örneğin 5 yılı süreli bir akaryakıt bayiliği sözleşmesinde bayiinin yıllık asgari ürün alım taahhüdü bulunmasına rağmen yıllar itibari ile bu taahhüde uyulmamış ise tedarikçi firmanın TBK’nun 179/11 maddesi uyarınca hem ifayı hem de cezai talep edebilmesi için takip eden yılda henüz bayiiye mal vermeden evvel önce cezai koşulu ile ilgili “çekince” (ihtirazı kayıt) bildirmesi ya da bu konuda bayiiye noterden bir ihtarname göndermesi gerekir. Çekince için bir şekil şartı yoktur. Tedarikçi taahhüde aykırı davranılmış olan yılı takip eden yeni yıldaki ilk fatura ve irsaliyeye koyacağı bir açıklama veya şerh ile bu koşulu yerine getirebilir. İhtirazı kayıt konulduktan sonra ve ihtarname çekildikten sonra tedarikçi mal vermeye devam etse bile önceki yıla ait ceza koşulu alacağı zaman aşımı süresinde her zaman talep edebilir. Çekince konmuş veya ihtarname çekilmiş olan yıllarla ilgili cezai şart istenebilir. Bu somut olayda davacı davalıya bayilik protokolü ve satış taahhütnamesine göre davalının eksik alımı ile ilgili takip eden yılda bayiiye emtia vermeden evvel her yıl için ceza koşulu ile ilgili çekince (ihtirazı kayıt) veya noterden ihtarname göndermediği ve davalıya emtia vermeye devam ettiği tespit edilmiştir. Son karar sayın mahkemeye ait olmak üzere davacı Yargıtay kararlarına göre ancak son yıla ait eksik alımlara ilişkin cezai şartını davalıdan talep edebilir. Son yıl eksik alım miktarı 2.478 m3* cezai şart m3 başına 60 USD olup toplamda 148.680 USD muaccel cezai şart alacağını talep edebilir.
3-Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin fesih edildiği yıl ile sözleşme fesih edilmeseydi normal olarak sone ereceği 09.09.2015 tarihi arasında 2.750 m3 beyaz ürün satışı yapması gerekirken bu süre zarfında hiç satış yapılmadığından davacının ürün satışı yapması gerekirken bu süre zarfında hiç satış yapılmadığından davacının satılması gereken 2.750 m3 miktarındaki satış karından mahrum kaldığı anlaşılmakla,
2.750 x 60 USD = 165.000 USD davacının kar mahrumiyeti mevcuttur…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı ile yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir …, Sözleşme Hukuku Uzmanı Prof.Dr…. ve Akaryakıt Sektör Uzmanı … tarafından hazırlanan 14/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
-Davacı tarafından 06.03.2014 tarihli ihtarname ile sözleşmenin “yapılan denetimler sonucu kurumsal kimlik ekipmanlarının taraflar arasındaki sözleşme ,protokol ve yasal mevzuata aykırı söküldüğünün tespit edilmesi ve eksik alımlar nedeniyle sözleşmeyi fesih ettiği,
-Davacı şirket kayıtlarının incelenmesi neticesinde sözleşme dönemi içerisinde eksik alımların yapıldığının dosyada tespit edildiği,
-Davalının ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin alınan talimat raporlarında davalı şirketin, işletmenin kapatılmış olması, işletmenin adreste faal olmaması sebebiyle resmi belge ve defterlere ulaşılamadığı ve inceleme yapılamadığı tespitleri olduğu, davalı şirketin 16.09.2015 tarihinde iflasına karar verildiği ve tasfiye işlemlerinin … İcra Müdürlüğü … İflas sayılı dosyasından yürütüldüğü
-Davacının Ayakta kaldığı döneme ilişkin eksik alımlara ilişkin 380.113,15 USD cezai şart hesaplanmış ise de Sayın Mahkemece ihtardan önceki son döneme ilişkin kısmın talep edilebileceği yönünde karar verilmesi halinde 20.09.2013 -06.03.2014 tarihleri arası döneme ilişkin cezai şartın 59.173,15 USD olarak hesaplandığı , davacının şimdilik 20.000 USD talep ettiği,
-Davacının talep ettiği cezai şart miktarının tenkisi hususunda davalının iflas etmiş olması, İflas masasında mal varlığı kalmamış olması sebebiyle nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olacağı,
-Davacının davalının bulunduğu bölgede yeni bir bayi açılabilmesi için 90 gün (3 ay) süre gerekli olduğu değerlendirilerek 3 ay için kar mahrumiyeti 28.886,96 USD olarak hesaplanmış olup, Davacı tarafından şimdilik 5.000 USD talep edildiği,
-Davalı … 20.09.2020 tarihli Kefaletname ile bayinin doğmuş ve doğacak tüm borçlarından 1.000.000 TL’sına kadar olan kısımdan koşulsuz müşterek borçlu müteselsil kefil olup hukuki tavsifin Sayın Mahkemeye ait olacağı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 23/11/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
-Eksik alım Cezai şart Bedeli hesaplamalarına ilişkin itirazların değerlendirilmesi :
Davacı tarafından dava dilekçesinde 20.09.2010 – 04.03.2014 tarihleri arasındaki satış taahhüdü ihlalinden doğan alacağını hesap ve talep etmiş olup, kök rapordaki hesaplamalar davacının dava dilekçesinde bildirdiği tarih aralıkları olup, sözleşme dönemi içerisinde feshi tarihine kadar alımların hesap edilmesi gerekmekle bu kapsamda hesaplamalar arz edilmiştir.
İş bu nedenle davacının eksik alımlara ilişkin yapılan hesaplamalara ilişkin itirazların yerinde olmadığı , kök rapordaki hesaplamalarımız değiştirici mahiyette olmadığı görülmüş olup, nihai hukuki tavsif Sayın Mahkemeye aittir.
Sayın Mahkemece son dönemin 20.09.2013 -20.09.2014 tarih olarak alınacağına ilişkin kanaat hasıl olması halinde son döneme ilişkin 2.750 m³ üzerinden 272 m³ alımın düşülmesi halinde eksik alıma ilişkin cezai şart 148.680,00 USD olarak hesaplanacaktır. Her ne kadar görüşümüz kök rapordaki gibi olmakla birlikte itiraza binaen Sayın Mahkemenizde farklı bir görüş oluşması ihtimali kapsamında iş bu hesaplama arz edilmiştir.
Tarih
Aralığı
Taahhüt (m3)
Satılan (m3)
Eksik Kalan (m3)
Cezai Şart
(60 USD / m3)
20.09.2013
20.09.2014
2.750,00
272,00
2.478,00
$ 146.680,00
Yine kök raporda yer aldığı şekilde “Talep edilen cezai şart miktarının davalının iktisaden mahvına neden olup olmayacağı hususunda, davalı şirket yukarıda dosya içeriğinden tespit edildiği üzere davalı şirketin 16.09.2015 tarihinde iflasına karar verildiği , tasfiye işlemlerinin … İcra müdürlüğü … E. sayılı dosyasından devam edildiği ve 28.12.2016 tarihinde tasfiye işlemlerinin tamamlandığı ve masada dağıtılacak mal varlığı kalmadığından bahisle İflasın kapatılmasına karar verildiği , iş bu dava nedeniyle şirketin ihya edildiği dosya içerisinde mevcut olmakla, şirketin mevcudu olmadığı ,şirketin iflas ettiği tespitleri kapsamında talep edilen cezai şart miktarının iktisaden mahvın cezai şarttan önce gerçekleşmesi kapsamında tenkisi hususunda nihai hukuki Tavsif Sayın Mahkemeye ait olacağı görülmüştür.”
-Kar mahrumiyeti hesaplamalarına ilişkin itirazların değerlendirilmesi :
Kök raporda kar mahrumiyeti talebinde heyetimiz sektörel değerlendirmesi kapsamında 3 ay olarak hesaplanan yeniden aynı mahiyette bir bayilik tesis edilmesinin mümkün görüldüğü süreye ilişkin itirazda bulunulduğu, sektörel olarak yapılan değerlendirmeyi değiştirecek yeni bir belge bilgi sunulmadığı, genel uygulamanın bu kapsamda 3 ay olarak söz konusu olduğu, bu süreyi değiştirici mahiyette somut itiraz bildirilmediği anlaşılmış olup, takdir Sayın Mahkemeye aittir. Sözleşmenin fesih edilmeseydi bitiş tarihine kadar olan kar mahrumiyetini talep edilebileceği yönündeki itirazlar hukuki kapsam ihtiva etmekle takdir Sayın Mahkemeye aittir. Raporda 3 ay süre için hesaplanan kar mahrumiyeti Sayın Mahkemece sözleşmenin kararlaştırılan süresi sonuna kadar kanaat oluşması halinde esas alınabilecek şekilde hesaplamamız da kök raporda yer almıştır.
Hukuki mahiyetteki itirazların nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı talebine binaen yapılan hesaplamalar da raporda olmakla başkaca yeniden hesap yapılacak husus bulunmadığı sonucuna varılmıştır…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacı tarafından, …. Noterliği’nin,06/03/2014 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile, davalının, sözleşme ve taahhütlere, yasal mevzuata aykırı davranışını, eksik alımlar nedeniyle cezai şart borcunun bulunduğu bildirilerek sözleşmenin, tek taraflı olarak fesih edildiği görülmüştür.
Davalı şirketin 16/09/2015 tarihinde iflasına karar verildiği, … 9.İcra Müdürlüğü’nün … if. Sayılı dosyasından başlatılan tasfiye işlemlerinin, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2016 tarih, 2016/590 E.-2016/868 K. sayılı kararı ile, İİK.254. maddesi gereğince kapatılmasına karar verildiği, kapatma kararının 02/01/2018 tarihinde kesinleştiği ve … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde 30/03/2015 tarihinde iflasın kapatma işlemin tescil edildiği anlaşılmış, davacıya verilen süre içerisinde açılan, ihya davasında, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/09/2019 tarih, 2019/388 E.-2019/735 K. sayılı kararı ile davalı şirketin ihyasına dair verilen karar 09/07/2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan 14/04/2022 tarihli kök, 23/11/2022 tarihli ek bilirkişi raporları denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli görülmüş olduğundan, mahkememizde de, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 20/09/2010 tarihli sözleşmeyi, davalı …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzaladığı, imzalanan sözleşmenin 3.1.8. maddesi ve taahhütname kapsamında, davalı şirketin, yılda 2.750 metreküp beyaz ürün ve diğer ürünleri satın alarak, satmayı taahhüt ettiği, taahhüdün ihlali halinde her metreküp beyaz ürün için, 60-USD. cezai şart olarak ödeyeceğinin kabul edildiği, sözleşmenin 06/03/2014 tarihinde fesih edildiği, bu tarihe kadar davacının ihtirazi kayıt koymadan mal vermeye devam ettiği, olayların oluş tarihine göre yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 158 maddesinin 2. Fıkrası (TBK.179/2) gereğince ifa ile birlikte istenebilir cezai şart türünde alacaklının herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin sözleşmeden kaynaklanan ifayı kabul etmesi halinde artık cezai şart isteyemeyeceği, davalı yanca, sözleşmedeki taahhütnamede öngörülen asgari alım taahhüdüne uyulmadığı halde sonraki yıllar bakımından herhangi bir ihtar çekmeden ve ihtirazi kayıt koymadan ifaya devam etmiş olduğundan önceki yıllara ilişkin cezai şartı talep edilemeyeceği, son yıla ait 20/09/2013-06/03/2014 tarihleri arasında hesaplanan 59.173,15-USD.cezai şart isteyebileceği, ancak, davalının ekonomik durumu, somut olayın özelliklerine göre bu miktardaki cezai şartın davalının ekonomik mahvına sebep olabilecek nitelikte bulunduğu anlaşılmakla cezai şart alacağından takdiren %50 oranında indirim yapılarak 29.586,57-USD.’nin kabulü gerektiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 46.d maddesi gereğince, yıllık taahhüt edilen alım miktarından günlük taahhüt miktarı hesaplanarak ortalama kâr oranı üzerinden kalan süre için 180.383,03-USD. kâr mahrumiyeti hesaplandığı, ancak, davacının davalının bulunduğu bölgede yeni bir bayi açabilmesi için yerleşik Yargıtay kararları gereği yaklaşık üç ay (90 gün) süre gerekli olduğu değerlendirildiğinde üç ay için talep edebileceği kâr mahrumiyetinin 28.886,96-USD. olarak kabulü gerektiği anlaşıldığından, taleple bağlılık ilkesi gereği, davacının dava dilekçesindeki talebi gibi davanın kabulüne karar verilerek, 20.000-USD. cezai şart, 5.000-USD. kâr kaybı, alacağının 21/03/2014 dava tarihinden itibaren tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince USD cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle, davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile 20.000-USD. cezai şart, 5.000-USD. kâr kaybı, alacağının 21/03/2014 dava tarihinden itibaren tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince USD cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle, davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 3.807,59-TL. harçtan, peşin alınan 958,35-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 2.849,24-TL. harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 221,80-TL. keşif harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL. başvurma harcı + 958,35-TL. peşin harç + 6.000-TL. bilirkişi + 1.825,25-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 8.808,80-TL. yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır