Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/593 E. 2019/45 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/593 Esas
KARAR NO : 2019/45
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18/09/2014
KARAR TARİHİ: 22/01/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 13/03/2014 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalılardan …’in araç maliki, …’ün sürücüsü bulunduğu …’ye … poliçe no ile 21/06/2012 – 21/06/2013 tarihleri arası zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı bulunan …plaka sayılı araç, şehir içinde faaliyet gösteren Yayla – Topkapı arası yolcu taşımacılığı yapan minibüs hattına ait dolmuş olduğunu, 28/12/2012 günü davalılardan …’ün sevk ve idaresinde bulunan …plakalı minibüs duraklama yapıp, müvekkili …’yı indirdiği esnada müvekkilinin araçtan inmesini tamamlamadan aniden hareket etmiş, basamakta kalan müvekkili, aracın hareket etmesiyle düştüğünü, bu kaza sonucu müvekkili, …’ün kullandığı minibüs ile Dünya Tıp Merkezine götürüldüğünü, buradan ise acilen sevk edilerek ambulansla … Hastanesine kaldırıldığını, müvekkilinin bu kazada sol kolunun kırılarak alçıya alındığını, çenesinin kırılıp, kaza sonucu müvekkilinin tüm dişlerini kaybettiğini, davalılardan …’in kaza tarihinde, davalı araç sürücüsü …’ün kaza anında kullanmakta olduğu aracın ruhsat sahibi olduğunu ve davalı … de işleten sıfatıyla doğan tüm zarardan sorumlu olması sebebiyle davalı olarak gösterildiğini, davalılardan … İse davalı …’ün kullandığı …plakalı aracın kaza anında … nolu zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı olduğu şirket olduğundan, mecburi mali mesuliyet dalından sigorta limitleri içindeki zararın tahsili için hasım olarak gösterildiğini, daha öncesinde sigorta şirketine 04/01/2014 tarihinde bu hususta müracaat edilmişse de şirket tarafından müracaatlarına herhangi bir yanıt verilmediğini, davalı … adına kayıtlı …plakalı aracın başkalarına devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla kaydına tedbir şerhi yazısına, müvekkilinin kaza sebebiyle oluşan tedavi masrafları ile maluliyet oranı ve tüm maddi zararlarının tespitiyle, şimdilik 10.000-TL maddi tazminatın davalılardan müşterek müteselsil olarak kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, müvekkilinin meydana gelen manevi zararlarına karşılık olmak üzere 20.000-TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsil olarak tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …Ş. vekilinin mahkememize verdiği 15/04/2014 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacının kendi dikkatsizliği ve tedbirsizliği sonucunda düşmüş olduğu ve sigortalı araç sürücüsüne kusur atfedilemeyeceğini, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinden tarafların kusur durumlarının belirlenebilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmesini, davacının meydana gelen kaza nedeniyle maluliyetinin bulunup bulunmadığını Yargıtay Yerleşik İçtihatları doğrultusunda Adli Tıp Kurumu …İhtisas Dairesi tarafından belirlenmesi gerektiği, davacının tedavi kapsamında bulunan giderlere yönelik taleplerinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu ve her durumda müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı bulunduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek üzere, tazminata hükmedilmesi halinde dahi müvekkili şirketin davacının talep ettiği gibi kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiz ile değil, ancak dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkili sigortalısının kusurunun bulunduğunu Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından belirlenmesi halinde Adli Tıp Kurumu … İhtisas tarafından belirlenecek maluliyet oranları ile birlikte maluliyet hesabının Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüer tarafından yaptırılmasına, davaya yönelik tüm beyanlarımız dikkate alınmak suretiyle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …’in mahkememize verdiği 25/04/2014 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde belirtmiş olduğu aleyhe hususları kabul etmediğini, kendisinin bu olayla ilgili herhangi bir kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığını, diğer davalı olan araç şoförü …’ün trafik ve yolcu taşıma kurallarına uygun hareket ettiğini, asıl kusurlunun davacı olduğunu, kendisinin dikkat etmemiş ve düşmüş olduğunu, diğer davalı …’ün Ceza mahkemesi’nde kendisini gereği gibi savunamadığı ve derdini anlatamadığı için ceza almış olduğunu, bu cezanın da haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı zarara uğradığını iddia ettiğini, herkesin iddiasını ispatla mükellef olduğunu, davacının uğramış olduğu bu zararları, gerçek, güvenilir, doğru tarihte düzenlenmiş, ısmarlama olmayan belge ve faturalarla ispat etmeye çağırdığını, bu konuda dosyaya sunulmuş bir belge ve delil olmadığını, bu davanın öncelikle …’ye yöneltilme gerektiğini, asıl ve ilk muhatabın sigorta şirketi olduğunu, kendisinin davada taraf ehliyeti olmadığını, davacının manevi tazminat talebinin çok fahiş olduğunu, kabul etmediğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde de bahsettiği üzere, davacıya kaza sonrası gerekli yardımın tarafınca yapmış olduğunu, iyileşme döneminde de gerekli ilgi ve alaka gösterildiğini, bunu davacının da bildiğini, manevi tazminat yönünden de bir sorumluluğunun olmadığını, itirazlarının kabulüne, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …’e yapılan tebligata rağmen davaya karşı cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak davayı reddetmiştir.
DELİLLER: … Hastanesi’nin tedavi evrakları,… Hastanesi’nin tedavi evrakları, …plaka sayılı araca ait trafik kayıtları, Adli tıp raporu, Bakırköy …Sulh Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, Sulh protokolü, Zorunlu Sorumluluk Poliçesi, Davalı …’e ait ehliyet fotokopisi, fatura, ve tüm dosya kapsamı.
Davacı tanığı … duruşmada; “Davacı … benim kızkardeşim olur, olay zamanı dişlerini yaptırmak için dişçiye giderken minibüse binmiş minibüs durmadan hareket edince kızkardeşimi düşüürmüş, çenesi kırıldı, kolu kırıldı, uzun süre tedavi gördü, hala hastadır panikatak oldu, çok sıkıntı çekti, ancak şoför ve minibüsün sahibi herhangi bir şekilde kızkardeşimi arayıp geçmiş olsun demediler, oda buna içerledi, üzüldü, halende tedavisi bitmiş değildir, kızkardeşim sigortadan para aldı, hala hastadır benim bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … duruşmada; “Ben davacı …’nın kızı oluyorum, olayı görmedim, annem minibüstün inerken tam inmeden minübüs hareket etmiş ve annemin düşmesi ile çenesi ve kolu kırıldı, uzun süre tedavi gördü, halada görüyor, psikolojisi bozuldu, panikatak oldu, çok zorluklar çektik, minibüs şoförü yada sahibi hiçbir şekilde bizi aramadılar, geçmiş olsun bile demediler buda annemi çok üzdü, annem sigortadan maddi tazminat aldı, beyanım bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafından davalılar aleyhine açılan trafik kazası sonucunda oluşan uğradıkları zararlar sebebi ile açılan maddi ve manevi tazminat davasından ibarettir.
Davacı taraf 28/12/2012 günü davalılardan …’ün sevk ve idaresinde bulunan, davalı …’in maliki ve işleteni olduğu …plakalı minibüs duraklama yapıp, müvekkili …’yı indirdiği esnada müvekkilinin araçtan inmesini tamamlamadan aniden hareket etmesi üzerine basamakta kalan davacının aracın hareket etmesiyle düştüğünü, kazada sol kolunun kırılarak alçıya alındığını, çenesinin kırılıp, kaza sonucu müvekkilinin tüm dişlerini kaybettiğini bu nedenle oluşan maddi ve manevi zararlarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi tarafından cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş, yargılama aşamasında maddi zararın giderildiği ve sulh olunduğundan, davacının feragati nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, davalı … ise sürücünün kusurlu olmadığını, asıl kusurlunun davacı olduğunu, davacının zararını ispat etmesi gerektiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, diğer davalı sürücü ise davaya cevap vermeyerek davayı reddetmiştir.
Yargılama sırasında davacı tarafın maddi zarar talebine ilişkin davalı … şirketi tarafından ödeme yapıldığı ve tarafların sulh olunduğu anlaşılmış, davacı vekilinin davalı … şirketi ve işleten yönünden davadan feragat ettiklerini, diğer davalı sürücü yönünden ise davanın sigorta tarafından yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığını beyan ettiği anlaşılmakla, davalı … şirketi ve işleten yönünden maddi tazminat istemine ilişkin davanın vaki feragat nedeniyle reddine, diğer davalı sürücü yönünden sigorta tarafından yapılan ödeme ile maddi zarar isteminin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Davacı taraf uğradığı manevi zararlara ilişkin manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23.6.2004 tarih ve …E.-2004/370K.sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; “Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir.” denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Davaya konu somut olay anılı yasal düzenlemeler ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası neticesinde, davacının geçiçi iş göremezliğe maruz kaldığı, kesinleşmiş ceza dosyası ile kazada davalı sürücü …’ün kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu haliyle Mahkememizce kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, maluliyetin türü ile tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının yaşı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kaza ve uğranılan maluliyetin davacıda yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alındığında davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile belirlenen 5.000,00-TL manevi tazminatın sorumlu olan davalı işleten ve kusurlu sürücüden tahsiline fazlaya ilişkin istemin reddine dair oluşun vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça tüm davalılar aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkin davanın
A-Davalılar …SİGORTA ve … yönünden DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE;
B-davalı … yönünden maddi tazminat talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2- Davacı tarafça açılan manevi tazminat istemine ilişkin DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; Davacı …’nın uğradığı manevi zarar karşılığı 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … dışındaki davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3- Davacı tarafça yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 269,80-TL karar harcının … dışındaki davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 100,75-TL ilk harç giderinin … dışındaki davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Yargılama sırasında taraflarca yatırılmadığı anlaşılan bir adet adli tıp fatura bedeli toplamı 691,50-TL’nin davanın kabul ve red durumuna göre 526,86-TL’sinin davacıdan, 164,64-TL’sinin davalı …Ş. dışındaki davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6- Davacı tarafça maddi tazminat istemine ilişkin yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Davalı …Ş. Tarafından maddi tazminata ilişkin yargılama nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Davacı tarafça manevi tazminata ilişkin yargılamanın yürütülmesi sırasında yapılan 21 tebligat gideri 202,50-TL, posta gideri 114,85-TL olmak üzere toplam 317,35-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 79,34-TL’sinin davalı …Ş. dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
9- Davalı … tarafından manevi tazminata ilişkin yargılama sırasında yapılan 4 adet tebligat gideri 40,00-TL, posta masrafı 26,00-TL olmak üzere toplam 66,00-TL yargılama giderinin davanın kabul red durumuna göre 49,50-TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, bakiye kısmının davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
10- Davacı taraf manevi tazminata ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/1’e göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan … dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen davacı tarafa verilmesine,
11- Davalı … manevi tazminata ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2’ye göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacılardan eşit alınarak davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
12- Davalı … maddi tazminata ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 1.000,00-TL vekalet ücretinin kendisini vekil ile temsil ettiren sigorta şirketinin vekalet ücreti talebi olmadığından belirlenen ücretin yarısı davalı …’e ait olduğundan nisbi 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak Davalı …’e verilmesine,
13- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza*
Hakim …
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.